- Allaha İman ve Hayatımıza Etkisi

Adsense kodları


Allaha İman ve Hayatımıza Etkisi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Fri 1 October 2010, 02:46 pm GMT +0200
ALLAHA İMAN VE HAYATIMIZA ETKİSİ



Abdullah ÖZBEY


I- Konunun Plânı


A-İman Kavramı
B-İnsanın Fıtratındaki İnanma İhtiyacı
C-Yaratılışımızın Gayesi
D-İmanın  Hayatımıza Tesirleri 
1.Allah’a imanın gereği olarak, ibadetlerimizi yerine getirmek.
2.İman ve ibadetlerimizin gereği olarak, İslam ahlak prensiplerine uygun olarak yaşamak.
3.Allah’a imanın gereği olarak, İslam’ın  müminleri kardeş ilan ettiğini  unutmamak; Müslümanların birbirleri ile olan ilişkilerinde sevgi ve saygı prensibine uygun davranmak. 

II- Konunun Açılımı ve İşlenişi

Konuya iman kavramı açıklanarak başlanır. Daha sonra ilgili ayet ve hadislerle insanın fıtratındaki inanma ihtiyacı ve yaratılışımızın gayesi izah edilir. Vaazın akışı içinde imanın dünya ve ahiret saadetini sağlama açısından önemi ve imanın hayatımıza etkileri üzerinde madde, madde durulur. Vaazın sonuna doğru genel bir değerlendirme yapılarak, Allah’a imanın hayatımıza  etkisi üzerinde durulur.

III- Konunun Özet Sunumu

Yaratılışımızın gayesi, Yüce Allah’ı tanımak ve O’na kulluk etmektir. İman, hem dünya, hem de ahiret  saadetini sağlayan en değerli manevi sermayemizdir. Sahip olduğumuz imanın en önemli özelliği ise, kalbin derinliklerine nüfuz etmesi ve vicdanların onunla huzur bulmasıdır. İman bu özelliği ile şirkin ve putperestliğin kirlettiği kalplere yeniden hayat vermiş, sahabe örneğinde olduğu gibi, mensuplarını cehalet ve vahşetten kurtarmış, sevgi, saygı ve adaletin oluşturduğu İslam medeniyetinin zirvesine yükseltmiştir.
Allah’a iman bilinci, renkleri, dilleri ve düşünceleri farklı olan insanları ortak bir duyguda  birleştirerek onları din kardeşi yapmıştır. Bu husus Kur’an’da “Müminler ancak kardeştirler.”, (Hucurat, 49/10) mesajıyla vurgulanmıştır. Müminler bu duygu ve imanla birbirlerini severek bütün çağlara örnek bir iman kardeşliği  sergilemişlerdir.  Mümin, imanı, ibadeti, ahlakı ve davranışlarıyla dürüst ve örnek insan olma durumundadır. Mümin, her şeyden önce Allah’ın birliğine, Hz. Muhammed’in Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna iman eden, sonra imanın gereği olarak Allah’a ve peygamberin emir ve yasaklarına uygun, haram ve günahlardan sakınan kimsedir. Mümin, insan haklarına saygılı olan, bütün insanları Allah’ın kulu olarak gören, geçimli ve uyumlu, birleştirici, tefrika ve ayrılıklara prim vermeyen insandır.

IV- Konu İşlenirken Başvurulabilecek Bazı Ayetler

فَأَقِمْ وَجْهَكَ لِلدِّين حَنِيفاً فِطْرَةَ اللَّهِ الَّتِي فَطَرَ النَّاسَ عَلَيْهَا لإ تَبْدِيلَ لِخَلْقِ اللَّهِ َ ذَلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لإ يَعْلَمُونَ

“Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun. Allah’ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler.” 
إِنَّ الدِّينَ عِندَ اللّهِ الإِسْلاَمُ
Şüphesiz Allah katında din İslam’dır.
Konuyla ilgili faydalanılabilecek diğer ayetler şunlardır:
Zariyat, 51/56;  A’raf, 7/172; Kıyame, 75/36;  Bakara, 2/285; Bakara, 2/277;  Hucurat, 49

V- Konu İşlenirken Başvurulabilecek Bazı Hadisler

ﻻ يُؤْمِنُ اَحَدُكُمْ حتَّى يُحِبَّ ِﻷخِيهِ ما يُحِبُّ لِنَفْسِهِ.
"Sizden biri, kendi için sevdiğini kardeşi için de sevmedikçe gerçek imana eremez." 
المسلِمُ مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ، وَالْمُؤمِنُ مَنْ أمِنهُ الناسُ علىَ دِمائِهِم وأمْوَالِهِمْ.
"Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimsedir. Mü'min de, halkın, can ve mallarını kendisine karşı emniyette bildikleri kimsedir." 
مَامِنْ مولودٍ إّﻻ يوُلدُ علَى الفِطْرَةِ ثُمَّ يقولُ اِقْرؤُا )فِطرَةَ اللّهِ التى فطَرَ النّاسَ علَيْهَا( فأبَواهُ يُهَوِّدَانِهِ أوْ يُنَصِّرَانِهِ أوْ يُمَجِّسَانِهِ .

"Her çocuk fıtrat üzerine doğar" buyurdu ve sonra da "Şu ayeti okuyun" dedi: "Allah'ın yaratılışta verdiği fıtrat" (Rum, 30). Sonra Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) sözünü şöyle tamamladı: "Çocuğu anne ve babası Yahudileştirir veya Hıristiyanlaştırır veya Mecusileştirir.”
مَثَلُ المُؤْمِنِينَ في تَوَادِّهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ وَتَعاطُفِهِمْ مَثَلُ الجَسَدِ إذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَدَاعَى لَهُ سَائِرُ الجَسَدِ بِالسَّهَرِ وَالحُمَّى.
"Birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamette,  birbirlerine şefkatte mü'minlerin misâli, bir bedenin misâlidir. Ondan bir uzuv rahatsız olsa, diğer uzuvlar uykusuzluk ve hararette ona iştirak ederler."
قال: قلتُ: يا رسولَ اللهِ! قُلْ ليِ في الإسلامِ قَوْلاً، لاَ أسألُ عَنْهُ أحَداً بَعْدَكَ (وفي حديثِ أبي أسامةَ "غَيْرَكَ") قالَ " قُلْ آمنتُ باللهِ فاَسْتَقِمْ".

Süfyan b. Abdullah (R.A.)  şöyle dedi. “Ya Resulallah,  bana İslam’ı öylesine tanıt ki, onu bir daha senden başkasına sormaya ihtiyaç hissetmeyeyim”, dedim.  Resulullah (S.A.V.) “Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.”  buyurdu.

VI- Yararlanılabilecek Bazı Kaynaklar:

Prof. Dr. Süleyman Ateş, Yüce Kur’anın Çağdaş Tefsiri,  C.1/477-488 ; 1/499-5/06 ; 2/23-26 ; 7/20-22 ; 8/517-522 ; 9/64-67 ; 10/181-182
D.İ.B. Kur’an Yolu, 1/299-312 ; 1/320-322 ; 1/377-382 ; 4/285-294; 5/80-84; 5/435-436;
T.D.V. İslam Ansiklopedisi,  İman Maddesi, 22/212-219 ; 
T.D.V. İslam Ansiklopedisi,  İslam, Maddesi, 23/ 1-42 Allah Maddesi, 2/471-501



  Rum, 30/30
  Al-i İmran, 3/19
  Buhârî, İman 7, (I, 9)
  Buhârî, İmân, 4, 5, (I, 8-9);
  Buhârî, Cenâiz 80, (II, 98);
  Buhârî, Edeb 27, (VII; 77)
  Müslim, İman, 13,  (I, 65)