- Borç Ve Faiz

Adsense kodları


Borç Ve Faiz

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sidretül münteha
Fri 4 November 2011, 04:50 pm GMT +0200
39. Borç Ve Faiz


81. Seffah'ın azatlı kölesi Ebu Salih şöyle anlatıyor: Dâr-i Nahle[99] ahalisine veresiye bir kumaş sattım. Sonra oradan çıkıp Küfe'ye gitmek istediğimde bana paranın bir kısmım düşürmemi ve bu indirimden sonra geri kalanı da ödeme zamanı gelmeden Ön­ce ödemeyi teklif ettiler. Bunu Zeyd b. Sabit (r.a.)'e sordum. O da:
«— Bu parayı yemene ve başkalarına yedirmene hükmedemem» dedi.[100]
 
82. Abdullah b. Ömer (r.a.)'den: Bir kimsedeki vadeli alacağı­nın bir kısmını düşürüp diğer kısmını vaktinden önce alan bir adamın durumu kendisinden sorulduğunda bunu hoş görmedi ve yasakladı.
 
83. Zeyd b. Eslem'den: Cahiliye devrinde faiz şöyle olurdu: Bi­risinde vadeli bir alacağı olan kimse, alacağının zamanı gelince borçlusuna:
«— Borcunu ödeyecek misin, yoksa arttıracak mısın?» derdi. Verirse alır, veremezse alacağının üzerine faiz ilâvesiyle bir müd­det daha ertelerdi.
îmam Malik der ki: Bu hususta bize göre ihtilafsız mekruh olan, birisinde alacağı olan bir kimsenin, alacağının bir kısmından vaz geçmesine karşılık borçlunun geri kalan kısmı zamanı gelmeden ödemesi şeklindeki durumdur. Çünkü bu, ödeme zama­nı geldikten sonra alacağını tehir etmesi ve borçlunun da ona da­ha fazla ödemesi mesabesindedir. Bu ise hiç şüphesiz doğrudan doğruya faizdir.
imam Malik der ki: Bir kimsenin diğer birinde vadeli yüz di­nar alacağı olsa, zamanı gelince borçlu, ona:
«— Bana peşin fiyatı yüz dinar olan bir malı yüz elli dinara vadeli olarak sat» dese, bu alış veriş doğru olmaz. İlim adamları bunu yasaklıyor.
imam Malik der ki: Bu, mekruhtur. Çünkü bu durumda borç­lu, alacaklıya sattığı şeyin bedelini, o şeyin aynıyla ödemiş, ala­caklı da ilk yüz dinarı ikinci bir müddet için tehir etmiş, bu tehiri sebebiyle elli dinar daha alacağına eklemiş olur ki, bu mekruhtur, doğru değildir.
Bu aynı zamanda Zeyd b. Eslem'in cahiliye devrindeki alış ve­rişler hakkında rivayet ettiği hadise benzemektedir. Onlar ala­caklarının zamanı gelince borçluya:
«— Ya borcunu öde, ya da artır (faiz ver)» derlerdi. Eğer öderse alırlar, ödeyemezse alacakları miktarı artırırlar, müddeti uzatır­lardı.
 


[99] Medine'de bezzazların (manifaturacıların) bulunduğu bir mahalle
[100] Bu ifade, onun haram olduğunu gösterir. Eğer mubah olsaydı, yemekten ve yedirmekten men etmezdi. (Bâcî, el-Münteka, c. 5, s. 65).

sumeyye
Sat 13 September 2014, 05:19 pm GMT +0200
s.a.. , borç ve faizin arasindaki farki herkesin anlayacagi sekilde anlatilan bir konu olmus elhamdulillah okumus oldum..Cahiliye devrinde faiz ile borç alanlar vardi , simdi bu günaha bulasiyorlar maalesef bir sekilde herkes alip ya da ödemekte..Rabbim c.c gönlümüzü ve benligimizi dogru yoldan ayirmasin insaallah.Rahman c.ş. razi olsun kardesim okumamiza vesile oldun.

ceren
Sat 28 April 2018, 05:17 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm.Borç aldığında borcuna sadık kalan ve zamanında ödeyip,faizden haram kazançdann uzak  kalan kullardan olalım inşallah..

Sevgi.
Sun 29 April 2018, 11:38 am GMT +0200
Aleykümüsselam bir borca karşılık faiz almak haramdır ne kadar verdiysek o kadar alalım inşaAllah