- Davetli kimseye müstehap olanlar

Adsense kodları


Davetli kimseye müstehap olanlar

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Thu 2 December 2010, 03:56 pm GMT +0200
34. Davetli Kimseye Neler Müstehabdır?
 

Bir davete giden kimseye iki şey nıüstehab kılın­mıştır.

1) Yemek sonrasında Hz. Peygamber'den rivayet edilen duayı yapması gerekir. Bu duanın birkaç çeşidi vardır:

a) Abdullah b. Busr şöyle bildirmektedir:

Babam Rasûlullah'a yemek yapmıştı. Rasûlul-lah yemeği yedikten sonra, şöyle dua etmişti: "Ey Allahım! Onları affet, onlara merhamet et ve onlara ver­diğin rızıklara bereket ihsan et.[72]

b) Mikdad b. el-Esved şöyle anlatmaktadır:

İki arkadaşımla birlikte Rasûlullah'a gittik. Çok acıkmıştık. Bizi görenlerden hiçbiri bizi misafir etme­mişti. Hz. Peygamber bizi alıp evine götürdü, kendisi­nin dört keçisi vardı. Bana onların sütlerini dörde böl­memi söyleyince, emrini yerine getirmek için sütü dör­de bölmeye başladım.

Rasûlullah'm gelmesi gecikince, kendi kendime, "Herhalde Rasûlullah Ensar'dan birinin evine davet edildi, doyuncaya kadar yemiş ve kana kana süt içmiş­tir. Ben onun payını da içsem" diye düşündüm ve böy­lece sütü içtim. İçtikten sonra da sütün bulunduğu ka­bın kapağını kapadım. Fakat bir süre sonra içimi bir endişe kapladı ve kara kara düşünmeye başladım. "Ya Rasûlullah aç olduğu halde gelirse ne olacaktı?" İşte bu düşünceler içinde yatağa girdim, uyumak istedim fa­kat bir türlü uyuyamadım. Bu halde iken Rasûlullah gel­di. Uyumamış olanın işitebileceği, uyuyanın da rahat­sız olmayacağı bir tonla selâm verdi. Sonra süt kabına doğru yürüdü. Kapağı açıp da boş olduğunu görünce; "Ey Allahım! Bana yedirene yedir, bana içirene içir" dedi.

Bu fırsatı kaçırmamak için yavaşça büyük çanağı alarak keçilerin yanına gittim. Hangisinin daha semiz olduğunu anlamak için ellerimie sırtlarım sıvazlamaya başladım. Fakat elimin değdiği bütün memelerde süt do­lu olduğunu gördüm. Kabı dolduruncaya kadar sağdım. Hz. Peygamber'in yanma giderek; "İç ey Allah'ın Rasûlü!" dedim. Rasûlullah başını kaldırdı ve dedi ki; "Hatadan sonra da mı içeyim? Ey Mikdad neler oldu?" Ben, sütü içmesini, sonra kendisine meseleyi anlataca­ğımı söyledim. Rasûlullah sütten kana kana içtikten son­ra, bana da uzattı, ben de içtim. Bana tekrar, "Ne ol­du?" diye sorunca, kendisine meseleyi anlattım. Bunun üzerine Hz. Peygamber, "Bu gökten gelen bir bereket­tir. Bunu bana niçin bildirmedin ki diğer arkadaşımıza da içirseydik?" dedi. Ben de; "Madem bereket sizinle bana isabet etmiş, o halde isabet etmeyenin hâlinden bana ne?" diye cevap verdim.[73]

c) Enes b. Malik şöyle anlatıyor:

Hz. Peygamber (s.a), Ensar'ı ziyaret ediyordu. Ensar'in evlerine geldiğinde çocuklar gelip etrafını sar­dılar. Rasûlullah onlara selâm verdi, dua etti ve başla­rını okşadı. Sa'd b. Ubade'nin evine geldiğinde izin is­teyerek, "Esselâmu aleykum ve rahmetullah"deyince, Sa'd b. Ubade de, "Ve aleykumus-selâm ve rahmetullah " diye karşılık verdi. Fakat bunu Hz. Pey-gamber'in işitemiyeceği bir şekilde söylemişti. Rasûlullah üç kez selâmını tekrarladı. Sa'd b. Ubade de bu selâma üç kez karşılık verdi ama yine Rasûlullah'ın işitemeyeceği bir şekilde söylemişti. Selâmı üç kezden fazla tek­rarlamamak Hz. Peygamber'in âdeti idi. İzin verilirse içeri girer, verilmezse girmez geri dönerdi. Bu nedenle geri dönüp gitmeye başladı. Hz. Sa'd ardından koşup, şöyle dedi: "Ey Allah 'm Rasûlü! Anam-babam sana fe­da olsun! Söylediklerini işittim ve size cevap da verdim. Fakat işitemeyeceğiniz bir şekilde selâm verdim. Çün­kü selâm ve bereketi çoğaltmanız hoşuma gitti. Eve buyrun!". Sonra Hz. Peygamber'i eve aldı ve kendisine ku­ru üzüm ikram etti.

Hz. Peygamber (s.a) yedikten sonra, şöyle dua et-Yemeğinizi iyiler yesin, size melekler dua etsin ve yanınızda oruçlular iftar etsin.[74]

2) Gelin ve damada hayır ve bereketle dua etmeli­dir. Bu hususta birçok hadis rivayet edilmiştir.

a) Cabir b. Abdullah şöyle anlatıyor:

Babam vefat ettiğinde geriye yedi (veya dokuz) kız bırakmıştı. Ben de dul bir hanımla evlendim. Rasû­lullah bana evlenip-evlenmediğimi sordu. Ben de evlen­diğimi söyleyince, "Dulmu, bakire'mi?"dedi. "Dul" diye cevap verince Hz. Peygamber; "Niçin senin onunla, onun da seninle oynayabileceği, senin onu, onun da seni güldürebileceği bir bakireyle evlenmedin?" dedi. Ben babamın vefat edip yedi (veya dokuz) kızı yetim bıraktığını, onlara denk birisini getirmeyi çirkin bulup, on­lara işlerini yapabilecek bir kadın aldığımı söyleyince

Hz. Peygamber; "Allah bereketli kılsın ve hayırlı olsun" dedi.[75]

b) Hz. Büreyde şöyle anlatıyor:

Ensâr'dan bazı kimseler, Hz. Ali'ye; "Fatıma yanında (iken başkasına değil, ona talip ol)" dediler. Hz. Ali de Rasûlullah'a gitti ve selâm verdi. Hz. Pey­gamber (s. a); "Ebu Talib 'in oğlunun isteği nedir?" diye soruncaHz. Ali, "Ey Allah'ın Rasûlü! KızınızFatı-ma'yı düşündüm!" dedi. Hz. Peygamber de, "Merha­ba ve ehlen!" dedi ve fakat başka birşey söylemedi. Hz. Ali kendisini bekleyenlerin yanına gittiğinde, onlar ne olduğunu sordular. Hz. Ali; "Bilmiyorum, iki kelime­den (Merhaba ve ehlen) başka bir şey söylemedi" diye cevap verdi. Ensar; "Bu iki kelimeden biri bile sana yeterlidir" dedi.

Evlendiğinde Hz. Ali'ye, Hz. Peygamber; "Veli­me yemeği vermek gerekir" deyince, Hz. Sa'd yanında bir koç olduğunu (onu vereceğini) söyledi. Ensâr'dan bazı sahabîler de aralarında biraz buğday topladılar.[76] Gerdek gecesi geldiğinde, Hz. Peygamber (s.a) Hz. Ali'­ye; "Beni görmeyince, sakın birşeye el sürme!" dedi. Hz. Ali, Rasûlullah'a geldiğinde, Rasûlullah su istedi, o sudan abdest aldı ve sonra da o suyu Hz. Ali'nin üze­rine serpti ve şöyle dua etti: "Ey Allahım! İkisine de bereket ihsan et, evliliklerini her ikisine de mübarek kıl.[77]

c) Hz. Aişe şöyle anlatmaktadır:

Rasûlullah benimle evlendiğinde, annem beni ge­tirip, odaya soktu. İçeride Ensâr'dan bazı kadınların oturduğunu gördüm. Kadınlar beni gördüklerinde, "Hayır, bereket ve en iyi nasip üzerine olsun" diye dua ettiler.[78]

d) Ebu Hüreyre şöyle demektedir:

Bir kimse evlendiğinde Hz. Peygamber şöyle dua ederdi: "Allah sana bereketli kılsın, aranızı hayr ile te­lif etsin[79]

 
35. "Mutlu ve Oğullu Olsun' Dönemi'nin Duasıdır
 

Demek Cahiliye

Bazılarımızın yaptığı gibi "mutlu ve oğullu olsun" şeklinde temennilerde bulunulmamalıdır. Çünkü bu tür temenniler cahiliyye insanlarının âdetlerindendir. Bu tür sözlerin sarf edilmesi, birçok hadis-i nebevi tarafından nehyedilmiştir.

Hasan (r.a) şöyle anlatıyor:

Akıl b. Ebî Talib, Cuşm kabilesinden bir ha nımla evlendiğinde bâzı kimseler gelip "uğurlu ve oğullu olsun" diye temennide bulundu. Bunun üzerine Hz. Akîl; "Sakın böyle söylemeyin. Çünkü Rasûlullah bu­nu yasakladı" dedi. Bu ikaza muhatab olanlar, o halde ne diyeceklerini sorunca, Hz. Akîl, "Allah size be­reketli kılsın ve üzerinize bereket yağdırsın, deyin; zira biz böyle demekle emrolunduk" dedi.[80]

 
36. Gelinin Misafirlere Hizmet Etmesi
 

Gelin mesture (kapalı) olduğu ve fitneden emin bu­lunduğu takdirde, gelen misafirlere hizmet etmesinde bir beis yoktur.

Sehl b. Sa'd şöyle anlatıyor:

Ebu Useyd es-Saîdî evlendiğinde, Hz. Peygam-ber'i ve ashabı davet etti. Onların yemeğini hazırlayan ve sofralarım kuran hanımı Ümmü Useyd'den başkası değildi. Taştan yapılmış bir çanak içinde ta akşamdan hurma hoşafı yapmıştı. Rasülullah sofradan çekilince, Ümmü Useyd, hurmaları güzelce eritip, içmesi için Ra-sülullah'a ikram etmişti. Ümmü Useyd o gün gelin ol­duğu halde misafirlere hizmet etti.[81]



[72] İbn Ebî Şeybe, 10/258, Müslim 6/122, Ebu Davud, 2/135, Tirmizî, 4/281

[73] Müslim, 6/128-129, Müsned-i Ahmed, 6/2-5, Tirmizi, 3/394

[74] Müsned-i Ahmed, 3/138, Ebu Ali es-Seffar, 11/1

[75] Buhari, 9/423, Müslim, 4/176

[76] Hz. Peygamber'in kızının düğün yemeğindeki, yemeğin mik­tarına dikkat edilmelidir! (Çev.)

[77] Taberânî, el-Kebir, 1/112

[78] Buharı, 9/182, Müslim, 4/142, Beyhakî, 7/149

[79] EbuDavud, 1/332, Tirmizi, 2/171, Darimi, 2/134, İbnMâce, 1/289, Ahmed, 2/38 Nasıruddin Elbani, Hadîs-i Şeriflere Göre Evlenme Adabı, Arslan Yayınları: 56-64.

[80] İbn Ebi Şeybe, 7/52 Ncsâî, 2/91, İbn Mâce, 1/589   Darimî ; 2/134 Nasıruddin Elbani, Hadîs-i Şeriflere Göre Evlenme Adabı, Arslan Yayınları: 64-65.

[81] Buhari, 9/200, 205, 206, Müslim, 6/103, İbn Mâce, 1/590 Nasıruddin Elbani, Hadîs-i Şeriflere Göre Evlenme Adabı, Arslan Yayınları: 65-66.



reyyan
Sun 22 July 2012, 12:49 am GMT +0200
Peygamber Efendimizin (sav) sünneti seniyyesi bizlere her konuda rehber niteliğinde, Rabbim bizleri O'nun (sav) yolundan ayırmasın...