SevD@_GüLü
Sun 4 December 2011, 12:58 pm GMT +0200
Aşure Gününün Fazileti
On beş gecenin ihya edilmesi müstehaptır. Bunlardan beş tanesi Ramazan ayındadır. Bunlar Ramazanın son on gününün tek olan geceleri ile Bedir Savaşı’nın yapıldığı Ramazan ayının on yedinci gecesidir. Abdullah b. Zübeyr, o gecenin Kadir gecesi olduğu görüşünde idi.
Diğer dokuz geceye gelince, bunlar, Muharrem ayının ilk gecesi, Aşure gecesi, Receb ayının ilk gecesi, Receb ayının on beşinci gecesi, yine Receb ayının yirmi yedinci gecesi. Bu gece, Rasulullah’ın İsra mucizesini yaşadığı Mirac gecesidir. Arefe gecesi, iki bayram geceleri ve Şaban ayının on beşinci gecesi.
‘’Şehrullahi’l-Muharrem’ olarak meşhur olan, yani ‘Allah’ın ayı Muharrem’ olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin çoştuğu ve bollaştığı bir aydır.
Allah’ın ayı, günü ve yılı olmaz, ancak Allah’ın rahmetine ermenin önemli bir fırsatı olduğu için Peygamberimiz tarafından bu şekilde ifade edilmiştir.
Aşure günü ise Muharrem’in 10. günüdür. Aşure gününün Allah katında ayrı bir yeri vardır.
Alimlerimizden biri şöyle demiştir: “Kim bu beş günde dünya arzusu için çalışırsa, ahirette emeline ulaşamaz. Çünkü bu günlerde Cenab-ı Hakk’ın ikramı daha çok olur.” O halde sen, bu günlerde kendi keyfinle ve acil dünya menfaatinle meşgul olursan, o fazileti nasıl umabilir ve daha fazlasını nasıl bekleyebilirsin? Bu günler beş tane olup onlar, iki bayram günü, Cuma günü, Arefe günü ve Aşure günüdür.
Aşure gününün Allah katında da çok seçkin bir yerinin olduğu Fecr Suresinin ikinci ayeti olan ‘On geceye yemin olsun’ ifadelerinin tefsirlerinden öğrenmekteyiz. Bazı tefsirlerimizde bu on gecenin Muharrem’in Aşuresine kadar geçen gece olduğu beyan edilmektedir. (Hak Dini, Kur’an Dili 8/5793.)
İslâm'da önemli bir yeri olan Aşûre gününde çok mühim hadiseler meydana gelmiştir.
Bazıları şunlardır:
Meleklerin ve Cebrail Aleyhisselâm'ın yaratılması,
Göklerin (yıldızların, seyyârelerin) ve yerin (dağların, denizlerin) yaratılması ve yeryüzüne ilk defa yağmur yağması,
Adem Aleyhisselâm'ın yaratılması, cennete konulması ve sonra tevbesinin kabulü,
İdris Aleyhisselâm'ın göklere kaldırılması,
Nuh Aleyhisselâm'ın gemisinin Cudi Dağı üzerinde karaya oturması,
İbrahim Aleyhisselâm'ın doğumu ve Nemrud'un ateşinden kurtulması,
Musa Aleyhisselâm ve kavminin, Kızıldeniz'in yarılıp yol olmasıyla Firavun'un şerrinden kurtulması ve
Firavun ve askerlerinin boğulması,
Eyüb Aleyhisselâm'ın hastalıktan şifa bulması,
Yunus Aleyhisselâm'ın balığın karnından kurtulması,
Davud Aleyhisselâm'ın tevbesinin kabulü,
Süleyman Aleyhisselâm'a saltanat verilmesi,
Yusuf Aleyhisselâm'ın kuyudan çıkarılması,
Yakub Aleyhisselâm'ın gözlerinin açılıp tekrar görmeye başlaması,
İsa Aleyhisselâm'ın göklere kaldırılması,
Hz. Hüseyin Efendimiz'in şehid edilmesi.
Kıyamet de Cuma gününe rastlayan bir Aşûre günü kopacaktır. (Müslim )
Bu günde Cenâb-ı Hakk on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kudsiyetini arttırmıştır.
Bu günlerde oruç tutmak çok faziletlidir.
Ramazan orucu farz kılınmadan önce, sevgili Peygamberimiz, Aşûre günü oruç tutarlardı. Hatta o zamandaki müşrikler bile Aşûre gününün değerini bilir ve o gün oruç tutarlardı. Peygamberimiz (sav) Medine'ye hicret ettiğinde, oradaki Yahudilerin oruç tuttuklarını gördü. Niçin oruç tuttuklarını sordu. "Bugün, Hz. Musa'nın Firavun'un şerrinden kurtulduğu gün olduğu için, ona şükür olarak tutuyoruz" dediler. Peygamberimiz, "Musa'ya uymaya biz sizden daha lâyıkız" dedi. Ashabına, o gün herkesin oruçlu bulunmasını buyurdu. Hatta günün o saatine kadar bir şey yiyip içmiş olanlara bile o saatten sonra akşama kadar oruçlu kalmalarını emretti. Bu iş üzerinde o kadar durdu ki, Medine'de tellal çağırtarak ilan ettirdi.
Ashabtan birisi, " Biz Aşûre günü çocukların bile oruçlu kalmaları için, onları pamuktan oyuncaklarla akşama kadar oyalıyorduk " buyuruyor.
Bir hadiste şöyle buyrulmuştur:
“Arefe günü oruç tutmak, bir sene öncesinin ve bir sene sonrasının keffareti olur/günahını temizler. Aşure günü orucu ise, bir senenin keffaretidir.” (Muslim)
Ramazan orucu farz kılındıktan sonra, Aşûre orucu nafile olarak kaldı. Ancak, sadece Aşûre günü tek olarak oruç tutmak mekruh olduğundan, 9. gün de oruç tutmalıdır. 9. gün geçmişse, 10. ve 11. gün tutulur.
Fazilet ve ikramla övülen günler Allah katında yeryüzündeki değerli taşlar gibidir. O günlerde nazlı kulların yüzü suyu hürmetine dualar kabul olur. O günün faziletine inanarak;
Oruç tutulmalı ve küçükler, bilhassa yetimler sevindirilmeli,
İbn-i Abbas r.a’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur: ‘’ Muharrem’i şerifin 10. gün oruç tutana 10 bin melek, 10 bin şehit, 10 bin hac ve 10 bin umre sevabı verilir. O gün bir yetimin başını okşayana, yetimin başındaki kıllar sayısınca Cennet’te derece ihsan edilir. O gün bir mü’mine iftar verene, bütün mü’minler doyurmuş gibi sevap verilir. ‘’
(Ruhul beyan Şiratü’l İslam Şerhi )
‘’ Aşure günü oruç tutanın, bir yıllık günahları affolur ‘’ (Müslim,Tirmizi, İ.Ahmed, Taberani)
‘’ Aşure günü oruç tutan o yıl tutamadığı (nafile) oruçların sevabına ulaşır. ‘’ (Deylemi)
Fazilet ve ikramla övülen günler Allah katında yeryüzündeki değerli taşlar gibidir. O günlerde nazlı kulların yüzü suyu hürmetine dualar kabul olur. O günün faziletine inanarak;
Sılah-ı Rahim yapmak,
Hediyeleşmek,
Küçükler, bilhassa yetimler sevindirilmeli,
Hiç olmazsa 2 rekât namaz kılarak bu ümmetin hidayet ve selâmeti için dua etmelidir.
Yapılabildiği kadar hayır hasenatta bulunmalı sadaka verilmeli,
Abdullah b. Amr Âs şöyle demiştir: ‘’ Kim aşure günü oruç tutarsa senenin tamamında oruç tutmuş gibi olur. Kim aşure gününde sadaka verirse o sene boyunca sadaka vermiş gibi olur. ‘’
O gün, 10 kişiye selâm vermeli veya bir kişiye 10 selâm vermeli.
Allah Rasulü (s.a.v.) ‘’ Aşure günü on Müslüman’a selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur. ‘’ buyurmuştur.
Sılah-ı Rahim yapmak,
Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ‘’ Sıla-ı Rahmi terk edeni Aşure günü akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsa a.s’ın sevabı kadar ecre kavuşur. ‘’ (Şir’a)
O gün gusleden mümin günahlardan temizleneceği,
Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ‘’ Kim ki aşure günü gusledecek olursa; anasından doğduğu gibi, Cenab-ı Hakk onun günahlarını temizler. ‘’ (Şiratü’l İslam)
Allah dostları bu işin hikmetini şöyle izah eder: ‘’Aşure günü bütün sulara zemzem suyu karıştırılır. Bu nasıl olur? Denirse; arzın bir cüzü olan insanoğluna bir damarından herhangi bir ilaç verilirse vücudundaki bütün kılcal damarlara varıncaya kadar o ilaç ulaşır. Aynı şekilde arzın damarları, su kaynakları da birbirine bağlıdır. Aşure günü vazifeli melekler tarafından arzın bütün sularına zemzem suyu sirayet eder. Ve o gün bütün sularda zemzem bereketi olur. Yani o gün gusleden ve içen bütün Müslüman’a biiznillah şifa olur. ‘’ (Ruhul beyan C:4, syf:83)
Aşûre günü eve ufak tefek bir şeyler alınırsa, bir sene boyunca o evde bereket olur.
Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ‘’ Kim Aşure gününde ailesine geniş davranır, onlara bolca ikramda bulunursa, Allah’ta sene içinde ona bolca ikramda bulunur, rızkını bollaştırır. ‘’ (Beyhaki, Şuhubu’l İman)
Aşûre günü eve ufak tefek bir şeyler alınırsa, bir sene boyunca o evde bereket olur. İslâm büyüklerinden Süfyâni Sevrî Hz., " Biz bunu denedik ve aynen böyle olduğunu gördük " buyuruyor.
Bu aile mefhumunun içine akrabalar, yetimler, kimsesizler, konu komşularda girmektedir. Fakat, bunun için fazla külfete girmeye, aile bütçesini zorlamaya lüzum yoktur. Herkes imkanı ölçüsünde ikram eder.
Yapılabildiği kadar hayır hasenatta bulunmalı sadaka verilmeli,
Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ‘’ Aşure günü, zerre kadar sadaka veren uhud dağı kadar sevaba kavuşur. ‘’ (Şir’a)
Hiç olmazsa 2 rekât namaz kılarak bu ümmetin hidayet ve selâmeti için dua etmelidir.
Aşure günü en çok yapılması gerekenlerden biri de ibadetlerimizin özü olan duadır. Çünkü o gün bir çok peygamberin duası kabul olmuştur. Ayrıca çokça namaz kılıp Kur’an okuyarak, Ümmet-i Muhammed ’in sağlık ve selameti için dua ederek aşure gününü dolu dolu geçirebiliriz.
Gavs-ı Sani Hz. Buyurduğu gibi ; Niyetinizi Peygamber Efendimizin Ümmetini Ateşten kurtarmak için yapın ve çalışın.
Bu niyetti Samimi Yapıp Bu gecelerde Ümmet için Göz Yaşı dökmeye çalışmalı dertleri ile dertlenmeli Bu gecenin bereketinden istifade etmeli.
Gavsı-ı Sani Hz. Diğer sözünde ise ; Nefsinizi Ümmeti Muhammedin menfaati için feda edin buyurmuşlar .
Bu günümüzü bu gecemizi Ümmete feda etmek için bizlere verilen bu nimetin değerini bilmeli, Allah için ömürlerini feda eden bu Ulu sadatların ahlakınla Ahlaklanmak adına Bu günden başlayıp ömürümüzü yaymayı Rabbim Nasip etsin.
KAYNAKLAR ; (Hak Dini, Kur’an Dili 8/5793.) -(Müslim)-(Ruhul beyan Şiratü’l İslam Şerhi )- (Tirmizi, İ.Ahmed, Taberani)- (Deylemi)- (Şiratü’l İslam)- ’ (Beyhaki, Şuhubu’l İman) -(Mübarak günler ve geceler, Semerkand Yay).
On beş gecenin ihya edilmesi müstehaptır. Bunlardan beş tanesi Ramazan ayındadır. Bunlar Ramazanın son on gününün tek olan geceleri ile Bedir Savaşı’nın yapıldığı Ramazan ayının on yedinci gecesidir. Abdullah b. Zübeyr, o gecenin Kadir gecesi olduğu görüşünde idi.
Diğer dokuz geceye gelince, bunlar, Muharrem ayının ilk gecesi, Aşure gecesi, Receb ayının ilk gecesi, Receb ayının on beşinci gecesi, yine Receb ayının yirmi yedinci gecesi. Bu gece, Rasulullah’ın İsra mucizesini yaşadığı Mirac gecesidir. Arefe gecesi, iki bayram geceleri ve Şaban ayının on beşinci gecesi.
‘’Şehrullahi’l-Muharrem’ olarak meşhur olan, yani ‘Allah’ın ayı Muharrem’ olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin çoştuğu ve bollaştığı bir aydır.
Allah’ın ayı, günü ve yılı olmaz, ancak Allah’ın rahmetine ermenin önemli bir fırsatı olduğu için Peygamberimiz tarafından bu şekilde ifade edilmiştir.
Aşure günü ise Muharrem’in 10. günüdür. Aşure gününün Allah katında ayrı bir yeri vardır.
Alimlerimizden biri şöyle demiştir: “Kim bu beş günde dünya arzusu için çalışırsa, ahirette emeline ulaşamaz. Çünkü bu günlerde Cenab-ı Hakk’ın ikramı daha çok olur.” O halde sen, bu günlerde kendi keyfinle ve acil dünya menfaatinle meşgul olursan, o fazileti nasıl umabilir ve daha fazlasını nasıl bekleyebilirsin? Bu günler beş tane olup onlar, iki bayram günü, Cuma günü, Arefe günü ve Aşure günüdür.
Aşure gününün Allah katında da çok seçkin bir yerinin olduğu Fecr Suresinin ikinci ayeti olan ‘On geceye yemin olsun’ ifadelerinin tefsirlerinden öğrenmekteyiz. Bazı tefsirlerimizde bu on gecenin Muharrem’in Aşuresine kadar geçen gece olduğu beyan edilmektedir. (Hak Dini, Kur’an Dili 8/5793.)
İslâm'da önemli bir yeri olan Aşûre gününde çok mühim hadiseler meydana gelmiştir.
Bazıları şunlardır:
Meleklerin ve Cebrail Aleyhisselâm'ın yaratılması,
Göklerin (yıldızların, seyyârelerin) ve yerin (dağların, denizlerin) yaratılması ve yeryüzüne ilk defa yağmur yağması,
Adem Aleyhisselâm'ın yaratılması, cennete konulması ve sonra tevbesinin kabulü,
İdris Aleyhisselâm'ın göklere kaldırılması,
Nuh Aleyhisselâm'ın gemisinin Cudi Dağı üzerinde karaya oturması,
İbrahim Aleyhisselâm'ın doğumu ve Nemrud'un ateşinden kurtulması,
Musa Aleyhisselâm ve kavminin, Kızıldeniz'in yarılıp yol olmasıyla Firavun'un şerrinden kurtulması ve
Firavun ve askerlerinin boğulması,
Eyüb Aleyhisselâm'ın hastalıktan şifa bulması,
Yunus Aleyhisselâm'ın balığın karnından kurtulması,
Davud Aleyhisselâm'ın tevbesinin kabulü,
Süleyman Aleyhisselâm'a saltanat verilmesi,
Yusuf Aleyhisselâm'ın kuyudan çıkarılması,
Yakub Aleyhisselâm'ın gözlerinin açılıp tekrar görmeye başlaması,
İsa Aleyhisselâm'ın göklere kaldırılması,
Hz. Hüseyin Efendimiz'in şehid edilmesi.
Kıyamet de Cuma gününe rastlayan bir Aşûre günü kopacaktır. (Müslim )
Bu günde Cenâb-ı Hakk on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kudsiyetini arttırmıştır.
Bu günlerde oruç tutmak çok faziletlidir.
Ramazan orucu farz kılınmadan önce, sevgili Peygamberimiz, Aşûre günü oruç tutarlardı. Hatta o zamandaki müşrikler bile Aşûre gününün değerini bilir ve o gün oruç tutarlardı. Peygamberimiz (sav) Medine'ye hicret ettiğinde, oradaki Yahudilerin oruç tuttuklarını gördü. Niçin oruç tuttuklarını sordu. "Bugün, Hz. Musa'nın Firavun'un şerrinden kurtulduğu gün olduğu için, ona şükür olarak tutuyoruz" dediler. Peygamberimiz, "Musa'ya uymaya biz sizden daha lâyıkız" dedi. Ashabına, o gün herkesin oruçlu bulunmasını buyurdu. Hatta günün o saatine kadar bir şey yiyip içmiş olanlara bile o saatten sonra akşama kadar oruçlu kalmalarını emretti. Bu iş üzerinde o kadar durdu ki, Medine'de tellal çağırtarak ilan ettirdi.
Ashabtan birisi, " Biz Aşûre günü çocukların bile oruçlu kalmaları için, onları pamuktan oyuncaklarla akşama kadar oyalıyorduk " buyuruyor.
Bir hadiste şöyle buyrulmuştur:
“Arefe günü oruç tutmak, bir sene öncesinin ve bir sene sonrasının keffareti olur/günahını temizler. Aşure günü orucu ise, bir senenin keffaretidir.” (Muslim)
Ramazan orucu farz kılındıktan sonra, Aşûre orucu nafile olarak kaldı. Ancak, sadece Aşûre günü tek olarak oruç tutmak mekruh olduğundan, 9. gün de oruç tutmalıdır. 9. gün geçmişse, 10. ve 11. gün tutulur.
Fazilet ve ikramla övülen günler Allah katında yeryüzündeki değerli taşlar gibidir. O günlerde nazlı kulların yüzü suyu hürmetine dualar kabul olur. O günün faziletine inanarak;
Oruç tutulmalı ve küçükler, bilhassa yetimler sevindirilmeli,
İbn-i Abbas r.a’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur: ‘’ Muharrem’i şerifin 10. gün oruç tutana 10 bin melek, 10 bin şehit, 10 bin hac ve 10 bin umre sevabı verilir. O gün bir yetimin başını okşayana, yetimin başındaki kıllar sayısınca Cennet’te derece ihsan edilir. O gün bir mü’mine iftar verene, bütün mü’minler doyurmuş gibi sevap verilir. ‘’
(Ruhul beyan Şiratü’l İslam Şerhi )
‘’ Aşure günü oruç tutanın, bir yıllık günahları affolur ‘’ (Müslim,Tirmizi, İ.Ahmed, Taberani)
‘’ Aşure günü oruç tutan o yıl tutamadığı (nafile) oruçların sevabına ulaşır. ‘’ (Deylemi)
Fazilet ve ikramla övülen günler Allah katında yeryüzündeki değerli taşlar gibidir. O günlerde nazlı kulların yüzü suyu hürmetine dualar kabul olur. O günün faziletine inanarak;
Sılah-ı Rahim yapmak,
Hediyeleşmek,
Küçükler, bilhassa yetimler sevindirilmeli,
Hiç olmazsa 2 rekât namaz kılarak bu ümmetin hidayet ve selâmeti için dua etmelidir.
Yapılabildiği kadar hayır hasenatta bulunmalı sadaka verilmeli,
Abdullah b. Amr Âs şöyle demiştir: ‘’ Kim aşure günü oruç tutarsa senenin tamamında oruç tutmuş gibi olur. Kim aşure gününde sadaka verirse o sene boyunca sadaka vermiş gibi olur. ‘’
O gün, 10 kişiye selâm vermeli veya bir kişiye 10 selâm vermeli.
Allah Rasulü (s.a.v.) ‘’ Aşure günü on Müslüman’a selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur. ‘’ buyurmuştur.
Sılah-ı Rahim yapmak,
Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ‘’ Sıla-ı Rahmi terk edeni Aşure günü akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsa a.s’ın sevabı kadar ecre kavuşur. ‘’ (Şir’a)
O gün gusleden mümin günahlardan temizleneceği,
Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ‘’ Kim ki aşure günü gusledecek olursa; anasından doğduğu gibi, Cenab-ı Hakk onun günahlarını temizler. ‘’ (Şiratü’l İslam)
Allah dostları bu işin hikmetini şöyle izah eder: ‘’Aşure günü bütün sulara zemzem suyu karıştırılır. Bu nasıl olur? Denirse; arzın bir cüzü olan insanoğluna bir damarından herhangi bir ilaç verilirse vücudundaki bütün kılcal damarlara varıncaya kadar o ilaç ulaşır. Aynı şekilde arzın damarları, su kaynakları da birbirine bağlıdır. Aşure günü vazifeli melekler tarafından arzın bütün sularına zemzem suyu sirayet eder. Ve o gün bütün sularda zemzem bereketi olur. Yani o gün gusleden ve içen bütün Müslüman’a biiznillah şifa olur. ‘’ (Ruhul beyan C:4, syf:83)
Aşûre günü eve ufak tefek bir şeyler alınırsa, bir sene boyunca o evde bereket olur.
Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ‘’ Kim Aşure gününde ailesine geniş davranır, onlara bolca ikramda bulunursa, Allah’ta sene içinde ona bolca ikramda bulunur, rızkını bollaştırır. ‘’ (Beyhaki, Şuhubu’l İman)
Aşûre günü eve ufak tefek bir şeyler alınırsa, bir sene boyunca o evde bereket olur. İslâm büyüklerinden Süfyâni Sevrî Hz., " Biz bunu denedik ve aynen böyle olduğunu gördük " buyuruyor.
Bu aile mefhumunun içine akrabalar, yetimler, kimsesizler, konu komşularda girmektedir. Fakat, bunun için fazla külfete girmeye, aile bütçesini zorlamaya lüzum yoktur. Herkes imkanı ölçüsünde ikram eder.
Yapılabildiği kadar hayır hasenatta bulunmalı sadaka verilmeli,
Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ‘’ Aşure günü, zerre kadar sadaka veren uhud dağı kadar sevaba kavuşur. ‘’ (Şir’a)
Hiç olmazsa 2 rekât namaz kılarak bu ümmetin hidayet ve selâmeti için dua etmelidir.
Aşure günü en çok yapılması gerekenlerden biri de ibadetlerimizin özü olan duadır. Çünkü o gün bir çok peygamberin duası kabul olmuştur. Ayrıca çokça namaz kılıp Kur’an okuyarak, Ümmet-i Muhammed ’in sağlık ve selameti için dua ederek aşure gününü dolu dolu geçirebiliriz.
Gavs-ı Sani Hz. Buyurduğu gibi ; Niyetinizi Peygamber Efendimizin Ümmetini Ateşten kurtarmak için yapın ve çalışın.
Bu niyetti Samimi Yapıp Bu gecelerde Ümmet için Göz Yaşı dökmeye çalışmalı dertleri ile dertlenmeli Bu gecenin bereketinden istifade etmeli.
Gavsı-ı Sani Hz. Diğer sözünde ise ; Nefsinizi Ümmeti Muhammedin menfaati için feda edin buyurmuşlar .
Bu günümüzü bu gecemizi Ümmete feda etmek için bizlere verilen bu nimetin değerini bilmeli, Allah için ömürlerini feda eden bu Ulu sadatların ahlakınla Ahlaklanmak adına Bu günden başlayıp ömürümüzü yaymayı Rabbim Nasip etsin.
KAYNAKLAR ; (Hak Dini, Kur’an Dili 8/5793.) -(Müslim)-(Ruhul beyan Şiratü’l İslam Şerhi )- (Tirmizi, İ.Ahmed, Taberani)- (Deylemi)- (Şiratü’l İslam)- ’ (Beyhaki, Şuhubu’l İman) -(Mübarak günler ve geceler, Semerkand Yay).