- Alâk sûresi

Adsense kodları


Alâk sûresi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Thu 16 June 2011, 01:22 pm GMT +0200
ALÂK (İKRA) SÛRESİ


1179 - Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha) der ki: amber SalMlahu Aleyhi ve SeHem'e    vahy

yanına döner ve ayni şekilde azıklanarak .

Kendisine hak (Allah'dan vahy)  gelinceye kadar boyfe^deya Nihayet Hira dağı mağarasında iken kendisine melek (Cibril) Oku! dedi. Hazreti peygamber, «ben okumuş değilim.» diye cevap verdi. Resûl-i Ekrem buyurdu ki: Bunun üzerine o melek beni tutup sikti: takatim kesilinceye kadar. Sonra, beni bıraktı ve: Oku! dedi. Beni Okumuş değilim, dedim. İkinci defa beni tutup sikti: takatim kesilinceye kadar. Sonra beni bıraktı ve: Oku! dedi. Ben: Okumuş de­ğilim, dedim. Üçüncü defa beni tutup sîkti; sonra beni bıraktı. Bunun üzerine Cibril:

«(Her şeyi) yaratan Rabbin adı ile oku. O, insanı bir kan pıhtı­sından yarattı. Oku! Senin Rabbin nihayetsiz kerem sahibidir.» mea­lindeki (Alâk: 1-3) ayetleri okudu.»

Hazreti Peygamberin kalbi titreyerek zevcesi Huveylid kızı Ha­tice'nin yanına vardı. Hemen şöyle buyurdu:

«Beni Örtünüz, beni örtünüz!» Derhal onu örttüler. Nihayet kor­ku ondan gidince, Hatice'ye başından geçeni anlattı; kendimden kork­tum, dedi. Hatice dedi ki: Hayır (korkma), Allah'a yemin ederim ki, hiç bir zaman seni utandırmaz. Sen yakınlarına iyilik edersin, biça­relerin yükünü yüklenirsin, varlıksızın gönlünü kazanırsın, konuğu ağırlarsın ve Hak'tan gelen güçlüklere yardımcı olursun.

Sonra Hazreti Hatice, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i amcasının oğlu Varaka'ya götürdü. Varaka'mn babası Nevfel, onun babası Esed, onun babası Abdül'Uzza'dır. Bu kimse cehiliyet devrin­de hıristiyanlaşmıştı. İbranî'ce yazardı. Allah'ın verdiği imkân kadar İncil'den İbranî'ce yazardı. Yaşlı bir ihtiyardı. Gözleri de kör olmuş­tu. Hazreti Hatice ona dedi ki:

—  Ey Amcazadem! Biraderzadeni (kocamı) dinle. Bunun üzerine Varaka, Hazreti peygambere sordu:

—  Ey biraderzadenı! Ne görüyorsun (halin nedir)? Hazreti Pey­gamber Sallallahu Aleyhi ve SeHem de, gördüğü şeyleri ona haber verdi.

Varaka, Hazreti Peygambere dedi ki:

—. Bu (gördüğün melek), Allah'ın Hazreti Musa'ya indirdiği Cibril'dir. Keşke o (peygamberlik) zamanında bir genç olaydım, keş­ke kavmin seni memleketinden çıkaracağı vakit sağ olaydım. Haz­reti Peygamber sordu:

«Onlar beni çıkaracaklar mı?» Varaka dedi ki:

—  Evet, Senin geldiğin şekilde  (peygamber olarak)  gelen her kişiye muhakkak düşmanlık yapılmıştır. Eğer ben senin gününe ka^_ vuşursam sana var gücümle yardım ederim. Sonra Varaka'mn vefa­tı çok sürmedi, bir müddet sonra öldü. Vahiyde bir ara kesildi.

 

1180- Cabir (Radıyallahu Anh) den rivayet edilmiştir:

«Ben, yolda yürürken gökten bir ses işittim. Gözümü kaldırdım; bir de ne göreyim, Hİra'da bana gelen Melek, yerle gök arasında olan bir taht üzerinde oturuyor! Ondan korktum ve geri döndüm. Dedim ki: Beni örtün, beni örtün! Sonra Allah Tealâ, şu mealdeki ayetleri indirdi:

«Ey örtüye bürünen (peygamber)! Kalk da (insanları Allah'ın azabı ile) korkut. Rabbini yücelt. Elbiseni de (daima) temiz tut. Aza­ba sebeb olan şeyleri terkde azimli ol.» (Müddessir: 1-5)

Bundan sonra arka arkaya vahy gelmeğe başladı.

Mütercim:

Hazreti Musa'ya olan İlâhî tecellide ve diğer peygamberlerde de dehşet ve korku hali olmuştur. Hazreti Meryem de: Keski öleydim de, bu halleri görmeyeydim, demişti.

Bu iki hadîs-i şerif Buharî'nin başında «Vahyin Başlaması» bölü­münde geçtiği gibi, burada da zikredilmiştir. Bunun için biz, bu «Züb-de» adlı kitabımızda bu hadîsi şerifleri başta zikretmiyerek burada naklettik. Çünkü «Zübde» ye ftazreti Peygamberin besmelesiyle ban­lamayı tercih ettik.

— İbni Abbas (Radıyallahu Anhüma) der ki:

Ebû Cehil'in: Eğer-ben Kabe yanında Muhammed'in namaz kıldı­ğını görürsem, muhakkak onun boynuna basacağım, dediğini Pey­gamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem işitince şöyle buyurdu:

«Eğer {Ebû Cehil) o işi yapmış olsa, derhal melekler onu yok ederlerdi.»

Mütercim:

Kütüb-i Sitte, diye şöhret bulan altı hadîs kitabından «Nesa'î» nin sahihinde bu hadîs-i şerifin ilâvesi vardır:

«Çok geçmeden Ebû Cehil tasarlamış olduğu bu çirkin işi başar­mak için Hazreti Peygamber namazda iken teşebbüse geçti. Fakat o anda elini yüzüne siper ederek geri dönüp kaçmaya başladı. Orada kendisini görenler: Sana ne oldu? diye sordular. Ebû Cehil cevab ver­di»

— Aman, benimle Muhammed arasında ateşten korkunç bir hendek ve kanatlar vardı. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu: «Eğer Ebû Cehil bana yaklaşmış- olsaydı, melekler onu ya­kalayıp vücudunu paramparça edeceklerdi.»[40]



[40] Ömer Ziyaeddin Dağistâni, Zübdetü’l-Buhari, Hisar Yayınevi:818-822

ceren
Thu 30 November 2017, 04:34 pm GMT +0200
Esslemau aleyküm.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Bizleri de hem kur anın ayetleri ışığında hemde peygamber efendimizin sünnetine tabi kalarak yaşamayı nasip etsin inşallah...

Bilal2009
Thu 30 November 2017, 08:00 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Alak suresi gerçekten anlamı itibariyle bizleri ilme ve hakikate iten bir sure Rabbim paylaşım için razı olsun.