sumeyye
Mon 23 July 2012, 04:00 pm GMT +0200
VI — Asr-ı Saadette Faizin Uygulama Alanı:
İslâm'ın yasakladığı ribâ iki kısma ayrılır. Nesîe ri-bâsı ve fazlalık ribâsı.
A) Nesîe ribâsı: Cahiliye devrinde bilinen ve uygulanan ribâ çeşidi budur. Bu, satım akdinden veya karz vermekten doğan bir borç için vade durumuna gö're eklenen ribâdir. Borç vadesinde ödenmeyince yeni anlaşmalarla ribâ ilâve edilir.
Kur'an-ı Kerim'de bu çeşit ribâya işaret edilerek, yasak hükmü getirilir :
Ey iman edenler gerçek mü'minler iseniz Allah'dan. korkun, faizden henüz alınmamış olup da kalanı bırakın (almayın). 'İşte böyle yapmazsanız. Allah'a ve Peygamberine karşı harbe girmiş olduğunuzu bilin. Eğer tefeciliğe tevbe ederseniz, anaparanız yine sizindir [150]
Bu âyette zikredilen ribânın «nesîe ribâsı» olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü, vade sebebiyle eklenen fazlalık ve anapara ancak bu çeşit ribâda söz konusu olmaktadır.
Diğer yandan Hz. Peygamber (s.a.)'in Veda hutbesinde sözünü ettiği, amcası Abbas b. Abdilmuttalib'in ribâsı da vadeli alacağa tahakkuk ettirilen nesîe ribâsıdır [151]
B) Fazlalık ribâsı: Bu hadis-i şeriflerde yer alan ribâ çeşidi olup bir şeyi misli karşılığında, iki ivazdan birisini diğerinin üzerine ziyadeyle satmaktır. Meselâ; bir ölçek buğdayı, iki ölçek buğdayla peşin veya vadeli olarak trampa etmek gibi. Fazlalık ribâsı hadislerle açıklanan ribâ çeşididir. Bu konuda, fazlalık ribâsının cereyan ettiği altı maddeden söz eden hadisler dikkat çekicidir.
Ubâde b. es-Sâmit'ten Hz. Peygamber (s.a.)'in şöyle dediği nakledilmiştir :
«Altın mukabilinde altın, gümüş karşılığında gümüş, buğday karşılığında buğday, arpa mukabilinde arpa, hurma karşılığında hurma ve tuz karşılığında tuz, misli misline, birbirine eşit olarak ve peşin satılırlar. Ama bu maddeler farklı olursa peşin olmak şartıyla, istediğiniz gibi satış yapınız» [152]
Bu hadisin Tirmizî'deki rivayetinde şu ilave vardır : «Her kim fazla verir veya alırsa, şüphesiz ribâ yapmıştır» [153]
İslâm âlimleri hadiste sayılan altı sınıf maddenin «örnek kabilinden» mi, yoksa «hüküm yalnız bunlara ait olmak üzere (hasr)» mi zikredildiği konusunda görüş ayrılığına düştüler. Başka bir deyimle onlar, ribânın illeti veya genel prensibi hakkında ihtilaf ettiler. [154]
[150] Bakara, 278, 279.
[151] Müslim, Hac, H. 147; Ebu Davud, Büyü', 5; İbnü'I-Arabî, Ahkâraü'l-Kur'ân, c. I, s. 241.
[152] Müslim, Müsakât, H. 81; Ebu Davud, Buyü' 18- Ahmed b. Hanfcel, c. V, s. 314, 320.
[153] Tirmizî, Buyü, 23.
[154] Dr. Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar, İklim Yayınları: 70-72.