- Asr-ı saadette Hz.Peygamberin evlilikleri

Adsense kodları


Asr-ı saadette Hz.Peygamberin evlilikleri

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafız_32
Wed 6 October 2010, 02:21 pm GMT +0200
ASRI SAADETTE HZ. PEYGAMBERİN AİLE HAYATI VE EVLİLİKLERİ


Yrd.Doç.Dr.Rıza Savaş
 

(Dokuz Eylül Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi, izmir)

 

GİRİŞ
 

Hz. Peygamber'in evlilikleri ile ilgili müstakil eserler olduğu gibi, siyer ve tarih kitapları başta olmak üzere tefsir, hadis, fıkıh ve diğer sahalarda yazılmış kaynaklarda da bilgiler bulunmakta­dır. Biz burada, bütün bu rivayetleri ele alacak değiliz. Hz. Pey­gamber'in evliliklerinin kısa bir değerlendirmesini yapmaya çalı­şacağız.

Hz. Peygamber'in evlilikleri ile ilgili en hassas konu, onun çok kadınla evlenmesidir diyebiliriz. el-Ferrâ, daha o devirde yahudi-lerin bu konuyu dillerine doladıklarını ve "yoksa onlar, ALLAH'ın lütfundan verdiği şeyler için insanlara haset mi ediyorlar?...[1] ayetinin bununla ilgili olduğunu kaydeder.[2] Diğer taraftan, "An-dolsun senden Önce de peygamberler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik..,"[3] ayetinin yahudüere, daha önceki peygam­berlerden de çok kadınla evli olanların bulunduğunu hatırlattığı ifade edilmektedir.[4] Yine, ilk müfessirlerden olan Mukatil, önceki peygamberlerden, çok kadınla evli olanlara, Hz. Davud ve Hz. Sü­leyman'ı örnek olarak zikreder.[5]

Çok kadınla evliliğin, Arabistan'da normal olarak yaşanan bir hayat tarzı olduğu anlaşılmaktadır. Hz. Peygamber devri top­lumunda çok kadınla evlenmeye dayanan akrabalık bağları ve ilişkiler, değişik insan toplulukları arasında dostluk ve ittifak bağlarının oluşması için en etkili vasıta olarak mütalaa edilmiş­tir.

Doğup gelişmekte olan İslâm'ın yayılması ve düşmanlıkların ortadan kaldırılması gayesiyle Hz. Peygamber, aşağıda da zikre­deceğimiz üzere, bazı kadınlarla evlenir ve bunu ashabına da tav­siye eder. Nitekim Hz. Peygamber, 6. hicrî senede Abdurrahman b. Avf ı bir seriyyenin komutanı olarak Dümetu'l-Cendel'e gönder­diği zaman ona: "Eğer sana itaat ederlerse, onların başkanlarının (melik) kızıyla evlen" der. Abdurrahman, başında bulunduğu askeri birlikle Dumetu'l-Cendel'e gelir ve halkı[6] islâm'ı kabul etti­ği için başkanlarının kızı olan Turnadır bint el-Esbağ ile evlenir.[7]

Hz. Peygamber'in kadınlarla ilgili pekçok îslâmî kaide ve esasların öğretiminde, o günün şartları içinde kadınlardan yar­dım almasının en iyi yolunun çok kadınla evlenme olduğu söylene­bilir.

Hz. Peygamber'in, çok kadınla evliliklerini Medine devrinde gerçekleştirmesi, ileri sürmeye çalıştığımız fikri desteklemekte­dir.

Hz. Peygamber'in eşleri, müslüman kadınların başvurdukla­rı birer danışman olmuşlardır. Onlar bu danışmanlığı en yetkili otoriteler olarak, Hz. Peygamber bu dünyada ayrıldıktan sonra da uzun yıllar sürdürürler. Halifelerin, valilerin ve ihtiyaç duyan herkesin, kendilerine başvurarak bilgiler aldıkları dikkate alınır­sa onların ilmî sahada yaptıklarının önemi anlaşılır.

Muhtemelen bütün bu sebeplerle Hz. Peygamber'in eşleri hakkında Kur'ân'da Özel emirler ve yasaklar bulunmaktadır. Bu ayetlerden bazıları şunlardır: "Müminlerin, peygamberi kendi ne­fislerinden çok sevmeleri gerekir. Onun eşleri, onların anneleri­dir..."[8] "Ey inananlar, peygamberin evlerine yemeğe çağırılmak-sızın vakitli vakitsiz girmeyin, fakat davet edilir seniz girin ve yemeği yiyince dağdın... Peygamberin eşlerinden birşey isteyeceği-niz zaman, onu perde arkasından isteyin. Bu sayede sizin gönülle­riniz de onların gönülleri de daha temiz kalır. Bundan sonra ne ALLAH'ın peygamberini üzmeniz ve ne de onun eşlerini nikahlama­nız asla caiz olmaz... "[9]                                                        

"Ey peygamber, eşlerine deki: Şayet sizin istediğiniz dünya hayatı ve onun zinet ve süsleri ise, o halde gelin ben size bunlardan vereyim ve size güzel bir yol verme ile yol vereyim. Şayet ALLAH'ı, Rasûlünü ve ahiret yurdunu isterseniz, bu halde gelin ben size bunlardan vereyim ve size güzel bir yol verme ile yol vereyim. Şa­yet ALLAH'ı, Rasûlünü ve ahiret yurdunu isterseniz, bu halde ALLAH sizin aranızdan iyi huylu ve iyilik sevenlere çok büyük mükafatlar hazırlamış bulunuyor. Ey peygamber hanımları, eğer sizlerden birinden apaçık utanç verici bir fiil ortaya çıkacak olursa, onun cezası, iki kere katlanarak kendisine verilecektir ve bu, ALLAH için gayet kolay bir iştir. ALLAH'a ve Rasûlüne candan bağlı kalıp da, aranızdan iyi ve güzel işler işleyenlerin mükafatlarını biz iki misli vereceğiz ve ona asil ve seçkin bir rızık da hazırlamış bulunuyo-ruz.'Ey peygamber hanımları, sizler diğer kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer ALLAH'tan çekmiyorsanız edalı konuşma­yın, çünkü kalbinde kötülük bulunan bir erkek size göz dikebilir. O halde sözlerinizi, herkes için iyi ve makul karşılanan bir biçim­de söyleyiniz. Evlerinizde vakarınızla oturun, eski cahiliye devri kadınlarının kendilerini ortaya attıkları tarz ve biçimlerde siz de insanlar arasında kendinizi göstermeyiniz. Namazınızı kılınız, zekatınızı veriniz, ALLAH ve Rasûlüne itaat ediniz... Aile ocakları­nızda okunan ALLAH'ın ayetlerini ve hikmeti (Hz. Peygamber'in açıklamaları) hatırda tutun..."[10]

Bu özel emirler, yasaklar ve Özellikle mealini verdiğimiz ayet­lerin sonunda işaret edildiği üzere, Kur'ân'ın ve Hz. Peygamber'in onu tefsirinin öğrenilip muhafaza edilmesine teşvik edilmeleri, Hz. Peygamber'in eşlerini toplumda, insanlara faydalı oldukları ve İslâm'ın doğru anlaşılıp aktarılması görevlerini yaptıkları, Önemli bir yere getirmiştir diyebiliriz.

Hz. Peygamber devrinde islâm'a hizmet eden müslüman ka­dınlardan bazılarının, Hz. Peygamberle evlenmek istedikleri, Kur'ân'da yer alan ayetlerden anlaşılmaktadır.[11]

Şimdi bu açıklamalar çerçevesinde, Hz. Peygamber'in evlilik­lerini kısaca vermek istiyoruz: [12]

 

Birinci Bölüm


HZ. PEYGAMBERİN HANIMLARI


1- Hz. Hatice Bint Huveylid
 

Tarihçilerin bildirdiğine göre Hz. Hatice, henüz yirmi beş-yaşında olan Hz.Peygamberle evlenirken, yirmi sekiz veya kırk yaşlarında bir dul olup, iki çocuk annesidir. Hz. Peygamber, nübüvvetin onuncu senesinde (yaklaşık 620 m) Hz. Hatice'nin ve­fatına kadar yirmi beş yıl onunla evli kalmış ve ondan el-Kasım ve Abdullah adlarında iki oğlu; Zeyneb, Rukayye, Fatıma ve Ümmu Kulsum adlarında dört kızı olmuştur.[13]

 

2- Şevde Bint Zem'a
 

Hz. Hatice öldüğü zaman, Mekke devrinin çilekeş müslüman-larmdan olan Havle bint Hakim isimli bir kadın, Hz. Peygambere gelir ve ona "çocuklarına anne ve evi idare" edecek bir kadınla ev­lenmesi gerektiğini söyler. Havle bu özelliklerde bir kadın araştı­rır ve Sevde'yi Hz. Peygamber'e ister.[14] Mekke devrinin ilk yılla­rında müslüman olan Şevde ve kocası, Habeşistan'a hicret etmiş ve et-Taberî'nin kaydına göre kocası orada hıristiyan olmuş ve öl­müştür.[15] Dul kalan Sevde'nin, Mekke'ye döndüğü ve islâm'ı ka­bul etmeyen babası ve kardeşi Abd ile yaşamaya mecbur olduğu anlaşılmaktadır.[16] Hz.Peygamberle nübüvvetin onunla yılında (yaklaşık 620 m.) evlenen Şevde, bu olumsuz ortamdan kurtuldu­ğu gibi onun çocuklarının da yetiştiricisi olur.[17]

 

3. Aişe Bint Ebibekir (Öl: 58 H.)
 

Sevde'de olduğu gibi Havle bint Hakîm, Aişe'yi de ailesinden, Hz. Peygamber'e ister.[18] Yaklaşık olarak hicretten iki yıl evvel nikâh kıyılmasına rağmen, düğün Medine döneminde gerçekleşti­rilir.

islâm'ı kabul eden birkaç kişiden biri olan ve bu uğurda ma­lıyla canıyla çalışan Hz. Ebubekirle Hz. Peygamber arasındaki dostluk ve yakınlık bu evlilikle daha da artar.

Yukarıda da yer verdiğimiz üzere, Hz. Âişe'nin İslâm'ı doğru anlayıp ve doğru aktarmadaki başarısına bakarak, Hz. Peygam­berin onunla evlenmekle ne kadar isabetli bir karar verdiğim ko­layca görebiliriz.[19]

 

4. Hafsa Bint Ömer (45 H.)
 

Hafsa'nın kocası üçüncü hicrî senede cereyan eden Uhud sa­vaşında aldığı yaradan şehid olur.[20] Hz. Ömer, kızını ileri gelen müslümanlardan biriyle evlendirmek için, Hz. Peygamberin kızı olan eşi Rukayye'yi henüz kaybetmiş bulunan Hz. Osman'a teklif eder. Hz. Osman, Hafsa ile evlenmeyi kabul etmeyince Hz. Ömer, aynı teklifi bu defa Hz. Ebubekir'e yapar. Fakat ondan da müsbet cevap alamayınca çok üzülür. Bütün bunları öğrenen Hz. peygam­ber, Hafsa ile evlenmek istediğini Hz. Ömer'e haber verir . Bu evli­lik sayesinde, Hz. Peygamber'den sonra, hilafet makamına geçe­cek olan ilk üç halifesinin dostlukları bozulmak üzere iken düzelir ve Hz. Ömer'le Hz. Peygamber arasındaki yakınlık daha da artar.

O devirde okuma yazma bilen pek ender kültürlü kadınlar­dan biri olan Hafsa, üçüncü hicrî yılda Hz. Peygamber ailesine katılır.[21]

 

5- Zeyneb Bint Huzeyme (Öl. 4 H.)
 

Necd bölgesinde yaşayan ve Arabistan'ın en güçlü kabilele­rinden biri olan Amir b. Sa'sa'a kabilesine mensup olan Zeyneb, kocası Bedir savaşında şehit olduğu için dul kalır.[22]

Hz. Peygamber, Medine'ye hicret ettikten sonra, Mekkeli düşmanlarının kuzeye geçiş yollarını kontrol altına almak ve islâm'ın yayılmasını sağlamak gibi gayelerle Medine'nin güney batı bölgelerine seriyye ve gazveler düzenler ve bölgedeki bazı ka­bilelerle antlaşmalar yapmayı bile başarır.[23] Müslümanların bu çalışmalarından ve Bedir savaşını kazanmalarından sonra Mek-keliler, Medine'nin doğusundaki bölgelerden kuzeye geçme yolu­nu seçerler. Hz. Peygamber de faaliyetlerini doğuya kaydırır.[24] Fakat üçüncü hicrî yılda bölgeye İslâm'ı anlatmak için gönderilen bir birliğin haince pusuya düşürülüp kılıçtan geçirilmeleri sebe­biyle Amir b. Sa'sa'a kabilesiyle müslümanlarm arası bozulur ve kılıçtan geçirilen birlikten canını kurtaran bir müslümamn, Medine'ye dönerken, yanlışlıkla Amir b. Sa'sa'a kabilesine men­sup iki müslümanı öldürmesi üzerine ilişkiler daha da çıkmaza girer.[25]

Hz. Peygamber, islâm'dan önce de iyilik sever bir kadın olup "Ummu'l-Mesakîn" (ihtiyaç sahiplerinin annesi) adını alan ve bu sebeple, kabilesi arasında önemli bir nüfuza sahip olduğunu söy­leyebileceğimiz Zeyneb bint Huzeyme ile evlenir. Hz. Peygam-ber'in bu evliliği, Amir b. Sa'saa kabilesiyle ilişkileri düzeltmek is­tediği için yaptığı tahmin olunabilir. Fakat Zeyneb, bu evlilikten sonra sekiz ay yaşar. [26]

 

6- Ummu Seleme (Öl: 59 H.)
 

ilk müslümanlar arasında yer alan Ummu Seleme'nin, bu uğurda çektiği sıkıntılara ve katlandığı eziyetlere daha Önce temas etmiştik. Medine'de bu sıkıntılarını tam unutmuşken, kocasını kaybeden Ummu Seleme, tekrar üzüntüye düşer. Hz. eygamber, onunla evlenerek üzüntülerine son ve mmu Seleme, Manzum kabilesine mensup kabileden inanmay ani arın, müslümanlara yaku ''uğu dördüncü yılda yapılan tıu evlilikle sağlanmıştır de, bileden olan meşhur komutan Halid b. Velid'in kg ten sonra girmesi bu fikri desteklemektedir. Ayrı'a bu evlİHt kadın olan Ummu Seleme'nin,[27] ilme büyük kültürlü bir yukarıda temas ettik. Bunda, onun Hz. Peygambeeri olduğuna çok önemli katkıları olduğu açıktır. [28]                          

 

7- Zeyneb Bint Cahş (Öl. 20 H.)
 

İnanların köle ve hür diye ikiye ayrılıp, kölek^n tOplu ,da aşağılanıp horlanmasına karşı çıkan Hz. Peygamber, her fırsatta seviyelerini yükselterek onları hür insanlarla eşit yapmaya çalı­şır.

Azatlı köle Zeyd, hür ve ileri gelen bir aileden olan Zeyneb'le evlenir, fakat bu evlilik iyi yürümez. Zeyd, Hz. Peygamber'e gele­rek Zeyneb'le geçinemediklerini söyler. Bunun üzerine Hz. Pey­gamber: ona: ALLAH'tan kork. Hanımını boşama..."[29] der. Muhte­melen bu geçimsizliğin sebeplerini iyice öğrenmek için Hz. Pey­gamber, Zeyd'in evine gider, fakat Zeyd evde bulunmadığı veya Zeyneb uygun durumda olmadığı için içeri girmez ve geri dönei ken "Kalbleri bir halden diğer bir hale çeviren ALLAH ne yücedir"der.[30] Acaba Hz. Peygamber, bu sözlerle şunu mu kasdetm tedir? Bu kadar güzel ve soylu bir kadınla Zeyd neden geçineme Zeyd'in ondan bu kadar nefret etmesi, ancak onun kalbini lah'm, bir halden başka bir hale çevirmesiyle mümkün olabı ı

Hz. Peygamber istemesine rağmen bu evlilik yürümez Zeyd, Zeyneb'den ayrılır. îddetini bekledikten sonra, beşinci yılda, Hz. Peygamber'in Zeyneb'le evlenmesini emreden ayetna­zil olur. Arap Örf ve adetine göre bir kimsenin, evlatlığının dul ka­lan eşi ile evlenmesi yasaktır. Hz. Peygamber'in Zeyneb'le evlen­mesi bu yasağı fiilî olarak ortadan kaldırır.[31] Bu sebeple "Muham-med oğlunun karısı İle evlendi" diyenler bulunduğu ve "Mukam-med, sizlerden hiç birinizin babası değildir..."[32] ayetinin bu konu­da nazil olduğu rivayet edilmektedir.[33]

 

8- Cuveyriyye Bint El-Haris (Öl: 50 H.)
 

Hendek savaşı için düşmanların harekete geçtiği bir devrede, el-Mustalik oğulları da müslümanlara karşı savaşmak için hazır­lıklara başlar. Bunu haber alan Hz. Peygamber, beşinci hicrî yılda onlara anî bir baskın yapar ve çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu yüzlerce esir alır. Esirler savaşa katılan müslüman­lara dağıtılır. Kabile başkanının kızı olan Cuveyriyye, Hz. Pey­gamber'in huzuruna girerek ondan esirlikten kurtulmak için öde­yeceği fidye için yardım ister ve bu arada müslüman olduğunu da söyler. Hz. Peygamber, onun fidyesini öder ve ona evlilik teklifin­de bulunur. Cuveyriyye bu teklifi kabul edip Hz. Peygamberle ev­lenince müslüman askerler, ellerindeki Hz. Peygamber'in Cuvey­riyye tarafından olan yeni akrabalarım, yani el-Mustalık oğulla­rının esirlerini serbest bırakırlar.

Bu evlilik, müslümanlarla el-Mustalik oğulları arasındaki düşmanlığı dostluğa dönüştürür.[34]

 

9- Ummu Habibe Bint Ebî Süfyan
 

Bedir savaşından sonra, Mekke başkanlığını ele geçiren Ebu Süfyan'ın kızı olan Ummu Habibe'nin, kocası Ubeydullah b. Cahş'la beraber Mekke devrinde islâm'ı kabul ettiği ve Habeşis­tan'a sığındığı rivayet edilmektedir. Ubeydullah, orada hıristi-, yanlığa girer ve Habeşistan'da ölür. Hz. Peygamber, dininde sebat eden Ummu Habibe ile evlenmek için yedinci hicrî yılda bir elçi gönderir. Ummu Habibe de bu teklifi kabul edince nikah kıyılır.

îbn Abbas, "Olabilir ki ALLAH, aranızda düşmanlık bulunan kimseler ile sizin aranızda dostluk meydana getirir'"[35] ayetinin, Hz. Peygamberle Ummu Habibe'nin evliliği ile ilgili olduğunu söyler.[36] Esasen tarihçiler de bu evliliğin bahsedilen yakınlığı sağ­ladığını ifade ederler.[37]

 

10- Safiyye Bint Huyey (Öl: 50 H.)
 

Yedinci hicrî yılda Hayber'i fetheden müslümanlar oradan ayrılmadan, Hz. Peygamber, yahudilerin başkanlarının (melik) kızı olan Safiyye ile evlenir. el-Mustalik oğullarında olduğu gibi Hz.Peygamber'in bu evlilikle, yahudilerle dostluk kurmak niye­tinde olduğu söylenebilir.[38] Ayrıca Safiyye'nin, Kurayza ve en-Nadir yahudilerinin efendisinin kızı olduğu için onun diğer esirler gibi kabul edilip bir şahsa verilmesinin uygun olmadığı ileri sürül­mektedir.[39]

 

11- Meymune Bint El-Haris (Öl. 61 H.)
 

Yukarıda zikrettiğimiz Hz. Peygamberin eşlerinden olan Zeyneb bint Huzeyme'nin üvey kız kardeşi olan Meymune'nin, hepsi de değişik kabilelerin ileri gelenleriyle evli sekiz kız kardeşi bulunduğu rivayet edilmektedir. [40]Yedinci hicrî senede umre yap­mak için Mekke'ye giden Hz. Peygamber, yaptığı antlaşmaya göre orada üç gün kalma hakkına sahiptir. Hz. Peygamber'in Meymu­ne ile evlenerek, hem Mekkeliler hem de Meymune'nin değişik ka­bilelerden olan akrabalarıyla yakınlık ve dostulk kurmak istediği söylenebilir.[41]

Hz. Peygamber'in on bir eşinden ikisi daha önce vefat ettiği için, o bu dünyadan ayrılırken dokuz hanımını geri bırakmıştı. Zaten Hz. Peygamber'in aynı anda en çok dokuz hanımı birlikte nikahı altında bulundurduğu rivayet edilmektedir.[42]

 

İkinci Bölüm


HZ. PEYGAMBERİN HANIMLARIYLA GEÇİMİ


Hz. Peygamberin hanımlarına adil davrandığı,[43] onların gi­yimleri, kalacakları ev ve onlarla beraber bulunma konularında adaleti yerine getirdiği[44] fakat sevgi konusunda hepsinin eşit ola­rak tutulmasının mümkün olmadığı açıklanmaktadır.[45]

Hz. Peygamber'in hanımları arasında kıskançlık olduğu[46] ve bunun ailede bazı problemler çıkardığı anlaşılmaktadır. Hz. Pey­gamber'in, hanımları arasında en çok Hz. Âişe'yi sevdiğini[47] bilen Medinelilerin, onun Hz. Peygamberle beraber bulunduğu sırada hediyeler getirdikleri rivayet edilmektedir. Hz. Peygamber'in in­sanlarla konuşup hediyelerini sadece o günde getirmemelerim söylemesi için, onun Hz. Aişe'yi kıskanan diğer hanımlarından bazıları, Ummu Seleme'yi bir kaç defa Hz. Peygamber'e gönderip sonuç alamayınca, bu defa kızı Hz. Fatıma'yı gönderirler. İstekle­rine ulaşamayan muhalifler, daha sonra da Zeyneb bint Cahş'ı Hz. Âişe'nin dairesinde bulunan Hz. Peygamber'e gönderirler. Zey­neb, Hz. Peygamber'in huzurunda Hz. Âişe ile tartışır, fakat hazır cevap olan Hz. Âişe, onu susturur.[48]

Hz. Peygamber'in diğer hanımlarına göre üstün tarafları olan[49] Hz. Âişe'nin daha çok kıskanç olduğu anlaşılmaktadır. O, Hz. Hatice'yi sık sık hayırla anan Hz. Peygamber'e: "Onun bir ihti­yar kadın" olduğunu söyleyerek kıskançlığını açığa vurur. Hz. Peygamber, buna çok kızar ve onun islâm'a yaptığı hizmetleri an­latmasının yanında mükemmel bir eş olduğunu da söyler.[50]

Hz. Hatice'yi kıskanmasının, Hz. Aişe'nin, Hz. Fatıma ve Hz. Ail ile olan ilişkilerini de etkilediğini söyleyebiliriz. Hz. Âişe, bir gün Hz. Ali'yi savunan Hz. Peygamber'e kızarak ve sesini yüksel­terek konuşurken Hz. Ebu Bekir içeri girer ve kızının bu tavrını beğenmeyerek yanlış hareket ettiğini söyler.[51] Ayrıca Hz. Âişe' nin, Hz. Hatice'nin yerini alması ve Hz. Peygamber'in sevgisini üzerinde toplaması, Hz. Fatıma'yı etkileyerek onu, Hz. Âişe'ye karşı soğuk davranmaya sevk etmiş olabilir.[52]

Hz. Peygamber'in hanımları arasındaki tartışmalara, onla­rın akrabalarının da katıldığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple Esma bint Ebîbekirin Safiyye ile çekiştiği[53] ve kız kardeşi Zeyneb bint Cahş'm Hz. Peygamber yanında sevgide birinci sıraya geçmesini sağlamak için Hamne bint Cahş'm, Hz. Âişe'ye yapılan iftira skandalına (ifk) katıldığı ve ceza aldığı rivayet edilmektedir.[54] Ay­rıca yahudilerin de Hz. Peygamberle hanımlarının arasını açmak için çalıştıkları zikredilmektedir.[55]

Hz. Peygamber hanımları arasında çıkan tartışmaları önle­mek için değişik yollar izler. Safiyye'ye yahudi diyerek hakaret eden hanımlarına Hz. Peygamber kızar ve Safiyye'yi korur. Bir ün Hz, Aişe, ona yahudi deyince, Hz. Peygamber, ona böyle ko­nuşmamasını, çünkü onun artık müslüman olduğunu söyler ve Safiyye'ye de kendisini savunması için akıl verir,[56] haksız olduğu zamanlarda da onu uyarır.[57]

Bir yolculuk sırasında Safiyye'nin devesi hastalanır. Zeyneb bint Cahşin fazla devesi bulunduğu için Hz. Peygamber ona: "Sa­fiyye'ye bir deve yer" deyince Zeyneb: "Bu yahudi kadına mı deve vereyim?" der. Buna çok kızan Hz. Peygamber, Zeyneb'i iki veya üç ay terk eder.[58]

Öz. Peygamberin hanımlarından her birinin, onun kendi yanlarında kalması gereken gün ve gecelerde başka bir hanımı ile beraber olmasından rahatsız oldukları ve buna asla razı olmadık­ları anlaşılmaktadır. Hatta Hz. Peygamber'in gece ihtiyacı için dı­şarı çıkmasından huzursuz olan hanımları bulunduğu rivayet edilmektedir.[59]

Mısır meliki Mukavkıs'm Hz. Peygambere yedinci hicrî yılda gönderdiği Mariye isimli cariyenin evi mescide yakın olduğu için Hz. Peygamber, onun yamna sık sık gider. Hz. Peygamberin diğer eşleri onu kıskandıkları için Mariye'ye hakaret etmeye ve onu hor­lamaya başlayınca Hz. Peygamber, onun evini Medine'nin güne­yindeki el-Aliye bölgesine taşıtır.[60]

Hz. Peygamber'in hanımlarından birinin yanında bir müddet fazla kalmasını engellemek için diğerlerinin büyük çabalar harca­dıkları anlaşılmaktadır.[61]

Hz. Peygamberin, hanımlarının kıskançlığını ortadan kal­dırmak için bazan yapnasında sakınca bulunmayan bir şeyi (mu­bah) nefsine haram kıldığı ve bu sebeple et-Tahrim suresinin ilk ayetlerinin nazil olduğu kaynaklarda genişçe açıklanmaktadır.[62]

Hz. Peygamber'n, hanımlarından bir ay süresince ayrı yaşa­maya (ilâ) yemin ettiği kaydedilmektedir.[63] Ummu Seleme ise, onun bu yemini hanımlarından sadece biri hakkında yaptığım ri­vayet eder.[64]

Bu olayın en önemli sebebinin, Hz. Peygamberin hanımları­nın ondan alamayacağı şeyler istemeleri ve bunda İsrar etmeleri olduğu anlaşılmaktadır.[65]

Hz. Peygamberin hanımlarının ona karşı kıskançlığı üzeri­ne, Hz. Ömer'in, Hz. Peygamberi desteklediği ve yine bu sebeple "Eğer o, (Hz. Peygamber) sizi boşarsa, Rabbi ona, sizden daha iyi, kendini ALLAH'a veren, inanan, sebatla itaat eden, tevbe eden, iba­det eden, oruç tutan dul ve bakire eşler verebilir"[66] ayetinin nazil olduğu rivayet edilmektedir.[67]

Kaynaklarda, Hz. Peygamber'in boşamak isteyip sonra vaz geçtiği eşlerinin Şevde, Hafsa ve Reyhâne[68] olduğu yer almakta­dır.[69]

"Ey Peygamber, eşlerine şöyle de: Eğer dünya hayatını ve süs­lerini istiyorsanız gelin size bağışta bulunayım ve güzellikle salı­vereyim"[70] emri ile Hz. Peygamber, hanımlarına isterlerse onlar­dan ayrılabileceğini söyleyince, hepsi onunla kalmayı tercih eder. Bundan sonra artık evlenmemesi de Hz. Peygambere vahiyle bil­dirilmiştir.[71]

"(Ey Muhammed) Eşlerinden istediğini bırakır, istediğini ya­nına alabilirsin, kendilerinden uzak durduğun kadınlarından arzu ettiğini tekrar yanına almanda, senin üzerine bir günah yok­tur. Bu, onların gözlerinin aydın olmasını; üzülmemelerini ve hepsine verdiğin şeylere razı olmalarını daha iyi sağlar..." ayeti­nin tefsirinde Ibn Ishak, Hz. Peygamber'in, Şevde, Ummu Habibe ve Meymune'den ayrılmak istediğim fakat onların: "Bizden ayrıl­ma, bizi bu halimizde bırak, malmdan ve canından istediğin kadar bize ayır" dediklerini ve onun da buna uyduğunu ifade ederek, Âişe, Ummu Seleme, Zeyneb ve Hafsa'yı yanma aldığım gösteren rivayeti nakletmektedir. Ibn Sa'd da buna yakın bir rivayet kay­deder.

Muhammed Hamidullah, "Kur'ân, içine girilen düğümü çö­züp atmıştır. Rasûlullah, bundan böyle bu dokuz zevceden dört hanımı ile zevcî ilişkiler içinde bir aile hayatı sürdürecekti" diye­rek, yukarıda kaydettiğimiz el-Ahzâb sûresinin 51. ayetinin konuya açıklık getirdiğini ve Hz. Eeygamber'in hanımlarından sadece dördü ile zevcî ilişki içinde olmasına müsaade edildiğini açıklar. Fakat yukarıdaki rivayette geçen "Malından ve canın­dan istediğin kadar bize ayır" ifadesi dikkate alınırsa adı geçen dört hanımının dışında kalan eşleriyle, Hz. Peygamber'in zevcî ilişkilerini kestiğini söyleyemeyiz. Yalnız bu uygulamanın sadece Hz. Peygamber'e has özel bir durum olduğu ifade edilebilir. [72]


 

[1] en-Nisâ, 4/54.

[2] el-Ferrâ, Maani'l-Kur'an, I, 275.

[3] Ra'd, 13/38.

[4] el-Vahidî, Esbabu'n-Nuzûl, 185.

[5] Mukatil b. Süleyman, Tefsir, 73b.

[6] el-Vakıdî, bu topluluğun Kelb kabilesi olduğunu ve İslâm'ı kabul ettiklerini kaydeder. Bkz. E]-Vakıdî, el-Megazî, II. 561-562.

[7] el-Belâzurî, Ensâb, I, 378; et-Taberî, Tarih, II, 642.

[8] el-Ahzâb, 33/6.

[9] el-Ahzâb, 33/53.

[10] el-Ahzâb, 33/28-24.

[11] el-hzâb, 33/50.

[12] Yrd.Doç. Dr. Rıza Savaş, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 1/295-299.

[13] îbn Sa'd, et-Tabakât, 1,133, VIII, 14-19; Hamidullah, İslâm Peygamberi, II, 730.

Yrd.Doç. Dr. Rıza Savaş, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 1/300.

[14] îbn Sa'd, et-Tabakât, VIII, 57.

[15] et-Taberî Târih, II, 161.

[16] tbn Hanbel, Musned, VI, 211.

[17] îbn Habib, el-Muhabbar, 80. îbn Sa'd, age., VIII, 53.

Yrd.Doç. Dr. Rıza Savaş, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 1/300.

[18] İbnŞad,age.,VIII, 57.

[19] Hz. Âişe'nin ikinci hicrî yılda düğünü yapıldığı zaman, dokuz yaşında oldu­ğu rivayet edilmiştir. Genel kanaat budur. Ancak, yaygın olmamasına rağ­men şöyle bir rivayet de bulunmaktadır: Esma bint Ebî bekir, kız kardeşi Hz. Âişe'den on yaş büyüktür ve yüz yaşında hicrî 73 yılında vefat etmiştir. Buna göre, Esma hicret esnasında yirmi yedi, Âişe ise on yedi yaşındadır. Bkz. el-Mes'udî, Murûcu'z-Zeheb, II, 309; îbn Asâkir, Terâcimu'n-Nisâ, 9, 10, 28; et-Tibrizî, el-îkmûl, III, 610.

Yrd.Doç. Dr. Rıza Savaş, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 1/301.

[20] Îbnu'1-Esir, Usdu'l-Gabe, III, 147. îbn îshak'a göre o, Bedir'de şehit olur. Bkz. îbn Ishak, Sire, 207.

[21] İbn Sa'd, et-Tabakât, VIII, 81-86; el-Buharî, Sahih, VI, 130 (Nikah, 33).

Yrd.Doç. Dr. Rıza Savaş, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 1/301.

[22] İbn Sa'd, et-Tabakât, VIII, 115.

[23] İbn Sa'd, age., II, 6-11.

[24] îbn Sa'd, age., II, 35.

[25] İbn Sa'd, age, II, 52-54; ibn Hazm, Cemheretul-Ensâb, 261; Hamidullah, İslâm Peygamberi, II, 733-734.

[26] Yrd.Doç. Dr. Rıza Savaş, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 1/302.

[27] İbn Sa'd, et-Tabakât, VIII, 86-96; el-Belâzurî, Futuhu't-Buldân, (Türkçe T. 693); Hamidullah, İslâm Peygamberi, II, 734-735.

[28] Yrd.Doç. Dr. Rıza Savaş, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 1/302-303.

[29] el-Ahzâb, 33/37.

[30] İbn Sa'd, et-Tabakât, VIII, 101.

[31] el-Ahzâb, 33/36-40.

[32] el-Ahzâb, 33/40.

[33] İbn Sa'd, age., III, 42-43, VIII, 114.

Yrd.Doç. Dr. Rıza Savaş, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 1/303-304.

[34] İbn Sa'd,el-7hbakât, 11,63-65. VIIl,116-117;lbn Hebib,el-Muhabbar, 89-90.

Yrd.Doç. Dr. Rıza Savaş, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 1/304.

[35] el-Mumtehine, 60/7.

[36] İbn Sa'd, et-Tabakât, VIII, 99; el-Beyhakî, Delâilu'n-Nubuvve, I, 459.

[37] el-Ferrâ, Maani'l-Kur'an, III, 150; İbn Habib, el-Muhabbar, 88-89; el-Belâzurî, Ensâb, I, 439.

Yrd.Doç. Dr. Rıza Savaş, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 1/304-305.

[38] et-Taberî, Tarih, III, 18.

[39] el-Buharî, Sahih, I, 98 (Salât, 12); Müslim, Sahih, II, 1044 (Nikah, 14/84).

Yrd.Doç. Dr. Rıza Savaş, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 1/305.

[40] îbn Habib, a.g.e., 91.

[41] îbn Hişâm, es-Sîre, IV, 14; et-Taberî, Tarîh, III, 25.

[42] İbn Hişâm, age., IV, 297.

Yrd.Doç. Dr. Rıza Savaş, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 1/305.

[43] îbn Sa'd, et-Tabakât, VIII, 168-173.

[44] el-Vakıdî, el-Meğazt, III, 927.

[45] en-Nisâ, 4/129; tbn Sa'd, age., II, 158, 231.

[46] Bir defasında itikafa girmek istediği yerde eşlerinden üçünün çadırını gö­ren Hz. Peygamber, itikaftan vazgeçer. Bkz. Malik b. Enes, el-Muvatta, 210 (itikâf, 19,4).

[47] tbn Sa'd, age., VIII, 67.

[48] Hz. Peygamber'in hanımlarının 1. Âişe, Şevde, Hafsa ve Safiyye; 2. Ummu Seleme ve diğerleri olmak üzere iki gruba ayrıldığı kaydedilmektedir. Bkz. Îbn Sa'd, et-Tabakât,Vlll 163,171,172;el-Buharî, Sahih, III, 132(Hibe, 8 ).

[49] Hz. Âişe'nin diğerlerine göre üstün taraflarının, Hz. Peygamberle evlenen tek bakire kadın olması, Hz. Peygamber'e onun evinde vahiy gelmesi Ifk olayında suçsuzluğunu bildiren ayetlerin gelmesi ve Cebrail'in evlenme­den önce onun resmini Hz. Peygamber'e iki defa göstermesi olduğu rivayet edilmektedir. Bkz. Îbn Sa'd, age., VIII, 163; el-Buharî age., VIII, 75 (Talar, 20); İbn Kayyım, Zad, 1,105-106.

[50] Îbnu'1-Esîr, Usdu'l-Gâbe, VII, 85.

[51] îbn Hanbel, Fezâil, I, 75.

[52] îbn Ebi'l-Hadid, Şerhu Nehci'l-Belaga, IX, 192'-193.

[53] îbn Asâkir, Terâcimu'n-Nisâ, 17-18. Safiyye bir defasında Hz. Peygam-ber'i hoşnut etmek için kendisine ait bir günü Hz. Âişe ile geçirmek için Hz. Peygamber'e verir. Bkz. İbn Hanbel, Musned, VI, 95.

[54] Ya'kubî, Tarih,   II, 53; et-Taberî, Tarih, II, 614; îbn Kayyım, Zâdu'l-Meâd, III, 264.

[55] îbn Hişâm, es-Sîre, II, 162.

[56] el-Vakıdî, el-Megazî, II, 675, 709; îbn Sa'd, et-Tabakât, VIII, 126-128.

[57] îbn Sa'd, age., VIII, 80.

[58] İbn Sa'd, age., VIII, 127; İbn Hanbel, age., VI, 261; îbn Abdilber, el-îstiâb, IV, 307; Îbnu'1-Esîr, Vsdu'l-Ğabe, VII, 126.

[59] îbn Sa'd, et-Tabakât, VIII, 138; îbn Şebbe, Tarih, I, 90-91.

[60] es-Semhudî, Vefâu'l-Vefâ, III, 826.

[61] îbn Sa'd, age., VIII, 85,107. Bu konuda, Hz. Peygamber'in Zeyneb bint Cahş'ın evinde bal yemesi ve Hz. Hafsa ile Hz. Âişe'nin bunu kıskanmaları örnek verilebilir. Bkz. el-Buharî, Sahîh, VI, 68-69,167 (Tefsir, Tahrim, 1, Talak, 8 ).

[62] îbn Sa'd,age., VIII, 170, 182; el-Buharî, age., III, 103-105 (Mezalim, 25), VI, 147,148 (Nikah, 83).

[63] el-Buharî, age., 1,105 (Salat, 32) II, 229 (Savm 11).

[64] İbn Hanbel, Müsned, VI, 315.

[65] ibn Sa'd, et-Tabakât, VIII, 68-69,179-185.

[66] et-Tahrîm, 66/5.

[67] el-Buharî, Sahîh, 1,105 (Salât 32), V,150 (Tefsir, Bakara, 9).

[68] Benu Kurayza esirleri arasında bulunan, Reyhâne bint Zeyd'i Hz. Peygam­ber azat eder. Bunun üzerine müslüman olan Reyhâne Hz. Peygamberle altıncı hicrî yılda evlenir. Fakat Hz. Peygamber'in veda haccmdan dönü­şünde onuncu yılda, Reyhâne vefat eder. Reyhane'nin yahudilikten dön­mediğini ve Hz. Peygamber'in cariyesi olarak onunla yaşadığını söyleyen raviler de bulunmaktadır. Bu konuda daha başka rivayetler de zikredil­mektedir. Bkz. îbn Sa'd, age., 129-131; Hamidullah, îslam Peygamberi, II, 745.

[69] İbn Ishak, Sire, îbn Sa'd, a.g.e., VIII, 84,130; Îbnu'l-Cevzî, Telkîh,lQ; İb-nu'1-Esîr, Usdu'l-Gabe, VII, 66

[70] el-Ahzâb; 33/28.

[71] el-Ahzâb, 33/52.

[72] Yrd.Doç. Dr. Rıza Savaş, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 1/306-310.

Zehra.hunerli
Sat 6 October 2018, 03:04 pm GMT +0200
Hz Peygamberimizin (s.a.v)esleriyle muhabbetini Rabbim bizlerin evlerinede nasip etsin ins ..guzel emeklerinizi Rabbim kabul etsin...

Esma korkmaz koü
Mon 19 November 2018, 12:20 pm GMT +0200
Rabbim herkese peygamberimizin hayatından örnek alıp yaşantımıza geçirebilmeyi nasip etsin inş adil ve hakkaniyetli bir aile hayatı..

Bilal2009
Mon 19 November 2018, 01:06 pm GMT +0200
Rabbim paylaşım için razı olsun

ceren
Mon 19 November 2018, 02:20 pm GMT +0200
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri peygamber efendimizin sünnetine tabi yaşayan evliliğini de islam için hakkiyla yapan kullardan eylesin inşallah. ...

Sevgi.
Mon 19 November 2018, 11:43 pm GMT +0200
Aleyküm Selâm. Rabbim bizleri herdaim Peygamberimizi kendine örnek alanlardan eylesin inşaAllah

Fethiye Çopur Koü
Tue 20 November 2018, 09:33 am GMT +0200
Paylaşıp bizlere ulaştırandan Allah razı olsun...