- Cennet Ve Cehennem

Adsense kodları


Cennet Ve Cehennem

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
ehlidunya
Sun 15 January 2012, 01:45 am GMT +0200
Cennet Ve Cehennem, Aksini İddia Eden Batıl Ehlinin Hilafına, Yaratılmış Ve Şu Anda Mevcutturlar
 
Yüce ALLAH buyurdu ki:

"Rabbinizin mağfiretine ve ALLAH'a karşı gelmekten sakınanlara hazır­lanmış, eni gökler ve yer kadar olan cennete koşuşun." (Âl-i İmrân. 3/133)

"Ey İnsanlar! Rabbiniz tarafından bağışlanmaya, ALLAH'a ve peygambe­rine inananlar için hazırlanmış, genişliği yerle göğün genişliği kadar olan cennete koşuşun. Bu, ALLAH'ın dilediğine verdiği lutfudur. ALLAH büyük lütuf sahibidir." (Hadid, 57/21)

"İnkâr edenler için hazırlanmış ateşten sakının." (Âl-i tmrân, 3/131)

Cenab-ı ALLAH, Firavun hanedanı hakkında şöyle buyurmuştur:

"Onlar, sabah akşam ateşe sunulurlar. Kıyamet çattığı gün, "Firavun'un adamlarım azabın en ağırına sokun" denir." (Mü'min, 40/46)

"Yaptıklarına karşılık onlar için saklanan müjdeyi kimse bilmez." (Secde,32/17)

Buharı ve Müslim'in sahihlerinde Ebû Hüreyre'den rivayet olunduğuna göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Yüce ALLAH buyuruyor ki: 'Salih kullarım için gözlerin görmediği, ku­lakların işitmediği ve insan beşer kalbinden geçmemiş ve sizin muttali olduk­larınızdan başka şeyleri hazırladım.' Böyle dedikten sonra Rasûlulah (s.a.v.) şu âyet-i kerimeyi okudu: "Onlar için saklanan müjdeyi kimse bilmez."[606]

Buharı ve Müslim'in sahihlerinde Mâlik'ten rivayet olunduğuna göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Sizden biri öldüğünde sabah akşam yeri kendisine gösterilir. Eğer cennetliklerden s e cennetliktir. Cehennemliklerdense cehennemliktir. Kendisine denilir ki: ALLAH kıyamet gününde seni diriltinceye kadar yerin burasıdır." [607]

Sahih-i Müslim'de Ebû Mes'ud'dan şöyle bir rivayette bulunmuştur:

"Şehidlerin ruhları, yeşil kuşların kursağındadır. Cennette dilediği yere giderler. Sonra Arş'a asılı kandillere gidip barınırlar." [608]

İmam Ahmed b. Hanbel... Kâ'b b. Mâlik'ten riâyet etti ki; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Mü'minin ruhu, cennet ağacına takılı bir kuştadır. ALLAH onu diriltece­ği günde bedenine gönderinceye kadar orada tutacaktır." [609]

Önceki kısımlarda Ebû Hüreyre tarafından rivayet edilen ve sahihliğin-de Buharı ile Müslim'in ittifak ettikleri bir hadiste Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Cennet zorluklarla kuşatılmıştır. Cehennemse şehvetlerle kuşatılmış­tır." [610]

Hammad b. Seleme, şu hadisi Ebû Hüreyre'den merfu olarak rivayet et­miştir:

"Cenab-ı ALLAH cenneti yarattığında Cebrail'e: 'Git cennete bak' dedi."[611]

Önceki bölümlerde geçen diğer bir hadiste şöyle denilmekteydi: "Cenab-ı ALLAH cenneti yarattığında ona: 'Konuş' dedi. O da: 'Mümin­ler saadete ermişlerdir' dedi."

Buharî ve Müslim'in sahihlerinde yer alan bir hadis-i şerifte Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Cennet ile Cehennem birbirleriyle tartıştılar." [612] Aynı kitaplarda İbn Ömer'den merfu olarak rivayet edilen bir hadiste şöyle buyurulmaktadır:

"Sıtma, cehennemin sıcaklığmdandır."  [613] Aynı kitaplarda Ebû Zer'den merfu olarak rivayet edilen bir hadiste şöy­le buyurulmaktadır:

"Sıcaklar şiddetlendiğinde namazı serin vakte erteleyin. Çünkü sıcaklı­ğın şiddeti, cehennemin kaynamasmdandır." [614]

Buharî ve Müslim'in sahihlerindeki bir hadiste şöyle buyurulmaktadır: "Ramazan ayı girdiğinde cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kilitlenir." [615]

İsrâ hadisinde de anlattığımız gibi Rasûlullah (s.a.v.) İsrâ gecesinde cen­net ve cehennemi görmüştür.

Yüce ALLAH buyurdu ki:

"Andolsun ki Muhammed, Cebrail'i sınırın sonunda başka bir inişinde de görmüştür. Orada varılacak olan cennet vardır." [616]

Ayette sınırın sonu diye tercüme ettiğimiz Sidretü'l-Müntehâ'nın vasfı hakkında Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Onun dibinden ikisi zahir, ikisi de batın (olmak üzere dört) ırmak çı­kar." [617] Batın olan iki ırmağın cennette olduğunu bil­dirmiştir Peygamber efendimiz.

Buharı ve Müslim'in sahihlerinde yer alan bir hadiste Peygamber efen­dimiz şöyle buyurmuştur:

"Sonra cennete konuldum. Orada iri mercan kayaları vardır. Toprağı da misktir."

Sahih-i Müslim'de Enes'ten rivayet olunduğuna göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Bir ara ben cennette yürümekteyken iki kıyısında oyuk incilerden ya­pılmış kubbemsi çadırlar bulunan bir ırmak gördüm. "Bu nedir?" diye sor­dum. "Bu, Rabbinin sana verdiği Kevser'dir" diye cevap verdiler." [618]

Hz. Ömer'in menakıbında anlatıldığına göre, Rasûlullah (s.a.v.), kendi­sine göre demiştir:

"Cennete konuldum. Bir köşkün yanında abdest almakta olan bir cariye gördüm. Ona: "Sen kime aitsin?" diye sordum. "Ömer b. Hattab'a aidim" de­di. Ona duhûl etmek istedim ama senin kıskanacağını düşünerek vazgeçtim." Hz. Ömer ağlayarak, "Sana karşı mı kıskanacağım ya Rasûlallah?" dedi." [619]

Buharî ve Müslim'in sahihlerinde Câbir'den rivayet olunduğuna göre RasûluJIah (s.a.v.) Bilâl (r.a.)'e şöyle demiştir:

"Cennete konuldum. Orada, önümde senin ayakkabılarının sesini duy­dum. (Şimdi sen) İslâmiyette yaptığın en ümit verici amelini bana bildir." Bi­lâl şöyle cevap verdi: "İslâmiyette yaptığım en ümit verici bir amel olarak sa­dece şunu yaptım: Gece veya gündüzün her hangi bir saatinde tam bir abdest aldığımda mutlaka o abdestimle ALLAH'ın bana müyesser kıldığı kadar namaz kılardım."

Yine Bilâl (r.a.) dedi ki:[620]

"Rasûlullah (s.a.v.), Rümeysa'yı cennette gördüğünü de bana haber ver­di."[621]

Güneş tutulması (küsuf) namazıyla ilgili olarak Câbir b. Abdullah'tan ri­vayet olunduğuna göre; Cennet ve Cehennem Rasûlullah (s.a.v.)'e arz edil­miş, cennet ona yaklaştırılmış; o da cennetten bir salkım üzüm koparmak istemiştir. Câbir diyor ki: "Eğer koparsaydı siz, dünya durdukça o üzümden yerdiniz."

Buharî ve Müslim'in sahihlerinde... Ebû Hüreyre'den rivayet olundu ki; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Amr b. Amir b. Luhay el-Huzaî'yi cehennemde bağırsaklarını (ardın­dan) çekip sürerken [622] gÖfdÜm."[623]

Başka bir hadiste de Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:[624]

"Cehennemde baston sahibini gördüm."[625]

Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki:

"Bir kadın, eve hapsettiği bir kedi yüzünden cehenneme gitti. Kediyi hapsederek yiyecek vermemiş, yeryüzünün haşeratından yemeye de salmamiştl." [626]

"O kedinin cehennemde onu gazab ve öfkeyle sevkedip ittiğini gör­düm."

Rasûlullah (s.a.v.)J geçenlerin yolundan diken dallarını alıp bir kenara atan adam hakkında şöyle buyurmuştur:

"O adamın cennette o diken dallarının gölgesinde gölgelendiğini gör­düm."

Buharî ve Müslim'in sahihlerinde İmrân b. Husayn'dan rivayet olundu­ğuna göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Cennete muttali oldum. Oradakilerin çoğunun fakirler olduğunu gör­düm. Cehenneme de muttali oldum. Oradakilerin çoğunun ise kadınlar oldu­ğunu gördüm." [627]

Sahih-i Müslim'de... Enes'ten rivayet olunduğuna göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Canım kudret elinde bulunan zâta yemin ederim ki; benim gördükleri­mi görseydiniz az güler çok ağlardınız." Ey ALLAH'ın Rasûlü ne gördünüz? di­ye sordular. "Cennet ve cehennemi gördüm" diye cevap verdi." [628]

Bir hadis-i şerifte Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Abdest alan kişi, abdestten sonra kelime-i şehadet getirirse, kendisine cennet kapılan açılır. O kapılardan dilediği birinden içeri girer." [629]

Sahih-i Buharî'de... Berâ b. Azib'in şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ra­sûlullah (s.a.v.), oğlu İbrahim vefat ettiğinde şöyle buyurdu:

"Şüphesiz, onun için cennette bir emzirici vardır." [630]

Beyhakî... Ebû Hüreyre'den rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle bu­yurmuştur:

•'Müminlerin çocukları cennet dağındadırlar. Kıyamet gününde onları babalarına geri verinceye kadar Hz. İbrahim ve Sara onlara bakacaklardır."

Yine Veki', Süfyan es-Sevrî'den bu hususta birçok hadis rivayet etmiş­tir. Biz bunların çoğunu sened ve metinleriyle geçmiş bölümlerde aktarmış­tık... [631]

Yüce ALLAH buyurdu ki:

"Ey Âdem! Eşin ve sen cennette kal. Orada olandan istediğiniz yerde bol bol yeyin. Yalnız şu ağaca yaklaşmayın." (Bakara, 2/35)

Cumhur-u ulemâya göre bu ayette sözü edilen Cennet, ahirette kalına­cak olan cennettir. Başka bir ulema gurubuna göre ise bu, Cenab-ı ALLAH'ın yeryüzünde Hz. Âdem için yarattığı, sonra da onu oradan çıkardığı bir bah­çedir. Bunu el-Bidaye ve'n-Nihaye (Büyük İslâm Tarihi) adlı kitabımızın 'Hz. Âdem'in Kıssası' bölümünde -burada tekrarlamaya gerek bırakmaya­cak kadar- teferruatlı olarak anlatmıştık. Yardımına baş vurulacak olan zât; yüce ALLAH'tır.

Sahih-i Müslim'de... Abdullah b. Amr'dan rivayet olunduğuna göre Ra-sûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Kıyamet gününde Muhacirlerin fakirleri zenginlerden kırk sene önce cennete girerler." [632]

Tirmizî'nin Ebû Hüreyre'den yaptığı rivayete göre;

"Fakirler, zenginlerden yarım gün, yani beşyüz sene önce cennete gire­ceklerdir." [633]

Ben derim ki: Eğer Tirmizî'nin de sahih gördüğü gibi bu hadis sağlam ve sahih bir hadis olarak hıfzedilmişse şöyle bir sonuç ortaya çıkar: Fakirle­rin ilkinin cennete girmesiyle zenginlerin sonuncusunun cennete girmesi ara­sında kırk senelik bir zaman geçer. Doğrusunu ALLAH bilir.

Kurtubî de Tezkire'de buna şöyle işaret etmiştir:

"Bu, fakirlerle zenginlerin durumuna göre değişir." [634]

Zührî dedi ki:

"Cennetliklerin konuşması arapçadır. Bize ulaşan bir habere göre insan­lar kıyamet gününde Süryanice konuşacaklar, cennete girince de arapça ko­nuşacaklardır."[635]

[606] Seo de, 32/17 Müslim. Cennet. 3/2

[607] Ahmedb. Hanbei.2/51

[608] Müslim, İmare, 2/12!

[609] Ahmcd b. Hanbel, 3/455

[610]Tirmizî. Cennet. 4/21

[611] Tırmizî. Cennet, 4/21

[612] Müslim, Cennet. 3/12

[613] Buharî. Bed'ul-Halk. 4/10

[614] Buharî, Bed'ul-Halk, 4/10

[615] Buharî, Savm, 2/5

[616] Neon, 53/13-14

[617] Ahmed b. Haübel, 4/208, 209

[618] Tirmizî, TefsinTI-Kur'ân, 5/108

[619] Buharî, Ashabu'n-Nebi, 4/6

[620] Müslim. Fczâilü's-Sahâbe. 2/21

[621] Rümeysâ: Künyesi Ümmii Süleym oiup Ebu Talha (r.a.)'nın zevcesidir. Rasûlullah (s.a.v.) onun hakkında şöyle buyurmuştur: '"Kendimi (rüyada) cennete girmiş gördüm. Orada Ebu Talha'nın zevcesi Rumeysâ ile karşılaştım." Ebu Talha onunla evlendiğinde mehri, İslamiyet idi. Rümeysâ, Ebu Talha'dan önce müslüman olmuştu. Ebu Talha onunla evlenmek istedi. O da: "Eğer Müslüman olursan seninle evlenirim." dedi. Ebu Talha müslüman oldu ve onunla evlendi. Mehri de Islhamiyel oldu.

Burada faziletli sahabi kadınlardan Enes b. Mâlik'in annesi Gumeysa binti Melhan hatun hakkında peygamber? bir şehftdet ve Muhammedi bir müjde daha vardır: Hammad b. Sele­me... Enes'ten rivayet etti.ki Rasûluîlah (s.a.v.} şöyle buyurmuştur: "Cennete girdim. Orada bir ayakkabı sesi duydum. "Bu kimdir?" diye sordum. ''Bu. Enes b. Mâlik'in annesi Gumey-sa binti Mcîhan'dır" dediler."

[622] Buharı, Menakıb, 4/9

[623] Amr b. Amir b. Luhayy el-Huzaî, cahiliyet döneminde develeri tesyib eden ilk kişidir. (Tes-yib: Dişi deveyi ilahlara bırakmak, sırtına yük vurmamak, yününü kırkmamaktır. Bu deve, dilediği her tarafta otlanır.) Oysa İslâmiyet bunu yasaklamıştır: "Allah, kulağı çentüen, salı­verilen... hayvanların adanmasını emretmemiştir." (Mâide, 5/103)

[624] Müslim, Küsuf, io/i

[625] Cahiliyet devrinde bastonlu bir adam varmış. Yollarda bekleyip insanların dalgınlık ve meş­guliyetini gözetler, bastonunun eğri ucriyla onların eşyalarını peyder pey çalarmıs. Adamlar farkına varırlarsa kendi kastı olmaksızın bastonunun o eşyalara takıldığını söyler ve Özür di-lermiş.

[626] Müslim. Küsuf, 1/9

[627] Buharî, Rikak, 7/16

[628] Ahmed b. Han-bel, 3/102

[629] Müslim. Ta­haret, 1/17

[630] Buharî. Cenaiz, 2/92

[631] Beyhakî. el-Ba'sü ve'n-Niişûr, 231

[632] Ahmed b. Hanbel, 2/169

[633] Tirmızî, Zühd, 4/37

[634] Kurtubî, Tezkire, 513

[635] İnsanların kıyamet gününde hangi dille, cennette hangi dille konuşacaklarına dair Zührî'den rivayet edilen bu sözün bir delil ve hücceti yoktur. Cennetliklerin lisanı hususunda rivayet edilen hadisin münkerattan olduğuna önceki kısımlarda dikkat çekmiştik. Bu husustaki güze! .sözlerden biri şudur: "Gözlerin gördüğü acaipliklerden biri, kabir suâlinin Süryanice olaca­ğının söylenmesidir. Şeyhimiz Belkinî bu hususla şöyle fetva vermiştir. Başkasının böyle de­diğini görmedim. Allah'ın yaratıklarıyla ilgili çeşitli durumları vardır." İbn Kesîr, Ölüm Ötesi Tarihi, Çağrı Yayınları, İstanbul, 2001: 476-480.



Hanife 8.D
Tue 3 June 2014, 09:32 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm  ve rahmetullahü ve berakatuhü; Onlar orda ebedi olarak kalıcıdırlar. (Kehf Suresi, 3)
İnsanların büyük bir bölümü ALLAH’ın varlığını, cennet ve cehennem hayatının yakınlığını inkar ederler. Bu kişilere göre ölüm bir yok oluştur. Hesap günü yoktur. Bazı insanlar ise cehennem azabının varlığını kabul eder, ancak bu azabın sayılı gün süreceğine inanırlar. Buna göre insan cehennemde kısa bir süre kalacak, günahlarının kefaretini ödeyecek, daha sonra da buradan çıkıp, sonsuz […]


MELİKE 7D
Fri 3 April 2015, 05:13 pm GMT +0200
İnsanların büyük bir bölümü Allah’ın varlığını, cennet ve cehennem hayatının yakınlığını inkar ederler. Bu kişilere göre ölüm bir yok oluştur. Hesap günü yoktur. Bazı insanlar ise cehennem azabının varlığını kabul eder, ancak bu azabın sayılı gün süreceğine inanırlar.

Bilal2009
Fri 9 August 2019, 10:46 am GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri doğru işlerden ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun

gulsahkilicaslan
Fri 9 August 2019, 10:48 am GMT +0200
Allah razı olsun inşallah selam ve dua ile...

Melek Nur Çelik koü
Fri 9 August 2019, 02:20 pm GMT +0200
Rabbim doğru yoldan ayırmasın insallah.. Allah razı olsun.

gulsahkilicaslan
Sat 10 August 2019, 11:05 am GMT +0200
Allah razı olsun hocam insallah selam ve dua ile

Sevgi.
Sun 11 August 2019, 05:38 am GMT +0200
Rabbim bizleri herzaman rızasına uygun şekilde yaşıyan güzel kullarından olmayı nasip etsin inşaAllah