saniyenur
Sat 28 May 2011, 10:58 am GMT +0200
BU KONUDAKİ DELİL VE DEĞERLENDİRMELER
Mushaflar konusunda, İbn Hacer (852/1448) demiştir ki: "Hz. Osman'ın (r.a), mushafları, diğer şehir merkezlerine göndermesinden anlaşılan; yazım şeklini kendisine isnad için böyle yaptığıdır. Yoksa, Kur'ân'ın aslını isbat için değildir. Çünkü bunu, zaten tevâtüren bilmektedirler."[526]
İbnu'l-Cezerî (833/1429) ise bu konuda şu açıklamalarda bulunur: "Kur'ân'ın naklinde yegâne dayanak hıfzdır. Mushaf ve kitaplarda yazılması değil. Bu, Allah Teâlâ'nın, İslâm ümmetine tahsis ettiği yüce bir şereftir. Zira imam Müslim'in (2611874) rivayet ettiği sahih bir hadiste Rasûlullah (s.a.v), şöyle demiştir: 'Rabbim bana: Kalk, Kureyş'i inzar et, buyurdu. Ben de: Ya Rabbi! O vakit, başımı ezer dağıtırlar, dedim.'Allah Teâlâ:
'Ben, seni de ve seninle beraber insanları da imtihan etmek için gönderdim. Sana, suyun yıkayıp silemeyeceği, uykuda da, uyanıkken de okuyacağın bir Kitab indirdim. Onlara karşı bir ordu gönder, beraberinde bir mislini de biz gönderelim. Sana itaat edenlerle birlikte, isyan edenlere karşı savaş. Allah yolunda infak et ki, sana da infakta bulunulsun,' buyurdu."[527]
Bu hadiste, Allah Teâlâ, Kur'ân'ın muhafazası için yazısı su ile silinebilecek sahifelere ihtiyaç olmadığını, bilakis onun her hâl ve zamanda okunabilecek nitelikte olduğunu haber vermiştir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v) de ümmetini tavsif ederken: "Kitapları göğüslerinde (ezberlerinde)dir," buyurmuştur. Ehl-i kitab böyle değildir. Onlar, kitaplarını ezberleyerek değil, ancak yazılı olarak muhafaza ederler ve ona bakarak okurlar.
"Allah Teâlâ, Kur'ân'a ehil olan kimselerin onu ezberlemelerini murâd edince bu iş için güvenilir, imam sıfatında insanlar yaratmış, onlar da kendilerini Kur'ân'ın tashih ve tedkikine vererek, onu en güzel biçimde zapdetmek için bütün güçlerini sarfetmişler ve ilâhî kelâmı, Rasûlullah (s.a.v)'tan harf harf alıp aktarmışlardır. Kur'ân'ı büyük bir titizlikle, hiçbir eksiklik veya fazlalığa meydan vermeden tesbite gayret etmişler, içlerinden bir kısmı, Kur'ân'ın tamamını, bir kısmı, pek çoğunu, bir kısmı da birazını ezberlemişlerdir. Bunların hepsi, Hz. Peygamber (s.a.v) zamanında olup bitmiştir."[528]
[526] İbn Hacer, Fethu'l-Bâri, I, 114.
[527] Müslim, Cennet, 63.
[528] Îbnul-Cezerî, en-Neşr, I, 6.