hafız_32
Mon 15 November 2010, 06:45 pm GMT +0200
Akîka Kurbanı Kesmek Mustehaptır:
Hanefî mezhebine göre akîka kurbanı 'mubah'; diğer üç mezhebe göre 'sünnettir'. (Çev.)
Akîka, çocuğun doğduğunda kafasındaki saçtır. Bu nedenle kesilen kurbanın adına 'akîka kurbanı' denilmiştir. Çünkü kurban kesilirken, çocuk da tıraş edilmektedir. Akîka'nın bizatihi boğazlamak olduğu da söylenmiştir. Çocuğun doğumunun yedinci gününde erkek çocuk için iki -maddi gücü yoksa bir de olabilir-, kız çocuğu için bir akîka kurbanı kesilmesi mustehaptır.
Selman b. Âmir ed Dabbî (vadiyallâhu anh) anlatıyor; 'Ra-sûlullah (sallaîiâhu aleyhi ve sellem); «Erkek çocuğun doğumuyla beraber akîka vardır. O çocuk adına akîka kurbanı kesiniz ve çocuktan her türlü eziyeti gideriniz» buyurmuştur.[667]
Aişe (radiyallâhu anhâ) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) erkek çocuğun doğumunda iki, kız çocuğun doğumunda ise tek koyun kesmelerini emretti.[668]
Semure {radiyallâhu anhâ) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sel îem); «Doğan her çocuk kesilecek akika kurbanı karşılığında rehin gibidir. Doğumunun yedinci gününde bu kurban kesilir ismi konur başı tıraş edilir» buyurdu.[669]
Kesilen akîka kurbanının etinden yemek, davet vermek ve etinden dağıtmak mustehaptır. Akîka kurbanı, kurban bayramında kesilen hayvanların hükümlerine tabidir.
Bebeğin Saçının Tıraş Edilerek, Saçının Ağırlığında Gümüş İnfak Edilmesi:
Enes bin Mâlik {radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), doğumlarının yedinci gününde Hasan ve Hüseyin'in tıraş edilmesini ve saçlarının ağırlığınca gümüşün sadaka verilmesini emretti.[670]
Hatırlatma:
Çocuğun saçının bir kısmının kesilip bir kısmının bırakılması caiz değildir. Buna kâkül denmektedir. İbn Ömer (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) (saçta) kâkül bırakılmasını yasaklamıştır.[671]
[667] Buhârî, 5471; Tirmîzî, 1515; İbn Mâce, 3164.
[668] Tirmîzî, 1513; Ahmed, 6/31; Albânî el-İrvâ'da sahih olarak derecelen-dirmiştir.
[669] Ebû Dâvûd, 2837; Tirmîzî, 1522; Nesâî, 7/166; ibn Mâce, 3165; Sahih rivayettir.
[670] Tirmîzî, 1519; el-Hâkim, 4/237; Beyhakî, 9/304; Hadisin lafzı Beyhakî'-ye aittir. Sahih rivayettir.
[671] Buhârî, 5920; Müslim, 113.
Hanefî mezhebine göre akîka kurbanı 'mubah'; diğer üç mezhebe göre 'sünnettir'. (Çev.)
Akîka, çocuğun doğduğunda kafasındaki saçtır. Bu nedenle kesilen kurbanın adına 'akîka kurbanı' denilmiştir. Çünkü kurban kesilirken, çocuk da tıraş edilmektedir. Akîka'nın bizatihi boğazlamak olduğu da söylenmiştir. Çocuğun doğumunun yedinci gününde erkek çocuk için iki -maddi gücü yoksa bir de olabilir-, kız çocuğu için bir akîka kurbanı kesilmesi mustehaptır.
Selman b. Âmir ed Dabbî (vadiyallâhu anh) anlatıyor; 'Ra-sûlullah (sallaîiâhu aleyhi ve sellem); «Erkek çocuğun doğumuyla beraber akîka vardır. O çocuk adına akîka kurbanı kesiniz ve çocuktan her türlü eziyeti gideriniz» buyurmuştur.[667]
Aişe (radiyallâhu anhâ) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) erkek çocuğun doğumunda iki, kız çocuğun doğumunda ise tek koyun kesmelerini emretti.[668]
Semure {radiyallâhu anhâ) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sel îem); «Doğan her çocuk kesilecek akika kurbanı karşılığında rehin gibidir. Doğumunun yedinci gününde bu kurban kesilir ismi konur başı tıraş edilir» buyurdu.[669]
Kesilen akîka kurbanının etinden yemek, davet vermek ve etinden dağıtmak mustehaptır. Akîka kurbanı, kurban bayramında kesilen hayvanların hükümlerine tabidir.
Bebeğin Saçının Tıraş Edilerek, Saçının Ağırlığında Gümüş İnfak Edilmesi:
Enes bin Mâlik {radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), doğumlarının yedinci gününde Hasan ve Hüseyin'in tıraş edilmesini ve saçlarının ağırlığınca gümüşün sadaka verilmesini emretti.[670]
Hatırlatma:
Çocuğun saçının bir kısmının kesilip bir kısmının bırakılması caiz değildir. Buna kâkül denmektedir. İbn Ömer (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) (saçta) kâkül bırakılmasını yasaklamıştır.[671]
[667] Buhârî, 5471; Tirmîzî, 1515; İbn Mâce, 3164.
[668] Tirmîzî, 1513; Ahmed, 6/31; Albânî el-İrvâ'da sahih olarak derecelen-dirmiştir.
[669] Ebû Dâvûd, 2837; Tirmîzî, 1522; Nesâî, 7/166; ibn Mâce, 3165; Sahih rivayettir.
[670] Tirmîzî, 1519; el-Hâkim, 4/237; Beyhakî, 9/304; Hadisin lafzı Beyhakî'-ye aittir. Sahih rivayettir.
[671] Buhârî, 5920; Müslim, 113.