- Bir Uyarı

Adsense kodları


Bir Uyarı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Mon 3 October 2011, 07:53 pm GMT +0200
BİR UYARI

Kuşluk Namazının sayısı ve (diğer nafile namazlara nispetle) daha faziletli oluşu hususunda gelen hadisler farklı bir şekilde gelmiştir.

Hz. Peygamber (s.a.v), çoğu kere, Kuşluk Namazını, 4 rek’at olarak kılmıştır. Bu konuda Müslim (ö. 261/875)’in “Sahîh”in de şu yoldan bir hadis gelmiştir:

1.  Hz. Aişe.

﴿ كَانَ يُصَلِّي صَلَاةَ الضُّحَى أَرْبَعَ رَكَعَاتٍ وَيَزِيدُ مَا شَاءَ ﴾

“Hz. Peygamber (s.a.v), Kuşluk Namazını, 4 rek’at olarak kılardı. Bazen de dilediği kadar bu (sayıyı) artırırdı”

İmam Ahmed (ö.241/855) ile Ebu Dâvud (ö. 275/888) ise bu konudaki hadisi şu yoldan rivayet etmiştir:

1.      Nuaym b. Hemmâr.

Taberânî (ö. 360/970) ise “Kebîr”de bu hadisi, merfu’ olarak şu yoldan rivayet etmiştir:

2.      Nevvâs b. Sem’ân.

﴿ قَالَ اللّهُ تَعَالَى: يَا اِبْنَ آدَمَ لاَ تَعْجِزْ عَنْ أَرْبَعِ رَكَعَاتٍ أَوَّلَ النَّهَارِ أَكْفِكَ آخِرَهُ ﴾

“Yüce Allah buyurdu ki: Ey Adem oğlu! Günün başlangıcında 4 rek’at namazı bırakma ki, ben de, sana, günün sonunu garantileyeyim”

Tirmizî (ö. 279/892) ise buhadisin bir benzerini de şu yoldan rivayet etmiştir:

3.      Ebu’d-Derdâ.

4.      Ebu Zer.

İmam Ahmed (ö.241/855) ise bu hadisi şu yoldan rivayet etmiştir:

5.      Ebu Mürre et-Tâifî.

İbn Kayyim (ö. 751/1350)’de “Hedy” adlı eserinde konu ile ilgili olarak şöyle der: “Hâkim, ‘Kitâbu Fadli’d-Duhâ’da dedi ki: ‘En güvenilir hadis hafızı imamlardan bir topluluğa arkadaşlık ettim. Onlar(ın hepsi de), bu konuda gelen sahih haberlerin mütevatire ulaşmasından ötürü bu (4 rek’at ile ilgili) sayıyı tercih ettiklerini ve bu namazı kıldıklarını gördüm. Hz. Peygamber (s.a.v)’den nakledilen haberlere uymak için ve bu konuda hadis üstadlarının izinden gitmek için ben de, bu görüşü benimsiyorum ve (insanları bu görüşü kabul etmeye) çağırıyorum.’”

* * *

-89 ﴿ اَلسُّجُود فِي الْمُفَصَّلِ ﴾

“Mufassal (Sûreler) de secde etme”[1] ile ilgili hadisler

Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:

1.      Ebu’d-Derdâ’[2]

2.      Abdullah ibn Abbâs[3]

3.      Abdullah ibn Mes’ud[4]

4.      Abdullah ibn Ömer[5]

5.      Ebu Hureyre[6]

6.      Muttalib b. Ebi Vedâa[7]

Bu sahabilerin hepsi; Hz. Peygamber (s.a.v)’in; “Necm Sûresi”nde; Ebu Hureyre ile Amr ibnu’l-Âs’tan[8] gelen rivayette ise, Hz. Peygamber (s.a.v)’in, “İze’s-Semâu’n-Şekkat” (=İnşikâk Sûresin) de ve “İkrâ’ bismi rabbikellezi halak” (=Alak Sûresin) de secde ettiğini söylemiştir.

Tahâvî (ö. 321/933) “Şerhu Meâni’l-Âsâr” adlı eserinde belirttiğine göre; Mufassal Sûreler de secde etme ile ilgili Resulullah (s.a.v)’den gelen rivayetler, mütevatirdir.[9]

Mufassal Sûreler de secde edilip  edilmeyeceği hususunda gelen daha geniş bilgi için bu kitabın ‘Bâbu’l-Mufassal’ (=Mufassal Bâb) bahsine bakabilirsiniz.

 

-90 ﴿ سُجُود الشُّكْرِ ﴾

“Şükür secdesi”[10] ile ilgili hadisler

Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:

1.      Ebu Bekre[11]

﴿ أًَنَّهُ صَلَّى اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ إِذَا جَاءَهُ أَمْرٌ يَسُرُّهُ سَجَدَ شُكْراً لِلّهِ ﴾

“Peygamber (s.a.v), kendisini sevindiren bir olay geldiğinde, Allah’a bir şükür (ifadesi olmak üzere) secdeye kapandı”

Bu hadisi; Ebu Dâvud (ö. 275/888), İbn Mâce (ö. 273/886) ile Hâkim (ö. 405/1014) rivayet etmiştir.

(Hâkim derki:) “Bu hadisin senedi, zayıftır. Fakat bu hadisi (destekleyen başka) şahitleri vardır.”

2.      Berâ’ b. Âzib

﴿ أَنَّهُ عَلَيْهِ السَّلاَمُ سَجَدَ حِينَ جَاءَهُ كِتَابُ عَلِيٍّ مِنَ الْيَمَنِ بِإِسْلاَمِ هَمَدَانَ ﴾

“Yemen’deki Hemedân kabilesinin İslam Dinine girmesi ile ilgili Ali'nin yazısı Peygamber (s.a.v)’e geldiğinde, o, (Allah’a bir şükür ifadesi olmak üzere) secdeye kapandı”

Bu hadisi, Beyhakî (ö. 458/1066) rivayet etmiştir.

(Beyhakî devamla) derki: “Bu hadisin senedi, sahihtir.”

3.      Abdurrahman b. Avf[12]

﴿ أَنَّهُ صَلَّى اللّهُ علََيْهِ وَسَلَّمَ سَجَدَ فَأَطَالَ فَلَمَّا رَفَعَ قِيلَ لَهُ فِي ذَلِكَ فَقَالَ: أَخْبَرَنِي جِبْرِيلُ أَن مَنْ صَلَّى عَليَّ مَرَّةً صَلَّى اللّهُ عَلَيْهِ عَشْراً فَسَجَدْتُ شُكْراً لِلّهِ ﴾

“(Bir defasında) Peygamber (s.a.v) secdeye kapandı. Uzun müddet böyle kaldı. Başını secdeden kaldırdığında, ona: ‘Secdeyi niçin bu kadar uzun tuttuğu soruldu.’ O da:

‘Cebrail, bana; kim bana bir kez salavât getirirse, Allah’ın da ona 10 kez salavât okuduğunu haber verdi. Bunun üzerine ben de, Allah’a bir şükür (ifadesi olmak üzere) secdeye kapandım’ buyurdu.”

Bu hadisi; Bezzâr (ö. 292/904), İmam Ahmed (ö. 241/855), Hâkim (ö. 405/1014) ve daha bir çokları rivayet etmiştir.

4.      Ebu Ca’fer Muhammed b. Ali el-Bâkır (mürsel olarak)

﴿ أَنَّهُ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ رَآ نُغَاشِياً قَصِيراً جِداًّ ضَعِيفَ الْحَرَكَةِ نَاقِصَ الْخَلْقِ فَخَرَّ سَاجِداً ثُمَّ قَالَ: أسْأَلْ اللّه الْعَافِيَةَ ﴾

“Hz. Peygamber (s.a.v) kısa boylu, cılız ve sakat birisini görüp hemen secdeye kapandı. Daha sonra da ona:

‘Allah’dan sağlıklı olmayı iste’ buyurdu.”

Bu hadisi; Dârekutnî (ö. 385/995) rivayet etmiştir.

Yine bu hadisi, Beyhakî (ö. 458/1066), Câbir el-Ca’fî yoluyla Ebu Ca’fer el-Bâkır’dan rivayet etmiştir.

Hafız (İbn Hacer) “Tahrîcu Ehâdisi’r-Râfiî”de derki: “Beyhakî dedi ki: ‘Bu konuda şu yollardan da hadis rivayet edilmiştir:

5.      Câbir     

6.      Abdullah ibn Ömer     

7.       Enes

8.      Cerîr

9.      Ebu Cuhayfe’                                     

Bazı hadis alimleri de dedi ki: ‘Yine bu hadis, şu yollardan da rivayet edilmiştir:

10.     Ebu Musa el-Eş’arî

11.    Muâz b. Cebel

12.    Abdurrahman b. Ebi Bekr

13.    Sa’d b. Ebi Vakkâs

Bunların hepsi, (bu hadisi,) Hz. Peygamber (s.a.v)’den rivayet etmiş-lerdir.’” (İbn Hacer’in sözü burada bitmektedir.)

(Mustafa ed-Dımeşkî) “Mirkâtu’l-Vusûl li Nevâdiri’l-Usûl”da konu ile ilgili olarak aynen şöyle der: “Şükür secdesinin nasıl yapıldığı bilinmektedir. Bunun yapılış şekli, Resulullah (s.a.v)’in uygulamalarında bulunmaktadır. Dolayısıyla da (konu ile ilgili) Resulullah (s.a.v)’den gelen hadisler, mütevatirdir; çünkü Resulullah (s.a.v), bu şükür secdesini, bir çok defa yapmıştır. Ayrıca şükür secdesini, ondan sonra da sahabileri yapmıştır.”

* * *

-91 ﴿ قَصْر الصَّلاَةِ الرُّبَاعِيَّةِ فِي السَّفَرِ ﴾

“Yolculuk sırasında dört rek’atli (farz) namazı kısaltma” ile ilgili hadisler

Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:

1.      Hz. Ömer[13]

2.      Abdullah ibn Ömer[14]

3.      Hârise b. Vehb el-Huzâî[15]

4.      Abdullah ibn Abbâs[16]

5.      Abdullah ibn Mes’ud[17]

6.      İmrân b. Husayn[18]

7.      Enes b. Mâlik[19]

8.      Ebu Cuhayfe[20]

9.     Câbir[21]

10.     Ebu Saîd el-Hudrî[22] ve daha bir çokları

Tahâvî (ö. 321/933) “Şerhu Meâni’l-Âsâr”da aynen şöyle der: “Resulullah (s.a.v)’in, bütün yolculuklarında namazı kısalttığı ile ilgili ondan gelen rivayetler, mütevatir olarak gelmiştir.”

Daha sonra Tahâvî, bu hadislerin bir kısmını senedleriyle birlikte nakletmiştir. Bu konuda daha geniş bilgi için bu kitaba bakabilirsiniz.[23]

Şeyh Kerîmuddin el-Bermûnî, “Muhtasar”a yaptığı şerhde ‘Namazı Kısaltma’ Bölümünün baş tarafında aynen şöyle der: “İbn Beşîr dedi ki: ‘Namazı kısaltma ile ilgili hadisler, mana bakımından tevatürle nakledilen-lerdendir.”

Cenab-ı Allah, doğruyu en iyi bilendir.
* * *
 

[1]      Kur’an’daki sureler, tertip sırasına göre uzunlukları şu şekilde sınıflandırılır:

a.   Seb’u’t-Tıval: Fatiha’dan sonra gelen 7 uzun sure. Bunlar; Bakara, Âl-i İmrân, Nisâ, Mâide, En’am, A’râf

b.   Miûn: Ayet sayıları 100’den fazla veya buna yakın olan surelere denir.

c.   Mesânî: Ayet sayıları 100’den az olan surelere denir.

d.   Mufassal: Daha kısa ve besmeleli fasılaları çok olan surelere denir. Bu da, 3 kısma ayrılır:

1. Hucurât suresinden Burûc suresine kadar olan olan surelere, 2. “Tıval”, Burûc suresinden Beyyine suresine kadar olan surelere “Evsat”, 3. Beyyine suresinden Nâs suresine kadar olan surelere ise “Kısar” denir. 

Hanefilere göre; Kur’an’da tilavet secdeleri 14 tanedir. Bunlar; A’râf: 7/206, Ra’d: 13/15, Nahl: 16/49-50, İsrâ: 17/107, Meryem: 19/58, Hac: 22/18, 77; Furkân: 25/60, Neml: 27/25, Secde: 32/15, Sâd: 38/11, Fussilet: 41/37, Necm: 53/62, İnşikâk: 84/21, Alak: 96/19

Hanefilerden başka diğer bütün alimlere göre; tilavet secdesi sünnettir. Tilavetin nasıl yapılacağı hususunda görüş ayrılığı vardır.

[2]      Ebu Dâvud, Salat (1401); Tirmizî, Sucudu’l-Kur’an (565, 566); İbn Mâce, İkame 71 (1055); Müsned, 5/194, 6/442

[3]      Buhârî, Sucudu’l-Kur’an 5; Tirmizî, Sucudu’l-Kur’an (575); Dârekutnî, Sünen, 1/409; Hâkim, Sünen, 2/313, 314; Taberânî, el-Kebir (11866)

[4]      Buhârî, Sucudu’l-Kur’an 1, 4, Menakibu’l-Ensar 29,  Meğazi 7; Müslim, Mesacid 105 (576); Ebu Dâvud, Salat 330 (1406); Nesâî, İftitah 49

[5]      Buhârî, Sucudu’l-Kur’an 9, 8, 12; Müslim, Mesacid 103 (575); Ebu Dâvud, Salat 333 (1411, 1412, 1413)   

[6]      Buhârî, Sucudu’l-Kur’an 6, 7, Ezan 100, 102; Müslim, Mesacid 107-109 (578); Ebu Dâvud, Salat 331 (1407); Tirmizî, Salat 402 (573, 574); Nesâî, İftitah 49

[7]      Nesâî, İftitah 49

[8]      Ebu Dâvud, Salat 328 (1401); İbn Mâce, İkame 71 (1057)

[9]      Tahâvî, Şerhu Meâni’l-Âsâr, 1/357

[10]     Şükür secdesi; sevindirici bir şeyin olması yada bir musibetin giderilmesi halinde yada bunlara ait bir haberin duyulması halinde yapılır.

        Aslında şükür, kalbin işidir. Bunun, güç kazanabilmesi için mutlaka dışarı vuran bir de şeklinin olması gerekir. Hem nimetlerin vermiş olduğu bir taşkınlık ve şımarıklık, nimetin sahibine boyun eğmek ve onun huzurunda yere kapanmak suretiyle giderilmiş olur.

[11]     Ebu Dâvud, Cihad 174 (2774); İbn Mâce, İkame 192 (1394); Tirmizî, Siyer 25 (1578)

[12]     Müsned, 1/191

[13]     Müslim, Müsafirin 4 (686); Nesâî, Taksiru’s-salat 1; Muvatta, Kasru’s-salat 19

[14]     Buhârî, Taksiru’s-salat 2, Hacc 84; Müslim, Müsafirin 17 (694); Nesâî, Taksiru’s-salat 3

[15]     Buhârî, Taksiru’s-salat 2, Hacc 84; Müslim, Müsafirin 21 (696); Nesâî, Taksiru’s-salat 3; Ebu Dâvud, Hacc 77 (1965); Tirmizî, Hacc 52 (882);

[16]     Buhârî, Taksiru’s-salat 1, Meğazi 52; Müslim, Müsafirin 5, 6 (687); Nesâî, Taksiru’s-salat 1; Tirmizî, Salat 391 (547); Muvatta, Kasru’s-salat 15

[17]     Buhârî, Taksiru’s-salat 2; Müslim, Müsafirin 19; Tahâvî, a.g.e., 1/160; Taberânî, el-Kebir; Ebu Ya’lâ; İbn Ebi Şeybe, Musannef, 2/456

[18]     Ebu Dâvud, Salat 270 (1229); Tahâvî, a.g.e., 1/417

[19]     Buhârî, Taksiru’s-salat 5, Hacc 24, 25, 27, 117, 119, Cihad 104, 126; Müslim, Müsafirin 11 (690); Nesâî, Salat 17; Ebu Dâvud, Salat 271 (1202); Tirmizî, Salat 391 (546)

[20]     Tahâvî, a.g.e., 1/418

[21]     Ebu Dâvud, Salat 280 (1235); Tirmizî, Salat (551); Müsned, 3/295

[22]     Taberânî, el-Evsat; Bezzâr

[23]     Tahâvî, Şerhu Meâni’l-Âsâr, 1/416