- Delillerin Korunmasında Kavilerin Adaleti

Adsense kodları


Delillerin Korunmasında Kavilerin Adaleti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Sat 28 May 2011, 11:16 am GMT +0200
DELİLLERİN KORUNMASINDA KAVİLERİN ADALETİ

Hüccet olabilecek delillerin, muhafaza edilip korunmasında yegâne dayanak, onları âdil ve güvenilir olan kimselerin, yine kendi­leri gibi aynı vasıfları taşıyan kimselerden nakletmeleridir. Bu nakil, ister rivayet edilen şeyin lafzını ezberlemek, ister yazmak yoluyla ya­hut da hiçbir kapalılık ve karışıklık olmadan mânâsına açıkça, delâlet eden lafızlarla yani mânâ yoluyla rivayet edilsin farketmez. Bu üç şekilden hangisiyle olursa olsun, adalet şartı tam olarak bu­lunduğu sürece delil, güvenilirlik konusunda yeterlidir. Eğer bu üçü birden, adalet şartı ile birleşecek olursa, o zaman delil, en güzel şe­kilde korunmuş olacaktır. Fakat bu üç unsur bulunup da adalet sıfa­tı olmazsa, bu durumda onların birleşmesi, hiçbir mânâ ifade etmez ve bir fayda vermez. Zira böyle bir durumda, delilin tahrif ve tebdil edildiğinden emin olamayız.

Hele, bir de yazma işi de ezberden yapılır, yazılı nüshayı rivayet edenin adaletine de hiç bakılmazsa, bu durumda biz, o yazılı nüsha­ya asla itimad edemeyiz. İşte, Yahudi ve Hıristiyanlar! Tevrat ve İn­cil'i yazdıkları halde, onlarda nasıl tahrifat ve tebdilât yapıldığını he­pimiz biliyoruz. Bu, onların yazım esnasında adalet şartını arama­malarından kaynaklanmıştır. Bu nedenle bugün, her iki kitapta bu­lunanlardan, herhangi bir şeyin sıhhatini kes tir emiyor, hatta düşü­nemiyoruz. Bilakis, asıllarına muhalif olduklarını kesin bir şekilde söyleyebiliyoruz. Nitekim Allah Teâlâ, onların bu hâlini şöyle ifade buyurmaktadır:

"Vay hâline o kimselerin ki onlar; kitabı elleriyle yazarlar, sonra, o yazdıkları şeyi az bir para karşılığında satmak için: 'Bu, Allah kalındandır,' derler. Ellerinin yazdıklarından ötürü vay onların hâline! Yine yaptıklarından ve yazdıklarından ötürü vay hâline on­ların."[520]


[520] Bakara, 79.