saniyenur
Thu 10 November 2011, 12:17 am GMT +0200
36- Bedir Savaşı Gazilerinin Fazileti Ve Hâtıb B. Ebi Beltea Kıssası
2260- Hz. Ali (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
“Resulullah (s.a.v.), beni, Zübeyr'i ve Mikdâd'ı gönderdi ve:
“Hemen “Hah” bostanına gidin! Orada bir câriye var, beraberinde de bir mektup var. O mektubu ondan alın!” buyurdu. Hemen atlarımızı koşturarak yoîa koyulduk. Birden kadın karşımıza çıktı. Ona:
“Mektubu çıkar!”' dedik. Kadın:
“Bende mektup yok!” dedi. Biz de:
“Yâ bu mektubu çıkarırsın yada elbiseni soyunursun!” dedik. Bunun üzerine örülü saçlarının arasından mektubu çıkardı. Biz de bu mektubu Resulullah (s.a.v.)'e getirdik. Bir de ne görelim, mektub da:
“Hâtıb b. Ebi Beltea'dan, Mekkeli halkının müşrik insanlarına!” diyor, onlara Resulullah (s.a.v.)'in bazı işlerini haber veriyordu. Resulullah (s.a.v.):
“Ey Hâtıb! Bu nedir?”dedi. Hâtıb:
“Üzerime varmakta aeele etme, ey Allah'ın resulü! Ben Kureyş içerisinde alakası olan bir kimseyim. Süfyân:
“Onların müttefiki idi, ama kendilerinden değildi” dedi. Seninle beraber bulunan muhacirlerden onlara akraba olanlar var. Bu akrabalık sebeliyle ailelerini himaye ediyorlardı. Benim nesep yönünden onların arasında yakınlığım olmadığı için onlardan dost edinip onunla akrabamı himaye etmelerini arzu ettim. Bunu, küfür etmek veya dinimden dönmek için yapmadım. müslüman olduktan sonra küfre razı olduğum için de yapmadım” dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):
“Doğru söyledi!” dedi. Ömer ise:
“Ey Allah'ın resulü! Bana izin ver de şu münafığın boynunu vurayım!” dedi. Resulullah (s.a.v.):
“Şüphesiz o Bedr'de bulunmuştur. Ne biliyorsun, ola ki, Allah Bedir gazilerinin lerine vâkıf olup da: “Dilediğinizi yapın! Sizi affettim” buyurdu” dedi.
Bunun üzerine Yüce Allah,
“Ey iman edenler! Benim düşmanım ile sizin düşmanınızı dost edinmeyin!” [654]âyetini indirdi.[655]
Açıklama:
Hatıb, Muhacirlerden ve Bedir gazvesine katılanlardandı. Hatıb, hicretin 6. yılında Peygamber (s.a.v.) tarafından Mısır Mukavkıs'ina elçi olarak gönderilmiş, orada beş gün kalmış, bir takım hediyelerle dönüp gelmiştir.
Hz. Ebu Bekr'in halifeliği döneminde Mısır'a gönderilmiş ve Mısırlılarla barış anlaşması yapmış, bu anlaşma hicretin 20. yılına kadar devam etmiştir. Hzicretin 30, yılında Hz. Osman zamanında vefat etmiş olup cenaze namazını Hz. Osman kıldırmıştır.
Mevdudi bu ayetin yorumunda şöyle der:
“Küfür ile İslâm'ın birbirlerine karşı savaş ettikleri bir dönemde, bir mümin, sırf iman ettikleri için müminlere karşı savaşan bîr kafir ile -sebep ne olursa olsun- İslâm'a zarar verecek bir işe girişemez. Böyle bir davranış imanla çelişir; dolayısıyla, kişisel ihtiyaçlarını karşılamak için, niyeti kötü olmasa bile, bir müminin böyle davranması doğru değildir. Kim böyle bir girişimde bulunursa yoldan çıkmıştır.” [656]
[654] Mümtehine: 60/1.
[655] Buhari, Meğazi 46, Cihad 141, Tefsiru Sure-i Mümtehine 1; Ebu Dâvud, Cihad 98, 2650; Tirmizî, Tefsiru 1-Kur'an 61, 3305; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/79.
[656] B.k.z: Mevdudi, Tefhimu'I-Kur'an, İnsan Yayınları, İstanbul 1991, 6/235.