hafiza aise
Mon 21 May 2012, 02:50 pm GMT +0200
ANNE BABANIN NASİHATLERİ SENDE NASIL BİR HİS UYANDIRIYOR?
Nisan 2012 79.SAYI
Din nasihattir” buyurmuş sevgili Peygamberimiz (s.a.v). Hayat boyu karşımıza çıkacak durum ve olaylar karşısında edinmemiz gereken en doğru ve en güzel davranış biçimlerini tebliğ etmiş, bizi iyiye çağırmış, kötülükten men etmiştir. Kendisi bu ölçüleri hayatında uygulamakla kalmayıp bizlere de aynı vazifeyi emanet etmiştir.
Anne babalar da yaşamları boyunca edindikleri bilgi ve tecrübelerden yola çıkarak evlatlarına bir takım nasihatlerde bulunurlar. Bu öğütler kimi zaman doğruya teşviktir, kimi zaman ise yanlıştan uzaklaştırma adına yapılan ikazlardır. Ancak çocuklar ebeveynlerinden gelen uyarılara karşı genelde tepkisel ve zıddını yapmaya meyillidirler. Hal böyle iken yaşları ilerleyip de bazı kötü tecrübeler edindikten sonra çoğunlukla bu nasihatlerin haklılık payının olduğunu görür ve hayıflanırlar. İş işten geçmiştir belki ama bundan da çıkarılacak dersler vardır.
Bu sayımızdaki röportajlarımızda okuyacağınız üzere gençlere “Anne babanın nasihatleri sende nasıl bir his uyandırıyor”? diye sorduk. Arkadaşlarımızdan bazısı kendisine yapılan nasihatleri uygulamasa da beğenip kendi çocuklarına saklıyorO, kimi zor gelse de aynıyla dikkate alıyor. Kimi de nasihat edenin üslubunun ne kadar önemli olduğunu belirterek farkında olmadan anne babalara önemli bir nasihatte bulunuyor.
ARKADAŞIMMIŞ GİBİ DAVRANDIKLARINDA NASİHATLERİNİ DİNLİYORUM
Benim için nasihati verenin üslubu çok önemli. Genelde akıl danışmanım annemdir. Ben bir şey yapmadan önce mutlaka annemin fikrini sorarım. O da annemmiş gibi değil de sanki arkadaşımmış gibi fikrini söyler. Böyle zamanlarda nasihat dinliyormuş gibi değil de, arkadaşımın fikrini alıyormuş gibi hissederim. Ama bana bir büyüğüm sıfatıyla konuştukları zaman nefis bu, ağır geliyor. Ama sakin kafayla bir süre düşündüğümde onlara hak verdiğim taraflar oluyor. Çok şükür her anne babanın evladını düşündüğü gibi onların da beni düşündüklerinin farkında olduğum için o an olmasa bile bu ağırlığı kaldırabiliyorum. Ama bana büyüğümmüş gibi değil de arkadaşımmış gibi davranılmasını tercih ederim. Böyle olduğunda söyledikleri daha makul geliyor.
EMİNE ALACA, 18
HAKİKİ MÜSLÜMAN OLMAK EN BÜYÜK BEKLENTİM
Allah’ın yarattığı her insanın düşüncesi doğru yolu bulmaktır. Rabbim’e şükürler olsun ki Müslümanım. Bir çok insanın aksine ben doğuştan bu nimete sahibim ve bu düşünce hayattan beklentimi de kendi doğrultusunda yönlendiriyor. Bu hayatta ölene kadar hakiki bir Müslüman olmak en büyük beklentim. Huzurlu, mutlu bir yaşam sürmek, bilgi ve tecrübe sahibi olmak, aldığım bilgilerin zekatını en iyi şekilde verebilmek… Yüce Rabbim’in yolunda olduğum bu kapıdan ayırmasın inşallah.
VİLDAN İPEK, 19
ANNE BABAMIN RIZASI OLMAYAN BİR İŞTEN HAYIR GELMİYOR
Anne ve babamın benim hep iyiliğimi düşündüğünü çok geç yaşta da olsa sonunda fark ettim. Ailemin dediklerini harfiyen uygulamaya çalışıyorum. Çünkü bir işe başlarken annem ve babam razı olmazsa o işten hayır gelmiyor. Allah (c.c) anne babaya öyle bir sevgi nasip etmiş ki anne baba çocuğu için bir dileği kalbinden geçirse hemen gerçekleşiyor. Bu yüzden özellikle son 1 yıldır onların ağzından çıkan her öğüt bana emir gibi geliyor sanki. Zaten dinimiz de böyle emretmiyor mu? Bize Allah’a karşı gelmeyi emretmedikleri sürece onların her dediğini yapmak zorundayız.
FURKAN YASİN TOKSÖZ, 18
BENİ OLDUĞUM GİBİ SEVMELERİNİ İSTİYORUM
Ailem belki benim iyiliğimi istiyor ama benim bu nasihatlere bakış açım artık değişti. Çünkü ben biraz daha özgür ruhlu biriyim ama anne ve babamın nasihatleri artık nasihat boyutundan çıkıp emir boyutuna ulaştı. Onlara göre sadece onların istediklerini, onların söylediklerini yapmalıyım ama ben kendim çabalayıp kendim öğrenmek istiyorum. Biraz da olsa kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum. Artık onların benden istedikleri canımı yakmaya başladı. Ben kendim olabilmek istiyorum. Onların istediği çocuk olmak değil, onların beni olduğum gibi sevmelerini istiyorum.
TAHA AKÇA, 18
ANNE BABANIN NASİHAT ETMESİ ÇOCUKLARINA DEĞER VERDİĞİNDENDİR
Her anne baba çocuğunun iyiliğini ister. Bu yüzden çocuklarının bir yanlışını gördüklerinde onu uyarır ve nasihat ederler. Ben bunu bildiğim için, her ne kadar sıkılsam da annem ve babam bana nasihat ettiklerinde onları dinleyip kendi payıma düşeni almaya çalışırım. Bazen onlara kızıp kendimi haklı görsem de, daha sonra düşününce onların da kendilerine göre haklı olduklarını anlarım. Bence anne babanın çocuklarına nasihat etmesi, onlara değer verdiğini ve onları korumaya çalıştığını gösterir. Bu yüzden her çocuk, anne ve babasının nasihatlerini dikkate almalı, onlara kızıp onları üzmemelidir.
FATIMA MÜBERRA ŞAHİN, 16
O SÖZLERİ KENDİ EVLATLARIMA SÖYLEMEK İÇİN AKLIMDA TUTUYORUM
Ailemin öğüdünü her zaman can kulağıyla dinlerim, çünkü onların tecrübeleri benimkilerden kat kat fazladır. Ancak ne kadar verdikleri öğütleri dinlesem ve hiç unutmasam da gençliğin verdiği bir dik başlılıkla kendi bildiğimi okumaktan da vazgeçmem. Tabi bu kendi bildiğim yol hüsrana uğrattığında hemen anne ve babamın ilk söyleyecekleri söz beynimde belirir: “Biz sana söylemiştik.” İşte o anda ailemin değerini ve bana verdiği kıymeti bir kez daha anlarım. Özellikle annemin bana dedikleri apayrı bir önem taşır benim için.
Onun temiz kalbinden evladı için geçirdiği her düşünce dua niteliğindedir ve kabul olması kuvvetle muhtemeldir. Anne ve babamın öğütleri, ne kadar uygulamasam da benim için altın niteliğinde sözlerdir. Gençliğim boyunca hiçbir işime yaramasa bile en azından ben de kendi evlatlarıma söylemek için o sözleri aklımın bir köşesinde durdururum. Sonuç olarak ailenin öğüdü hiçbir zaman evladının kötülüğü için değildir. Çocuğun bunu anlaması için sadece “Bir musibet bin nasihatten iyidir” atasözünü bizzat tecrübe etmesi gereklidir.
FETHULLAH KAYA, 21
Gülnar AKBULUT