- Ashabı Kehf Uyandıktan Sonra Ne Yaptı

Adsense kodları


Ashabı Kehf Uyandıktan Sonra Ne Yaptı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
meryem
Tue 7 December 2010, 09:31 am GMT +0200
Ashabı Kehf Uyandıktan Sonra Ne Yaptı

Yüce Allah buyuruyor: "Birbirlerine sormaları için onları bu şekilde uyandırdık. İçlerinden biri: Ne kadar kaldınız? dedi. Bir gün veya daha az bir süre kaldık, dediler.Ne kadar kaldığınızı rabbiniz daha İyi bilir, dediler."

Yüce Allah, üçyüz dokuz yıl süren uykularından gençleri uyandırdı.   Onların  uyandırılışını  anlatırken  Kur'an"Bu şekilde   uyandırdık"   ifadesini   kullanır.Çünkü   onların uyandırılması,   ölülerin   kabirlerinden   uyandırılmasına benziyor. Değilse, bir insanın üçyüz yıldan fazla toprak üzerinde vücudu bozulmadan uyuması ve ondan sonra uyanması mümkün müdür? Şüphesiz bu, Yüce Allahın sonsuz ve sınırsız İlahi gücünü gösteren açık rabbani bir mucizedir.

Dirilülmeleri, vücutlarının, duyularının, bilinçlerinin ve elbiselerinin de eksiksiz olarak korunduğunu da gösterir.

"Birbirlerine sormaları için onları dirilttik". Yani diriltilmeleri, birbirlerine sorması sonucunu doğurmuştur. Mağarada ne kadar kaldıklarını birbirlerine sordular.İçlerinden biri "Mağarada uyuyarak ne kadar kaldınız?" diye sordu. Onlardan bir diğeri, "bir gün veya bir günden daha az kaldık" dedi.

Gençler bu kadar uyuduklarını sanıyorlardı.Mağaradaki her şey bunu gösteriyor ve uzun zaman uyuduklarını anlatmıyordu. Etraflarında bulunan şeylerden hiçbiri ne bozulmuş, ne değişmiş, ne de çürümüştür.

Herhalde içlerinden bazıları bu cevabı yetersiz bulmuş ve ne kadar kaldıklarını kesin olarak belirlemekten aciz olduklarını anlamış olacak ki bu işi Allaha bırakmışlar ve "Ne kadar kaldığınızı rabbiniz en iyi bilir" demişlerdir.

Kesin bilgi imkanlarına sahip olmadığımız belirsiz konulara dalmama konusunda bu tavır bize bir ders olmahdır.Çünkü böyle bir şey zamanı kaybetmek veya boşa harcamak olur.Bize düşen, onun bilgisini Allaha bırakmak ve bilmediğimiz şeyler için "En iyi Allah bilir" demektir.[97]



[97] Dr. Salâh Abdülfettah Hâlidî, (Çeviren: Ahmet Sarıkaya), Kur'an Öyküleri, Kitap Dünyası Yayınları,

(2.Baskı) Konya 2005: II/63-64.