- Çekingenlik rahatsızlık belirtisi

Adsense kodları


Çekingenlik rahatsızlık belirtisi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Tue 24 April 2012, 02:22 pm GMT +0200
Çekingenlik rahatsızlık belirtisi

Temmuz 2007 22.SAYI

Evini öğrencilere vakfedip Mecidiyeköy civarında bir huzur evine yerleşen yetmiş yaşlarında bir bayan vardı. Hiç evlenmemişti. İnce yapılı ve naif tavırlıydı. Evlenmeyişini aşırı çekingenliğine bağlıyordu. “Dünürcülerim geldiğinde odamdan çıkamaz, başkalarıyla konuşamaz, çok utanırdım. Evlenmiş olmayı isterdim, en azından bir çocuğum olsaydı” diyordu. Samimi bir itiraftı. Konuşurken bakışları sisli bir derinliğe gidip geliyordu. İçtendi.
Evlenmeyişiyle ilişkilendirdiği “utangaçlık” gerekçesini o yıllarda idrak edememiştik. Oysa psikolojide “kişilik bozuklukları” kapsamında “çekingen kişilik bozukluğu”ndan bahsediliyordu. Aşırı çekingen kişiler “içine kapanık, kendi halinde insanlar” olarak biliniyor, yalnız yaşıyor ve karşı cinsle iletişim kuramadığından çoğu evlenemiyordu. O sevimli ve fedakar hanım da böyleydi. Kendi sorununu ne kadar da doğru teşhis etmiş fakat tedavisinden bihaber yaşamıştı.

Çekingenler eleştirilmekten çok korkuyor

Daha çok ergenlik yıllarında belirtileri gözlemlenen, 13-19 yaş arasındaki çekingenliğin çok belirgin nedenleri yok. Küçük düşürücü bir olayla birlikte aniden başlayabileceği gibi, kendisini pek hissettirmeyen sinsi bir seyir de izleyebiliyor. Tedavide ailenin tutumu hayli önemli. Ebeveynler çocuklarında gördükleri çekingenlik belirtilerinde nasıl bir tutum takınacaklarını iyi araştırmalı. Çekingenliğin kişilik bozukluğu sayılması için belirtileri olan davranış bozukluklarından en az dördünü taşıması gerekiyor. Bu davranışlara sebep olan bazı düşünceler kişiyi bu yöne sevk ediyor. Bu nedenle de kişinin kendi hakkında başkalarının ne düşündüğünü aşırı dikkate alması, mahcup olacağı, alay edileceği, gururunun kırılacağı, beğenilmeyeceği, kabul görmeyeceği, dışlanacağı korkusu çekingenliğe yol açan en büyük etkenlerden.

Sosyal etkinliklerden kaçarlar

Belirtiler ise şöyle: Korkulara yenik düşerek mesleki etkinliklerden ve sosyal ilişki gerektiren işlerden kaçınıyorlar. Yakın ilişkilerde tutukluk gösterdiklerinden kendi kişiliklerini ortaya koyamıyorlar. Yabancılarla aynı ortamdayken rahat olamıyorlar. Kişisel girişimler ya da etkinliklere katılmak istemiyorlar. Toplumsal yönden beceriksiz, yeteneksiz, renksiz, etkisiz, diğer insanlardan daha değersiz ve kişisel albenilerinin olmadığını düşünüyorlar. Sevildiklerinden emin olmadıkça insanlarla görüşmekten uzak duruyorlar. İnsan içindeyken zihinleri yoğun bir şekilde eleştirilme ve dışlanmayla meşgul oluyor.

Çekingenliğin en büyük nedeni “aile” ve “çevre”

Sıkılganlığın en büyük kaynağı silik ya da aşırı otoriter ebeveynler. Aşırı koruyucu davranılıyor veya sürekli eleştiriliyor, diğer çocuklarla kıyaslanıyor veya her yanlışında dayak atılıyorsa çocuğun potansiyel bir çekingen olması söz konusu. Çocuğun girişimciliğe teşviki için şefkat ve takdir hissini tatması gerekiyor. Sırtını sıvazlamak “aferin” demek onu motive eder. Onunla birlikte vakit geçirilmeli, hem çeşitli oyunlar oynanmalı hem de ciddi konularda ilgilenilmeli. Hata yaptığında eleştirilmemeli. Sosyal yönü yoksa buna zorlanmamalı. Onu anlamaya çalışmalı ve kendini ifade etmesine yardımcı olunmalı. Çocuklu ailelerle sık sık görüşülüp çocukların kaynaşması sağlanmalı. Sonuç alınmadığında ise ailece bir uzmana gidip yardım alınmalı. İlaç tedavisi ile birlikte psikoterapi olumlu sonuçlar sağlıyor.

Aşırı utangaçların en belirgin sıkıntıları

Aşırı çekingen bir çocuk soruları bilse de parmak kaldıramıyor, tahtaya kalkamıyor. Öğretmen soru sorarsa aşırı heyecanlanıyor. Arkadaşlarına ve öğretmenine rezil olduğunu düşünüyor. Utandığından bazen okula gitmek istemiyor. Arkadaş edinemiyor. Çok azının 1-2 arkadaşı oluyor. Bazıları eve kapanıyor. Bilgisayar başında sanal alem bağımlısı oluyor. Yarıya yakını zamanla depresyon geçirme riski taşıyor, ileriki yaşlarda ise bir kısmı alkole meylediyor. Kalabalık bir ortamda kendilerini izleniyor gibi hissedip, bakışların üzerlerinde olduğunu zannediyorlar. Böyle bir ortamda bulunmaları zaruri ise mekanın en gözden uzak yerini bulup gizlenir gibi oturuyorlar.

Haklarını savunamıyorlar

Çekingen gençlerin yüzde 40’ı hayat boyu evlenemiyor. Kız isteme adetleri, nişan, nikah işlemleri onlara işkence gibi geldiğinden kendilerini geri çekiyorlar. Çalışmaya başladıklarında genelde masa başı veya insanlarla göz göze iletişim gerektirmeyen işleri tercih ediyorlar. Toplumda eziliyor, haklarını arayamıyorlar. İnsanlara “hayır” diyemiyorlar. Çevresinde etkili insanların çekim alanlarına girip onların her dediğini yapabiliyorlar. Marjinal ideolojilere ve sahte tarikatlara kapılabiliyorlar. Araştırmalara göre, toplumun yüzde 10’u çekingen kişilik bozukluğu taşıyor.

Hanzade YÜCEL

melikebat
Tue 24 April 2012, 11:49 pm GMT +0200
Bazıları eve kapanıyor. Bilgisayar başında sanal alem bağımlısı oluyor. Yarıya yakını zamanla depresyon geçirme riski taşıyor, ileriki yaşlarda ise bir kısmı alkole meylediyor. sadece bunlar da değil benim kuzenim uyuşturucu mübtelası olmuştu. tüm bunlara ailenin ilgisizliği bilgisizliği eklenince böyle cok kötü sonuçlar oluyor.