hafız_32
Sat 16 October 2010, 12:30 pm GMT +0200
Cihad Ve Cesaret
1- Aile fertlerinin hepsinin bir arada toplanacağı bir oturum düzenlemeliyiz. Ayrıca öğretmenlerde öğrenciler için böyle bir oturum düzenlemelidirler. İçlerinden birisi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sel-lem'in ve ashabının hayatını anlatan bir kitabı okusun, diğerleri de onu dinlesin. Bu şekilde O'nun cesaretli bir komutan olduğu öğrenilmiş olur. sahabeden Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali ve Muaviye -Allah onların hepsinden razı olsun- bir çok ülkeleri nasıl fethedip bizlerin hidayetine vesile oldukları bilinmiş olur. imanlarıyla, savaşlarla, Kur'an ve sünnetle amel etmeleriyle ve yüksek ahlakları ile Allah tarafından onlara yardım edildiği öğrenilmiş olur.
2- Çocuklarımıza cesaretli olmayı öğretelim. Emri bil ma'ruf ve nehyi anil münker yapmayı, Allah'tan başka kimseden korkmamayı öğretelim. Onları, yalan hikâyelerle, hayaletlerle ve karanlıkla korkutmayalım.
3- Çocuklarımıza Yahudilere ve kafirlere karşı Allah yolunda cihad sevgisini aşılamalıyız. Gün gelecek, gençlerimiz Filistin'i ve Kudüs'ü Allah'ın izni ile kurtaracaklardır. Bu da İslâmı ve cihadı çok iyi öğrendiğimiz zaman olacaktır.
4- Çocuklarımıza İslâmî hikayeleri anlatan eğitici kitapları satın alıp okutmalıyız. Mesela: Kur'an kıssaları, Peygamberimiz'in siyeri, şemaili ve ahlâkı, sahabe hayatı, Kitap ve sahih sünnetten sahih akide gibi. [133]
Ana-Babaya İyilikte Bulunmak
Eğer bu dünyada ve ahirette mutlu olmak istiyorsan aşağıda ki tavsiyeleri uygula:
1- Ana-babanla edepli bir şekilde konuş, onlara öf bile deme, onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle.
2- Günah işlemeyi emretmedikçe onların sözüne devamlı itaat et. Unutma ki Allah'a isyanda, yaratılmışlara itaat yoktur.
3- Daima onlara güler yüz göster, yüzünü onlardan çevirme. Kaşları çatık şekilde kızgın olarak onlara bakma.
4- Onların malını ve şerefini koru. Onların izni olmadan mallarından bir şey alma.
5- Onlar söylemese desen onları mutlu eden şeyleri yap. Mesela hizmet et, ev ihtiyaçlarını al, ilim öğrenmeye çalış.
6- Bütün işlerinde onlara danış. Onların görüşierine karşı gelirsen özür dile.
7- Onlar sana seslendiklerinde güler yüzle: "Buyur anne, buyur baba" diye karşılık ver.
8- Onlar hayatta iken veya öldükten sonra dahi onların arkadaş ve akrabalarına saygılı davran.
9- Onlarla münakaşa etme. Onlar hatalı olsa bile, doğru olanı onlara edepli bir şekilde anlatmaya, çalış.
10- Onlara karşı inat etme, sesini yükseltme. Onlar konuşurken sen sus ve dinle. Onlara karşı ter-ıbiyeli ol. Anne babana saygından dolayı diğer karideslerini üzme.
11 - Onlar yanına gelince ayağa kalk ve ellerini öp.
12- Annene ev işlerinde yardımcı ol. Babana da yardım etmede gecikme.
13- Önemli bir iş dahi olsa onlar izin vermedikçe uzak yolculuğa çıkma. Yolculuğa mutlaka çıkman gerekiyorsa özür beyan et. Yolculukta da onlarla ilişkini kesme.
14- Özellikle uyku ve dinlenme zamanı izinsiz onların odasına girme.
15- Sigaraya müptela isen bile, onların yanında sigara içme.
16- Onlardan önce yemek yeme, onlara yemek esnasında ikramda bulun.
17- Onlara yalan söyleme. Eğer onlar bir şey yapar da senin hoşuna gitmese de onları ayıplama.
18- Hanımını ve çocuklarını onlardan üstün tutma. Herşeyden önce onların rızasını elde et. Zira ana-babanın rızası Allah'ın rızası, ana-babanın öfkesi, Allah'ın öfkesidir.
19- Kibirli bir şekilde onlardan daha yüksek yerde oturma, onların yanında ayaklarını uzatarak yatma.
20- Kendini çok önemli bir mevkide bulunsan-da babana nisbet etmekten kibirlenme. Onların iyiliklerini inkar etmekten veya sözlerinle onlara eziyet etmekten sakın.
21- Ana-babana harcama yapmada onları şi-kayetlendirecek kadar cimri davranma. Bu, çok ayıp bir şeydir. Yoksa sen de çocuklarında aynı şeyi görürsün. Nasıl davranırsan, sana da öyle davranılır.
22- Onları çokça ziyaret et ve onlara hediyeler ver. Çocuklarını göz önüne alarak, onlar seni yetiştirdikleri ve yoruldukları için onlara teşekkür et.
23- İnsanlar içinde en çok saygı göstemen gereken önce annen, sonra da babandır. Unutma ki cennet anaların ayaklan altındadır.
24- Ana-babaya asi olmaktan kork. Yoksa bu dünyada ve ahirette mutsuz olursun, çocukların da sana aynı şekilde davranır.
25- Onlardan bir şey istedin mi güler yüzle iste, verdiklerinde teşekkür et. Vermezlerse onları mazur gör. Çok şeyler de istemeki onları sıkıntıya sok-mayasın.
26- Eğer gücün yetiyorsa kendi ihtiyaçların için kendin çalış, babana yük olma. Onlara da yardımcı ol.
27- Ana-babanın üzerinde büyük bir hakkı vardır. Hanımının da üzerinde hakkı vardır. Hepsinin hakkını vermeye çalış. Eğer onlar arasında anlaşmazlık olursa güzel bir şekilde aralarını bul. Her iki tarafa da gizlice hediyeler ver.
28- Eğer hanımınla tartışırlarsa, hanımın haklı ise güzel bir şekilde ondan taraf olduğunu, ama onların rızasını da kazanman gerektiğini ona anlat.
29- Evlenme ve boşanma konusunda ana-ba-banla anlaşamazsan şeriat mahkemesine başvur. En iyi yol budur.
30- Ana-babanın iyi veya kötü duası kabul olur. Beddualarını almaktan sakın.
31- İnsanlarla iyi geçin, onlara sövme. Kim başkasına söverse, onlar da ona söver. Zira bir hadiste şöyle buyuruîmaktadır:
"Kişinin anne-babasına sövmesi büyük günahtır. O başkasının babasına söver, karşısındaki de onun babasına, o başkasının anasına söver, karşısındaki de onun anasına söver."[134]
32- Onlar hayatta iken ziyaret ettiğin gibi, öldükten sonra da mezarlarını ziyaret et. Onlar adına hayır işle ve onlara şu şekilde çok çok dua et; "Rab-bim, beni ve ana-babamı bağışla", "Rabbim, küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişierse, şimdi de sen onlara öyle rahmet et." [135]
Büyük Günahlar
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Eğer yasaklandığınız büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi şerefli bir yere sokarız."
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Günahların en büyüğü: Allah'a şirk koşmak, haksız yere adam öldürmek, ana-babaya asi olmak ve yalancı şahitliktir."[136]
Büyük Günah: Dünyada had cezası uygulanan veya ahirette azabı ve gazabı gerektiren veya Allah , ve Rasulü'nün lanet ettiği bütün günahlardır.
Büyük günahların sayısı: İbn Abbas radıyallahu anh şöyle demiştir: "Büyük günahlar yediden başlar yediyüze kadar çıkar. İstiğfar ile birlikte büyük günah, ısrarla birlikte küçük günah yoktur. Büyük günahların dereceleri de farklıdır." [137]
Büyük Günahların Çeşitleri
1- Akîdede Büyük Günahlar:
Büyük Şirk: İbadet olarak bilinen şeyleri, Allah'tan başkası adına yapmaktır. Mesela: Ölülerden yardım istemek, Kabirleri tavaf etmek, ibadeti Allah'tan başkasına yöneltmek. Allah'tan başkasına adak adamak ve kurban kesmek
Küçük Şirk: İbadetleri, insanlara iyi görünmek için yapmaktır. Mesela: Riya, şeriat ilimlerini dünyalık için öğrenmek, anlatılması gereken ilmi gizlemek, hainlik, falcı ve büyücüleri doğrulamak, sihir öğrenmek ve yaptırmak, Allah'tan başkasına yemin etmek (Kabe hakkı için, babası üzetine, şeref, ekmek çarpsın gibi), müslüman kişiye lanet etmek veya delilsiz tekfir etmek, kafirleri tekfir etmemek, Allah ve Rasu-lü adına yalan uydurmak, Allah'ın azabından emin olmak, ölünün arkasından ağlamak ve dövünmek, kadere isyan, muska ve nazar boncuğu takınmak. [138]
2- Kul Hakkında Büyük Günahlar:
Haksız yere adam öldürmek, insanı veya hayvanı ateşte yakmak, eş, öğrenci, hizmetçi, güçsüz kişi ve hayvanlara haddinden fazla yük yükleyerek eziyet vermek, gıybet etmek, söz taşımak, içki gibi sarhoşluk veren şeyleri içmek, zehir içmek, domuz eti yemek, eroin, kokain, tiner gibi zarar veren şeyleri kullanmak, zaruret yokken meyyit eti yemek, sigara içmek yoluyla kendini yavaşça öldürmek, intihar etmek, haksız yere tartışmak, insanlara zulmetmek ve haklarını vermemek ve reddetmek, alay etmek, müslümanlara lanet etmek, sahabeye sövmek, kibirlenmek, kendini beğenmek, casusluk yapmak, hakim yanında iftira atmak ve yalancı şahitlik, konuşurken yalan söylemek, gereksiz yere resim yapmak ve fotoğraf çekmek. Gerekli resim ve fotoğrafların örneği pasaport, hüviyet ve ehliyet gibi belgeler İçin gereken fotoğraflardır. [139]
3- Malda Büyük Günah:
Yetim malı yemek, kumar oynamak, şans oyunları, hırsızlık, yol kesmek, mal gasp etmek, rüşvet vermek ve almak, terazide eksik tartmak, mal satarken yalan yere yemin etmek, alış-verişte sahtekârlık, söz verince yerine getirmemek, yalan yere şahitlik, aldatmak, israf, varisi mirastan mahrum bırakmak, gerçekleri söylememek, Allah'ın taksimine razı olmamak, erkeklerin altın takması, pantolonunun paçalarını yerde sürümek. [140]
4- İbadetlerde Büyük Günah:
Namazı terk etmek veya özürsüz olarak geç vakitte kılmak, zekat vermemek, Ramazan orucunu bozmak, gücü yettiği halde hacca gitmemek, savaştan kaçmak, mal, can ve dille yapılan cihadı terk etmek, Cuma ve cemaat namazını terk etmek, emri bil marufu terk etmek, küçük abdest yaparken sakınmamak, ilimi ile amel etmemek. [141]
5- Aile ve Nesepte Büyük Günah:
Zina yapmak, livata, iffetli kadınlara iftira atmak, kadınların açılıp saçılması, kadınların erkeklere, erkeklerin kadınlara benzemesi, ana-babaya asi olmak, yakın akraba ziyaretini kesmek, kadının (hayız ve nifas gibi) mazeretli olması dışında kocasının isteğini geri çevirmesi, nikahta hülle yapmak.[142] kadının kocasının yaptığı iyiliği az görmesi, bile bile başkasının soyundan olduğunu iddia etmek, hanımımı zina yapmasına razı olmak, komşuya eziyet etmekj kaşları almak. [143]
6- Büyük Günahtan Tevbe Etmek:
Müslüman kardeşim! Eğer büyük günah işle] mişsen hemen onu terk et ve tevbe istiğfarda buiun| Allah'ın şu âyetini oku:
"Allah'ın kabul edeceği tevbe, ancak bilmede/ kötülük edip de sonra tez elden tevbe edenlerin tev\ besidir; işte Allah bunların tevbesini kabul eder. Allal her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.
Yoksa kötülükleri yapıp yapıp da içlerinden biri\ ne ölüm gelip çatınca: "Ben şimdi tevbe ettim" diyenler ile kâfir olarak ölenler için kabul edilecek tevbe yoktur. Onlar için acı bir azap hazırlamışadır."
Nisa: 17-18
Soru: Tevbenin kabul olma şartları nelerdir?
Cevap: Tevbenin kabul olma şartları şunlardır:
1. İhlas: Günahkâr kişinin tevbesi, başka bir şey için değil, sadece Allah için olmalıdır.
2. Pişman olmak: Günahkâr kişi, yaptığı günahtan dolayı çok pişman olmalıdır.
3. Terk etmek: Günahkâr kişinin, işlediği günahı terk etmesi.
4. Tekrarlamamak: Günahkâr kişi işlediği günahı tekrar işlememeye azmetmelidir.
5. İstiğfar: Allah'a karşı işlediği o suçtan dolayı çok tevbe etmelidir.
6. Helallik dileme: Günah işlediği insanların hakkını iade etmeli ve helallik istemelidir.
7. Tevbe zamanı: Günahkâr kişi hemen tevbe etmeli, yoksa ölümün ne zaman geleceği bilinmez.
Rasûlullah sallaliahu aleyhi ve sellem şöyle i buyuruyor:[144]
"Allah, kişinin canı boğazına gelmeden önce yaptığı tevbeyi kabul eder." [145]
Sünnete Uyun, Bid'at Çıkarmayın
_ Eğer dinde çıkartılan bid'atlere engel olmak istersek bazı insanlar şöyle diyebilir: O zaman gözüne taktığın gözlük de bid'at!... Buna şöyle cevap veririz: Gözlük takmak dinde olan bir şey değildir. Aksine gözlük, dünya icatlarından bir âtetve nimettir. Bu konuda Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Siz, dünya işlerini benden daha iyi bilirsiniz."[146]
Böyle icatlar iki tarafı keskin bıçak gibidir. Mesela: Radyo gibi. Eğer radyoda Kur'an, hadis gibi dini yayınları dinlersek, bu helaldir. Ama eğer müzik ve boş şeyler dinlersek, o zaman haram olur. çünkü bu, kişinin ahlâkını bozup topluma zarar vermektedir.
_ Dinde çıkarılan bid'at, Kur'an ve sünnette delili bulunmayan şeydir. Bu bid'atler din işlerinde ve ibadetlerde olmaktadır. İşte İslâm'ın kabul etmediği ve hakkında sapıklıkla hükmettiği bid'atler bu bid'atlerdir.
1- Allah Teâlâ müşriklerin bid'at çıkarmalarını şu şekilde reddediyor:
"Yoksa onların, Allah'ın izin vermediği bir dini getiren ortakları mı var?"
Şura: 21
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Herkim hakkında emrimiz olmayan bir amel ile^Smel ederse, o merduttur." [147]
3- Rasûlultah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Sonradan uydurulan şeylerden sakının. Zira her'tıydurulan şey bid'attir. Her bid'at de sapıklıktır."[148]
4- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Allah her bid'at sahibinin tevbesini, o bid'ati bırakmadıkça kabul etmez."[149]
5- İbn Ömer radıyallahu anh şöyle demiştir: İnsanlar hoş dahi görse, her bid'at sapıklıktır.
6- İmam Malik şöyle diyor: "Her kim dinde bir bid'at çıkarır ve onu hoş bir şey olarak görürse, Mu-hammed sallallahu aleyhi ve sellem'in görevine hainlik ettiğini iftira etmiş olur. çünkü Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzeriniz-deki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim."
Maide: 3
O gün dinden olmayanlar, bugün de dinden değildir.
7- İmam Şafiî şöyle diyor: "Kim bir bid'ati hoş görürse onu din olarak kabul etmiş olur. Eğer dinde bir bid'ati hoş görmek caiz olsa idi, bunu ehl-i iman-dan ayrı olarak akılcılar caiz sayardı. Bid'atleri her konuda din olarak kabul etmek caiz olsa idi, her insan kendine yeni bir din icat ederdi.
8- Hiçbir bid'at ortaya konuimazki onun yerine sünnetten biri yok olmasın.
9- Hasan Basri şöyle diyor: "Bid'at sahibi kişi ile oturma. Yoksa kalbin hastalanır."
10- Huzeyfe radıyallahu anh diyor ki: "Rasûlul-lah sallallahu aleyhi ve sellem'in sahabesinin yapmadığı her ibadeti siz de yapmayın." [150]
Bid'atlerin Çeşitleri Çoktur.
1- Mevlid kandili ve Miraç kandili gibi kandilleri kutlamak.
2- Toplu halde zikir çekmek ve def çalıp tarikat-çilerin saldığı gibi hu hu diye oynamak.
3- Matem düzenlemek ve ölü için mevlid okutmak. [151]
Sadaka'llahu'l-Azim Demek
1- Kur'an okuduktan sonra sadaka'llahu'l azim demek adet olmuştur. Oysa ne Rasullullah sallallahu aleyhi ve sellem'den, ne sahabeden, ne de tabiinden ne de dört imamdan böyle denileceğine dair bir şey nakledilmemiştir.
2- Kur'an okumak ibadettir. Buna bir ilave yapmaksa bid'attir. Zira Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:
"Herkim hakkında emrimiz olmayan bir amel ile amel ederse, o merduttur."[152]
3- Bu sözün söylenileceğine dair kitap, sünnet ve sahabeden delil yoktur. Bu sonradan gelen insanların çıkardığı bir bid'attir.
4- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem İbn Mes'ud radıyallahu anh'dan Kur'an dinlemiş ve: "Seni onlara şahit olarak göstereceğimiz zaman halleri nice olacak" (Nisa:41) ayetine gelince ona: "sus" demisti. Ama ona: "sadakallahulazim" dememiş veya j demesini emretmemiştir. [153]
5- Bazı cahil kişiler ve çocuklar onun Kur'an'da bir âyet olduğunu sanmakta ve namazda okumaktadır. Oysa bu cahil değildir. Çünkü bu kelime Kur'an'dan değildir. Maalesef sûrelerin bitiminde Kur'an'danmış gibi yazılmaktadır.
6- Hicazın müftüsü Allâme Şeyh Abdullaziz b Bâz rahmetullahi aleyh onun bid'at olduğunu açıklamıştır.
7- "De ki, Allah doğruyu söylemiştir. Öyleyse hakka yönelmiş olarak İbrahim'in dinine uyunuz"
âyetine gelince, bu âyet yahudilerin sözüne cevap olarak söylenmiştir. Çünkü bir önceki âyette: "Artık bundan sonra her kim Allah'a karş, yalan uydurursa" diye geçmektedir.
Ayrıca Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bu âyeti bildiği halde Kur'an okuduktan sonra söylememiştir.
8- Bu bid'at bir sünneti öldürmektedir. Zira Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Kim Kur'an okursa okuduktan sonra Allah'a dua etsin" buyurmaktadır.[154]
9- Kur'an okuyan okuduktan sonra Allah'a istediği duayı eder. Okuduklarıyla Allah'a tevessülde bulunur. Zira Kur'an okuma ibadeti salih ameldir. Bu da onun duasının kabul olmasına sebep olur. Şu duayı okumak güzeldir:
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:[155]
"Keder ve hüzünle karşılaşan bir kul: Allah'ım, ben senin kulunum. Senin kölen ve cariyenin oğluyum. Alnım senin elindedir. Hakkımda verdiğin hükmün geçmiştir veya gerçekleşen hükmün, adildir. Senden kendini isimlendirdiğin, yaratıklarından birine öğrettiğin ve katındaki gayb ilminde gizlediğin, senin olan her isminle Kur'an'ı kalbimin baharı, gönlümün nuru, hüznümün dağıtıcısı ve kederimin gidericisi kılmanı dilerim" derse, Allah onun hüzün ve kederini giderir ve yerine bir ferahlık ve sevinç verir." [156]
İyiliği Emredip Kötülüğe Engel Olmak
Toplumun düzelmesi, bu iki temel esas üzerinedir. Bu iki esas İslâm ümmetinin özelliklerindendir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülüğe engel olur ve Allah'a inanırsınız."
Âli İmran: 110
Eğer iyiliği emretmeyip, kötülüğe engel olmazsak toplum bozulur, kötü ahlâk ve davranışlar çoğalır.
İyiliği emredip kötülüğe engel olmak sadece belli kişilere has değildir. Bilakis onu uygulayacak alim olsun, normal vatandaş olsun, kadın-erkek her müslümanın üzerine vacibdir. Nitekim Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:[157]
"Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin. Buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Zira bu, imanın en düşük derecesidir." [158]
İyiliği Emredip Kötülüğe Engel Olmanın Yolları
1- Cuma ve bayram hutbeleri. Bu hutbelerde imam, insanlara kötülükleri anlatır.
2- Toplantı yapmak, gazete ve dergide makaleler yazmak ve buralarda toplumun sorunlarını ve alınacak önlemleri anlatmak.
3- İnsanları ıslah etmek için fikir beyan eden kitaplar yazmak.
4- Vaazlar vermek. Mesela sigara ve insan vücuduna verdiği zararları anlatmak.
5- İki kişi arasında nasihatleşme. Mesela, gizli olarak arkadaşına altın yüzük takmamasını, namazını kılmasını, Allah'tan başkasına dua edip yardım istememesini nasihat edebilirsin.
6- Broşürler hazırlamak. Mesela, namaz, zekât, cihad ve büyük günahlar hakkında birkaç sayfalık kolay anlaşılan broşürler hazırlanabilir. [159]
Emri Bil Ma’ruf Yapmanın Şartları
1- Emrederken veya engel olurken insanların onun sözünü kabul etmeleri için onlara yumuşak ve dostça davranmalı. Nitekim Allah Teâlâ Musa ve Harun'a şöyle hitap etmektedir:
"Firavun'a gidin. Çünkü o, iyiden iyiye azdı. Ona yumuşak söz söyleyin. Belki aklını başına alır ve korkar."
Taha: 42-43
Eğer küfreden veya söven birisini görürsen ona yumuşak bir dille nasihat et. Öncelikle ona, bu işlere sebep olan şeytandan Allah'a sığınmasını söyle. Sonra bize bol nimetler veren Allah'a şükretmesini, bu küfrün ona fayda vermeyeceğini, aksine bu yüzden ona ahirette azap edileceğini ve bir an önce bu işten tevbe ve istiğfar etmesini anlat.
2- Helal ve haramı iyi bilmesi gerekir ki, yanlış yapıp zararlı olmasın.
3- Söylediği şeyleri kendisinin yapması gerekir ki, bu şekilde daha faydalı ve etkili olsun. Zira Allah 154
Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Sizler Kitab'ı okuduğunuz halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Hiç aklet-miyor musunuz?"
Bakara: 44
Ayrıca daha etkili olabilmek için karşıdaki kişiye yaptığı hatayı itiraf ettirmelidir.
4- Görevini Allah rızası için samimi olarak yerine getirmeli ve işini bitirdikten sonra muhaliflerine doğru yolu bulabilmesi için ona dua etmelidir. Ayrıca bu onun için ileride Allah katında bir mazeret olabilsin. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"İçlerinden bir topluluk: "Allah'ın helak edeceği yahut şiddetli bir şekilde azap edeceği bir kavme ne diye öğüt veriyorsunuz?" dedi. Onlar: "Rabbimize karşı bir özrümüz olsun diye, bir de sakınırlar ümidiyle öğüt veriyoruz" dediler."
A'raf:164
5- Bu işi yapan kişinin cesaretli olması, kınayanlardan çekinmemesi ve Allah'tan başka kimseden korkmaması gerekir. Ayrıca başına gelecek musibetlere de sabretmesi gerekir. [160]
Hoş Olmayan Kötü İşler
1- Camide görülen kötü işler: Camiyi aşın süslemek ve rengârenk boyamak, minarelerini çoğaltmak, namaz kılanların önünde yazılı levhalar asılı olması ki bu, namaz kılanların huşuuna engel olmaktadır. Namaz kılanın önünden geçilmesi, oturan insanların üzerlerinden atlayarak ilerlemek, sesli Kur'an okumak ve dua etmek, yüksek sesle konuşmak namaz kılanları rahatsız etmektedir. Çünkü kendi işitecek şekilde gizli okumak sünnettir. Nitekim hadiste şöyle geçmektedir:
"Sesli Kur'an okuyarak bazınız bazınızı rahatsız etmesin."[161]
Sesli olarak burun silmek, öksürmek vaizlerin zayıf ve uydurma olduğunu belirtmeksizin mevzu hadis rivayet etmeleri, ezandan önce içinde Allah'tan başkalarından medet dilemenin olduğu uydurma duayı okumak, bazı cami cemaatlerinin sigara kokusunun ortalığı kaplaması, kirli ve kokan elbiselerle namaz kılmak, alış-veriş yapmak, camide hoparlör iie kayıp ilanı yapmak, cenaze ilan etmek, namazda saflar arasında boşluklar bırakmak.
2- Caddelerde görülen kötü işler: Kadınların sokaklarda açık saçık olarak dolaşmaları, yüksek sesle gülmelerive konuşmaları, erkeklerin kadınların ellerinden tutmaları, şans oyunları satmak, içki satmak, reklâm panolarında ahlâkı bozan kadın ve erkek afişleri, çöpleri yollara atmak, gençlerin kadınlara bakmak için toplanmaları, toplu taşıma araçlarında ve diğer bazı mekanlarda kadın erkek karışıklığı.
3- Pazarlarda görülen kötü işler: Allah'tan başkası adına yemin etmek, aldatmaca, müşteriye yalan söylemek, küfretmek ve sövmek, eksik tartmak, yüksek sesle bağırmak. Yürüme yollarında alışveriş yaparak yolları kesmek.
4- Genel olarak kötü işler: Kötülüğe ve fuhşa yönelten müzik dinlemek, akraba dahi olsa kadın ve erkeklerin karışık olarak bir ortamda oturmaları, duvarlara canlı insan heykel ve resimleri asmak veya masalara biblolar koymak isterse o resim kendisinin veya babasının resmi olsun, yeme ve içmede, giyside ve eş eşyalarında israf etmek, yemek artıklarını ve diğer yiyecekleri çöplere dökmek (halbuki bu fakirlere verilmelidir, sigara içmek, tavla ve benzeri oyunları oynamak, ana-babaya asi olmak, açık dergilere bakmak, genellikle çocuklara, evlere, arabalara muska ve nazar boncuğu takmak ve bunların kötülükleri yok edeceğine, gözdeğmesinden koruyacağına inanmak, sahabeyi küçümsemek, sakal ve benzeri İslami şiarlarla alay etmek. [162]
Çarşıya Giriş Duasın
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Kim çarşıya girerken: "Lâ ilahe iliallâhu vah-dehu lâ şerike leh. Lehu'l-mülkü ve İehu'İ-hamdü, yuhyî ve yümîtü ve hüve hayyün lâ yemût, biyedihi'l-hayr, ve hüve alâ külli şey'in kadîr" derse, Allah ona milyon tane iyilik yazar ve milyon tane kötülüğünü siler, ona milyon derece verilir ve cennette bir ev inşa edilir."
Ahmed ve diğerleri rivayet etmiş, el-Elbânf de Câmi'de (6107) hasen demiştir. [163]
[133] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 131-132.
[134] Buhârî, Müslim
[135] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 133-137.
[136] Buhârî, Müslim
[137] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 138.
[138] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 139.
[139] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 140.
[140] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 140-141.
[141] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 141.
[142] İslam'da boşama iki defadır. Üçüncü defa boşama vuku bula-J cak olursa bu geri dönüşü olmayan bir boşanmadır. Üçü defa eşini boşayan erkek eşine ancak o başka birisi ile ev\e\ nip tekrar boşanirsa dönebilir. Bu evliliğin ise rağbet ederekj hilesiz olarak olması ayrıca arada cinsel ilişkinin olmuş olma] sı, sonra hilesiz olarak tekrar isteyerek boşama olması gere-| kir. Bütün bunları hile yoluyla yapmak, hülle diye adlandırılır.
[143] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 141-142.
[144] Tirmizî: Hasen hadis.
[145] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 142-144.
[146] Müslim
[147] Müslim
[148] Tirmizî: Hasen-sahih
[149] Taberâni ve diğerleri: Sahih hadis
[150] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 145-148.
[151] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 148.
[152] Buhârî, Müslim
[153] Buhârî
[154] Tirmizî: Hasen hadis
[155] Ahmed: Sahih hadis
[156] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 149-151.
[157] Müslim
[158] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 152.
[159] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 153.
[160] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi:154-155.
[161] Ebû Dâvûd: Sahih hadis
[162] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 156-158.
[163] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 159.
1- Aile fertlerinin hepsinin bir arada toplanacağı bir oturum düzenlemeliyiz. Ayrıca öğretmenlerde öğrenciler için böyle bir oturum düzenlemelidirler. İçlerinden birisi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sel-lem'in ve ashabının hayatını anlatan bir kitabı okusun, diğerleri de onu dinlesin. Bu şekilde O'nun cesaretli bir komutan olduğu öğrenilmiş olur. sahabeden Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali ve Muaviye -Allah onların hepsinden razı olsun- bir çok ülkeleri nasıl fethedip bizlerin hidayetine vesile oldukları bilinmiş olur. imanlarıyla, savaşlarla, Kur'an ve sünnetle amel etmeleriyle ve yüksek ahlakları ile Allah tarafından onlara yardım edildiği öğrenilmiş olur.
2- Çocuklarımıza cesaretli olmayı öğretelim. Emri bil ma'ruf ve nehyi anil münker yapmayı, Allah'tan başka kimseden korkmamayı öğretelim. Onları, yalan hikâyelerle, hayaletlerle ve karanlıkla korkutmayalım.
3- Çocuklarımıza Yahudilere ve kafirlere karşı Allah yolunda cihad sevgisini aşılamalıyız. Gün gelecek, gençlerimiz Filistin'i ve Kudüs'ü Allah'ın izni ile kurtaracaklardır. Bu da İslâmı ve cihadı çok iyi öğrendiğimiz zaman olacaktır.
4- Çocuklarımıza İslâmî hikayeleri anlatan eğitici kitapları satın alıp okutmalıyız. Mesela: Kur'an kıssaları, Peygamberimiz'in siyeri, şemaili ve ahlâkı, sahabe hayatı, Kitap ve sahih sünnetten sahih akide gibi. [133]
Ana-Babaya İyilikte Bulunmak
Eğer bu dünyada ve ahirette mutlu olmak istiyorsan aşağıda ki tavsiyeleri uygula:
1- Ana-babanla edepli bir şekilde konuş, onlara öf bile deme, onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle.
2- Günah işlemeyi emretmedikçe onların sözüne devamlı itaat et. Unutma ki Allah'a isyanda, yaratılmışlara itaat yoktur.
3- Daima onlara güler yüz göster, yüzünü onlardan çevirme. Kaşları çatık şekilde kızgın olarak onlara bakma.
4- Onların malını ve şerefini koru. Onların izni olmadan mallarından bir şey alma.
5- Onlar söylemese desen onları mutlu eden şeyleri yap. Mesela hizmet et, ev ihtiyaçlarını al, ilim öğrenmeye çalış.
6- Bütün işlerinde onlara danış. Onların görüşierine karşı gelirsen özür dile.
7- Onlar sana seslendiklerinde güler yüzle: "Buyur anne, buyur baba" diye karşılık ver.
8- Onlar hayatta iken veya öldükten sonra dahi onların arkadaş ve akrabalarına saygılı davran.
9- Onlarla münakaşa etme. Onlar hatalı olsa bile, doğru olanı onlara edepli bir şekilde anlatmaya, çalış.
10- Onlara karşı inat etme, sesini yükseltme. Onlar konuşurken sen sus ve dinle. Onlara karşı ter-ıbiyeli ol. Anne babana saygından dolayı diğer karideslerini üzme.
11 - Onlar yanına gelince ayağa kalk ve ellerini öp.
12- Annene ev işlerinde yardımcı ol. Babana da yardım etmede gecikme.
13- Önemli bir iş dahi olsa onlar izin vermedikçe uzak yolculuğa çıkma. Yolculuğa mutlaka çıkman gerekiyorsa özür beyan et. Yolculukta da onlarla ilişkini kesme.
14- Özellikle uyku ve dinlenme zamanı izinsiz onların odasına girme.
15- Sigaraya müptela isen bile, onların yanında sigara içme.
16- Onlardan önce yemek yeme, onlara yemek esnasında ikramda bulun.
17- Onlara yalan söyleme. Eğer onlar bir şey yapar da senin hoşuna gitmese de onları ayıplama.
18- Hanımını ve çocuklarını onlardan üstün tutma. Herşeyden önce onların rızasını elde et. Zira ana-babanın rızası Allah'ın rızası, ana-babanın öfkesi, Allah'ın öfkesidir.
19- Kibirli bir şekilde onlardan daha yüksek yerde oturma, onların yanında ayaklarını uzatarak yatma.
20- Kendini çok önemli bir mevkide bulunsan-da babana nisbet etmekten kibirlenme. Onların iyiliklerini inkar etmekten veya sözlerinle onlara eziyet etmekten sakın.
21- Ana-babana harcama yapmada onları şi-kayetlendirecek kadar cimri davranma. Bu, çok ayıp bir şeydir. Yoksa sen de çocuklarında aynı şeyi görürsün. Nasıl davranırsan, sana da öyle davranılır.
22- Onları çokça ziyaret et ve onlara hediyeler ver. Çocuklarını göz önüne alarak, onlar seni yetiştirdikleri ve yoruldukları için onlara teşekkür et.
23- İnsanlar içinde en çok saygı göstemen gereken önce annen, sonra da babandır. Unutma ki cennet anaların ayaklan altındadır.
24- Ana-babaya asi olmaktan kork. Yoksa bu dünyada ve ahirette mutsuz olursun, çocukların da sana aynı şekilde davranır.
25- Onlardan bir şey istedin mi güler yüzle iste, verdiklerinde teşekkür et. Vermezlerse onları mazur gör. Çok şeyler de istemeki onları sıkıntıya sok-mayasın.
26- Eğer gücün yetiyorsa kendi ihtiyaçların için kendin çalış, babana yük olma. Onlara da yardımcı ol.
27- Ana-babanın üzerinde büyük bir hakkı vardır. Hanımının da üzerinde hakkı vardır. Hepsinin hakkını vermeye çalış. Eğer onlar arasında anlaşmazlık olursa güzel bir şekilde aralarını bul. Her iki tarafa da gizlice hediyeler ver.
28- Eğer hanımınla tartışırlarsa, hanımın haklı ise güzel bir şekilde ondan taraf olduğunu, ama onların rızasını da kazanman gerektiğini ona anlat.
29- Evlenme ve boşanma konusunda ana-ba-banla anlaşamazsan şeriat mahkemesine başvur. En iyi yol budur.
30- Ana-babanın iyi veya kötü duası kabul olur. Beddualarını almaktan sakın.
31- İnsanlarla iyi geçin, onlara sövme. Kim başkasına söverse, onlar da ona söver. Zira bir hadiste şöyle buyuruîmaktadır:
"Kişinin anne-babasına sövmesi büyük günahtır. O başkasının babasına söver, karşısındaki de onun babasına, o başkasının anasına söver, karşısındaki de onun anasına söver."[134]
32- Onlar hayatta iken ziyaret ettiğin gibi, öldükten sonra da mezarlarını ziyaret et. Onlar adına hayır işle ve onlara şu şekilde çok çok dua et; "Rab-bim, beni ve ana-babamı bağışla", "Rabbim, küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişierse, şimdi de sen onlara öyle rahmet et." [135]
Büyük Günahlar
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Eğer yasaklandığınız büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi şerefli bir yere sokarız."
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Günahların en büyüğü: Allah'a şirk koşmak, haksız yere adam öldürmek, ana-babaya asi olmak ve yalancı şahitliktir."[136]
Büyük Günah: Dünyada had cezası uygulanan veya ahirette azabı ve gazabı gerektiren veya Allah , ve Rasulü'nün lanet ettiği bütün günahlardır.
Büyük günahların sayısı: İbn Abbas radıyallahu anh şöyle demiştir: "Büyük günahlar yediden başlar yediyüze kadar çıkar. İstiğfar ile birlikte büyük günah, ısrarla birlikte küçük günah yoktur. Büyük günahların dereceleri de farklıdır." [137]
Büyük Günahların Çeşitleri
1- Akîdede Büyük Günahlar:
Büyük Şirk: İbadet olarak bilinen şeyleri, Allah'tan başkası adına yapmaktır. Mesela: Ölülerden yardım istemek, Kabirleri tavaf etmek, ibadeti Allah'tan başkasına yöneltmek. Allah'tan başkasına adak adamak ve kurban kesmek
Küçük Şirk: İbadetleri, insanlara iyi görünmek için yapmaktır. Mesela: Riya, şeriat ilimlerini dünyalık için öğrenmek, anlatılması gereken ilmi gizlemek, hainlik, falcı ve büyücüleri doğrulamak, sihir öğrenmek ve yaptırmak, Allah'tan başkasına yemin etmek (Kabe hakkı için, babası üzetine, şeref, ekmek çarpsın gibi), müslüman kişiye lanet etmek veya delilsiz tekfir etmek, kafirleri tekfir etmemek, Allah ve Rasu-lü adına yalan uydurmak, Allah'ın azabından emin olmak, ölünün arkasından ağlamak ve dövünmek, kadere isyan, muska ve nazar boncuğu takınmak. [138]
2- Kul Hakkında Büyük Günahlar:
Haksız yere adam öldürmek, insanı veya hayvanı ateşte yakmak, eş, öğrenci, hizmetçi, güçsüz kişi ve hayvanlara haddinden fazla yük yükleyerek eziyet vermek, gıybet etmek, söz taşımak, içki gibi sarhoşluk veren şeyleri içmek, zehir içmek, domuz eti yemek, eroin, kokain, tiner gibi zarar veren şeyleri kullanmak, zaruret yokken meyyit eti yemek, sigara içmek yoluyla kendini yavaşça öldürmek, intihar etmek, haksız yere tartışmak, insanlara zulmetmek ve haklarını vermemek ve reddetmek, alay etmek, müslümanlara lanet etmek, sahabeye sövmek, kibirlenmek, kendini beğenmek, casusluk yapmak, hakim yanında iftira atmak ve yalancı şahitlik, konuşurken yalan söylemek, gereksiz yere resim yapmak ve fotoğraf çekmek. Gerekli resim ve fotoğrafların örneği pasaport, hüviyet ve ehliyet gibi belgeler İçin gereken fotoğraflardır. [139]
3- Malda Büyük Günah:
Yetim malı yemek, kumar oynamak, şans oyunları, hırsızlık, yol kesmek, mal gasp etmek, rüşvet vermek ve almak, terazide eksik tartmak, mal satarken yalan yere yemin etmek, alış-verişte sahtekârlık, söz verince yerine getirmemek, yalan yere şahitlik, aldatmak, israf, varisi mirastan mahrum bırakmak, gerçekleri söylememek, Allah'ın taksimine razı olmamak, erkeklerin altın takması, pantolonunun paçalarını yerde sürümek. [140]
4- İbadetlerde Büyük Günah:
Namazı terk etmek veya özürsüz olarak geç vakitte kılmak, zekat vermemek, Ramazan orucunu bozmak, gücü yettiği halde hacca gitmemek, savaştan kaçmak, mal, can ve dille yapılan cihadı terk etmek, Cuma ve cemaat namazını terk etmek, emri bil marufu terk etmek, küçük abdest yaparken sakınmamak, ilimi ile amel etmemek. [141]
5- Aile ve Nesepte Büyük Günah:
Zina yapmak, livata, iffetli kadınlara iftira atmak, kadınların açılıp saçılması, kadınların erkeklere, erkeklerin kadınlara benzemesi, ana-babaya asi olmak, yakın akraba ziyaretini kesmek, kadının (hayız ve nifas gibi) mazeretli olması dışında kocasının isteğini geri çevirmesi, nikahta hülle yapmak.[142] kadının kocasının yaptığı iyiliği az görmesi, bile bile başkasının soyundan olduğunu iddia etmek, hanımımı zina yapmasına razı olmak, komşuya eziyet etmekj kaşları almak. [143]
6- Büyük Günahtan Tevbe Etmek:
Müslüman kardeşim! Eğer büyük günah işle] mişsen hemen onu terk et ve tevbe istiğfarda buiun| Allah'ın şu âyetini oku:
"Allah'ın kabul edeceği tevbe, ancak bilmede/ kötülük edip de sonra tez elden tevbe edenlerin tev\ besidir; işte Allah bunların tevbesini kabul eder. Allal her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.
Yoksa kötülükleri yapıp yapıp da içlerinden biri\ ne ölüm gelip çatınca: "Ben şimdi tevbe ettim" diyenler ile kâfir olarak ölenler için kabul edilecek tevbe yoktur. Onlar için acı bir azap hazırlamışadır."
Nisa: 17-18
Soru: Tevbenin kabul olma şartları nelerdir?
Cevap: Tevbenin kabul olma şartları şunlardır:
1. İhlas: Günahkâr kişinin tevbesi, başka bir şey için değil, sadece Allah için olmalıdır.
2. Pişman olmak: Günahkâr kişi, yaptığı günahtan dolayı çok pişman olmalıdır.
3. Terk etmek: Günahkâr kişinin, işlediği günahı terk etmesi.
4. Tekrarlamamak: Günahkâr kişi işlediği günahı tekrar işlememeye azmetmelidir.
5. İstiğfar: Allah'a karşı işlediği o suçtan dolayı çok tevbe etmelidir.
6. Helallik dileme: Günah işlediği insanların hakkını iade etmeli ve helallik istemelidir.
7. Tevbe zamanı: Günahkâr kişi hemen tevbe etmeli, yoksa ölümün ne zaman geleceği bilinmez.
Rasûlullah sallaliahu aleyhi ve sellem şöyle i buyuruyor:[144]
"Allah, kişinin canı boğazına gelmeden önce yaptığı tevbeyi kabul eder." [145]
Sünnete Uyun, Bid'at Çıkarmayın
_ Eğer dinde çıkartılan bid'atlere engel olmak istersek bazı insanlar şöyle diyebilir: O zaman gözüne taktığın gözlük de bid'at!... Buna şöyle cevap veririz: Gözlük takmak dinde olan bir şey değildir. Aksine gözlük, dünya icatlarından bir âtetve nimettir. Bu konuda Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Siz, dünya işlerini benden daha iyi bilirsiniz."[146]
Böyle icatlar iki tarafı keskin bıçak gibidir. Mesela: Radyo gibi. Eğer radyoda Kur'an, hadis gibi dini yayınları dinlersek, bu helaldir. Ama eğer müzik ve boş şeyler dinlersek, o zaman haram olur. çünkü bu, kişinin ahlâkını bozup topluma zarar vermektedir.
_ Dinde çıkarılan bid'at, Kur'an ve sünnette delili bulunmayan şeydir. Bu bid'atler din işlerinde ve ibadetlerde olmaktadır. İşte İslâm'ın kabul etmediği ve hakkında sapıklıkla hükmettiği bid'atler bu bid'atlerdir.
1- Allah Teâlâ müşriklerin bid'at çıkarmalarını şu şekilde reddediyor:
"Yoksa onların, Allah'ın izin vermediği bir dini getiren ortakları mı var?"
Şura: 21
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Herkim hakkında emrimiz olmayan bir amel ile^Smel ederse, o merduttur." [147]
3- Rasûlultah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Sonradan uydurulan şeylerden sakının. Zira her'tıydurulan şey bid'attir. Her bid'at de sapıklıktır."[148]
4- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Allah her bid'at sahibinin tevbesini, o bid'ati bırakmadıkça kabul etmez."[149]
5- İbn Ömer radıyallahu anh şöyle demiştir: İnsanlar hoş dahi görse, her bid'at sapıklıktır.
6- İmam Malik şöyle diyor: "Her kim dinde bir bid'at çıkarır ve onu hoş bir şey olarak görürse, Mu-hammed sallallahu aleyhi ve sellem'in görevine hainlik ettiğini iftira etmiş olur. çünkü Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzeriniz-deki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim."
Maide: 3
O gün dinden olmayanlar, bugün de dinden değildir.
7- İmam Şafiî şöyle diyor: "Kim bir bid'ati hoş görürse onu din olarak kabul etmiş olur. Eğer dinde bir bid'ati hoş görmek caiz olsa idi, bunu ehl-i iman-dan ayrı olarak akılcılar caiz sayardı. Bid'atleri her konuda din olarak kabul etmek caiz olsa idi, her insan kendine yeni bir din icat ederdi.
8- Hiçbir bid'at ortaya konuimazki onun yerine sünnetten biri yok olmasın.
9- Hasan Basri şöyle diyor: "Bid'at sahibi kişi ile oturma. Yoksa kalbin hastalanır."
10- Huzeyfe radıyallahu anh diyor ki: "Rasûlul-lah sallallahu aleyhi ve sellem'in sahabesinin yapmadığı her ibadeti siz de yapmayın." [150]
Bid'atlerin Çeşitleri Çoktur.
1- Mevlid kandili ve Miraç kandili gibi kandilleri kutlamak.
2- Toplu halde zikir çekmek ve def çalıp tarikat-çilerin saldığı gibi hu hu diye oynamak.
3- Matem düzenlemek ve ölü için mevlid okutmak. [151]
Sadaka'llahu'l-Azim Demek
1- Kur'an okuduktan sonra sadaka'llahu'l azim demek adet olmuştur. Oysa ne Rasullullah sallallahu aleyhi ve sellem'den, ne sahabeden, ne de tabiinden ne de dört imamdan böyle denileceğine dair bir şey nakledilmemiştir.
2- Kur'an okumak ibadettir. Buna bir ilave yapmaksa bid'attir. Zira Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:
"Herkim hakkında emrimiz olmayan bir amel ile amel ederse, o merduttur."[152]
3- Bu sözün söylenileceğine dair kitap, sünnet ve sahabeden delil yoktur. Bu sonradan gelen insanların çıkardığı bir bid'attir.
4- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem İbn Mes'ud radıyallahu anh'dan Kur'an dinlemiş ve: "Seni onlara şahit olarak göstereceğimiz zaman halleri nice olacak" (Nisa:41) ayetine gelince ona: "sus" demisti. Ama ona: "sadakallahulazim" dememiş veya j demesini emretmemiştir. [153]
5- Bazı cahil kişiler ve çocuklar onun Kur'an'da bir âyet olduğunu sanmakta ve namazda okumaktadır. Oysa bu cahil değildir. Çünkü bu kelime Kur'an'dan değildir. Maalesef sûrelerin bitiminde Kur'an'danmış gibi yazılmaktadır.
6- Hicazın müftüsü Allâme Şeyh Abdullaziz b Bâz rahmetullahi aleyh onun bid'at olduğunu açıklamıştır.
7- "De ki, Allah doğruyu söylemiştir. Öyleyse hakka yönelmiş olarak İbrahim'in dinine uyunuz"
âyetine gelince, bu âyet yahudilerin sözüne cevap olarak söylenmiştir. Çünkü bir önceki âyette: "Artık bundan sonra her kim Allah'a karş, yalan uydurursa" diye geçmektedir.
Ayrıca Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bu âyeti bildiği halde Kur'an okuduktan sonra söylememiştir.
8- Bu bid'at bir sünneti öldürmektedir. Zira Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Kim Kur'an okursa okuduktan sonra Allah'a dua etsin" buyurmaktadır.[154]
9- Kur'an okuyan okuduktan sonra Allah'a istediği duayı eder. Okuduklarıyla Allah'a tevessülde bulunur. Zira Kur'an okuma ibadeti salih ameldir. Bu da onun duasının kabul olmasına sebep olur. Şu duayı okumak güzeldir:
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:[155]
"Keder ve hüzünle karşılaşan bir kul: Allah'ım, ben senin kulunum. Senin kölen ve cariyenin oğluyum. Alnım senin elindedir. Hakkımda verdiğin hükmün geçmiştir veya gerçekleşen hükmün, adildir. Senden kendini isimlendirdiğin, yaratıklarından birine öğrettiğin ve katındaki gayb ilminde gizlediğin, senin olan her isminle Kur'an'ı kalbimin baharı, gönlümün nuru, hüznümün dağıtıcısı ve kederimin gidericisi kılmanı dilerim" derse, Allah onun hüzün ve kederini giderir ve yerine bir ferahlık ve sevinç verir." [156]
İyiliği Emredip Kötülüğe Engel Olmak
Toplumun düzelmesi, bu iki temel esas üzerinedir. Bu iki esas İslâm ümmetinin özelliklerindendir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülüğe engel olur ve Allah'a inanırsınız."
Âli İmran: 110
Eğer iyiliği emretmeyip, kötülüğe engel olmazsak toplum bozulur, kötü ahlâk ve davranışlar çoğalır.
İyiliği emredip kötülüğe engel olmak sadece belli kişilere has değildir. Bilakis onu uygulayacak alim olsun, normal vatandaş olsun, kadın-erkek her müslümanın üzerine vacibdir. Nitekim Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:[157]
"Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin. Buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Zira bu, imanın en düşük derecesidir." [158]
İyiliği Emredip Kötülüğe Engel Olmanın Yolları
1- Cuma ve bayram hutbeleri. Bu hutbelerde imam, insanlara kötülükleri anlatır.
2- Toplantı yapmak, gazete ve dergide makaleler yazmak ve buralarda toplumun sorunlarını ve alınacak önlemleri anlatmak.
3- İnsanları ıslah etmek için fikir beyan eden kitaplar yazmak.
4- Vaazlar vermek. Mesela sigara ve insan vücuduna verdiği zararları anlatmak.
5- İki kişi arasında nasihatleşme. Mesela, gizli olarak arkadaşına altın yüzük takmamasını, namazını kılmasını, Allah'tan başkasına dua edip yardım istememesini nasihat edebilirsin.
6- Broşürler hazırlamak. Mesela, namaz, zekât, cihad ve büyük günahlar hakkında birkaç sayfalık kolay anlaşılan broşürler hazırlanabilir. [159]
Emri Bil Ma’ruf Yapmanın Şartları
1- Emrederken veya engel olurken insanların onun sözünü kabul etmeleri için onlara yumuşak ve dostça davranmalı. Nitekim Allah Teâlâ Musa ve Harun'a şöyle hitap etmektedir:
"Firavun'a gidin. Çünkü o, iyiden iyiye azdı. Ona yumuşak söz söyleyin. Belki aklını başına alır ve korkar."
Taha: 42-43
Eğer küfreden veya söven birisini görürsen ona yumuşak bir dille nasihat et. Öncelikle ona, bu işlere sebep olan şeytandan Allah'a sığınmasını söyle. Sonra bize bol nimetler veren Allah'a şükretmesini, bu küfrün ona fayda vermeyeceğini, aksine bu yüzden ona ahirette azap edileceğini ve bir an önce bu işten tevbe ve istiğfar etmesini anlat.
2- Helal ve haramı iyi bilmesi gerekir ki, yanlış yapıp zararlı olmasın.
3- Söylediği şeyleri kendisinin yapması gerekir ki, bu şekilde daha faydalı ve etkili olsun. Zira Allah 154
Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Sizler Kitab'ı okuduğunuz halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Hiç aklet-miyor musunuz?"
Bakara: 44
Ayrıca daha etkili olabilmek için karşıdaki kişiye yaptığı hatayı itiraf ettirmelidir.
4- Görevini Allah rızası için samimi olarak yerine getirmeli ve işini bitirdikten sonra muhaliflerine doğru yolu bulabilmesi için ona dua etmelidir. Ayrıca bu onun için ileride Allah katında bir mazeret olabilsin. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"İçlerinden bir topluluk: "Allah'ın helak edeceği yahut şiddetli bir şekilde azap edeceği bir kavme ne diye öğüt veriyorsunuz?" dedi. Onlar: "Rabbimize karşı bir özrümüz olsun diye, bir de sakınırlar ümidiyle öğüt veriyoruz" dediler."
A'raf:164
5- Bu işi yapan kişinin cesaretli olması, kınayanlardan çekinmemesi ve Allah'tan başka kimseden korkmaması gerekir. Ayrıca başına gelecek musibetlere de sabretmesi gerekir. [160]
Hoş Olmayan Kötü İşler
1- Camide görülen kötü işler: Camiyi aşın süslemek ve rengârenk boyamak, minarelerini çoğaltmak, namaz kılanların önünde yazılı levhalar asılı olması ki bu, namaz kılanların huşuuna engel olmaktadır. Namaz kılanın önünden geçilmesi, oturan insanların üzerlerinden atlayarak ilerlemek, sesli Kur'an okumak ve dua etmek, yüksek sesle konuşmak namaz kılanları rahatsız etmektedir. Çünkü kendi işitecek şekilde gizli okumak sünnettir. Nitekim hadiste şöyle geçmektedir:
"Sesli Kur'an okuyarak bazınız bazınızı rahatsız etmesin."[161]
Sesli olarak burun silmek, öksürmek vaizlerin zayıf ve uydurma olduğunu belirtmeksizin mevzu hadis rivayet etmeleri, ezandan önce içinde Allah'tan başkalarından medet dilemenin olduğu uydurma duayı okumak, bazı cami cemaatlerinin sigara kokusunun ortalığı kaplaması, kirli ve kokan elbiselerle namaz kılmak, alış-veriş yapmak, camide hoparlör iie kayıp ilanı yapmak, cenaze ilan etmek, namazda saflar arasında boşluklar bırakmak.
2- Caddelerde görülen kötü işler: Kadınların sokaklarda açık saçık olarak dolaşmaları, yüksek sesle gülmelerive konuşmaları, erkeklerin kadınların ellerinden tutmaları, şans oyunları satmak, içki satmak, reklâm panolarında ahlâkı bozan kadın ve erkek afişleri, çöpleri yollara atmak, gençlerin kadınlara bakmak için toplanmaları, toplu taşıma araçlarında ve diğer bazı mekanlarda kadın erkek karışıklığı.
3- Pazarlarda görülen kötü işler: Allah'tan başkası adına yemin etmek, aldatmaca, müşteriye yalan söylemek, küfretmek ve sövmek, eksik tartmak, yüksek sesle bağırmak. Yürüme yollarında alışveriş yaparak yolları kesmek.
4- Genel olarak kötü işler: Kötülüğe ve fuhşa yönelten müzik dinlemek, akraba dahi olsa kadın ve erkeklerin karışık olarak bir ortamda oturmaları, duvarlara canlı insan heykel ve resimleri asmak veya masalara biblolar koymak isterse o resim kendisinin veya babasının resmi olsun, yeme ve içmede, giyside ve eş eşyalarında israf etmek, yemek artıklarını ve diğer yiyecekleri çöplere dökmek (halbuki bu fakirlere verilmelidir, sigara içmek, tavla ve benzeri oyunları oynamak, ana-babaya asi olmak, açık dergilere bakmak, genellikle çocuklara, evlere, arabalara muska ve nazar boncuğu takmak ve bunların kötülükleri yok edeceğine, gözdeğmesinden koruyacağına inanmak, sahabeyi küçümsemek, sakal ve benzeri İslami şiarlarla alay etmek. [162]
Çarşıya Giriş Duasın
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Kim çarşıya girerken: "Lâ ilahe iliallâhu vah-dehu lâ şerike leh. Lehu'l-mülkü ve İehu'İ-hamdü, yuhyî ve yümîtü ve hüve hayyün lâ yemût, biyedihi'l-hayr, ve hüve alâ külli şey'in kadîr" derse, Allah ona milyon tane iyilik yazar ve milyon tane kötülüğünü siler, ona milyon derece verilir ve cennette bir ev inşa edilir."
Ahmed ve diğerleri rivayet etmiş, el-Elbânf de Câmi'de (6107) hasen demiştir. [163]
[133] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 131-132.
[134] Buhârî, Müslim
[135] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 133-137.
[136] Buhârî, Müslim
[137] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 138.
[138] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 139.
[139] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 140.
[140] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 140-141.
[141] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 141.
[142] İslam'da boşama iki defadır. Üçüncü defa boşama vuku bula-J cak olursa bu geri dönüşü olmayan bir boşanmadır. Üçü defa eşini boşayan erkek eşine ancak o başka birisi ile ev\e\ nip tekrar boşanirsa dönebilir. Bu evliliğin ise rağbet ederekj hilesiz olarak olması ayrıca arada cinsel ilişkinin olmuş olma] sı, sonra hilesiz olarak tekrar isteyerek boşama olması gere-| kir. Bütün bunları hile yoluyla yapmak, hülle diye adlandırılır.
[143] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 141-142.
[144] Tirmizî: Hasen hadis.
[145] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 142-144.
[146] Müslim
[147] Müslim
[148] Tirmizî: Hasen-sahih
[149] Taberâni ve diğerleri: Sahih hadis
[150] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 145-148.
[151] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 148.
[152] Buhârî, Müslim
[153] Buhârî
[154] Tirmizî: Hasen hadis
[155] Ahmed: Sahih hadis
[156] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 149-151.
[157] Müslim
[158] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 152.
[159] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 153.
[160] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi:154-155.
[161] Ebû Dâvûd: Sahih hadis
[162] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 156-158.
[163] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 159.