- Allah yolunda cihad

Adsense kodları


Allah yolunda cihad

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafız_32
Sat 16 October 2010, 12:14 pm GMT +0200
Allah Yolunda Cihad
 

Cihad her müslümana vacibdir. Malile cihad in-fak etmek, beden ile cihad savaşmaktır. Ayrıca dil ve kalem ile cihadı savunmak ve cihada teşviktir.  ; Cihadın çeşitleri;                                 

1- Farz-ı ayn olan cihad: Müslüman ülkeleri iş­gal eden düşmana karşı yapılan cihadtır. Mesela: Fi­listin'i İşgal eden yahudilere karşı yapılan cihad gibi. Gücü yeten Müslümanların yahudileri malları ve canlarıyla mücadele ederek oradan çıkarmaları ge­rekir.

2- Farz-ı kifâye olan cihad: Bazı müslümanların yapmasıyla diğerlerinin üzerinden düşen cihad. Me­sela İslâm davetini başka ülkelere İslami hükümler yerleşene kadar cihad ederek yaymak gibi. Onlar­dan kim müslüman olursa kurtulur. Kim de reddede­rek karşı koyarsa Allah'ın sözü yükselinceye dek sa­vaş yapılır. Bu cihad kıyamete kadar devam eder ve birinci şıktan daha üstündür.

Müslümanlar dünyaya dalıp ziraat ve ticaretle uğraşıp cihadı terk edince zillete düştüler. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisi doğrulandı:

"Siz faizli alışveriş yapar, sabanı elinize alır, zi­raata razı olur ve Allah yolunda cihadı terk ederse­niz, Allah zilleti üzerinize bırakır. Bu durumdan da ancak dininize dönmekle kurtulursunuz."[164]

3- Müslüman idarecilere karşı cihad: Bu cihad, ancak onlara ve yardımcılarına nasihat etmekle olur. Zira Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle bu­yuruyor:

"Din nasihattir." Biz: "Kimin için yâ Rasûlul­lah?" dedik. O: "Allah için, Kitabı için, Rasulü için, müslüman idareciler ve onların hepsi için" dedi.[165]

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"Cihadın en üstünü, zalim idarecinin yanında hakkı söylemektir."[166]

«Ht Başımızdaki zalim idarecilerin zulmünden kur­tulmanın tek yolu, onların idaresi altındaki müslü-manların günahlarından tevbe edip, itikadlannı dü­zeltmeleri, kendilerini ve çocuklarını gerçek İslâm üzerine eğitmeleridir. Müslüman yöneticilere onların günahkârlıklarını gerekçe göstererek isyan etmek kesinlikle caiz değildir. Bize emredilen husus dinle­mek ve itaat etmektir. Bu şekilde Allah Teâlâ'nın şu âyeti gerçekleşmiş olur:

"Allah bir kavmi, onlar kendilerini değiştirme­dikleri sürece değiştirmez,"

Ra'd: 11

Doğrusu binayı yapmadan önce onun temelini iyi atmak gerekir. O temel de toplumu oluşturmaktır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

"Allah, sizlerden iman edip salih amellerde bu­lunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hakim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hakim kılaca­ğını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslâm'ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve geçirdikleri korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağla­yacağını vadetti. Çünkü onlar bana kulluk ederler, hiç-162

bir şeyi bana eş tutmazlar. Artık bundan sonra kim in­kâr ederse, işte bunlar asıl büyük günahkârlardır."

Nur: 55

4- Kâfir, komünist ve ehl-i kitaba karşı cihad: Bu cihad mal, can ve dil ile olmaktadır. Rasûlullah sal-îaîlahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"Malınızla, canınızla ve dilinizle müşriklere karşı cihad ediniz."

Ahmed: Sahih hadis

5- Fasık ve günahkârlara karşı cihad: Bu cihad, el, dil ve kalp ile olmaktadır. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle dü­zeltsin. Eğer buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin. Eğer buna da gücü yetmezse kalbiyle buğz etsin. İş­te bu, imanın en düşük derecesidir."[167]

6- Şeytana karşı cihad: Bu cihad şeytanın ves­veselerine uymamak ve ona karşı gelmekle olur. Al­lah Teâlâ şöyle buyuruyor:

"Şeytan sizin düşmanınızdır, siz de onu düş-frıan sayın. O, kendisine uyanları ancak ateş ehlinden Cflmaya çağırır."

Fâtır: 6

7- Nefisle cihad: Bu cihad nefse uymamak ve onu Allah'a itaat ettirip, günahlardan kaçmaya yön­lendirmekle olur. Allah Teâlâ Yusuf (as)'a ilgi duyan vezirin hanımının ağzından şöyle diyor:

"Ben nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder, ancak Rabbim'in acı­yıp koruduğu kişi başka. Şüphesiz Rabbim çok bağış­layan, pek esirgeyendir."

Yusuf: 53

Allah'ım, Sen bizi hakkıyla cihad eden ihlaslı rhücahidlerden eyle! [168]

 
Düşmana Karşı Galip Gelmenin Yolları
 

Mü'minlerin emiri Ömer b. Hattab radıyaliahu anh, İran'ı fethetmek için gönderdiği ordunun komu­tanı Sa'd b. Ebî Vakkas radıyaliahu anh'a şu ahitleş­meyi yazmıştır:

"1-Allah korkusu:

Ben, sana ve senin emrinde olan askerlere her halinizde Allah'a karşı takvalı olmanızı emrediyo­rum. Çünkü takva, düşmanın gücünü kırmada en üs­tün güç ve harp oyunlarının en güçlü tuzağıdır.

2- Günahları terk etmek:

Sana ve senin beraberinde olan askerlere, düşmana karşı kendinizi günahlardan korumanızı emrediyorum. Çünkü askerin günaha düşmesi, düş­mana nisbeten onlara daha endişe vericidir. Müslü­manlar zaferi ancak düşmanlarının, Allah'a isyanları ile kazanırlar. Eğer bu olmasaydı onlara galip gele­mezdik. Çünkü bizim sayımız, onların sayısı kadar değil, hazırlıklarımız da onların hazırlıkları kadar değildir. Eğer biz de günah işlersek, işte o zaman bu onların bizim üzerimizdeki güç üstünlüğü olur. eğer bizim onlara karşı iman üstünlüğümüz olmasa, biz onları kuvvetimizle yenemeyiz.

Unutmayınız ki, Allah yanında sizin her hal ve hareketinizi gözetleyen ve sizin işlediğiniz amelleri bilen melekler vardır. Onlardan utanın ve çekinin ve Allah yolunda olduğumuz halde O'na karşı günah iş­lemeyin. Sakın: "Bizim düşmanımız bizden kötü in­sanlardır, biz hata etsek de bize musallat olamazlar" demeyin. Günah işlemelerinden dolayı İsrailoğulla-rı'na, Mecusilerin galip geldiği gibi, nice kötü kavim­ler vardır ki, kendilerinden iyi olanlara galip gelmiş­lerdir.[169]

3- Allah'tan yardım dilemek:               

ısım. Düşmana karşı galip gelmeyi istediğiniz gibi, [170]kendi nefislerinizi yenmek için de Allah'tan yardım is­teyin. Allah bize de, size de bu zaferi göstersin." [171]

 
Her Müslümanın Bir Vasiyeti Olmalı
 

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"Müslüman bir kişinin başının altında yazılı va­siyeti olmadan üst üste iki gece gecelemesi doğru olmaz." İbn Ömer diyor ki: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in bu hadisini duyduktan sonra, ya­nımda vasiyetim yazılı olmadan bir gece dahi geç­memiştir."[172]

1-  Ben  kadar parayla akrabalarıma, kom­şularıma ve fakirlere verilmesini ve dini kitap alınıp dağıtılmasını vasiyet ediyorum. (Bu para malın üçte birini geçemez ve mirasçılara da verilemez.)

2- Ölüm anımda benim yanımda dindar kişiler hazır bulundurulsun ki bana Allah'a karşı hayırlı dü­şüncelerde bulunmamı hatırlatsınlar.

3-  Ölürken bana kelime-i tevhidi söylememi telkin edin. Zira Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"Ölmek üzere olanlara la ilahe illallah' deme­lerini telkin ediniz."[173]

"Kimin ölürken son sözü La ilahe illallah olursa cennete girer."[174]

4- Ben son nefesimi verdikten sonra başımda hazır bulunanlar bana: "Allah'ım, onu bağışla, onun derecesini yükselt, ona merhamet et..." gibi dualar etsinler.

5-  Akraba ve diğer İnsanlara ölüm haberimin duyurulması için haberciler gönderilsin. Cami imamı da cemaate benim için dua ve istiğfar etmelerini söy­lesin.

6- Borçlarım varsa hemen ödensin. Zira Rasû-lullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"Mü'min kişinin ruhu borcu ödeninceye kadar bağlıdır.[175]

Akıllı Müslüman zor duruma düşmemek için borcunu hayatta iken öder.

7-  Cenazeyi taşırken sessiz olunması, namaz kılan cemaatin sayısının çok olması ve samimi ola­rak dua edilmesi.

8-  Defnedildikten sonra ölüye dua edilmesi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ölüyü defnet­tikten sonra başında durmuş ve şöyle demiştir:

"Kardeşinizin bağışlanması için dua ediniz, so­rulara doğru cevap vermesini dileyiniz, zira o şu an sorgulanmaktadır."

Hakim: Sahih hadis.

9-  Ölünün ailesine başsağlığı dilemek. Rasû­lullah sallallahu aleyhi ve sellem, ölenin ailesine şöy­le başsağlığı dilemiştir:

"Aldığı Allah'ındır, verdiği Allah'ındır. Her şey O'nun katında belli bir ecel iledir. Sabret ve karşılığı­nı Allah'tan bekle."[176]

Taziyenin belirli bir vakiti belirli bir zamanı yok­tur. Ölünün akrabaları sabretmeli ve Allah'ın kaderine rıza göstermelidir.   

10- Ölünün yakınları, komşuları ve arkaâaşla-rı ölü evine yemek hazırlamalıdır. Çünkü Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:   [177]

"Cafer ailesine yemek hazırlayın. Zira onların başında meşgul eden bir olay vardır." [178]

 
Dinen Yasak Olan Şeyler
 

1-  Varislerden birine mirastan bir şey vasiyet etmek. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"Varise vasiyet yoktur."

Darekutnî rivayet etmiş, el-Elbânî Sahihu'l-Cami'de sahihlemiştir.

2- Ölünün arkasından çok sesli ağlamak, saç­ları yolup, üst baş yırtmak, yanakları dövmek ve si­yah elbise giymek. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"Ölü, kendisi için ağlayanlardan dolayı kabrin­de azab görür."  [179] 

3- Gazetelerde, ilan panolarında ve buna ben­zer yerlerde vefat ilanları vermek, çelenk yaptırmak. Çünkü bu bid'attir, onda malın zayi edilmesi ve gay­ri muslimlere benzeme de vardır.

K\m bir kavme benzerse o da onlardandır."[180]

4- Kur'an okutmak için hocaları evlere topla­mak. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle bu­yuruyor:

"Kur'an'ı okuyun ve onunla amel edin. Onun aracılığı ile yemeyin, para kazanarak dünya malına sahip olmayın."[181]

Bu konuda okuyana para vermek de almak da haramdır. Eğer o parayı ölüler adına fakirlere verir­sek bunun sevabı ölüye ulaşır ve fayda verir.

6- Evde veya camide ölünün ailesine başsağ­lığı dilemek için toplanmak ve yemek yemek. Saha­beden Cerir radıyallahu anh şöyle diyor:

"Biz, defninden sonra başsağlığı dilemek için ölünün evinde toplanıp yemek yemeği yasaklandık."

Ahmed: Sahih hadis.

İmam Şafiî ve Nevevî bunu mekruh saymışlar­dır. Hanefilerden İbn Âbidin, ölü evinde yemek ziya­fetinin mekruh olduğunu yazmaktadır. Çünkü üzüntü anında değil, sevinç anında ziyafet verilir.

Yine Hanefiler'den Bezzâzî'ye göre ölü için ilk gün, üçüncü gün ve haftasında yemek vermek mek­ruhtur. Sene-i devriyesinde kabrinde yemek vermek, Kur'an okuyup hatim etmek de mekruhtur.

7- Ölünün kabrinde Kur'an okumak, mevlit töre­ni düzenlemek. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ve sahabe böyle bir şey yapmadığı için caiz değildir.

6- Mezar taşı yaptırmak, üzerine yazı yazmak haramdır. Zira:

"Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem mezar taşı yapılmasını ve süslenmesini yasaklamıştır."

Tirmizî rivayet etmiş, Hakim sahihlemiş, Zehebî de ona muvafakat etmiştir.

Ancak kabrin bilinmesi için baş tarafına bir taş koymak müstehabdır. Zira Rasûlullah saîlallahu aleyhi ve sellem Osman b. Maz'un'un kabrine böyle yapmış ve şöyle buyurmuştur:

"Kardeşimin kabrini tanımak ve ailemden ölen­leri buraya defnetmek için böyle yaptım."[182]

 
Sakalı Bırakmak Vacibdir
 

1- Allah Teâlâ, şeytan hakkında şöyle buyuruyor:

"Muhakkak onlara emredeceğim de Allah'ın ya­rattığını değiştirecekler."

Nisa: 119

Sakalı kesmek, şeytana uymak ve Allah'ın yarjattığı şeyi değiştirmektir.

2- Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

"Peygambersizeneverdiyseonualın,sizeeasakladıysa ondan da sakının.                                                           

Haşr: 7

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sakalı uzatmayı emretmiş, onu kesmeyi yasaklamıştır.

3- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"Bıyıklarınızı   kısaltınız,  sakalınızı  uzatınız. lOlecusiiere muhalefet ediniz."[183]

Yani dudaklarınızı aşan bıyıklarınızı kısaltın, sakalınızı uzatarak kafirlere muhalefet edin.

4- Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"On şey fıtrattandır: Bıyıkları kısaltmak, sakalı uzatmak, misvak kullanmak, su ile burnu temizle­mek (istinşak), tırnakları kısaltmak..."[184]

Sakalı uzatmak fıtrattan, yani yaratılıştan ge­len bir özelliktir. Onu kesmek haramdır.

5-  "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem er­keklerin kadına benzeyenlerine lanet etmiştir."[185]

Erkek sakalını keserse kadına benzer, bu da Allah'ın lanetine sebep olur.

6-  Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"... Rabbim bana sakalımı uzatmamı ve bıyığı­mı kısaltmamı emretti." [186]

Sakalı bırakmak Allah ve Rasulü'nün emridir. Öyleyse onu bırakmak vacibdir. Ayrıca sakalı kes­menin yasak olduğuna dair bir çok hadis vardır.

7-  Yanak üzerindeki kılları kesmek caiz değil­dir. Çünkü sözlükte yanak üzerindeki kıllar sakal ola­rak geçmektedir.

8- Tıb ilminin de kabul ettiğine göre sakal, ba­demcikleri güneşe karşı korumaktadır. Ayrıca sakalı kesmenin cilde zararı olmaktadır.

9- Sakal erkeğin süsüdür. Kadınla erkek arasın­daki ayırt edici özelliktir. Günümüzde bazı kadınlar sa­kallı erkekle evlenen bir kadına: "Ben erkek birisiyle evlendim, kadın birisiyle değil" diye cevap vermiştir.

10-  Sakal kesmek hoş olmayan köktü davra­nışlardandır. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"Sizden kim bir münker/kötülük görürse onu eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmezse diliyle düzelt­sin. Buna da gücü yetmezse kalbiyle buğz etsin. Zi­ra bu, imanın en düşük derecesidir." [187]

Bu hadise göre sakalını kesenlere engel olma­mız gerekir.

11- Sakalını kesen bir adama: "Sen Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i seviyor musun?" dedim. O da: "Evet, çok seviyorum" dedi. Ben: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sakalını uzatın" diye bu­yuruyor. O'nu seven insan O'na karşı mı gelir, yoksa O'na uyar mı?" dedim. O: "Uyar" dedi ve sakalını bı­rakmaya söz verdi.

12-  Eğer hanımın senin sakal bırakmana en­gel olursa, ona şöyle söyle:[188]

."Ben Müslüman bir adamım, Rabbim'in emri­ne karşı gelmekten korkarım." Sonra ona güzel bir hediye al ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisini oku: "Allah'a isyan konusunda insana ita­at yoktur." [189]

 
Şarkı Ve Müziğin İslâm'daki Hükmü
 

1- Allalh Teâlâ şöyle buyuruyor: "

"İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmi de­lile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla eğlenmek için boş lâfı satın alır.

Lokman: 6

Müfessirlerin çoğuna göre âyetteki boş lâftan kasıt şarkıdır.

İbn Mes'ud: "O şarkıdır" demiştir. Hasan Bas-rî: "Bu âyet şarkı ve nefesli çalgı hakkında inmiştir" demiştir.

2- Allah Teâlâ şeytana hitap ederek şöyle bu­yuruyor:

"Onlardan gücünün yettiği kimseleri sözünle şaşırt."                     

İsra: 64

Yani, şarkı ve çalgı ile. 3- RasCıılullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"Ümmetimden öyle topluluklar olacak ki, zina­yı, ipeği, içki ve müzik aletlerini helal sayacaklar."[190]

Yani; Müslümanlar içinden öyle topluluklar ge­lecek ki, zina yapmayı, içki içmeyi, müzik çalmayı helal sayacaklar. Oysa vurarak ve üfleyerek ses ve nağme çıkaran her alet haramdır. Mesela: Ud, ney, davul, def gibi. Hatta zil bile. Zira Rasûlullah sallalia-hu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"Zil şeytanın düdüğüdür."[191]

Sesin çirkinliğinden dolayı böyle denilmiştir. Bu hadis, zil sesinin çirkin bir şey olduğunu göster­mektedir. Çünkü insanlar onu Hıristiyanların çanına benzer şekliyle hayvanların boynuna takmaktadırlar. Belki de zil sesi rahatsız bir şey olduğu içindir.

4- İmam Şafii'den "Kitabu'l-Kadâ" da şöyle de­diği naklediliyor: "Şarkı kötü bir eğlencedir. Boş bir 'Şe benzer. Kim çok şarkı söyler ve dinlerse o kişi aptaldır ve şahitliği kabul edilmez.  [192]       

 
Şarkı Ve Müziğin Zerarları
 

İslâm bir şeyi yasaklamışsa, o şeyin mutlaka bir zararı vardır. Şarkı ve müziğin zararı da çoktur. İbn Teymiye onları şöyle sıralıyor:

1- Çalgı âletleri nefsin içkisidir. Onun verdiği sarhoşluk kadehteki içkiden daha etkilidir. Eğer nefis o âletlerin sesiyle sarhoş olursa şirk koşmaya, fuhuş yapmaya ve adam öldürmeye başlar. İşte bu üç şey şarkı ve müzik dinleyen insanlarda çok görülmekte­dir. Buna ıslık çalmak ve alkışta dahildir.

2- Şirk koşmalarına gelince, çünkü onlar müzik söyleyen şarkıcıları Allah'ı sever gibi severler ve hat­ta onlara taparlar.

3- Fuhuş yapmalarına gelince, şarkı zinaya gi­den bir yoldur ve kötü yola düşmenin en büyük se­beplerindendir. Kadın, erkek ve gençler, müzik ve şarkı dinleyerek özgürlüklerinin son haddinde cinsel arzu ve isteklerini ön plana çıkararak zinaya düş­mektedirler. Aynı, içki içenlerde olduğu gibi.

4- Adam öldürmeye gelince, bu da şarkı dinle­meyi ve söylemeyi meslek edineneler arasında çok­ça görülür. Onlar: "Fulan filanı tek başına öldürdü" diyerek, bunu onun kendi gücüyle yaptığını sanmak­tadırlar. Oysa onların hepsinin beraberinde bir şey­tanı vardır. Hangisinin şeytanı kuvvetli ise diğerini öl­dürür.

5- Şarkı ve müzik dinlemek kalbe hiçbir fayda­sı ve bir maslahatı olmadığı gibi, ona zarar veren, onu ifsad edip sapıklığa düşüren bir şeydir. Müziğin ruha verdiği zarar, içkinin bedene verdiği zarardan daha fazladır. Ruhun müzikten aldığı lezzet, vücu­dun içkiden aldığı sarhoşluk lezzetinden daha bü­yüktür.

6- Müziğin dini amaçla ibadet olarak dinleyen­lere şeytanlar oyun oynamaktadır. Onları ateş üze­rinde yürütür, onlardan biri kızgın demiri aiır ve vücu­duna basar. Bunun gibi şeyler. Onlar namaz kılar­ken, Kur'an okurken böyle şeyler yapmazlar. Çünkü bu şeyler imana dayalı dini ibadetlerdir. Şeytanları def eder. Öteki şeyler ise şirk ve bid'at olan şeytani işlerdir." [193]

 
Vücuda Şiş Sokmak
 

Vücuda şiş sokmayı ne Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ne de sahabe yapmamıştır. Eğer böyle bir şeyi yapmak hayırlı olsa idi, onlar bizden önce bunu yaparlardı. Oysa şiş sokmak bid'atçilerin ve sofilerden bazılarının yaptığı bir iştir.

Ben onların böyle bir şey yaptıklarını gözlerim­le gördüm. Onlar ellerinde defler, bir camide toplanıp içinde şarap ve içkiden bahseden ilahiler söylüyor­lardı. Üstelik camide bu tür şeyleri söylemekten de utanmıyorlardı. Sonra çok ses çıkartacak şekilde defleri çalmaya başladılar. Sonra Allah'tan ayrı ola­rak başkalarından yardım istediler. Şeytan onları çıl­dırttı ve içlerinden birisi gömleğini çıkartarak soyun­du ve eline bir şiş aldı, vücuduna sokmaya başladı. Sonra bir başkası bir şişe alıp onu kırdı ve ağzında çiğnemeye başladı. Ben kendi kendime: "Eğer yap­tığı bu şey doğru olsa, böyie yapmaz, gider Müslü­manların topraklarını işgal eden ve çocuklarımızı öl­düren Yahudilerle savaşırdı" dedim.

Onların böyle yapmalarına etraflarında topla­nan şeytanlar yardım etmektedir. Çünkü onlar Al­lah'ın zikrinden yüz çevirip, başkalarından yardım is­teyerek O'na şirk koşmaktadırlar. Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

"Kim Rahman'ı zikretmekten gafil olursa, yanın­dan ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz."

Zuhruf: 36

Allah, onların sapıklıklarını artırsın diye şey­tanları onlara musallat etmektedir. Nitekim şöyle bu­yuruyor:

"De ki: Kim sapıklıkta ise, Allah ona sapıklığını artırması için mühlet versin."       

Meryem: 75

Şeytanların yardım ettiklerine şaşmamak lazım. Zira Süleyman aleyhisselam cinlerden, Belkıs'ın tahtını kendine getirmelerini istemişti. Kur'an'da şöyle geçiyor:

"Cinlerden bir ifrit: Sen makamından kalkma­dan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter ve bana güvenebilirsin, dedi."

Nemi: 39

İbn Batuta gibi Hindistan'a gidenler, vücutları­na şiş sokanların orada bulunan Mecusiler olduğunu görmüşlerdir. Mecusiler ise ateşe tapan kâfirlerdir.

Mesela, velilik ve keramet göstermek değil. Bu, açıkça şarkı ve müzik etrafında toplanan şeytan­ların işidir. Çünkü vücutlarına şiş sokanların çoğu, günah işleyen ve şeyhlerinden medet isteyerek açık­ça Allah'a şirk koşan kimselerdir. Nasıl olur da bun­ların yaptığı, keramet veya evliyalık olur! Allah Teala evliyalar hakkında şöyle buyuruyor:

"Bilesiniz ki, Allah'ın dostlarına korku yoktur; onlar üzülmeyecekler de. Onlar, iman edip de takvaya ermiş olanlardır."

Yunus: 62-63    ,

Veli, sadece Allah'tan yardım dileyen mü'min ve muttaki kişidir, şirk ve günahtan kaçınan kişidir. \ Keramet ona, Allah'tan istemeden bir yardım olarak : gelir, İnsanların önünde meşhur olmak için değil. [194]       

 

Günümüzde Şarkı Ve Müzik
 

Günümüzde şarkı ve müzik en çok düğün ve cemiyetlerde görülmektedir. Radyolarda ise sevgi, aşk, arzu, öpmek, buluşmak, boy, fizik, ölçü, yüz hat­ları gibi gençlenn şehvetlerini etkileyen cinsi konular konuşulmaktadır. Bu şekilde onlar fuhşa ve zinaya teşvik edilerek ahlâkî değerler bozulmaktadır.

Şarkı ve müzik icracıları, sanat adı altında in­sanların paralarını haksız yere alarak kendilerine lüks villalar, arabalar alıp Avrupa ve Amerikalarda ta­til yapmaktadırlar. Onların bu yaşantılarına özenen, şarkı ve ahlâk dışı filmlerini izleyen gençlerin de ah­lâkları bozulmakta ve sanki onları taparcasına sev­mektedirler. Öyle ki 1967 yılında Araplarla Yahudiler arasındaki savaşta radyodan yapılan ilanda şöyle di­yordu: "Öne doğru hücum edin. Sizinle birlikte falan­ca şarkıcı, falanca artist bulunmaktadır..."Ancak Ya­hudilerin önünde yenilmekten kurtulamadılar. Aslın­da şöyle ilan etmesi gerekirdi: "İleri! Allah'ın yardımı sizinledir..." Yine savaştan önce bir bayan şarkıcı, Kahire'de verdiği haftalık konserini, yenerlerse sa­vaştan sonra Tel-Avivrde yapacağını söylüyordu. Oysa Yahudiler savaştan sonra Kudüs'te Ağlama Duvarı'nda savaşı kazandıkları için Allah'a dua edi­yorlardı. [195]

 
Kadınların Cilveli Konuşması

 

Bera b. Malik radıyallahu anh sesi güzel bir sa-habi idi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in yol­culuklarında ona marşlar okurdu. Yine böyle bir yol­culuğunda şiir okurken kadınlara yaklaşınca Rasû­lullah sallallahu aleyhi ve sellem ona "Kadınlara dik­kat et, sesini kes" dedi. Hakim rivayet etmiş, Zehebî de ona katılmıştır. Hakim diyor ki: "Rasûluilah sallal­lahu aleyhi ve sellem o kadınların Bera'nın sesini dinlemelerini hoş görmedi."

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem güzel bir sesle söylenen basit bir mırıldanmayla kadınların cil­velenmelerinden korkuyorsa, günümüzdeki açık sa­çık kadınların vücutlarıyla insanların gönüllerini hop­latan şarkılarını dinleseydi acaba nasıl olurdu? [196]

 
Islık Çalmak Ve El Çırpmak
 

Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:       

"Onların Kabe yanındaki ıslık çalmai&eel çırp­maktan başka bir şey değildir."                   

Enfal35

Öyleyse ıslık çalmak ve el çarpmaktan sakın­mak gerekir, çünkü bu hem kadınlara benzemek hem de müşriklere ve fasıklara benzemektir. Eğer hoşumuza giden acayip bir şey görürsek "Maşallah" veya "Sübhanallah" diyelim. [197]

 
Şarkı Ve Müzik Dinlemek İnsanda Nifak Oluşturur
 

1-   İbn Mes'ud radıyaliahu anh şöyle diyor: "Şarkı dinlemek tıpkı suyun bitkiyi yetiştirdiği gibi kalpte nifak doğurur. Allah'ı zikretmek ise kalpte iman yeşertir."

2-  İbn Kayyım diyor ki: "Kim şarkı dinlemeye devam ederse hiç haberi olmadan kalbinde nifak oluşur. Böyle bir kişi eğer nifakın ne demek olduğu­nu iyi bilse idi, onun etkisini böyle görürdü. Çünkü kulun kalbinde Kur'an sevgisi ile şarkı sevgisi bir arada bulunmaz. İkisinden biri diğerini kovar. Nite­kim şarkı dinleyenlere Kur'an sesinin ağır geldiğine çoğu kere şahit olmuşuzdur. Ondan sıkılmakta, oku­duklarından faydalanmamakta ve kalpleri titreme-mektedir. Ama şarkı sesini duyduklarında kulak ke­silmekte ve mutlu olmaktadırlar. İşte bu yüzden on­lar şarkı ve müzik dinlemeyi Kur'an dinlemeye tercih ederler. Şarkı ve müzik dinleyip de vaktinde namaza yetişen insan sayısı azdır. Özellikle camide cemaat namazına.

3-  Hanbelî alimi İbn Akil diyor ki: "Hanbelilere göre, eğer şarkı söyleyen na mahrem bir kadın ise, onun sesini dinlemek haramdır."

4- İbn Hazm ise Müslüman bir erkeğin namah­rem bir kadın sesini dinleyip ondan zevk almasının haram olduğunu söylemektedir[198]

 
Şarkı Ve Müziğin İlacı
 

1-  Radyo dinlemekten ve televizyon seyret­mekten uzak durmak. Özellikle şehvet uyandırıcı ve tahrik edici müzikleri dinlememek.

2- Şarkı ve müziğin en büyük ilacı Kur'an din­lemektir. Özellikle Bakara Sûresi'nİ. Çünkü Rasûlul-lah sallallahu aleyhi ve sellem bir hadisinde şöyle buyuruyor: "Şeytan, içinde Bakara Sûresi okunan evden kaçar."[199]

Ayrıca Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

"Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönül-lerdekine şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir."                         

Yunus:57

3-  Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ha­yatını ve şahsiyetini okumak. Yine sahabenin haya­tını okumak. [200]


[164] Ahmed: Sahih hadis

[165] Müslim

[166] Ebû Davud ve Tirmizî: Hasen hadis

[167] Müslim

[168] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 160-164.

[169] Tıpkı^bugün yahudilerin Filistin konusunda Araplara galip gel- mesîi'gibi.

[170] İbn Kesir el-Bidâye'de nakletmiştir.

[171] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi:165-166.

[172] Buhârî, Müslim

[173] Müslim

[174] Hakim: Hasen Sahih

[175] Ahmed: Sahih hadis

[176] Buhârî

[177] Ebû Dâvûd ve Tirmizi: Hasen Hadis

[178] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 167-170.

[179] Buhârî, Müslim.

[180] Ebû Dâvûd: Sahih

[181] Ahmed: Sahih hadis.

[182] Ebû Dâvûd: Hasen hadis.

Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 171-173.

[183] Müslim

[184] Müslim

[185] Buharı.

[186] Cerir: Hasen hadis.

[187] Müslim

[188] Ahmed: Sahih hadis.

[189] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi:174-177.

[190] Buhârî, Ebû Davud: Sahih hadis

[191] Müslim

[192] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 178-179.

[193] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 180-181.

[194] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 182-184.

[195] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 185-186.

[196] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 187.

[197] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 188.

[198] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 189-190.

[199] Müslim

[200] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi:191.

ceren
Tue 5 May 2015, 11:50 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Allah yolunda cihad etmek;nefsine hakim olmak ile,şeytana uymamak ile,idareciye karşı,din düşmanlarına karşı,Allaha şirk koşanlara karşı olur.Rabbim bu öğütlere uyan kullarından eylesin bizleri inşallah..

HALACAHAN
Wed 13 January 2016, 11:53 pm GMT +0200
Cihad ne şekilde olursa olsun Rabbimizin rızası için olmalı..

Kevšer
Thu 14 January 2016, 06:18 am GMT +0200
  Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Allah yolunda cihad etmek Allah'ın emir ve yasaklarına hakkıyla uyabilmek ile mümkün olur. İnşaAllah bizlerde Allah yolunda cihad edenlerden oluruz. Paylaşım için Rabbim Razı olsun kardeşim...

HALACAHAN
Thu 28 July 2016, 02:20 am GMT +0200
Nefse hakim olma  seytana uymama ibadetlerimizi istikrarlı yapma cihad hükmünde oluyor ..Rabbim ibadetlerimizi kabul eylesin ..

HALACAHAN
Fri 21 April 2017, 11:50 pm GMT +0200
Aleykum selam cihad her muslumana vacip imiş insaalalh allah yolunda cihad edenlerden oluruz

Ayşegül Yıldırım koü
Sat 17 November 2018, 08:08 am GMT +0200
Simdi en güzel cihat insanın nefsi ile olan cihadidir. İnşallah kazananlardan oluruz. Allah razı olsun sizlerden bu güzel bilgileri bizlere ulaştırdığiniz için l.

Bilal2009
Sat 17 November 2018, 11:00 am GMT +0200
Ve aleykümüsselam İslam yolunda cihad iki şekildedir Biri İslam a savaş açan kimselere karşı diğeri de -ki daha büyüğü - insanın kendi nefsine karşı Rabbim paylaşım için razı olsun

ceren
Sat 17 November 2018, 02:31 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm. Allah yolunda calışan cihad eden sadece onun rızasını düşünen kullardan olalım insallah. Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim...