seymanur K
Tue 13 September 2011, 02:00 pm GMT +0200
Mefsedetlerin Farklı Olmasına Rağmen Dünyada Verilen Cezaların Denk Olduğu Durumlar
Genellikle suçun farklılaşmasına paralel olarak cezaların da farklılık ar-zetmesine rağmen bazen farklı farklı suçlara dünyada aynı ceza verilir. Mesela bir damla şarap içen kimse, çok içip sarhoş olarak aklını yitiren kimse gibi had cezasına çarptırılır. Halbuki bu iki durumun mefsedetleri farklıdır. Ama zina, hırsızlık ve adam öldürmeye sebep olan durumlara verilen cezalar zina, hırsızlık ve adam öldürme suçlarına verilen cezalarla aynı değildir. Hırsızlık ve adam öldürmeye vesile olan şeylerle bir damla şarap içme arasında şöyle bir fark vardır; şarap içmenin cezası hafifken diğerlerinin had cezası ağırdır. Ayrıca hırsızlık ve adam öldürmeye vesile olan şeyler kişiyi suça teşvik etmez. Bakma, dokunma gibi zinaya vesile olan şeyler ise kişiyi suça teşvik eder.
Bu meseleyle ilgili bazı sorular gündeme gelebilir;
Soru: Her ikisinin de eli kesildiğine göre çeyrek dinar çalan kimsenin günahı, bin dinar çalan kimsenin günahıyla aynı mıdır?
Cevap: Hayır, yaptıkları hırsızlığın mefsedetleri farklı olduğu için bu kimselerin ahiretteki günahları da farklıdır. Zira Allah (cc) şöyle buyurmuştur: "Kim zerre miktarı şer işlemişse onu görür"[48], "Yapılan iş bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu adalet terazisine getiririz. Hesap gören olarak biz herkese yeteriz".[49]
Bin dinar çalan kimseye had cezası verilmesi, çeyrek dinar çalmış olması hasebiyledir. Yani çeyrek dinar çalmış olmak had cezasını gerektirir. Ancak bu dünyada verilen cezanın aynı olması ahirette verilecek cezanın da aynı olacağı anlamına gelmez.
Bu soruya bir damla içki içenle sarhoş olan kimseye aynı haddin uygulanıyor olması da cevap olarak verilebilir. Ayrıca hadler suçlunun günahlarına kefarettir. Aynı had cezası uygulandığı gibi bu haddin kefaret olacağı günah da aynıdır. Hırsızlık suçlarında, bir dinarın dörtte biri kadar olan kısım denktir, uygulanan had cezası bu miktar için olduğu gibi, bu ceza sadece bu miktarın günahına kefaret olur. Geri kalan kısmının günahı ahirete kalır.
Ancak bekar ve evli olma durumlarına göre zina suçu için uygulanan had cezalarının farklı olması müşkil bir konudur. Allah (cc) bu zor meseleyi çözebilmeyi nasip etsin.
Soru: Had cezaları hür ve kölelere niye farklı uygulanıyor? Halbuki işlenen suç ve gerçekleşen mefsedet itibariyle yaptıkları arasında fark yoktur.
Cevap: Yaptıkları kötü davranıştan ötürü daha üst rütbedekilere daha alt rütbede bulunanlara oranla daha şiddetli ceza verilir. Zira onlara verilen nimetler, yapılan lütuflar karşısında onların günah işlemeleri daha çirkin bir davranıştır. Nitekim Allah (cc) şöyle buyuruyor: " Ey peygamber hanımları, sizden kim açık bir hayasızlık yaparsa onun azabı iki katına çıkarılır"[50], "Neredeyse onlara birazcık meyledecektin. O zaman hiç şüphesiz sana hayatın ve ölümün sıkıntılarını kat kat tattırırdık"[51], "Eğer peygamber bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı, elbette onu kıskıvrak yakalardık. Sonra onun can damarını koparırdık." [52]
Üstün tutularak iyilik yapılan kimsenin kendisine iyilik yapana müteşekkir olması gerekir. Yapılan iyiliğe kötülükle karşılık vermesi, diğerlerinin kötülük yapmasından daha çirkindir. Bundan dolayı gösterdikleri fedakarlıklara karşılık ana babaya iyi davranmak gerekirken onlara itaat etmeyip karşı gelmek çok çirkindir. Nitekim Allah (cc) şöyle buyuruyor: "Önce bana sonra da ana babana şükret".[53] Aynı şekilde vezir hükümdara at bakıcısının yaptığı hakareti yapsa, ondan çok daha şiddetli cezaya müstehak olur. Zira hükümdar onu büyük bir makama getirerek iyilik etmiştir.
Soru: Hür ve kölelere diğer had cezaları farklı uygulandığı halde hırsızlık suçunda el kesme, isyan suçunda Öldürme cezaları niye aynı uygulanıyor?
Cevap: Zira öldürme ve el kesme cezalarının bir kısmını uygulamak mümkün değildir.
Soru: İnsanın boğazını keserek öldüren kimseyle, parmağını keserek öldüren kimsenin günahı aynı mıdır?
Cevap: Her iki durumda da kefaret, diyet ve kısas cezaları aynıdır. Ancak ahirette verilecek cezalar farklıdır. Zira insanın boğazını kesen kimsenin günaha olan cüretkarlığı, parmağını kesen kimseninkinden çok daha fazladır. Aynı şekilde bir kimse birinin tek bir yerini yaralasa, diğeri ise bir çok yerini yaralasa ya da biri tek bir parmağını keserken diğeri bütün uzuv ve parmaklarını kesse ve adam ölse, bu kimselerin günaha olan cüretkarlıkları farklı olduğu için ahiretteki cezaları da farklı olur. Ama bu dünyada diyet, kefaret ve kısas cezaları aynıdır.
Yine bir kimse birinin boynunu kesse, diğer bir kimse bir başkasını parça parça keserek öldürse, bu dünyadaki sorumlulukları bir olmakla beraber, işledikleri cüret farklı olduğu için öte dünyadaki günahları farklıdır. Yine müsle, adamın boğazını kesme ya da boynunu vurmaya nispetle günahı en büyük olan öldürme şeklidir.
Soru: Allah (cc) mefsedet içermeyen bir şeyi haram kılar mı?
Cevap: Evet, Allah (cc) bazı durumlarda mefsedet içermeyen bir şeyi, ceza olarak insanları mahrum bırakmak için ya da sırf insanların Allah'a itaat edip etmediklerini imtihan için haram kılmıştır. Allah'ın yahudilere pençesi olan kuşları, sığır ve koyunun iç yağlarını haram kılması, ceza olarak mahrum etmek için mefsedet olmayan bir şeyi haram kılmasına örnek olarak zikredilebilir. Şayet bunlarda bir mefsedet olsaydı, yahudiîerden daha üstün bir ümmet olmamız hasebiyle bize helal kılınmazdı. Bunların yahudilere haram kılınışı şu ayetlerde açıklanmıştır: "Bu, zulümleri yüzünden onlara verdiğimiz cezadır"[54], "Yahudilerin zulmü sebebiyle, helal kılınmış bulunan temiz ve iyi şeyleri onlara haram kıldık".[55]
İhramh iken avlanma, güzel koku sürünme ve elbise giymenin haram olması sırf Allah'a kulluk için haram kılınan şeylere örnek verilebilir. Bu fiiller kendilerinde bulunan bir sıfattan ötürü haram kılınmamıştır. Bilakis onlarla ilgi haricî bir durumdan ötürü haram kılınmışlardır. Bu tıpkı başka birisine ait olan bir şeyin yenilmesinin haram olması gibidir. Buradaki haramlık o şeyin kendisiyle ilgili olmayıp, o şeyin mülkiyetinin bir başkasına ait olmasıyla ilgilidir.
[48] Zilzal 8
[49] Ebiya 47
[50] Ahzab 30
[51] İsra 74-73
[52] Hakka 44-46
[53] Lokman 14
[54] En'am l46
[55] Nisa 160