- Cennet

Adsense kodları


Cennet

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Thu 5 May 2011, 10:37 am GMT +0200
Cennet

Bu yolculuk esnasında Efendiler Efendisi, cennet ve ce­henneme ait tablolara da şahit olacak ve dünyada iken hangi hareketin ne türlü bir karşılık göreceğini örnekleriyle ümme­tine de anlatacaktı.

Bir anda cennet, olanca güzelliğiyle önüne açılıvermişti.

İnci-mercan misal her çeşit değerli taşlar ve tasavvur üstü bir renk cümbüşüyle donatılmış, nice göz alıcı desenlerle tezyin edilmişti! Hiçbir gözün görmediği ve göremeyeceği, hiçbir kulağa yankısı gelip çarpmayan ve hiçbir faninin de tahayyül edemeyeceği nice güzellikler sergileniyordu önünde. Ne göz alıcı, ne gönül yakıcı manzaralardı ... Cennetin zümrüt yamaç­lan, önünde perde perde açılmış ve O da, meltem gibi gelip yüzüne çarpan esintileriyle mest, hayret makamının hakkını veriyordu.

Bir aralık kulağına hoş bir ses gelmişti:

- Bu ses de neyin nesi, diye sordu Cibril'e.
- Cennetin sesi, diyordu rehber-i sadıkı. Biraz dikkatle dinleyince, gelen sesin şunlan dediği duyuluyordu:

- Ey Rabbim! Bana vadettiğin şeyleri lutfet! İşte, artık uhdemde bulunan odalanm, ipek ve huIIelerim, sündüs ve inci-mercanlanm, gümüş ve altınlanm, koltuk ve döşemele­rim, kap ve kacaklanm, binek ve içkilerim, bal, süt ve sulanm çoğaldıkça çoğaldı; artık, vaadettiğin şeyi yerine getir de bana gelecek olanlan bir an önce buraya gönder!

Onun bu samimi talebine karşılık bir başka ses yükseldi: - Evet, her mü'min ve mü' mine, erkek veya kadın Müs­lüman, Bana iman eden ve Resülümü de tasdik ederek des­tekleyen, her daim müspet hareket ederek ortaya salih bir iş koyan ve asla Bana şirk koşmayan ve Allah'tan başka bir değer önünde bel kınp boyun bükmeyenIer, çok geçmeden sana ge­lecektir!

Kim, Benden haşyet duyar ve çizilen ölçü içinde hareket ederse o emindir; Benden kim ne isterse Ben, onu veririm. Kim de Benden ön talepte bulunur ve borç gibi isterse onun da isteğini yerine getiririm. Ve kim de Bana tevekkül edip işini Bana bırakırsa, mutlaka onun işini nihayete erdirir ve yerine getiririm. Çünkü, şüphe yok ki Ben, kendisinden başka ilah olmayan Allah'ım! Sözümde hulf edip yerine getirmemezlik yapmam! Şüphesiz, mü'min olanlar ancak kurtuluşa erer. Al­lah, ne mükemmel ve mübarek bir yaratıcıdır.

Rabb-i Rahim'den gelen bu nidayı duyan cennet sükun bulacakve:

- Razı oldum ey Rabbim, diyecekti.437

Daha dikkatle baktı içeri; altından ırmaklar üzerinde ku­rulmuş saraylarda koltuklara yaslanıp muhabbet eden baba­yiğitler vardı ... Etraflannda hizmetçiler dört dönüyor; isteyip arzu ettikleri her şey, anında yerine getiriliyordu. Huri- gıl-

437 Taberi, Tefsir, 8/3

manlarla kuşatılmıştı, yüzlerindeki ifadeler bile boşa çıkanl­madan nimetler içinde yüzüp duruyorlardı. Akla-hayale gel­medik nimetlerden istifade ederken ne bir bıkkınlık ne de herhangi bir fütur seziliyordu üzerlerinde; çünkü, her yedik­lerinde renkler farklı, desenler rengarenk, tatlar değişkendi ve kokular da birbirini tutmuyor. Böylelikle her seferinde yeni bir telezzüz imkanı doğuyordu.

Cemaat haline gelmiş insanlar vardı karşısında; her gün yeni bir ekim yapıyorlar ve ekim yaptıklan aynı gün de hasat işlemine başlayıp semere topluyorlardı. Cibril'e sordu:

- Bunlar kim?

- Bunlar, Allah yolunda cehd ü gayret gösteren, Allah'ın

adını en yücelere ulaştırmak için mal ve canlanyla kendilerini ortaya koyanlardır. Bunlann yaptığı bir iyiliğin karşılığı, yedi veren başaklar gibi yedi bin kattır. Allah için infak ettikleri değerlerine karşılık da Allah, hemen yenisini verir ve yerine onu kaim kılar; çünkü O, nzık verrnede en hayırlı yolu tercih edendir.v'" diye cevaplıyordu Cibril-i Emin.

Dört bir yana dal-budak salmış nehirler vardı önünde; su yerine kiminden süt, kiminden de bal akıyordu. Bunlar ara­sında daha belirgin olanlara, Nil ve Fırat diyorlardı. Belki de bu, yakın vadede İslami mesajın ulaşacağı alanı ifade ediyor ve geleceğin fotoğrafını ortaya koyuyor ve miraçta kendisine bunun muştusu veriliyordu.

Bundan başka kimbilir nice nimetler müşahede etmiş, ne iltifatlarla karşılanarak kendisine teşrifatçılık yapılmıştı. Her­hangi bir insanın, böylesine bir lütfa mazhar olduktan sonra yine oradan aynlarak sıkıntıların kucağına dönmesi imkansız gibiydi. Ancak O'nun hedefi, öncelikle bütün insanlan rahmet ve şefkatle kucaklayıp, ümmeti arasında da, kelime-i tevhidin

438 Bkz. İbn Kesir, Tefsir, 3/18; Taberi, Tefsir, 15/7

ikinci yansını söylemekten kaçınarak kendisini kabul etmese bile 'la ilahe illaIlah' diyen herkesi buraya getirmekti. Çünkü O, "Kim, La ilôhe illallah derse, cennete girer." buyuracaktı.v'? Daha baştan O (sallallahu aleyhi ve sellem), bunun için yaratılmış ve onun için de, ilk yaratıldığı halde gelişi sona denk getirilmiş; peygamberlik güftesine kafiye koyacak Son Sultan olduğu için de, bedeniyle ruhunun buluşması risalet açısından en sona bı­rakılmıştı.

ceren
Wed 24 April 2019, 03:17 pm GMT +0200
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri onun yolunda giden cennet ehli olacak kullardan eylesin inşallah. ...

Bilal2009
Wed 24 April 2019, 05:45 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun

Sevgi.
Wed 1 May 2019, 11:17 am GMT +0200
Aleyküm selâm. Rabbim bizleri herdaim rızasına uygun şekilde yaşıyan ve rızasına erişenlerden eylesin inşaAllah