Eslemnur
Fri 1 April 2011, 09:59 pm GMT +0200
Mukâtil B. Süleyman Mescîd-Î Haramtn Bina Edilmesi, Cemrelere Taş Atmanın Ve
Telbiyenin Başlaması
Bakara sûresinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
Hani İbrahim, ve ismail o Ev 'in temellerini yükseltiyorlardı. (Bakara/127)
Şöyle ki: Yüce Allah Nûh (a.s) kavmini suda boğunca, Âdem (a.s) dönemindeki Beyt-i Haramı semâya yükseltti. İşte Beytu'l-Ma'mûr da budur. Beyt, semâdan inmişti. Yüce Allah yeri yaratmadan önce Beyt'in yeri suyun üzerinden bir tepecik gibi idi. Beyt (semâya) yükseltilince Yüce Allah İbrahim'e (a.s), "O Ev'in temeli üzerinde bir ev inşâ et!" diye vahyetti. Bir bulut gelerek onun üzerinde durdu. İbrahim ve İsmail de Beyt-i Haram'ı o temel üzerine bina ettiler. Bu evi beş ayrı dağdan: Tûr-ı Sina'dan, Tûr-ı Zeytûn'dan, Lübnan Dağından ve Cudi Da-ğı'ndan; temellerini ise Hira'dan inşâ ettiler.
Dedi: İbrâhîm (a.s) Hacer-i Esved'i, Ebû Kubeys dağından çıkardı. Orada bir çeşit emânet gibi bırakılmıştı. Beyt'in inşasını bitirdiklerinde şöyle dua ettiler:
Rabbimiz! Bizden kabul buyur. Kuşkusuz Sen işitensin, bilensin. (Bakara/127) Sonra dediler ki:
Bize menâsikimizi göster {yani, öğret}! (Bakara/128)
; Dedi: Bunun üzerine Cebrâîl, İbrahim'i (ikisine de selâm olsun) alıp Arefe Günü Arafat'a gitti. Orada o'na vakfe yaptırdı. Sonra o'nu Mina'ya götürdü. Cemrelerin bulunduğu yerde o'na İblis göründü. Cebrâîl (a.s) o'na, şeytana iki küçük taş atmasını ve her atışın ardında da tekbir getirmesini emretti. Böylece cemrelere taş atma başlamış oldu.
Hacc sûresinde de Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Ve insanlar arasında haccı ilan et! Hem yaya {yani, Beyt'e yürüyerek}, hem de uzak yoldan gelecek iyani, her bir uzak yerden gelecek} yorgun argın develer üstünde gelsinler. (Hacc/27)
İbrâhîm (a.s) Beyt'i inşâ etme işini bitirince Yüce Allah kendisine insanlar arasında haccı ilan etmesini emretti. İbrâhîm, Ebû Kubeys dağına çıktı. Bu, dibinde Safa tepesinin bulunduğu dağdır. Orada, "Ey insanlar! Azîz ve celîl olan Rabbinizin çağrısına icabet edin! O size Beyt'i haccetmenizi emrediyor" diye seslendi. İbrahim'in bu seslenişini, yeryüzünde bulunan her mü'min işitti. İşte telbi-ye (lebbeyk... demek) İbrahim'in (a.s) bu seslenişi sebebiyle Yüce Allah'ın çağrısını kabul etmeyi ifade eder.
Böylelikle İbrahim'in (a.s) seslenişinden itibaren tel-biye ("lebbeyk..." demek) başlamış oldu. [142]
[142] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 110-111.