- Çeşitli Konular Üzerine Fetvalar (A)

Adsense kodları


Çeşitli Konular Üzerine Fetvalar (A)

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
bengisu
Mon 10 December 2007, 02:28 pm GMT +0200
Abdestsiz camiye girmek: Abdesti bulunmayan bir kimsenin mescitte oturması müslümanların icmaıyla caizdir. Ebu Hanife kafirin bütün mescitlere girmesinin caiz olduğunu söylemiştir. (İslam Fıkhı Ansiklopedisi-Vehbe Zühayli)

     Abdestsiz ezan okumak: Ezan okunurken ve kamet getirirken abdestli olmak daha uygun ise de, abdestsiz olarak da ezan okunsa caizdir. Çünkü ezan namaz değil bir zikirdir. (Hidaye Tercümesi)

     Abdest ve kan çıkması: Eğer çıkan kan veya irin silinmesi adet olmuş bir miktarda ise abdesti bozarlar. Vücuttan çıkan kan, irin ve kusmuğun normal yollardan çıkan diğer pislikler gibi olmayıp abdesti bozmaları için kan ve irinin çıktıkları yerden akmaları ve kusmuğun da ağız dolusu kadar olması gereklidir. Kanın vücuttan çıkması ancak yerlerinden taşmaları ile gerçekleşmiş olur. Aksi takdirde yani deri veya kabuğun yırtılıp ve      altındaki kan veya irinin sadece dıştan görünüp akmamaları halinde abdest bozulmaz. Bir iki damla kandan dolayı, eğer akmazsa abdest alınmaz. (Darekutni) şunu da bilmek lazımdır ki kan, irin ve kusmuk az oldukları zaman abdesti bozmadıkları gibi İmam Ebu Yusuf’a göre neciste değildirler ki sahih olan görüş budur. Kusma ile abdestin bozulması kusmuğun safra, yiyecek ve içecek olması haline mahsustur. Eğer bulantı neticesinde kusulan şey balgamdan başka bir şey olmazsa, İmam Hanife ve Muhammede göre abdest bozulmaz, İmam Yusufa göre eğer ağız dolusu kadar olursa bozar. Eğer kan başın içinden akıp burnun yumuşağına kadar inerse, ittifakla bozulur. Zira kan yıkanması gerekli yere kadar indiği için kesin olarak vücuttan çıkmış sayılır. (Hidaye Tercümesi)

     Abdestte kıllar: Bıyığın ve kaşların kılları ile çenedeki sakal yıkanır. Kılların dibine suyu iletmek vacip değildir. Çeneden sarkan kılları yıkamak da vacip değildir. (Fetevayi Hindiyye)

     Abdest ve köpek: Silkinerek sıçrattığı su, elbiseyi pisletmediği gibi elbisenin üzerinde salyası görülmedikçe ısırması ile elbise pislenmez. Bahr’da ısıran köpeğin salyasının görünmeisnden murad, ıslaklığın görülmesidir, denmektedir. (İbni Abidin-1)

     Abdestte kulakların meshi: Hanefilere göre kulakları başın suyuyla meshetmek sünnettir. (Hidaye Tercümesi)

     Abdest ve Kuran: Bize göre eğitim, öğretim, hatırlama gibi maksatlarla abdestsiz kimselerin Kurana dokunmaları caizdir. İbadet maksadıyla okumak isteyenlerin ise- durum müsait olduğunda- bunu abdestli olarak yapmaları tercih edilir. (Helaller ve Haramlar-Hayrettin Karaman)

     Fukaha, Kuranın abdestsiz ele alınmayacağında icma etmişlerdir. Abdestsiz olarak tutulmasını, yalnız öğrenmek ve öğretmek kasdıyla ele alanlar için caiz görenler de vardır. Bu da zarurettir. (Ahkam Tefsiri-Muhammed Ali Sabuni)

     Abdestte niyet: Niyetsiz olan abdestin, ibadet olması bakımından sevabı yoksa da onunla namaz kılınabilir. (Hidaye Tercümesi)

     Abdest ve oturmak: Ayakta yahut oturarak, yada rüku ve secdede uyuyan kimsenin abdesti sahih olan kavle göre bozulmaz. Zira bu durumlarda olan uyku ile, kişinin mafsallarında tam bir gevşeme olmaz. (Hidaye Tercümesi)

     Hanefi ve Şafilere göre abdesti bozan uyku kalçanın yere iyice oturmadığı veya yanı üzere yaslanarak veya herhangi bir şeyin üzerine kapanmış olarak uyumaktır. Ancak kalçasını yere, bir bineğin sırtına ve buna benzer bir zemine yerleştirmiş olarak oturup uyuyan bir kimsenin abdesti bozulmaz. Herhangi bir şeye yaslanıp, yaslandığı bu şey çekildiği takdirde düşecek olursa ve kalçaları da yerde değilse, Hanefi’lere göre abdesti bozulur. (İslam Fıkhı Ansiklopedisi-Vehbe Zühayli)

     Abdest ve sakal: Alt çenenin aşağısında biten sakalın hiçbir yerini yıkamak vacip değildir. Çünkü çıkar çıkmaz yüzün hududunu geçer. (İbni Abidin-1)

     Abdestte yardım almak: Abdest alırken, mazeretsiz yardım istemek mekruhtur. Çünkü bunda ibadete aykırı olan bir nevi kibirlenme vardır. (Büyük Şafi İlmihali)

     Akıl ile hüküm vermek: Nakli delil olan bir meselede, aklen hüküm vermek caiz değildir. (Tefsiri Kebir-Fahruddin Razi)

     Alışverişte paranın alınma zamanı: Satılan malın bedelinin ne zaman alınacağının bilinmesi de şarttır. Eğer bu meçhul olursa, satış fasid (geçersiz) olur. (Fetevayi Hindiyye)

     Allah’a mekan isnad etmek: Allah’a mekan ve yön isnad eden kimsenin kafir olup olmadığı hususunda ihtilaf vardır. Alimlerin çoğu kafir olmadığına hükmediyorlar. (Fetavai Hadisiyeden) çünkü istiva ayetlerinin zahiri, bu manayı ifade ediyor. Hatta Şabi, İbnül Müseyyeb ve Süfyan gibi zevatlarda “Tevil etmeden bu tip ayet ve hadislere iman etmek gerekir” diyorlar. (Fetvalar-Halil Gönenç)

     Allah’ı sever gibi sevmek: Gerçekte insanların çoğu bir halifeyi, bir alimi, bir şeyhi ya da bir idareciyi öylesine severler ki onu Allah’a eş koşarlar. Her ne kadar o kimseyi Allah için sevdiğini iddia etse de işin aslı budur. Her kim Resulden başkasını, Allah’ın ve Resulünün emirlerine ters olduğunu bile bile her emrettiği ve yasakladığı konuda itaat edilmesi gerekli birisi olarak bellerse, işte o kimseyi Allah’a ortak koşmuştur. (Dua ve Tevhid-İbni Teymiyye)

     Allah her yerdedir demek: Bu sözü söylememeye dikkat etmek lazımdır. Malesef avam tabaka “Allah her yerde hazır ve nazırdır” sözünü çok söylemektedirler. Bunun yerine “Allah her şeyi bilir” demek gerekir.(Berikadan) (Fetvalar-Halil gönenç)

     Altın yüzük: Hz Peygamber sav ipeği sağ eline ve altını sol eline alarak “Bu ikisi ümmetimin erkeklerine haramdır” (Ebu Davud-Libas, Nesai-Zineh, Ahmed-Müsned) buyurmuşlardır. Kamil Miras’ın tercüme ettiği Diyanet İşlerince basılan Buhari Tercüme ve Şerhinde ise; bir miskali (4.25 gr) gümüş yüzük ile alem (sembol, nişan, rozet vb) olarak kullanılan ipek ve altına ruhsat verilmiştir. (C. IV sayfa 287-C. XII sa. 108) (Helaller ve Haramlar-Hayrettin Karaman)

     Anne ve babayı ikaz etmek: Bir kimse ana ve babasının şeran günah olan, örfte ayıp ve ar olan fena bir fiili işlediklerini gördüğünde onlara bir defa bu fena fiili bırakmalarını emreder, kabul ederlerse ne âlâ, hoş görmezlerse sukût edip bir daha emretmez, fakat onlar için dua ve istiğfar eder. (İbni Abidin-8)

     Arsa, ev ve arabanın zekatı: Ticaret için olmayan, ev ,arsa, araba ve benzeri şeylerin kıymatlrı üzerinden zekat gerekmez. Eğer bunların kazancı varsa ve bu getiriler, sahibinin diğer zekata tabi malları ile birlikte nisap ölçüsüne ulaşırsa, yıl sonunda getirilerinin zekatı verilir. Şayet bunlar ticaret için kullanılıyorsa her yıl kıymetleri üzerinden zekat gerekir. (Diyanetten Günümüz Meselelerine Fetvalar)

     Aşura günü orucu: Sadece aşura gününde oruç tutmak mekruhtur. Muhit’te de böyledir. (Fetevayi Hindiyye)

     Atalarla övünmek: Ali ra’den: Atalarınızla övünüp, böbürlenmeyiniz. (İbni Kesir sıhhati hususunda birçok şahidler vardır, diyor) (Bidaye) (Hayatüs Sahabe-4)

     Av hayvanlarını doldurmak: Resmin gölgeli olanının (heykel) haram olduğunda ittifak vardır. İçi doldurulan hayvan, bu konuda insanların yaptığı heykellerden geri değildir. Ayrıca bu iş abesle iştigaldir. (Fetvalarla Çağdaş Hayat-Faruk Beşer)

     Ayağa kalkmak: “Ebu Umame’den: “Peygamber efendimiz asasına dayanarak mescide geldi. Hepimiz ayağa kalktık. Bize: “Birbirlerine aşırı derecede saygı göstererek ayağa kalkan Acemler gibi kalkmayın” buyurdu. (El-Kenz, İbni Cerir) Ubade b. Samit’ten: “Hiç kimse için ayağa kalkılmaz. Ancak Allahu Zülcelal için ayağa durulur.” (Heysemi, İmam Ahmed) Enes ra’den: “Ashab, Resulullah’ın gelmesinden duydukları sevinci hiç kimsenin gelmesinden duymadıkları halde, Peygamber Efendimiz geldiği zaman –hoşlanmadığını bildikleri için- ayağa kalkmazlardı.” (Buhari) Ebu Miclez’den “Kim, Allah’ın kullarının kendisi için kalkıp ayakta durmalarından sevinç duyarsa, kendine ateşten bir yer hazırlansın” (Buhari) buyurmuştur. Ebu Halid . valibi’den Ali ra dışarıdan geldi. Onu görünce ayağa kalktık ve ayakta durarak gelip oturmasını bekledik. Yanımıza gelince : “Niçin put gibi ayakta duruyorsunuz? Diye bizi azarladı. (Tabakat) (Hayatüs Sahabe-3)

     Ayakta su içmek: Ayakta su içmekte bir beis yoktur. (Fetevayi Hindiyye)

     İçilmeyeceğine dair olan hadisi İmam Hanbel rivayet etmiştir. Buhari de ise peygamberimizin ayakta iken su içtiğine dair bir rivayet vardır. Bu iki hadisi alimler şöyle tevil etmişlerdir; yasaklanan, yürüyerek yapılan yeme ve içmedir. (Hadis Müdafaası-İbni Kuteybe)

     “Resulullah (s.a.v) Kepşe’nin yanına girdi, evinde asılı bir tulum vardı, ondan ayakta su içti. Bunun üzerine Kepşe tulumun ağzını keserek Resulullah sav’in mübarek ağzının değdiği yeri ile bereketlenmek istedi.” (İbni Mace, Tirmizi; Tirmizi bu hadis hasen sahih gariptir, demiştir” Ulema bu hususta ihtilaf etmiştir. Kimi ayakta su içmenin yasaklanmasını nesh etmiştir, dedi. Nehy, tenzih içindir, fiil ise cevazı beyan eder, diyenler de vardır. Nevevi bu görüştedir. Hılye sahibi yukarıda zikredilen hadisle Nevevi’ye itiraz etmiştir. Hılye sahibinin delili, İbni Ömer ra’den rivayet edilen “Biz Rasulullah sav devrinde ayakta yer, içerdik” (Tirmizi) hadisidir. Tirmizi hasen demiştir. Tahtavi de ayakta su içmekte bir beis görmemiş yasaklamanın zarar vermek endişesinden geldiğini söylemiştir. (İbni Abidin-1)

     Ayaküstü namaz kılma: Abdullah b. Üneys, islam düşmanlarından Halid b. Süfyan b. Nübeyl el-Hüzeli’yi öldürmeye giderken ikindi vakti girer, o da aralarında boğuşma olurda ikindiyi kaçırırım düşüncesiyle üstüne giderken baş işaretiyle namaz kıldığını söyler. (Hayatüs Sahabe-1)

     Ayet ve hadis metnini üzerinde taşımak: Korku gibi şeylerden korunmak için dua etmek ve ayet ile hadis gibi şeyleri yazıp taşımak dinen caizdir. Abdullah bin Ömer Peygamberden sav şöyle rivayet etmiştir. “Sizden biriniz uykuda korkarsa şöyle desin; Allah’ın gazabı, azabı ve kullarının şerrinden, şeytanların vesvesesinden sözlerine sığınırım” (Fetvalar-Halil Gönenç)
 

mevlüdekalınsaz
Thu 4 September 2014, 03:34 pm GMT +0200
Esselamü aleykum ve rahmetullah..Allah razı olsun hocam..hepsi de çok kıymetli billgiler..bilmediğim birçok şey öğrendim vesilenizle..emeğinize sağlık..

  ALLAH her yerdedir demek: Bu sözü söylememeye dikkat etmek lazımdır. Malesef avam tabaka “ALLAH her yerde hazır ve nazırdır” sözünü çok söylemektedirler. Bunun yerine “ALLAH her şeyi bilir” demek gerekir.(Berikadan) (Fetvalar-Halil gönenç)

cerendemir
Thu 4 September 2014, 03:46 pm GMT +0200
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşan kardeşimizden.Benimde bilmediğim çok konu varmış öğrenmiş oldum.

saniyenur
Sun 14 September 2014, 08:44 pm GMT +0200
Verdiğiniz bilgiler için Rabbim razı olsun.

[Muhammed]
Sun 14 September 2014, 09:07 pm GMT +0200
ve aleykümselam...Rabbim razı olsun hocam çok güzel bilgiler bunlar Rabbim razı olsun hocam

HALACAHAN
Sun 12 June 2016, 04:03 am GMT +0200
Aleykum selam..Elzem konular hakkındaki güzel bilgiler paylaştığınız için Allah razi olsun ..Bilmediklerimi  öğreniyorum bildiklerimi daha iyi şekilde kavriyorum ..Rabbim daim etsin hizmetlerinizi..

Fatma6969
Tue 9 October 2018, 10:26 pm GMT +0200
Allah razı olsun hocam. Yine harika bir yazı okudum. Allah her yerdedir demenin o açıdan sıkıntı olacağını hiç düşünmemiştim.Ne kadar dikkat etsekte tabii etrafımızda Allaha mekan tahsis eden hatta parmağıyla yukarıyı işaret eden bilinçsiz insanlar var. Rabbim doğruyu bilmek ve bildirmek nasib etsin.

Sevgi.
Tue 9 October 2018, 11:14 pm GMT +0200
Aleyküm Selâm. Bu güzel bilgiler için Allah Razı olsun. Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah

Yehma
Sat 13 October 2018, 07:30 am GMT +0200
Verdiğiniz bilgilerden dolayı Allah razı olsun. Rabbim daha da çok öğrenip uygulamayı, anlatabilmeyi nasip etsin inş

Bilal2009
Sat 13 October 2018, 12:20 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri İslami ilimleri hakkıyla öğrenenlerden eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun

üsveihasene
Sun 14 October 2018, 06:17 pm GMT +0200
Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berakatüh Allah razı olsun paylaşım için

gulsahkilicaslan
Fri 25 October 2019, 09:48 am GMT +0200
Allah razi olsun hocam selam ve dua ile