fakir
Mon 16 February 2009, 02:39 am GMT +0200
A. Tarifi:
1.Lügat Manası: İbadet; boyun eğerek yapılan taat, kulluk, tapma ve tapınma gibi manalara gelir.
2.Istılah Manası; İbadet, niyete bağlı olarak yapılmasında sevap olan ve yüce Allah'a (manen) yaklaşmayı ifadeeden özel itaattir.İtaat, niyete bağlı olsun olmasın ve kimin için yapıldığı bilinsin bilinmesin, yapılması hayırlı olan ameli yapmak; Allah'a yaklaşmak niyete bağlı olmasa bile, hayırlı olan ameli kime yapıldığını bilerek yani yaklaşmak istediği zatı tanıyarak yapmaktır. Bundan dolayı her ibadet Allah'a bir yaklaşma ve her yaklaşma da bir itaattir, Fakat her itaat yaklaşma, her yaklaşma da ibadet olmayabilir.Şer'î ibadet, insanın ruh ve bedence, dış görünüşü ve içyüzü ile, bütün varlığıyla yalnız Allah'a yapılan şuurlu bir itaat ve yakınlıktır. İlk önce bunda niyet şarttır. Niyet ise yapılacak işin icra edilmesinde ancak Allah'a itaat ve yaklaşmayı kasdetmek demek olan yeni bir istektir. Hem bilgi ve hem isteği kapsayan bu tam şuur, ruh ve kalbin bir işidir. İkincisi, bununla beraber Allah katında itaat olan bir amel ortaya koymak gerekir ki ibadet olsun. Yoksa yalnız bir şeyi yapmayı istemek ve ruhta kalan düşünme, itaat ve yakınlık olsa da ibadet olamaz.
İbadet/Kulluk: Allah'ın razı olduğu ameldir. Amel, terk edilmesi erekenlerin terk edilmesi ve işlenmesi gerekenlerin işlenmesidir.
Terk edilmesi gerekenler: Küfür, şirk,haram, mekruh, şüpheli şey ve caiz olmayana vesile olan mubahlar.Bunları Allah Teâlâ yasakladığı için terk ederse ibadet olur. İşlenmesi gereken ameller: İman, farz, vacip, sünnet ve müstehaplar. Bunları da Allah'ın rızasını kazanmak için işlerse ibadet olur.
B.Amelin Kısımları:
1.Kalbin Ameli: Reddedilmesi gerekenleri reddetmek, tasdiki/ doğrulanması gerekenleri tasdik etmek/doğrulamaktır.Kalbin Amellerinden Bazıları Şunlardır:a)Kelimei tevhidi tasdik etmektir.b)Allah için sevmek ve Allah için buğzetmektir.c)İnâbe: Allah'a kalp ile yönelmektir.d)Tevekkül: Sebeplere değil Allah'a güvenmektir.e)Havf ve reca: Allah'ın azabından korkmak, rahmetini ummaktır
2.Dilin Ameli: Dille işlenen günahların terk edilmesi ve işlenmesi sevap olanların yapılmasıdır. Dilin Amellerinden Bazıları Şunlardır: a)Kelimei şehâdeti söylemek, b)Allah yoluna davet etmek,c) Zikir: Teşbih, tahmîd, tekbîr, duâ, tehlîl ve istiğfarda bulunmak.
3.Bedenin Ameli: Yasaklanan günahların terk edilmesi ve emredilen salih amellerin yapılmasıdır.Emredilen Bedenin Amellerinden Bazıları Şunlardır: a)Namaz, b) Zekât, c) Oruç, d) Hac, e) Kabe'yi tavaf, f) Kur'ân ahkâmını uygulamak, g) Allah yolunda savaş vs,
C.İbadetin/Kulluğun Zamanı: Bütün bir ömürdür. Delil şu âyeti kerîmedir:"Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet/kulluk et."D.İbadetin/Kulluğun Mekânı:Bütün bir evrendir. Delil şu hadîsi şeriftir:
"Nerede olursan Allah'tan kork!..."Hz. Peygamber (s.a.s.), Allah'tan gerçek manada korkmayı; itaat edilip isyan edilmemesi, zikredip unutulmaması ve şükredilip nankörlük edilmemesi şeklinde tarif etmiştir.E.İbadetin / Kulluğun Kabul Edilmesinin Şartları:l.İhlâs: Yaptığını sadece Allah emrettiği için yapmak, terk ettiğini de sırf Allah yasakladığı için terk etmektir. Delili şu âyeti kerîmedir:"Onlar ancak sununla emrolundular: Dinde ihlaslılar ve hanifler olarak Allah'a kulluk etsinler, doğru dürüst namaz kılsınlar ve zekâtı versinler. İşte sağlam din budur."İhlâs: Yaptığını, Allah emrettiği için yapmak, terk ettiğini de Allah yasakladığı için terk etmektir. Kalbi Allah'ın rızası ve Allah'a yaklaşma niyetinden başka düşüncelerden kurtarmak, korumak ve temizlemektir.2.Sünnet: Her konuda; iman, ibadet, ahlâk ve ahkâmda Hz. Peygamber (s.a.s.)'e uymaktır. Delili şu âyeti kerîmedir;"De ki, eğer siz Allah'ı seviyorsanız, bana tâbi olunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.
Allah Gafur ve Rahimdir."Hz. Peygamber (s.a.s.) bu konuda şöylebuyurmaktadır:"Allah Teâlâ bir sözü amelsiz (tam) kabul etmez, sözü ve ameli niyetsiz kabul etmez, sözü, ameli ve niyeti de ancak sünnete uygun olmakla kabul buyurur." Mü'mini münafıktan ayıran niyettir. Münafığın niyeti ve hedefi sadece dünya ve dünyalık şeylerdir. Mü'minin niyeti ve nihâî hedefi de Allah'ın rızasıdır ve Allah'a manen yaklaşmaktır.Kamil mü'mini de bid'atçıdan ayıran Sünnettir. Eğer Sünneti kökten reddederse zaten iman dairesinden çıkar. Sünneti kabul eder de uygulamazsa fâsık dairesine girmiş olur. Mesela akşam namazının farzını dört rekat olarak kılsa, benim niyetim Allah'ın rızasıdır dese bile onun ameli merduttur/kabul edilmez. Çünkü Allah'ın rızası, razı olduğu zat olan Peygamber'e uymaya bağlıdır. Eğer üç rekât kılarsa makbul olur. Bu şekilde yapmakla Peygamber'e uymuş olur. Peygamber'e uymakla Allah'a uymuş olur. Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:"Kim Rasûl'e itaat ederse, gerçekten Allah'a itaat etmiş olur..."Bizim burada ibadetten maksadımız, Allah'ın rızasını kazanmak ve O'na manen yaklaşmak niyetiyle yapılan kulluktur.İbadeti, hakîkî ve hükmî ibadet diye ikiye ayırmak da mümkündür:a)Hakîkî ibadet, sırf bedenle yapılan; namaz, oruç ve cihad gibi, sırf malla yapılan; zekât ve cihad gibi ve hem malla hem de bedenle yapılan hac ve cihad gibi ibadetler olarak üç guruba ayrılır. b)Hükmî ibadet, Allah'ın nzasını kazanmak ve O'na yaklaşmak niyetiyle yapılan taatlardır ki bunlar da hükmen ibadet olur. İbadetlerin bir kısmı namaz ve hac gibi zamana ve mekana bağlıdır. Zikir ise zaman ve mekana bağlı
değildir. İbadet ve ibadet hükmünde olanlarda bir ibadetin başka bir ibadete mani olmamasına dikkat etmek ve bunda başarılı olabilmek için de bütün hayatı yıllık, aylık, günlük plânlar şeklinde plânlamak gerekir. Anın nafilesi biraz sonranın farzından önemli olur. Ama ânın farzı ise biraz sonranın farzından daha önemli olur. O halde her işi, plânlanan vakitte yapmaya özen göstermek gerekmektedir. Önce Allah'ın yaptığı plân göz önüne alınmalı, namaz gibi, sonra aralarını namaz hükmünde yapabilmek için yapılan plânı disiplin içinde uygulamalı. Ânın işini biraz sonraya, günün işini yarına bırakmamak önemlidir. Her işe, önemine göre yönelmek ve vakit ayırmak gerekir.
1.Lügat Manası: İbadet; boyun eğerek yapılan taat, kulluk, tapma ve tapınma gibi manalara gelir.
2.Istılah Manası; İbadet, niyete bağlı olarak yapılmasında sevap olan ve yüce Allah'a (manen) yaklaşmayı ifadeeden özel itaattir.İtaat, niyete bağlı olsun olmasın ve kimin için yapıldığı bilinsin bilinmesin, yapılması hayırlı olan ameli yapmak; Allah'a yaklaşmak niyete bağlı olmasa bile, hayırlı olan ameli kime yapıldığını bilerek yani yaklaşmak istediği zatı tanıyarak yapmaktır. Bundan dolayı her ibadet Allah'a bir yaklaşma ve her yaklaşma da bir itaattir, Fakat her itaat yaklaşma, her yaklaşma da ibadet olmayabilir.Şer'î ibadet, insanın ruh ve bedence, dış görünüşü ve içyüzü ile, bütün varlığıyla yalnız Allah'a yapılan şuurlu bir itaat ve yakınlıktır. İlk önce bunda niyet şarttır. Niyet ise yapılacak işin icra edilmesinde ancak Allah'a itaat ve yaklaşmayı kasdetmek demek olan yeni bir istektir. Hem bilgi ve hem isteği kapsayan bu tam şuur, ruh ve kalbin bir işidir. İkincisi, bununla beraber Allah katında itaat olan bir amel ortaya koymak gerekir ki ibadet olsun. Yoksa yalnız bir şeyi yapmayı istemek ve ruhta kalan düşünme, itaat ve yakınlık olsa da ibadet olamaz.
İbadet/Kulluk: Allah'ın razı olduğu ameldir. Amel, terk edilmesi erekenlerin terk edilmesi ve işlenmesi gerekenlerin işlenmesidir.
Terk edilmesi gerekenler: Küfür, şirk,haram, mekruh, şüpheli şey ve caiz olmayana vesile olan mubahlar.Bunları Allah Teâlâ yasakladığı için terk ederse ibadet olur. İşlenmesi gereken ameller: İman, farz, vacip, sünnet ve müstehaplar. Bunları da Allah'ın rızasını kazanmak için işlerse ibadet olur.
B.Amelin Kısımları:
1.Kalbin Ameli: Reddedilmesi gerekenleri reddetmek, tasdiki/ doğrulanması gerekenleri tasdik etmek/doğrulamaktır.Kalbin Amellerinden Bazıları Şunlardır:a)Kelimei tevhidi tasdik etmektir.b)Allah için sevmek ve Allah için buğzetmektir.c)İnâbe: Allah'a kalp ile yönelmektir.d)Tevekkül: Sebeplere değil Allah'a güvenmektir.e)Havf ve reca: Allah'ın azabından korkmak, rahmetini ummaktır
2.Dilin Ameli: Dille işlenen günahların terk edilmesi ve işlenmesi sevap olanların yapılmasıdır. Dilin Amellerinden Bazıları Şunlardır: a)Kelimei şehâdeti söylemek, b)Allah yoluna davet etmek,c) Zikir: Teşbih, tahmîd, tekbîr, duâ, tehlîl ve istiğfarda bulunmak.
3.Bedenin Ameli: Yasaklanan günahların terk edilmesi ve emredilen salih amellerin yapılmasıdır.Emredilen Bedenin Amellerinden Bazıları Şunlardır: a)Namaz, b) Zekât, c) Oruç, d) Hac, e) Kabe'yi tavaf, f) Kur'ân ahkâmını uygulamak, g) Allah yolunda savaş vs,
C.İbadetin/Kulluğun Zamanı: Bütün bir ömürdür. Delil şu âyeti kerîmedir:"Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet/kulluk et."D.İbadetin/Kulluğun Mekânı:Bütün bir evrendir. Delil şu hadîsi şeriftir:
"Nerede olursan Allah'tan kork!..."Hz. Peygamber (s.a.s.), Allah'tan gerçek manada korkmayı; itaat edilip isyan edilmemesi, zikredip unutulmaması ve şükredilip nankörlük edilmemesi şeklinde tarif etmiştir.E.İbadetin / Kulluğun Kabul Edilmesinin Şartları:l.İhlâs: Yaptığını sadece Allah emrettiği için yapmak, terk ettiğini de sırf Allah yasakladığı için terk etmektir. Delili şu âyeti kerîmedir:"Onlar ancak sununla emrolundular: Dinde ihlaslılar ve hanifler olarak Allah'a kulluk etsinler, doğru dürüst namaz kılsınlar ve zekâtı versinler. İşte sağlam din budur."İhlâs: Yaptığını, Allah emrettiği için yapmak, terk ettiğini de Allah yasakladığı için terk etmektir. Kalbi Allah'ın rızası ve Allah'a yaklaşma niyetinden başka düşüncelerden kurtarmak, korumak ve temizlemektir.2.Sünnet: Her konuda; iman, ibadet, ahlâk ve ahkâmda Hz. Peygamber (s.a.s.)'e uymaktır. Delili şu âyeti kerîmedir;"De ki, eğer siz Allah'ı seviyorsanız, bana tâbi olunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.
Allah Gafur ve Rahimdir."Hz. Peygamber (s.a.s.) bu konuda şöylebuyurmaktadır:"Allah Teâlâ bir sözü amelsiz (tam) kabul etmez, sözü ve ameli niyetsiz kabul etmez, sözü, ameli ve niyeti de ancak sünnete uygun olmakla kabul buyurur." Mü'mini münafıktan ayıran niyettir. Münafığın niyeti ve hedefi sadece dünya ve dünyalık şeylerdir. Mü'minin niyeti ve nihâî hedefi de Allah'ın rızasıdır ve Allah'a manen yaklaşmaktır.Kamil mü'mini de bid'atçıdan ayıran Sünnettir. Eğer Sünneti kökten reddederse zaten iman dairesinden çıkar. Sünneti kabul eder de uygulamazsa fâsık dairesine girmiş olur. Mesela akşam namazının farzını dört rekat olarak kılsa, benim niyetim Allah'ın rızasıdır dese bile onun ameli merduttur/kabul edilmez. Çünkü Allah'ın rızası, razı olduğu zat olan Peygamber'e uymaya bağlıdır. Eğer üç rekât kılarsa makbul olur. Bu şekilde yapmakla Peygamber'e uymuş olur. Peygamber'e uymakla Allah'a uymuş olur. Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:"Kim Rasûl'e itaat ederse, gerçekten Allah'a itaat etmiş olur..."Bizim burada ibadetten maksadımız, Allah'ın rızasını kazanmak ve O'na manen yaklaşmak niyetiyle yapılan kulluktur.İbadeti, hakîkî ve hükmî ibadet diye ikiye ayırmak da mümkündür:a)Hakîkî ibadet, sırf bedenle yapılan; namaz, oruç ve cihad gibi, sırf malla yapılan; zekât ve cihad gibi ve hem malla hem de bedenle yapılan hac ve cihad gibi ibadetler olarak üç guruba ayrılır. b)Hükmî ibadet, Allah'ın nzasını kazanmak ve O'na yaklaşmak niyetiyle yapılan taatlardır ki bunlar da hükmen ibadet olur. İbadetlerin bir kısmı namaz ve hac gibi zamana ve mekana bağlıdır. Zikir ise zaman ve mekana bağlı
değildir. İbadet ve ibadet hükmünde olanlarda bir ibadetin başka bir ibadete mani olmamasına dikkat etmek ve bunda başarılı olabilmek için de bütün hayatı yıllık, aylık, günlük plânlar şeklinde plânlamak gerekir. Anın nafilesi biraz sonranın farzından önemli olur. Ama ânın farzı ise biraz sonranın farzından daha önemli olur. O halde her işi, plânlanan vakitte yapmaya özen göstermek gerekmektedir. Önce Allah'ın yaptığı plân göz önüne alınmalı, namaz gibi, sonra aralarını namaz hükmünde yapabilmek için yapılan plânı disiplin içinde uygulamalı. Ânın işini biraz sonraya, günün işini yarına bırakmamak önemlidir. Her işe, önemine göre yönelmek ve vakit ayırmak gerekir.