sumeyye
Mon 25 April 2011, 12:15 pm GMT +0200
Cin Telkinleri Ve Kâhin Sözleri
İbni Vehb anlatıyor: Bana Ömer b. Muhammed, Salim b. Abdullah aracılığıyla babası Abdullah b. Ömer (r.a.)m şöyle dediğini anlattı:
«Ömer (r.a.)'ın bir şey hakkında "Ben bunun şöyle olduğunu sanıyorum1' deyip de, zannettiği gibi çıkmayan hiçbir sözünü duymadım. Bir gün Ömer oturuyorken yakışıklı bir adam geçti. Bunun üzerine Ömer tahminim beni yanılttımı ne şu adam cahiliye dönemindeki dini üzerinde yada onların kâhini idi. Adamı bana çağırın! dedi. Adam çağrıldı. Ömer (r.a.) ona: "Ben firasetli bir adamdım ama bu sefer) tahminim galiba yanıldı. Sen ya hâla cahiliye dönemindeki dinin üzeresin yada sen kavrniyin kâhini idin? değilmi» diye sordu. Adam da "Müslüman bir kimsenin bu günkü karşılandığı şekilde karşılanışını şimdiye kadar hiç görmemiştim." dedi. Ömer de: "Şüphesiz ben senden sadece bana haber verdiğin şeyi söylemeni istiyorum," deyince adam da: "Evet ben cahiliye döneminde onların kâhini idim" deyince Ömer (r.a.) "Senin Cinnin sana getirdiği haberler arasında en hayrete giden hangisi idî?" diye sorunca adam şöyle anlattı.:
-Ben bir gün çarşıda oturuyorken kendisini korku verişinden tanıdığım cin geldi ve "Cinleri ve zelil olarak susup kalışlarını değişiklikten (yıldız sönmesi ile gök haberini alamamaktan) sonraki ümitlerinin sönüşlerini ve Cinnin dişi deve havutu altına çekilen çuluna iltihak edişini gö-rüyormusun!" dedi. Ömer (r.a.) da:
-Doğru söyledi. Ben onların ilahları yanında uyuduğum bir sırada ne göreyim birisi: Yâ Celîh! (şeytanın adı) başarılı bir iş olacak. Bu işi "Lâ ilahe İllallah" diyen fasih dilli biri başaracak diyerek bağırdı. Oradaki toplum yerinden fırladı. Ben kendi kendime bunun ardında ne olduğunu anlamadan buradan ayrılmayacağım" dedim. Sonra o bağıran tekrar "Ey Celih denen şeytan! başarılı bir iş olacak onu Fasih dilli "Lâ ilahe illallah" diyen biri yapacak, diye bağırdı. Ben yine "bunun arkasında ne olduğunu anlamadan buradan ayrılmayacağım1' dedim. O bağıran kimse bu sözlerini (Üçüncü) kere yine tekrarladı. Bende oradan ayrıldım. Fazla bir zaman bir şeylerle meşgul olmaya vakit kalmadan "İşte peygamber budur" denildi. Kıssayı Buhârî bu şekilde naklediyor.[428]
Bu haberin zahirine göre kesilen buzağıdan gelen sesi bağıran cinni işiten Ömer (r.a.)ın kendisidir. Diğer rivayetlerde ise bunu iş itenin Ömer değil o kâhin olduğuna delâlet vardır.
Yahya b. Eyyûbun İbnü'İ Hadi Abdullah b. Süleyman, Muhammed b. Abdillah b. Amr- Nafi isnâdıyla naklettiği haberde geçtiğine nazaran îbni Ömer(r.a.) şöyle anlatmıştır. Adamın biri geçip gidiyorken; Ömer:
-Ben benim perim olmadığı halde son derece ferasetli birisi idim. Şu herif fala bakan ve geleceğe ait tahminlerde bulunan birisi değil-miydi! Onu bana çağırıverin, dedi. Adamı çağırdılar. Ömer ona:
Nereden geldin? dedi. Adam "Şam'dan" diye cevap verince Ömer: "Nereye?" diye sordu. Adam da "Şu Beytullah'a gitmek istiyorum. Sana gelmeden yola çıkmayacaktım" dedi. Ömer de; "Sen kehanet is terline bakan biri değilmiydin?" deyince "evet" dedi. Hz. Ömer de "hadi anlat bana bakayım" deyince adam:
-Ben bir gece vadinin birinde iken birden şöyle diyen bir ses duydum.
-Ey kendisine düşman olunan! Başarının haberidir bu. Lâ ilahe illallah diye nida eden bir zat. Cinler ve gök haberinden ümitsiz kalışlarına, İnsanlara yese düşmelerine.atlara ve çullarına yemin olsun.[429]
Ben buda kim ola. Bu cinlerin ümitlerini kesen bir haber. İnsanlarda bundan ye'se düşmüşlerdir. Bu haberde atlar (harbe) teşvik edilmişlerdir." dedim. Üzerinden daha bir yıl geçmemiştiki Rasülullah (s.a.v.) peygamber olarak gönderildi.[430]
Aynı olayı Velîd b. Mezyed el-Uzrî de Abdurrahman b. Yezid b. Câbir- İbni Miskin el-Ensârî isnadıyla "Ömer oturuyorken........" diyerek nakleder. Ama bunun senedi munkatfdır.[431]
Yine Haccac b. Erta da bunu Mücâhit'ten nakleder. Yine meşhur kıraat imamlarından olan İbni Kesir de haberi Mücâhit'ten mevkuf olarak nakleder.[432]
Burada bahsi geçen kâhinin Ahmed b. Mûsâ el Hammâr'ın Zİyâd b. Yezid el Kasrî- Muhammed b. Türâs el Kafî Ebû Bekr b. Ayyaş-Ebî İshak isnadıyla Berâe (r.a.)'tan naklettiği hadiste adı geçen Sevâd b. Karib olması akla daha yatkındır. Orada Berâe (r.a.) derki:
-Bir gün Ömer hutbe esnasında "aranızda Sevad b. Karib var-
mı?" diye sordu. O yıl kimse ona (ben Sevâdım diye) cevap vermedi. Gelecek yıl olunca yine "Aranızda Sevad b. Kârib varını?" dedi. Ora-dakilerde "Sevâd b. Kâribde neyin nesi?" dediler. Ömer de "Onun İslam'a girişi çok acayib bir şeydi" diye cevapladı. Biz böyle konuşup dururken birden Sevâd b. Kârib cıkageldi. Bunun üzerine Ömer "İslam'a girişini bize anlatsana Yâ Sevâd! " deyince Sevad:
Ben Hind'de konaklamıştım. O vakit benim Cinlerden bir perim var idi. Bir gece ben uyurken bu peri rüyamda bana geldi ve "kalkta iyi anla ve iyi akıi et eğer akıl edebilirsen. Lüey b. Gaüb oğullarından bir peygamber gönderildi." deyip sonrada şu şiiri okudu:
Cinlerin ve onların necis olanlarına ve beyaz develere çul bağlamalarına hayret ettim. Hızla Mekke'ye doğru hidayet aramaya gidiyor. Cinlerin inananları murdarları gibi değildir. Hadi Haşimoğulla-rının hayırlısının yana git, ve gözlerini onun başına dik. (Sonra beni uyandırıp kaldırdı ve) Yâ Sevâd ! Allah (c.c) şüphesiz bir peygamber gönderdi. Hadi durma ona gidip hidayet ve rüşde ulaş dedi,
İkinci gece olunca yine gelip beni uyandırdı ve şöyle söyledi.:
Cinlere, tekrar tekrar isteklerine, beyaz develere havut vuruluşuna şaştım. Mekke'ye doğru hidayet aramaya koşuyor. Onun kanat tüyleri kuyruklarındaki gibi değildir. Hadi kalkta Haşimoğullannın en hayırlısının yanına var ve gözlerini onların seyyidine dik. Üçüncü günü yine cin gelip beni uyandırdı ve: "Cinlerin ve haberlerine beyaz develere havut vurmalarına şaştım.
Mekke'ye hidayet aramaya koşar. Onların şerlisi hayırlısı gibi değildir. Hadi Haşimoğullarmın hayırlısıyla beraber ol. Cinlerin mü' minleri kafirleri gibi değildir." dedi. (Bende Cinnin bunları her gece gelip tekrar edeceğini duyunca gönlüme İslam sevgisi düştü. Havutu-mu deveme bağlayıp doğru Nebi (s.a.v.)e geldim. O vakit Efendimiz (s.a.v.) Medine deydi İnsanlar etrafını at yelesi gibi sarmışlardı. Beni görünce:
Merhaba ey Sevad b. Kâ-rib, seni buraya neyin getirdiğini biliyoruz." buyurdu. Bende: Yâ Ra-sûlallah ben şiir yazdım onu dinlermisin? deyip (şöyle okudum)
1- Bir gece ve uyku sonrası bana bir peri geldi. Önceki denemeli-rimde O hiç yalancı değildi.
2- Onun üç gece -üst üste- sözü, "sana Lüey b. Gâlib oğullarından bir peygamber geldi" demek oldu.
3- Bende paçalarımı sıvadım, süratli ve güçlü devem beni çölün ortasına aldı geldi.
4- Şahadet ederim ki Şüphesiz Allah zatından başkası mevcut olmayan zattır. Sen de her gaib üzerine güvenilen bir zatsın.
5- Ey Cömertlerin ve güzellerin evladı! Şüphesiz şefaat bakımından peygamberlerin Allah'a en yakın olanısın.
6- Ey Yürüyenlerin en hayırlısı! Kanları eriten sıcaklar içinde bile olsa sana gelen şeyi bize emret.
7- Şefaat sahibinin olmayacağı o gün bana şefaatçi ol. Senin dış ındakiler Sevad b. Kârib'e zaten dönüp bakmazlar.
Bunun üzerine Rasüiullah (s.a.v.) güldü ve bana "Kurtuldun ey Sevâd" buyurdu.
Ömer (r.a.) da ona "hâla bu peri sana geliyormu?" dedi.
Sevâd da "Kuran'ı okuduğum günden sonra bir daha gelmedi, 17 Cinnin yerine Allah'ın kitabı ne güzel oldu" dedi.[433]
Bir kere bu münker bir hadistir. Muhammed b. Türâs ile Ziyad meçhul kimselerdir. Rivayetleri kabul edilemez. Hatta ben bu haberin Ebû Bekir b. Ayyaş adına uydurulmuş bir hadis olmasından korkarım. Ama hadisin aslı meşhurdur.
Ebû Yala el Musili ve Ali b. Şeybân, Yahya b. Hucr eş Sami, Ali b. Mansur el- Ebnâvi, Ebû Abdirrahman el Vakkâsî isnadıyla Muhammed b. Ka'b el Kurazî'nin şöyle dediğini rivayet ederler:
-Ömer oturuyorken bir adam geçmişti. Birisi "bunu biliyormu-sun?" dedi. O da "kimmiş o?" deyince adam "bu Sevâd b. Karibtir" dedi. Hz. Ömer de birisini yollayıp çağırttı ve "Sen Sevâd b. Kârib misin?" diye sordu.
-Evet, dedi.
-Peygamberin çıktığını perisinin haber verdiği kişi senmisin?
-Evet.
-Halâ kâhinliğe devam ediyormusun?....
Bunun Üzerine Sevad kızdı ve İslama girdiğinden beri hiç kimse beni böyle bir sözle karşılamadı (Ey EmîrUl mU'minin) dedi.
Bunun üzerine Ömer (r.a.) da: "Sübhânallah! Bizim yaşamış olduğumuz Şirk (kahinlikten) daha büyük bir günahtı. Hadi bana peygamberin zuhuruyla ilgili olarak periyin sana getirdiği haberi anlat" dedi, O da şöyle söyledi:
-Bir gece uykuyla uyanıklık arasındayken peri bana geldi ve ayağıyla bana dürterek: "Ey Sevâd b. Karib! Kalkta yapabilirsen aklını başına al.
Çünkü Lüey b. Gaîib oğullarından insanları Allah'a kul olmaya çağıran bir peygamber gönderildi.............
Sonra Sevad az önce geçen şiire yakın bir şiir okudu. Sonrada Ömer (r.a.) şöyle demeye başladı:
-Biz bir gün Kureyşten kendilerine Âli Zerîh denilen bir topluluk içinde idi. Onlar bir buzağı kesmişlerdi. Kasapta onu parçalamakla meşguldü. Birden bire biz buzağının kamından bir ses duyduk. Halbuki hiç bir şey görmüyorduk. O ses şöyle diyordu.:
Yâ Âl-i Zerîh! Başarılı bir iş olacak fasih bir dil İle birisi "Allah'tan başka ilah yok" diye bağıracak .....[434]
Buradaki Ebû Abdürrahmanm adı Osman b. Abdirrahman olup hadisçiler onu ittifakla terketmişlerdir. Ali b. Mansur da da meçhul-luk vardır. Bununla birlikte bu hadisin senedi de kesiktir.
Bu haberin bir benzerinide e!-Hasen b. Süfyan ile Muhammed b. Abdül vehhâb el-Ferrâ Yahya b. Hacerin kardeşi Bişr b. Hacer'den o da Ali b. Mansur aracılığıyla Osman b. Abdürrahman'dan rivayet etmiştir.[435]
İbni Adiy el Kâmil adlı eserinde der ki: Bize Remle şehrindeki Velîd b. Hammad, Süleyman b. Abdürrahman, Hakem b. Ya'la el Muharibi aracılığıyla Ebû Ma'mer Abbâd b. Abdüssamedden nakleder ki Said b. Cübeyr'i şöyle derken işittim. Bana Sevâd b. Kârib şöyle söyleyerek anlattı:
«Ben Seraî sıra dağlarından birinde uyuyordum. Biri bana gelip ayağıyla dürterek: "Kalk yâ Sevâd! Lüey b. Galib oğullarından bir peygamber geldi" dedi.» diyerek Sevâd hadiseyi anlattı......[436]
Yine bu rivaytte "Said diyor ki, bana Sevâd haber verdi" şeklin-dede rivayet vardır. Bu rivayetteki Abbad b. Abdüssamed sika değildir. Çok acayip rivayetler yapan biridir.
Zührî aracılığıyla Ma'mer b. Râsid, Ali b. El Hüseyin'in şöyle dediğini anlatır: Peygamberin geleceği hakkında Medine'de ilk duyulan haber "Medine halkından Fâtime denilen ve cinlerden dostu olan bir kadına bu cin dostunun bir gün gelip evinin duvarına konduğu kadınında "neye içeriye gelmiyorsun"? demesi üzerine Cinnin "çünkü Zinayı haram eden peygamber zuhur etmiştir" dediği haberdir. Bu olayı bu kadın kendine gelip giden cinden naklet mistir. İşte bu konuda Medine'de konuşulan ilk haber budur.
Yahya b. Yusuf ez-Zemmî anlatıyor: Bize Ubeydullah b. Amr, Abdullah b. Muhammed b. Akıl aracılığıyla Câbir (r.a.)'ın şöyle dediğini anlattı. Peygamberimizin zuhuruna dair Medinede duyulan ilk haber şu idi. Medine'de bir kadının kendine gelip giden bir cinni vardı. Bu cin bir kuş suretinde gelip evlerinin duvarına konmuş. Bu kadında "in" demiş. Cin de "Hayır. Çünkü Mekke'de zinayı yasaklayan bir peygamber gönderildi. Bizimde bir yerde eğleşip yerleşmemiz engellendi" dedi. Bu konuda pek çok hadis varsada umumiyetle sened yönünden çok çürüktürler.[437]
[428] Buharî Menâkıbü'l Ensar 63/35 Hadis no 3866: Bu kâhin Sevâd b. Kârib adında bir zattır. Beyhakî Delâil 2/243 İbni İshak Sîre İbni Hişâm 1/211.
[429] Matbu nüshada Eİ Cin şeklinde isede bu ya okuma yada matbu hatadır. Doğrusu delaildeki 2/245 gibi""Le'l Cin" dir
[430] Beyhakî Delâil 2/245, Taberani ve Bezzar’da bu hadiseyi Hz. Ömerin azatlısı Eşlem tariki ile nakleder.
[431] Beyhakî Delâil 2/246.
[432] A.g. eser 2/247.
[433] Beyhakî Delâit 2/248-25Î; Hâkim Müstedrek 2/608; Taberânî Kebîr 7/109; Ebû Ya'la Müsned; Ebû Nuaym Delâil 1/31; Uyumi'l Eser 1/72
[434] Beyhakî Delâil 2/252-253
[435] Beyhakî Delâil 2/253 Beyhakî hadisin sonundaki "Mekke'ye geldimki Rasii-Iullah (s.a.v) zuhur etti" kısmı için "bu söz bundan önceki rivayettekiler-den doğruya daha yakındır. Sahih rivayetlerde bu rivayetlere İhtiyaç olmayacak kadar zengin bilgiler mevcuttur" demektedir.
[436] El Kâmü Fid Duafâ 2/628; Beyhakî Delâil 2/253.
[437] İmam Zehebi, Tarihü’l – İslam, Cantaş Yayınları. 1/298-305