neslinur
Thu 15 July 2010, 04:00 pm GMT +0200
3. Allah'ın "Rahîm" İsmi
Rahîm kelimesi ise Kur'ân'da 115 yerde geçmekte, bunlardan sadece bir tanesi Peygamberimize nispet edilmekte[182] 114 yerde Allah'a nispet edilmektedir. Bu kelime de ilk defa Fatiha sûresinde kullanılmıştır. Kur'ân'da 71 yerde Gafur sıfatıyla birlikte zikredilmiş, böylece Allah'ın günahı olanları affetmekle yetinmeyip ayrıca onlara nimet vereceğine, ihsanlarda bulunacağına da işaret edilmiş olmaktadır. Ayrıca Aziz (11 yerde), Tevvâb (9 yerde), Vedûd, Ben*, Rabb, Rauf sıfatlan ile de kullanılmıştır. [183]
Rahîm sıfatı Allah'ın mü'minlere göstereceği merhamet ve şefkati ifade eder. Bu merhamet hem bu dünyada hem âhıret hayatında Allah'ın mü'minleri koruması ve kollaması anlamına gelirse de daha çok âhiret hayatı ile alâkalı bir sıfattır. aha dar bir alanda işleyecek rahmeti ifade eden Rahîm ke-Qsh iyilikle kötülüğün Allah katındaki farkını gösterme devini de görmektedir.
Rahîm kelimesi ile kullanılan kelimelerden Aziz kelimesi dengi ve benzeri olmayacak derecede değerli ve şerefli olma, güçlü ve yenilmez olma, şiddetli olma ve üstün olma anlamına gelen izzet, kökünden gelmektedir. Aziz de değerli, şerefli ve daima üstün gelen demektir. Allah'ın daima üstün geleceğini ifade eder. Bunun dışındaki kelimelerin tümü, Allah'ın Cemâl sıfatlanndandır. Aziz sıfatı ise iradesini Allah'ın istediği yönde kullanmayan insanlara O'nun daima üstün geleceği ile alâkalıdır. Bu da, aslında rahmetinin bir gereğidir. Kâinatın düzenini sağlamanın bir yoludur.
Allah'ın cezalandırmasının da bulunduğunu haber veren bu sıfatın varlığının, insanları tedirgin etmesini önlemek, Allah'ın yine de çok merhametli olduğunu haber vermek ve mü'minlerde daima ümit ışığı yanmasını temin etmek için O'nun elçisi şu çok özel durumu haber verir.
"Allah mahlûkâtı yarattığı zaman arşın gerisindeki kitaba şunu yazdı: Muhakkak ki rahmetim, gazabımı geçnıiştır. [184]
Rahmetin azabı geçmesi onun daha çok işleyeceğinin bir müjdesidir; Ayrıca diğer bir müjde rahmetin yaratılmışlar için hiç bir ön şarta bağlı olmadan işleyeceğinin de haber verilmesidir. Lâyık olsun olmasın her varlık rahmet sıfatının kapsamı içinde olacaktır. Zaten bir âyette de rahmetin her şeyi kuşat [185]
olaca haber verilmektedir. Böylece Âlemlerin Rabbi olarak
kendisini tanıtan yaratıcı kudret, diğer bir evrensel vasfının da rahmet olduğunu haber vermekte, Evrende hiç bir şeyi bunun dışına çıkarmamaktadır. Aynı âyette ancak dilediği bazı kimselere azabı isabet ettireceğini de haber vermekte, azaba "dilediği" kaydını koyması, rahmet^ ise Ön şartsız zikretmesi, rahmetin esas olduğunu, azabın şarta bağlı olduğunu düşündürmektedir. [186]
Rahîm kelimesi ise Kur'ân'da 115 yerde geçmekte, bunlardan sadece bir tanesi Peygamberimize nispet edilmekte[182] 114 yerde Allah'a nispet edilmektedir. Bu kelime de ilk defa Fatiha sûresinde kullanılmıştır. Kur'ân'da 71 yerde Gafur sıfatıyla birlikte zikredilmiş, böylece Allah'ın günahı olanları affetmekle yetinmeyip ayrıca onlara nimet vereceğine, ihsanlarda bulunacağına da işaret edilmiş olmaktadır. Ayrıca Aziz (11 yerde), Tevvâb (9 yerde), Vedûd, Ben*, Rabb, Rauf sıfatlan ile de kullanılmıştır. [183]
Rahîm sıfatı Allah'ın mü'minlere göstereceği merhamet ve şefkati ifade eder. Bu merhamet hem bu dünyada hem âhıret hayatında Allah'ın mü'minleri koruması ve kollaması anlamına gelirse de daha çok âhiret hayatı ile alâkalı bir sıfattır. aha dar bir alanda işleyecek rahmeti ifade eden Rahîm ke-Qsh iyilikle kötülüğün Allah katındaki farkını gösterme devini de görmektedir.
Rahîm kelimesi ile kullanılan kelimelerden Aziz kelimesi dengi ve benzeri olmayacak derecede değerli ve şerefli olma, güçlü ve yenilmez olma, şiddetli olma ve üstün olma anlamına gelen izzet, kökünden gelmektedir. Aziz de değerli, şerefli ve daima üstün gelen demektir. Allah'ın daima üstün geleceğini ifade eder. Bunun dışındaki kelimelerin tümü, Allah'ın Cemâl sıfatlanndandır. Aziz sıfatı ise iradesini Allah'ın istediği yönde kullanmayan insanlara O'nun daima üstün geleceği ile alâkalıdır. Bu da, aslında rahmetinin bir gereğidir. Kâinatın düzenini sağlamanın bir yoludur.
Allah'ın cezalandırmasının da bulunduğunu haber veren bu sıfatın varlığının, insanları tedirgin etmesini önlemek, Allah'ın yine de çok merhametli olduğunu haber vermek ve mü'minlerde daima ümit ışığı yanmasını temin etmek için O'nun elçisi şu çok özel durumu haber verir.
"Allah mahlûkâtı yarattığı zaman arşın gerisindeki kitaba şunu yazdı: Muhakkak ki rahmetim, gazabımı geçnıiştır. [184]
Rahmetin azabı geçmesi onun daha çok işleyeceğinin bir müjdesidir; Ayrıca diğer bir müjde rahmetin yaratılmışlar için hiç bir ön şarta bağlı olmadan işleyeceğinin de haber verilmesidir. Lâyık olsun olmasın her varlık rahmet sıfatının kapsamı içinde olacaktır. Zaten bir âyette de rahmetin her şeyi kuşat [185]
olaca haber verilmektedir. Böylece Âlemlerin Rabbi olarak
kendisini tanıtan yaratıcı kudret, diğer bir evrensel vasfının da rahmet olduğunu haber vermekte, Evrende hiç bir şeyi bunun dışına çıkarmamaktadır. Aynı âyette ancak dilediği bazı kimselere azabı isabet ettireceğini de haber vermekte, azaba "dilediği" kaydını koyması, rahmet^ ise Ön şartsız zikretmesi, rahmetin esas olduğunu, azabın şarta bağlı olduğunu düşündürmektedir. [186]