hafiza aise
Thu 28 April 2011, 09:00 am GMT +0200
Cibril-i Emin'in Haberi
Efendiler Efendisi çoktan yola revan olmuş, devesini hızlandırmak için de 'hal hal' diye seslenerek yol alıyordu. İbn Übeyy'in söylediklerini kendisine aktaran genç Zeyd de, O'na yetişerek jest ve mimiklerindeki manayı okumak için sürekli veeh-i mübareklerini temaşa ediyor, bir vahiy gelip de kendisini Allah'ın doğrulamasını murad ediyordu.
Derken Zeyd İbn Erkam'ın arzuladığı an gelmişti; Resülullah (sallallahu aleyhi ve sellem) boncuk boncuk ter döküyordu. Daha dikkatlice Allah Resülü'rıün yüzüne baktı; vahyin ağırlığından iki büklüm hale gelen Efendimiz'e vahiy hali anz olmuş, uzerine çöken ağırlığın altında buram buram terliyordu. Üzerine bindiği deve neredeyse yere çökecek gibiydi. İçini bir inşirah kaplamıştı Zeyd İbn Erkam'ın; vahiy geliyordu! Gelen bu vahyin, kendisini doğrulayacak olan beyanı ihtiva edeceğini umuyor ve sonucunu merak ederek heyecan duyuyordu.
Vahiy hali geçmiş ve Resülullah biraz önceki sıklet halinden kurtulmuştu. O da ne, yanına doğru geliyordu; yaklaştı ve devesinin üzerindeki Zeyd'in kulaklarından tutarak yukan doğru çekti. O kadar ki, oturduğu yerden yukanya doğru kalkmak zorunda kalmıştı. Ardından da:
- Kulaklann seni yanıltmamış ey delikanlı, dedi. Çünkü Allah (celle celaluhü), senin sözünü doğrulayacak vahyi indirdi!
Abdullah İbn Übeyy İbn Seltil'ün bu çıkışının ardından, miinafikların iç yapılarını ortaya koyup da nifak düşüncesinin tezahürlerini teker teker deşifre eden Münafikün süresi gelmişti. Bundan böyle Abdullah İbn Übeyy İbn Seltil'den bir söz sadır olunca ilk önce kendi kavmi onu kınar ve yaptığının yanlış olduğunu söyleyerek azarlardı. Gelişmeleri yakından takip eden Allah Resülü (sallallahu aleyhi ve sellem), kendi kavminin bile İbn Übeyy'e karşı olan tutumlarını görünce Hz. Ömer' e şöyle seslenecekti:
- Gelişmeleri nasıl buluyorsun ey Ömer? Ne dersin; şayet sen
Bana, 'Onu öldür.' dediğinde o gün eğer onu öldürmüş olsaydım, kim bilir bugün kaç kişi gürültü koparıyor olacaktı!
Hz. Ömer teslimiyet insanıydı ve hiç tereddüt etmeden:
- Bir kez daha anladım ki, yiimün ve bereket yönüyle Resülullah'ın her işi benimkinden büyüktür!