bengisu
Mon 10 December 2007, 02:37 pm GMT +0200
Allah-u Zülcelal ayeti kerimede şöyle buyurmuştur; “Biz insanlara, anne ve babalarına ihsanda bulunmayı tavsiye ettik...” (Ahkaf; 15) Enes bin Malik (r.a) anlatıyor: Alkame isminde bir ashab'ı kiram hastalandı. Hastalığı ağırlaşınca hanımı Rasulullah (S.A.V) Efendimize haber göndererek:-Kocam sekarata düştü, dedi.Peygamber Efendimiz (S.A.V) Hz. Bilal (Radıyallahu Anh), Hz. Ali (Radıyallahu Anh) ve Hz. Selman (Radıyallahu Anh)'a:
-Gidin Alkame'nin durumuna bakın, buyurdu.
Onlar Alkame'nin evine gittiler. Alkame sekerat halinde idi. Ona "La ilahe illallah" kelime-i tevhidini telkin ettiler. Fakat Alkame söyleyemedi. Bunun üze-rine Hz. Bilal (Radıyallahu Anh)'i Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e gönderdiler.
Peygamber Efendimiz (S.A.V): -Alkame'nin babası ve anası var mı? diye sordu. -Babası vefat etti, fakat bir ihtiyar anası var dediler.Peygamber Efendimiz (S.A.V) Hz. Bilal (r.a)'e: -Ya Bilal! Alkame'nin annesinin yanına git ve şöyle de: Eğer gelebilirsen Peygamber Efendimiz (S.A.V) seni yanına istiyor. Eğer gelemez isen, o senin yanına gelmek istiyor. Kadın: -Ben Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in yanına gelirim, diyerek, huzura geldi, selam verdi oturdu. Peygamber Efendimiz (S.A.V) kadına: -Bana doğruyu söyle, Alkame'nin hali nedir? diye sordu. Kadın, Alkame'nin salih amellerini saydı.
Peygamber Efendimiz (S.A.V): -Oğlunla senin aran nasıldı? diye sordu. Kadın: -Yâ Rasullallah! Ben ondan razı değilim. Çünkü o karısının sözünü tutup benim sözümü tutmuyordu, dedi.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (S.A.V): -Annesinin gazabı onun kelime-i tevhid getirmesine engel oluyor, dedi ve Hz. Bilal (Radıyallahu Anh)’e dönerek: -Ya Bilal! Odun toplayın ve ateş yakın, Alkame'yi ben yakacağım, dedi. Kadın: -Ya Rasulallah! Onu benim gözlerimin önünde mi yakacaksın? Ben buna nasıl dayanırım! dedi.
Peygamber Efendimiz (S.A.V):
-Ya Kadın! Allah'ın ateşi daha şiddetlidir. Eğer oğlunun rahat etmesini istiyorsan, ona haklarını helal et ve ondan razı ol, dedi. Bunun üzerine kadın:
-Ya Rasulallah! Sen şahid ol; ben bütün haklarımı Alkame'ye helal ettim ve ondan razı oldum.
Peygamber Efendimiz:
-Ya Bilal gidin Alkame'ye bakın, buyurdu.
Baktılar ki Alkame Kelime-i Tevhid getiriyor.
Alkame'yi defnettikten sonra Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurdu; -Yâ Bilal! Kim ki karısının sözünü annesinin sözünden üstün tutarsa, Allah ona gazap eder. (Taberani, Ahmed b. Hanbel)
Anne Baba hakkında bir çok hadis-i şerif ve kıssalar vardır. Biz bu kadarından ibret alabilirsek ne mutlu.
Anne ve babaya karşı olan hukukumuzu yerine getirmeli, eğer onlar yanımızda iseler, hizmetlerinde bulunmalı, ölmüş iseler, onların arkasından, daima, hayır, hasenat yapıp sadaka vererek ve fatiha okuyup sevabını hediye ederek, onlara karşı olan hukukumuzu yerine getirmeliyiz.
Ey Nefsim!
Sende bu anlatınlardan üzerine düşen payı al. Ana baba hakkının ne kadar kıymetli olduğunu anla. Zaten günahların ve hataların içerisinde yü-zerken birde ana-baba hakkını çiğneyip onlar yüzünden perişan olmak ister misin. Sende son nefesinde ana hakkı yüzünden çırpınmak ister misin?
Benim günahlarım bana yeter zaten, birde ana baba hakkını nasıl kaldırabilirim; yarın hesap günü onların hakkını nasıl ödeyebilirim diyorsan, ana babana itaat et onlara hizmet et.
Unutma ana baba- nın bizden razı olması ahiretimiz için çok önemlidir.
-Gidin Alkame'nin durumuna bakın, buyurdu.
Onlar Alkame'nin evine gittiler. Alkame sekerat halinde idi. Ona "La ilahe illallah" kelime-i tevhidini telkin ettiler. Fakat Alkame söyleyemedi. Bunun üze-rine Hz. Bilal (Radıyallahu Anh)'i Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e gönderdiler.
Peygamber Efendimiz (S.A.V): -Alkame'nin babası ve anası var mı? diye sordu. -Babası vefat etti, fakat bir ihtiyar anası var dediler.Peygamber Efendimiz (S.A.V) Hz. Bilal (r.a)'e: -Ya Bilal! Alkame'nin annesinin yanına git ve şöyle de: Eğer gelebilirsen Peygamber Efendimiz (S.A.V) seni yanına istiyor. Eğer gelemez isen, o senin yanına gelmek istiyor. Kadın: -Ben Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in yanına gelirim, diyerek, huzura geldi, selam verdi oturdu. Peygamber Efendimiz (S.A.V) kadına: -Bana doğruyu söyle, Alkame'nin hali nedir? diye sordu. Kadın, Alkame'nin salih amellerini saydı.
Peygamber Efendimiz (S.A.V): -Oğlunla senin aran nasıldı? diye sordu. Kadın: -Yâ Rasullallah! Ben ondan razı değilim. Çünkü o karısının sözünü tutup benim sözümü tutmuyordu, dedi.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (S.A.V): -Annesinin gazabı onun kelime-i tevhid getirmesine engel oluyor, dedi ve Hz. Bilal (Radıyallahu Anh)’e dönerek: -Ya Bilal! Odun toplayın ve ateş yakın, Alkame'yi ben yakacağım, dedi. Kadın: -Ya Rasulallah! Onu benim gözlerimin önünde mi yakacaksın? Ben buna nasıl dayanırım! dedi.
Peygamber Efendimiz (S.A.V):
-Ya Kadın! Allah'ın ateşi daha şiddetlidir. Eğer oğlunun rahat etmesini istiyorsan, ona haklarını helal et ve ondan razı ol, dedi. Bunun üzerine kadın:
-Ya Rasulallah! Sen şahid ol; ben bütün haklarımı Alkame'ye helal ettim ve ondan razı oldum.
Peygamber Efendimiz:
-Ya Bilal gidin Alkame'ye bakın, buyurdu.
Baktılar ki Alkame Kelime-i Tevhid getiriyor.
Alkame'yi defnettikten sonra Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurdu; -Yâ Bilal! Kim ki karısının sözünü annesinin sözünden üstün tutarsa, Allah ona gazap eder. (Taberani, Ahmed b. Hanbel)
Anne Baba hakkında bir çok hadis-i şerif ve kıssalar vardır. Biz bu kadarından ibret alabilirsek ne mutlu.
Anne ve babaya karşı olan hukukumuzu yerine getirmeli, eğer onlar yanımızda iseler, hizmetlerinde bulunmalı, ölmüş iseler, onların arkasından, daima, hayır, hasenat yapıp sadaka vererek ve fatiha okuyup sevabını hediye ederek, onlara karşı olan hukukumuzu yerine getirmeliyiz.
Ey Nefsim!
Sende bu anlatınlardan üzerine düşen payı al. Ana baba hakkının ne kadar kıymetli olduğunu anla. Zaten günahların ve hataların içerisinde yü-zerken birde ana-baba hakkını çiğneyip onlar yüzünden perişan olmak ister misin. Sende son nefesinde ana hakkı yüzünden çırpınmak ister misin?
Benim günahlarım bana yeter zaten, birde ana baba hakkını nasıl kaldırabilirim; yarın hesap günü onların hakkını nasıl ödeyebilirim diyorsan, ana babana itaat et onlara hizmet et.
Unutma ana baba- nın bizden razı olması ahiretimiz için çok önemlidir.