sidretül münteha
Sat 29 January 2011, 05:09 pm GMT +0200
4. Besmele:
Namazda fatihanın başında besmele çekip çekmemekte ihtilâf etmişlerdir, imam Mâlik: «Namazın okuyuşları ister gizli ister sesli olsun farz namazlarda besmele okumak caiz değildir, ancak sünnetlerde caizdir» demiştir.
imam Ebû Hanife ile Süfyan Sevrî: «Her rek'atta besmele, fatihanın başında gizli olarak okunur» demişlerdir,
imam Şafii ise: «Sesli namazlarda sesli olarak, sessiz namazlarda sessiz olarak besmele okumak vacibtir» demiştir.
imam Şafii'ye göre besmele fatihadan bir âyettir.
imam Ahmed, Ebû Sevr ve Ebû Ubeyd de bunu benimser. Besmelenin diğer surelerden de bir âyet olup olmadığında îmam Şafii'den iki görüş rivâ-yet olunmuştur. Bir kavlinde her surenin, bir kavlinde de yalnız Fatiha ile jsfahl surelerinin birer âyeti olduğunu söylemiştir.
Bu ihtilâf, iki sebepten ileri gelmektedir:
Biri, bu mevzudaki hadislerin birbirleriyle çelişmesi, diğeri de besmelenin fatihadan bir âyet olup olmadığında ihtilâf etmeleridir.
Namazda besmele okumayı vacib görmeyenlerin istidlal ettikleri (da--yandıkları) hadislerden biri Ibn Mügaffel'in «Namazda besmele çektim. Babam bana: Oğlum, sakın bid'at şeyleri yapma. Ben Peygamber (s.a.s) Efendimiz, Ebu Bekir ve Ömer'le birlikte namaz kıldım. Hiçbirinin namaza başlarken besmele çektiğini görmedim dedi» [154] hadisidir. Fakat Ebû Ömer b. Abdilberr, "Ibn Mügaffel tanınmayan bir kimsedir", diyor.
Besmeleyi vacib görmeyenlerin dayandıkları hadislerden biri de, İmam Mâlik'in Enes'ten getirdiği «Ebû Bekr, Ömer ve Osman'ın arkalarında namaz kıldım. Hiçbiri namaza başladıklarında besmeleyi okumuyorlardı» [155]hadisidir.
Ebû Ömer b. Abdilberr: «Bu hadisin bazı rivayetlerinde «Ben Peygamber (s.a.s) Efendimizin arkasında da namaz kıldım, besmele okumuyordu» ziyadesi vardır. Fakat hadis uleması: «Enes'in bu hadjsi hakkında rivayetler o kadar değişiktir ki bu hadis hiçbir zaman hüccet olamaz. Çünkü bu hadis Enes'ten bir kere merfu1 olarak, bir kere mevkuf olarak rivayet olunmuş, ra-vilerinden kimisi Osman'dan bahsediyor, kimisi etmiyor, kimisi: Besmeleyi okuyorlardı, kimisi: Okumuyorlardı, kimisi: Sesli okumuyorlardı diye rivayet etmektedirler demişlerdir» diyor.
Bu hadislerle çelişen diğer hadislere gelince: Bunlardan biri Nuaym b. Abdullah el-Muhaccer'in «Ebû Hüreyre'nin arkasında namaz kıldım. Hem fatihaya, hem zamm-ı sûreye başlarken besmeleyi okudu ve inip kalkmalarda tekbir getirdi ve: «Namaz bakımından Peygamber (s.a.s) Efendimiz'e en çok benzeyeniniz benim» dedi» [156] hadisidir.
Biri de Ibn Abbas'ın «Peygamber (s.a.s) besmeleyi sesli okuyordu» [157] hadisidir.
Biri de Ümmü Seleme'nin «Peygamber (s.a.s), okuyordu» [158] hadisidir.
işte besmele hakkındaki ihtilâfın sebeplerinden biri hadisler arasındaki bu zıtlıktır. İkinci sebep de -söylediğimiz gibi- besmelenin yalnız fatihanın mı, yoksa her sûrenin mi bir âyeti olduğu veyahut hiçbirisinin de âyeti
olmadığı hususundaki ihtilâflarıdır. Besmeleyi, yalnız fatihadan bir âyet sayanlar namazda onu fatihanın başında okumayı vacib görmüşlerdir. Her sûrenin bir âyeti olduğunu söyleyenler de «Onu, her sûrenin başında okumak vacibtir» demişlerdir.
Kısacası: Bu mes'ele pek haklı olarak bir çok ihtilâflara mevzu olmuştur. Fakat bu ihtilâfların en garibi: Besmelenin Nemi sûresinden başka, Kur'an-ı Kerim'den bir âyet olup olmadığındaki ihtilâftır. Ve îmam Şafii'nin görüşüne karşı olanların, «Eğer besmele Nemi Sûresinden başka, Kur'an-ı Kerim'den bir âyet olsaydı, Kur'an-ı Kerim bize tevatür yolu ile geldiği için Peygamber (s.a.s) Efendimiz'in bunu söylemiş olması lâzım gelirdi» şeklinde delil getirmeleridir.
Kadı -îbn Rüşd-, İmam Şafii'yi böylece ilzam (mat) ettiğini zannetmektedir. Halbuki Ebû Hâmid (Gazâlî) de İmam Şafii'nin görüşünü aynı şekilde savunarak: «Eğer besmele, Kur'an-ı Kerim'den olmasaydı Peygamber (s.a.s) Efendimiz bunu söylemeli idi» demiştir. Bana kalırsa bu, yersiz ve mânâsı anlaşılmayan bir ihtilâftır. Çünkü besmelenin bir yerde Kur'an-ı Kerim'den olduğunu, bir yerde de olmadığını nasıl söyleyebiliriz? Kesin bir şey varsa o da, besmelenin Nemi sûresinden bir âyet olmasıdır. Diğer sûrelerde ise, sûrenin başlangıcıdır. Bunu iyice düşün. Zira -Allah daha iyi bilir- bu, açık bir şeydir. [159]
[154] Tirmizî, Salât, 180, no: 244; Ncsâî, 2/135.
[155] Mâlik, Salât, 3/6, no: 30.
[156] Ncsâî, 2/134; Tahâvî, Şerha Meâni'l-Âsâr, 1/199.
[157] Tabcrânî, el-Mu'cemü'l-Kebîr, 11/185, no: 11442; Dârakulnî, 1/303, no: 6.
[158] Ebû Dâvûd, ilurûf, 24/1, no: 4001.
[159] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/274-276.