- Akaid Meseleleri Hakkında Da Sünnet Tabiri Kullanılır

Adsense kodları


Akaid Meseleleri Hakkında Da Sünnet Tabiri Kullanılır

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
saniyenur
Tue 5 July 2011, 10:48 pm GMT +0200
Usulu’d-Dîn (İnanç Esasları) ve Akaid Meseleleri Hakkında Da “Sünnet” Kullanılır


Selef aynı şekilde usulu’d-din (dinin inanç esasları) İslamın farzları, itikadi hususlar ve dindeki kat’î hükümler hakkında da “sünnet” tabirini kullanırlar. Bu terim hicri 3. asırda İmam Ahmed döneminde çeşitli fırkaların ortaya çıkıp, Mutezile, Rafızi, Mutasavvıf ve Kelamcıların inançları nisbeten revaç bulduğu bir dönemde (bu anlamıyla) yaygınlık kazanmıştır.[96]

O dönemin İslamın önder ilim adamları usulu’d-din ve akide meseleleri hakkında “sünnet” tabirini kullanmaya koyuldular. Böylelikle çeşitli fırkaların ortaya attıkları görüşlerden (sünnete uygun olanları) ayırmak istemişlerdir. Nitekim “ehl-i sünnet ve’l-cemaat” tabirinin, usulu’d-din’e dair çeşitli hevâ sahibi fırkalardan onları ayırmak maksadıyla hak ehli hakkında kullanılması yaygınlık göstermiştir.

Bu yani akidenin ve usulu’d-din’in “sünnet” diye ifade edilmesi her ne kadar ashab döneminde de bilinen bir husus idiyse de meşhur değildi. Mesela İbn Ömer -Radıyallahu Anh-’ın: “Sünneti terkeden kâfir olur.”[97] sözü bu türdendir. Ashabın bir kimsenin kâfir olduğunu söylemeleri ancak usulu’d-din ve itikadi meseleler türünden büyük bir iş hakkında sözkonusu olabilir. Nitekim Ali -Radıyallahu Anh-’ın şu ifadesi de buna delildir: “Hevâ sünnete muhalefet edenlere göre haktır. İsterse bu yolda boynu vurulsun.”[98]

Şüphesiz ki böyle bir hüküm ancak çeşitli inançlara, hevâ ve sapık fırkalara mensup kimseler hakkında sözkonusu olabilir.

Buna Ebu Bekr es-Sıddîk -Radıyallahu Anh-’ın şu sözü tanıklık etmektedir: “Sünnet Allah’ın sapasağlam ipidir.”[99]

Şüphesiz ki sünnetin bu şekilde nitelendirilmesi öncelikle usulu’d-din’in bir niteliğidir, diğerleri de buna bağlı olarak böyle nitelendirilir.

Ömer -Radıyallahu Anh-’ın şu sözleri de bu hususa tanıklık etmektedir: “Rey sahibleri sünnetlerin düşmanlarıdır.”[100]

Üçüncü asırda ve daha sonrasında selefin “sünnet” terimini itikadi hususlar ve usulu’d-din (dinin inanç esasları) hakkında kullanmalarına gelince, gerçek şu ki onların itikadi meselelere dair yazdıkları eserlerden bu husus açıkça anlaşılmaktadır. Çünkü onlar bu hususlara “sünnet” adını veriyorlardı. Bazı örnekler:

1- İmam Ahmed’in yazdığı itikadın birtakım meselelerine dair “es-Sünne” adlı eser.

2- İmam Ahmed b. Hanbel’in oğlu Ebu Abdu’r-Rahman Abdullah’ın “es-Sünne” adlı eseri. Bu itikadi meselelere dair bir eserdir. Ebu Abdu’r-Rahman 290 h. yılında vefat etmiştir.

3- Ebu Bekr b. el-Esrem (vefatı: 272 h.)’in “es-Sünne” adlı eseri.

4- İbn Ebi Âsım (vefatı: 287 h.) akideye dair “Kitabu’s-Sünne” adlı eseri.

5- Muhammed b. Nasr el-Mervezî (vefatı: 294 h.)’nin akideye dair “es-Sünne” adlı eseri.

6- Ebu Cafer et-Taberî (vefatı: 310 h.)’nin akideye dair bir cüz mahiyetinde olan “Sarihu’s-Sünne” adlı eseri.

7- Ahmed b. Muhammed b. Hallâl (vefatı: 311 h.)’in “es-Sünne” adlı eseri.

8- İbn Ebi Zemeneyn (vefatı: 399 h.)’in akideye dair “Şerhu’s-Sünne” adlı eseri.

9- İbn Batta (vefatı: 387 h.)’nın itikada dair: eş-Şerhu ve’l-İbane alâ Usuli’s-Sünneti ve’d-Diyâne adlı eseri.

Aynı şekilde bu dönemde sağlam itikad sahibinin “Sahibu Sünne: sünnete bağlı” diye nitelendirilmesi de yaygınlık kazanmıştır.[101]

Hak ehli, hidayet imamları ve onlara uyan kimselerin “ehl-i sünnet ve’l-cemaat” diye nitelendirilmesi de yaygınlık kazanmıştır. Böylelikle bu dönemde yani hicri 3. asır ve daha sonrasında “sünnet” tabiri ile çoğunlukla dinin esaslarının kastedildiğini anlamaktayız.

Sünnet lafzının sağlam akide ve selef-i salihin usulu’d-din’e dair izlediği yol hakkında kullanılması oldukça yaygınlaştı. Bundan dolayı ehl-i sünnet mezhebi denildiği vakit, onların itikad ve usulu’d-din (dinin inanç esasları) hakkındaki inançları ve izledikleri yol kastedilir.

İmam İbn Ebi Âsım -Allah’ın rahmeti üzerine olsun- (vefatı: 287 h.) “es-Sünne” adlı eserinde şunları söylemektedir: Sünnet nedir? Diye sordum:

“Sünnet, ahkâm ve bunun dışında pek çok anlamları topluca ifade eden bir isimdir. İlim ehlinin sünnete ittifakla nisbet ettikleri hususlardan birisi de kadere imanı kabul etmektir...” Daha sonra kadere dair birtakım açıklamalarda bulunmakta ve şunları söylemektedir: “Kur’ân yüce Allah’ın kelâmıdır.” Arkasından şunları söyler: “İman hem söz, hem ameldir, artar ve eksilir. Yüce Allah’ın görüleceğinin de kabul edilmesi gerekir.”

Rasûlullah -Sallallahü aleyhi vesellem-’ın ashabının faziletini sözkonusu eder. Raşid halifeleri özellikle fazilet sahibi olarak belirtir. Kabir azabını, münker ve nekiri, şefaati, Havz’ı, mizanı, vaad ve tehdidi, namazı, imamlarla (İslâm Devlet’nin yöneticileriyle) birlikte cihad etmeyi, iyiliği emredip, münkerden uzaklaştırmayı da ele alır.[102]

İşte bütün bunlar usulu’d-din ve itikad meselelerindendir. Müellif bütün bu hususlarda “sünnet” kavramının ne anlama geldiğini açıklamıştır.

İbn Receb, “Camiu’l-Ulûmi ve’l-Hikem” adlı eserinde şunları söylemektedir: “Müteahhirin âlimlerinin çoğunluğu sünneti itikad ile ilgili hususlara has kabul eder. Çünkü dinin aslı odur. Bu hususlarda muhalefet eden kimse ise pek büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır.”[103]



[96]  “Ehl-i sünnet” tabirinin hakka sıkı sıkıya yapışan, hevâ ve ayrılıktan uzak kalan kimseler hakkında kullanılması birinci asırda fırkaların ortaya çıktığından beri başlamıştır. Bazılarının ehl-i sünnet terimi sonraki asırlarda ortaya çıkmıştır şeklindeki iddiaları gerçeği olmayan bir iddiadır. Çünkü Müslim’in, Sahih’inde İbn Sîrîn’den (vefatı: 110 h.) şöyle dediği sabittir: “... O vakit ehl-i sünnete bakar ve onların hadisleri alınır.” (Bk. Müslim, I, 15)

[97] eş-Şerhu ve’l-İbane, s. 123.

[98] eş-Şerhu ve’l-İbane, s. 122.

[99] eş-Şerhu ve’l-İbane, s. 120.

[100] eş-Şerhu ve’l-İbane, s. 121.

[101] İbn Şevzeb’in sözü bu çalışmada daha önce “e şıkkı”nda zikredilmiş bulunmaktadır. Oraya bakılabilir.

[102] Kitabu’s-Sünne, II, 645-647.

[103] Camiu’l-Ulum-i ve’l-Hikem, s. 230.



Fethiye Çopur Koü
Sun 9 December 2018, 07:54 am GMT +0200
Rabbim sünneti hakkıyla yaşayanlardan eylesin... Allah razı olsun paylaşım için...

Bilal2009
Sun 9 December 2018, 02:14 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm Rabbim bizlerin imanını ve ibadetlerini güzelleştirsin

ceren
Sun 9 December 2018, 03:27 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm.Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim...