- Birinci Baskıya Önsöz

Adsense kodları


Birinci Baskıya Önsöz

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Hadice
Thu 9 June 2011, 02:05 pm GMT +0200
BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ

İlimler tarihinin müstakil bir bilim dalı haline gelmesiyle ilimlerin litera­türünü tümüyle tesbit ve tanıtma faaliyetleri yoğunluk ve hız kazanmıştır. Kül­tür kökenlerinin araştırılması açısından da bu tür tetkik ve tanıtmalara ihti­yaç bulunmaktadır.

Hadîs Edebiyatının tanıtılması, bütünüyle dinî edebiyatın kaynak ve me-dot olarak dayandığı ilmî zemini gözler önüne sermek anlamına geleceği için ayrıca ve fevkalâde önemi haizdir. Zira Kuran ilimleri ile ilgili eserler incelen­diği zaman, bunların baştan sona hadislerle, daha doğrusu sünnete ait veriler­le dolu olduğu görülecektir. Tarih olarak daha sonraki dönemlerde müstakil bir hüviyet kazanmış olan Fıkıh, Kelâm, Tarih v.s. ilimlerin de hadislerle bes­lenmiş oldukları açıktır.

Hadis ilminden önce, mesele olarak ortaya çıkan Kur'an ilimlerinden, en son istiklâlini kazanmış bilim dallarına kadar tüm ilimlerin literatürü kay­nak olarak hadislere dayandığı kesindir. «Kur'ân ile birlikte hadis, milslü-manlara kendi içtimaî bünyelerinin ana temelleri olarak hizmet etmiştir. Çe­şitli ilimler bu ikili kaynaktan doğmuştur..»[1]

Öte yandan hadisçilerin, bulup titizlikle uyguladıkları isnad sistemi deni­len metodoloji Hadis Edebiyatından diğer dinî ilimlere intikal etmiştir. Bu da Hadis İlmi ve Edebiyatının metod açısından dînî ilimlere ve edebiyata tesirini göstermektedir. Netice olarak «Hadis ve Kur'ân'ın, Arapların bütün ilmî faali­yetlerinin temeli olduğunu söylemek mübalağa olmayacaktır».[2]

«Hadisin muhafaza ve neşri hususunda ashabın (ve müslümanların) dik­kate şayan faaliyeti, dünya edebiyat tarihinde bir tanedir. Onların hadiste ge­liştirdikleri isnad sisteminin varlığı, mükemmellik seviyesi, hadisin şeklî bakımdan tenkidine yardım olmak üzere meydana getirdikleri Esmâu'r-ricâl hakkındaki geniş edebiyat, muhteva tenkidine yanyan Usûlu'l-hadîs edebiyatı ve Peygamber adına uydurulan sözler hakkındaki mevzuat edebiyatı dünya edebiyat tarihinde bugün dahi eşsiz durmaktadır...»[3]

Dînî ilimlere ait literatürün dışında kalan edebî mahsullerdeki dînî metin ve mazmunlarda da ağırlıklı şekilde âyet ve hadisler görülmektedir.

Hadis Edebiyatının sayı olarak öteki dînî ilimlere ait literatürden farkını görmek için GAS gibi bir eserden bu ilim dallarına ayrılan sayfa adedlerine bakmak yeterli olacaktır.

Bütün bunlardan sonra Hadis Edebiyatının ortaya çıkış, keyfiyet ve kem-miyet olarak dînî edebiyat içinde gerçekten müstesna bir yere sahip olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz.

Tabakât ve rical edebiyatının gerçekten erken dönemde vücud bulmuş ol­masına rağmen, literatürün tanıtılması yeterince bu gayretlerden nasibini ala­bilmiş değildir. Bugün elimizde Ibnu'n-Nedim (385/995) ve îbn Hayr el-îşbili (575/1179)'nm Fihrisf/en, Kâtip ÇelebiVım (1067/1656) Keşfu'z-zunûn'w vt zeyli, Brockelman'zrc (1868-1956) GAL'i ve Fuad Sezgin't/ı GAS'i gibi eserler de, genel edebiyat içinde birer bolüm olarak; el-Kettânî (1345-1929)'nin er-Risâletü'l-müstatrafe'sinde, Sıddîkî'nın Hadis Edebiyatı Tarihinde, Abdüla-ziz ed-Dihlevî (1239-1824) 'nin Bostânu'l-muhaddisin'inde ve M. A'zamî'nir Studies in early Hadith Literatüre 'ünde Hadis Edebiyaâtını meşhur ve ilk Ör­nekleriyle tanıma imkânına sahip bulunmaktayız.

Türkçede Hadis Edebiyatını tüm boyutlarıyla tanıtıcı herhangi bir kitab henüz bulunmamaktadır. Biz de bu çalışmamızda, memleketimizde eğitim öğ­retim kurumlarının pratik ihtiyaçlarını karşılamayı ana gaye ve esas çerçeve olarak benimsemiş bulunmaktayız. Bu yüzden de hadis edebiyatı mahsulleri­nin hepsini değil, bazı türlerini önemli ve muteber örnekleri ve faydalanma usulleriyle birlikte tanıtmaya çalıştık. Bu yolla, Hadis İlmi sahasında yüksek lisans ve doktora seviyesinde araştırma yapacak olanlara ön bilgi niteliğinde yardımcı olmak istiyoruz.

Ayrıca çalışmamız, tam kronolojik bir nitelik taşımadığı için Hadis Ede­biyatı Tarihi gibi bir isim vermedik. Sadece «Hadis Edebiyatı» demekle yetin­dik. «Hadis Edebiyatı» ifâdesini, «Hadis Literatürü», «Hadis Kitapları» anla­mında kullandık.

Hadis Edebiyatının oluşum safhalarına ayırdığımız GİRÎŞ'ten sonra, bi­rinci bölümde Tasnif Devri Hadis Edebiyatını özellikleriyle birlikte tanıtmaya çalıştık. İkinci bölümde, Tasnif Dönemi Hadis Edebiyatını esas alan, onlar üzerinde vücut bulan eserleri meşhur ve muteber örnekleriyle ele aldık. Hadis Usûlü Edebiyatım ise, üçüncü bölümde müstakillen incelemeye çalıştık.

Dördüncü Bölümde de, hadis, ıstılah ve rical bulmakta Hadis Edebiyatın­dan faydalanma usul ve eserlerini inceledik ve örneklendirdik.

Böylece, genelde din ilimleri, özelde Hadis ilmi sahasında araştırma ya­pacak olanlara hadis kaynaklan ve faydalanma yolları konusunda derli toplu bir ön bilgi vermeye gayret ettik.

«Kolayca istifade edilebilir» olmayı, tanıtmak için ölçü aldık. Bu sebeple çalışmamızı basılmış eserler üzerinde yoğunlaştırdık. Ulaşılması imkânıszya da güç olan yazma eserleri tanıtmayı, temel prensip olarak benimsediğimiz pratiklik açısından uygun bulmadık. Ama yeri geldikçe onlara işaret etmek­ten de geri durmadık.

Bu arada, tanıttığımız eserleri, bizzat elden geçirmeye dikkat gösterdik. Zaten iki yıldır M. Ü. İlahiyat Fatkültesi'nde açılmış bulunan Hadis Yüksek Li­sans sınıflarında bu konular "Hadis Edebiyatı" adı ile tarafımızdan daha ge­niş planda işlenmektedir. Bu kitap, bahis konusu ders notlarının, geliştirilme­si gerekli uzunca bir özetidir.

Bu çalışmanın şekillenmesindeki katkılardan ötürü muhterem hocam Yrd. Doç; Dr. M. Yaşar Kandemir Bey'e, tercüme müsveddelerini lütfederek A'zamî'nin anılan eserinden yararlanma imkânı veren sayın Doç. Dr. Hulusi Yavuz Bey'e ve fikirlerinden istifade ettiğim meslektaşlarıma teşekkürlerimi sunmaktan derin bir haz duymaktayım.

Eserim basılmasına karar veren üniversitemiz yayın komisyonu üyelerine de ayrıca teşekkür ederim.

Gelenekçi bir karaktere sahip olan Hadis İlmi'nin edebiyatını meydana getirmiş bulunan, bu çalışmada isimlerini andığımız ve anmadığımız bütün geçmiş ulemaya Yüce Rabbimden rahmet diler, bu kitabın, memleketimizdeki pratik ihtiyaçları karşılamak maksadıyla kaleme alınmış olma özelliği içinde değerlendirileceğini umarım.

Dr. İsmail L. ÇAKAN 11 Ocak 1985/19 R. âhir 1405[4]


[1] Sıddıkî, Hadis edebiyîu Tarihi, s. 39

[2] a.g.e., s. 30

[3] a.g.e.,s.28

[4] Doç. Dr. İsmail Lütfi Çakar, Hadis Edebiyâtı, İfav Yayınları: XI-XIII.