- Bölgesel sorundan küresel probleme İran

Adsense kodları


Bölgesel sorundan küresel probleme İran

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Sun 5 August 2012, 04:44 pm GMT +0200
Bölgesel sorundan küresel probleme İran
İbrahim BARAN • 85. Sayı / EDİTÖRÜN NOTU


Zaman insanın farkında olmayarak her an azar azar kaybettiği en büyük sermayesi olsa gerek. Ne yaparsak yapalım; har vurup harman savursak da, düşürüp kıracağımızdan korktuğumuz bir kristal gibi avucumuzda tutmaya çalışıp, son derece ihtimam göstererek her anını dolu dolu yaşamaya çalışsak da zaman bir şekilde geçiyor işte. Bir gün kapımızı çalarak, emaneti teslim almak üzere gelen görevliyi güler yüzle karşılayacak bir hayat sürmek belki de önemli olan. Mostar elinizde bulunan 85. sayısıyla beraber 8. yılına merhaba diyor. Birbirinden önemli konuları adeta pahalı mücevherler imal eden bir usta titizliğiyle okurlarımıza sunmaya çalıştık geçen 84 sayı boyunca. İlla ki hatalarımız, kusurlarımız olmuştur. Ancak hep hatalarımızdan ders çıkararak yeni sayıyı hazırlama gayreti içerisinde olduk. Mostar’ın 85. sayısı da böyle titiz bir çalışmanın ürünü olarak karşınızda duruyor.


Bu ayki kapak konumuz İran. İran, 1639 Kasr-ı Şirin antlaşmasından bu yana Türkiye’nin herhangi bir sınır problemi yaşamadığı tek komşusu. Hali hazırda da İran’ın bizimle -görünür- bir problemi yok. Ancak komşuda bir yangın çıktığında bundan etkilenmemeniz, buna kayıtsız kalmanız mümkün olmuyor. Kapı komşumuzda bugünlerde yaşananların ve gelecekte yaşanması muhtemel birtakım hadiselerin Türkiye’yi de dolaylı olarak etkisi altına alacak olması muhakkak. Dolayısıyla “bizim bir problemimiz yok” diyerek İran’da yaşananları görmezden gelemeyiz. Malumunuz İran, uzunca bir süredir nükleer çalışmalar gerçekleştiriyor. Dünyanın süper gücü (!) Amerika ve dahi onun Ortadoğu’daki gölgesi İsrail, İran’a bu çalışmaları bahane ederek diş biliyor. İran’ın da nükleer silah konusunda sütten çıkmış ak kaşık olduğunu söyleyemeyiz doğrusu. Daha birkaç yıl öncesine kadar uluslararası anlaşmalardan doğan haklarını kullanan İran’ın, uluslararası kamuoyundan gizlediği nükleer tesisleri yavaş yavaş ortaya çıkarıyor. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve İranlı yetkililer de nükleer çalışmaları adeta dünyanın gözüne sokarcasına açıklıyor. Kuşkusuz İran’ın da kendince haklı gerekçeleri var. Bu gerekçeler içerisinde en sahici olanı İsrail’in de nükleer silahlara sahip olması. ABD’nin eski başkanlarından Jimmy Carter’ın daha bundan birkaç yıl önce yaptığı “İsrail, adeta bir nükleer silah deposu gibi” şeklindeki açıklama İsrail’in bölgede İran’dan nükleer silah konusunda çok daha tehlikeli olduğunu gösteriyor. “Göz, gez, arpacık ve İran” başlığını verdiğimiz dosya, burada çok kısa bir şekilde özetlemeye çalıştığım meseleyi derinlemesine, enine boyuna tartışıyor. Dosyaya adını veren yazısıyla Ali Şahin, Mostar’ın dünya sayfalarındaki yazılarıyla tanıdığımız genç ama usta gazeteci Taha Kılınç, Tahran’da uzun yıllar akademik çalışmalara imza atmış ve bölgeyi yakînen tanıyan Dr. Kaan Dilek ve 84. sayımızdaki Irak dosyasına da önemli tespitleriyle katkı veren Prof. Mohammed M. Aman yine birbirinden ilginç ve derinlikli tespitleriyle nükleer silah krizi ekseninde İran’ın dününü, bugününü ve yarınını gözler önüne seriyorlar. Konuyla ilgili kendisiyle bir söyleşi gerçekleştirdiğimiz Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu’nun iddiaları da dosya yazılarını tamamlayıcı nitelikte.

Dosya haricinde bu ay yine birbirinden önemli yazılar bulunuyor sayfalarımızda. Bu yazılar içerisinde Yusuf Kaplan’ın“İslam Düşüncesi” ve Nüfûz Sorun/l/u başlıklı yazısı geçen sayıda tartıştığımız İslam düşüncesine ilişkin farklı bir bakış çerçevesi çiziyor. Gazeteci Nasuhi Güngör’le yaptığımız söyleşi ise gündemde bulunan MİT-Emniyet sürtüşmesine ilişkin altı çizilesi değerlendirmeler sunuyor.

Önümüzdeki sayıda görüşmek dileğiyle…