hafiza aise
Thu 29 March 2012, 03:07 pm GMT +0200
Devirdik on bir ayı kavuştuk ramazan’a
Ekim 2007 25.SAYI
Ramazan denilince doğal olarak ilk akla gelen oruç tutmaktır… Orucun değerini bilmek ve alışmak için küçük yaşta tutmaya başlamak lazımdır, bunun için aileler teşvik olarak çocuğun hoşuna gidecek yiyecekleri iftarda ve sahurda hazırlamaya gayret ederler. İftara kadar olan zamanda ise çocuklar acıkmasını ya da susamasını fark etmesin diye bir şeylerle meşgul edilir. Ama top patlamaya yakın bu yaş grubu artık evde zapt edilemediklerinden diğer arkadaşlarıyla oynaması için dışarı salıverilir.
Aslında koşturduğunda daha çok yorulup susayan çocuk milleti sırf oyun bölünmesin diye asla sesini çıkarmaz. İftar zamanında mahalledeki hemen herkes aynı vakitte yemek yiyeceğinden oyun da hep birlikte bırakılacaktır. Bu yüzden çocuklardaki “Ben eve girdim arkadaşlarım dışarıda kaldı” içerlemesi Ramazan’da görülmez.
Dışarıda oyun oynayan birçok çocuğun yerine getirmesi gereken bir sorumluluk da iftara yakın eve pide almaktır. Pideler yumurtalı ve yumurtasız olmak üzere ikiye ayrılır. Size düşen ailenizin damak zevkine hitap eden pide çeşidini almak üzere fırının önünde uzamaya başlayan sırada yerinizi almanızdır. Hatta mümkünse pideyi eve sıcak götürebilmek için bu kuyruğun stratejik bir noktasında yer almanız gerekmektedir. Fırının eve uzaklığı, pidelerin fırında pişme/çıkış süresi ve sürekli o fırından pide alan mahalle sakinlerinin ortalama sayısı ile geliş saatlerini göz önünde bulundurarak ince hesaplar yapar ve kuyrukta olmanız gereken yer ve zamanı tespit edersiniz. Nerden bakarsanız bakın, ortalama yirmi dakikanız bu kuyrukta geçecektir. Bu da oynamaktan yorulmuş bünyenizin yeni pişmiş pide kokularını teneffüs edeceği imtihan dolu vakitlerdir. Öyle ki bırakın pidenin kokusunu, üstündeki çörek otlarının bile tadını damağınızda hissedersiniz. Aklınızdan geçen tek şey “iftar olur olmaz sıcak pidenizin içine yağ sürüp yemek”tir.
Ezanın okunmasıyla dualar edip orucunuzu açar, şaşılacak kadar kısa zamanda doyarsınız. Tüm gün yemeyi planladığınız şeyleri de doyduğunuz için çoğunlukla yiyemezsiniz. Bu durum ayrı bir sinir bozukluğuna dönüşür. Bu nedenle oruçken gıda maddeleriyle göz temasından kaçınmanız ruh sağlığınız açısından oldukça faydalıdır.
Ramazan ayına mahsus olan bir diğer güzellik ise teravih namazıdır. Ailecek gidilen bu namaza nedense çocuklar biraz nazlı katılırlar. Onların aklından geçen, dışarıda yarım kalan oyunlarına bu sefer karınları tok olarak devam edebilmektir. Fakat özellikle baba buna asla izin vermez, zaten on bir ayda bir kılınan bu namazdan kaytarılmayacaktır.
Teravihten kaçan vaaz sözlüsünde yakayı ele verir
Özellikle genç çocukları olan anne ve babaları caminin hemen girişinde görmenin tevafuk olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Teravih namazına gelen müminlerden cami girişlerinde imza alınmadığından, anne babanın çocuğunu takip etmek için yaptığı şuurlu bir harekettir bu. Böylece veli, kendi çocuğunun camiye gelip gelmediğini takip eder. Olası bir kalabalık anında çocuğunu gözden kaçırma durumuna karşı ise bir başka yöntem devreye girer. O da vaaz sözlüsüdür. Eğer baba evladının camiye girişini göremediyse eve döndüklerinde önce teravih namazını nerede kıldığını sorar. Cevaptan mutmain olmadıysa bu sefer “vaaz sözlüsü” yaparak durumdan emin olur. Hoca efendi o gün nelerden bahsetmiştir, hangi uyarılarda bulunmuştur, babanın sınav sorularına konu olur.
Caminin hem kadın hem de erkek tarafında görülen bir özellik genç kesimin genelde bir arada olmalarıdır. Bazı haşarı gençlerin oluşturduğu bu saflarda namaz süresince en çok karşılaşılan durum ise duaları fısıltıyla okuduğu için yanındakinin şaşırmasına sebep olan kişiyi dürtükleme aktivitesidir. Bu dürtükleme daha sonra namaz boyunca karşılıklı olarak devam eder. Zaten bu genç kesim çoğunlukla okullu çocuklar oldukları için hemen hepsinde ciddi ve sessiz ortamlara karşı bir hassasiyet vardır. Mesela en çok gülme krizi kütüphanelerde, hocanın istiklal marşını söyletmesi için hazır ol komutunu verdiği sırada ve camilerde bu dürtüklemeler sırasında yoğun olarak görülür.
Teravih namazı finalinde ise gençler cemaatin bir kısmının ayakkabılarının teklerini saklamak gibi bir faaliyet içine girerler ki, zaten birçoğu bu konuda mimli olduklarından, imam ve müezzin tarafından bu planlarını hayata geçiremeden evlerinden getirdikleri süpürgelerle camii temizleme komitesinde yerlerini alırlar.
Devirdik on bir ayı, kavuştuk Remazan’e.
Tuttuk oruçlarımızı, Allah kabul eyleye.
Teravihi kılarken uyunuz cemaatçe imame.
Daldırın kaşıkları sahurda pilave ve hoşafe.
Ayşenur USLU