sumeyye
Sat 29 January 2011, 03:14 pm GMT +0200
Allah Hakkında Hüsnü Zan Beslemek:
Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
"Sakın sizden biriniz, Rabbine hüsnü zanda bulunmadığı halde ölmesin.[346]
Bil ki: Nefsi istikamet üzere kılacak, onun eğriliklerini giderecek en az amelden yani farz olan yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve büyük günahlardan da kaçınılmasından sonra insanın Allah'a güvenmesi, O'na karşı ümitvar olması kadar yararlı başka bir amel yoktur. Çünkü ümitvar olma, kendisini Allah'ın rahmetinin inmesine hazır hale getirmeye sevkeden etkin dua ve güçlü himmet gibi etkili olur ve insana fayda sağlar. Korku ise, insanın Allah düşmanlarına karşı kullanacağı bir kılıçtır. Onunla, şehevî ve hayvanı yoğun perdeleri aralar ve şeytan vesveselerine karşı koyar. Nasıl ki, savaşmada mahir olmayan kimseler, bazen kılıçlarını gereği gibi kullanamazlar ve kendi kendilerini yaralarlarsa, nefis terbiyesinde de mahir olmayan kimseler, aynı şekilde bazen korkuyu yerli yerinde kullanamayabilir ve bunun sonucunda, bütün güzel amellerini ucub, riya ve diğer âfetlerle itham ederler, bunun sonucunda da Allah katında onlardan hiçbir ecir beklemez bir hal alırlar. Diğer taraftan da bütün küçük günahlarını ve sürçme- 1 lerini gözlerinde büyütürler ve onların behemehal yer etmiş olduğuna ve onlarla cezalandırılacağına inanırlar. Bu inanç üzere Öldüklerinde, seyyi âti arının kendilerini ısırıyormuş gibi temessül ettiğini zannederler. Bu, misal âlemine ait bir kuvvetin, onların hayal ettiği hal üzere temessül etmesine ve onların bu şekilde bir tür azap görmelerine sebep olur. Yersiz şüpheleri ve kötü zanlan sebebiyle de hasenatlarından gereği şekilde yararlanamazlar. Hadis-i kudsîde Allah Teâlâ'nın, "Ben kulumun zannı üzereyim.[347] buyurmasındaki mana budur. İnsan, hastalığında ve zayıf anında çoğu kez korku kılıcını yerli yerinde kullanamaz, yahut ne yapacağını karıştırır. Bu itibarla böyle biri hakkında sünnet, onun reca halini, korku hali üzerine çıkarmak olmuştur. [348]
Ölümü Çokça Hatırlamak:
Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
"Lezzetleri alt üst eden (ölümü) çokça hatırlayınız. [349]
Nefis perdesinin kırılması ve insan doğasının dünya hayatının lezzetleri içerisine dalmasının önlenmesi konusunda, ölümün hatırlanması kadar etkili hiçbir şey yoktur. Çünkü Ölüm, insanın dünyadan ayrılış şeklini ve Allah'a kavuşma halini gözünün önüne getirir. Bunun ise, nefis üzerinde tuhaf bir etkisi vardır. Daha önce bu konuya temas etmiştik, oraya bakınız. [350]
[346] Müslim, Cenne, 83.
[347] bkz. Müslim, Zikir, 19.
[348] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/104-105.
[349] Tirmizî, Kıyamet, 26; İbn Mâce, Zühd, 31.
[350] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/105.