saniyenur
Thu 29 December 2011, 07:50 pm GMT +0200
B- Değerlendirme
Kısaca birkaç örneğini sunduğumuz yeni sünnet anlayışları, hızla gelişen batı medeniyeti karşısında yenilmişlik psikolojisi içinde bulunan İslâm toplumunun, hem batının sömürge çemberini kırmak, İslâm kültürünü aşındırıp tahrip eden kültürel baskısını kaldırmak, hem de kendini ispatlamak amacıyla kendi değerlerini yeniden ele alıp gözden geçirme çabaları olarak görülmektedir. İster müsbet, ister menfi manada olsun ileri sürülen bütün görüşlerde bu gayretler sezilmektedir. Bu bir özeleştiridir. Oryantalistlerin etkisinde kalarak farklı bazı görüşlere sahip olanlar bulunabilir ama biz onları kasdî bir faaliyet olarak görmüyoruz. Öz eleştiri yapılırken bazen doz kaçırılmış olabilir. XIX ve XX. yüzyıldaki pozitivist düşüncenin öne çıkıp modernizmin hızla yayıldığı dünyada İslâm dünyasının belki de hazırlıksız yakalanmış olması sonucu, böyle bir geçiş dönemi içinde fikri çalkantıların olmasına zemin hazırlamıştır. Yapılan çalışmalar, getirilen yorumlar hep Kur'an ve özellikle sünnetin nasıl anlaşılması gerektiği noktasında yoğunlaşmaktadır. Ortada bir yanlışlık vardır, çünkü İslâm dünyası gerek fikrî gerekse teknolojik olarak olmaması gereken yerdedir. Öyleyse bu yanlışlık nerede olmuştur? İşte yeni sünnet anlayışlarının hareket noktası burasıdır. Yapılan yorumlar ve teklif edilen öneriler dikkate alındığında henüz bir orta yolun bulunduğu kanaatinde olmadığımızı belirtelim. Zira en az yüz-yüzelli yıldır aktif manada yapılan bu tartışmalar hep uç noktalarda seyretmekte, ümmetin rahatça hüsnü kabulle karşılayacağı bir ortak zemin oluşturulamamış bulunmaktadır. Her bir yorumun, yapılan bir teklifin bir açıdan bakıldığında makul tarafı bulunmaktadır. Ancak geçmişle gelecek arasında, aradaki köprüleri atmadan, zaman zaman küçük sapmalar olsa da İslâmî anlayışın bütünlüğünü yansıtacak bir yoruma ulaşılmış değildir. Fakat her bir yaklaşım, yorum biçimi tenkide açık yönleri bulunmakla birlikte dikkate değer açıklama ve yorumlardır.[116]
[116] Ali Çelik, Kavram ve Mahiyet Olarak Sünnet ve Bid’at, Beyan Yayınları, İstanbul, 1997: 51-52.