derya
Thu 31 December 2009, 12:17 pm GMT +0200
Aişe (ra)´nin Zühdü İle İlgili Haberler
906. Âişe´nin (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Muhammed´in (sav) vefatından sonra doyasıya yemedim. Eğer, ağlamak isteseydim, ağlardım. Muhammed (sav) vefat edinceye kadar onun ehli doymamıştır."
907. Ebû´d-Derdâ´dan rivayet edildiğine göre, o Hz. Âişe´yi işiten birinin kendisine şöyle haber verdiğini rivayet etmiştir: "Allah bize lütfetti de iliklere işleyen azabtan bizi korudu [49] âyetini (okuyunca Aişe:) 'Ya Rabbi! Bana iyilikte bulun ve beni ciğerime işleyecek bir azabtan muhafaza buyur' " demiş.
908. Hz. Âişe´nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Kim, Allah´ın rızâsını kazanmak uğruna, insanların kızgınlığına duçar olursa, insanlara karşı Allah ona yeter. Ama, kim de, Allah´ın gazabına rağmen, insanları hoşnud etmeye uğraşıyorsa, Allah onu insanlara havale eder."
909. Hz. Âişe´nin Allah Teâlâ´nın: ´Evlerinde otursunlar[50] âyetini okuyunca, eşarbı ıslanıncaya kadar ağladığı rivayet edilmiştir.
910. Hişâm babasından naklen, Âişe´nin (ra): "Unutulup gitmeyi ne kadar da istedim" dediğini haber vermiştir.
911. Yine Hz. Âişe´nin: "Budanan bir ağaç olmayı yahut ta hiç yaratılmamış olmayı ne kadar isterdim" dediği kendisinden rivayet edilmiştir.
912. Hz. Âişe´nin: "Sizin yaptığınız en faziletli ibadet, tevazudur" dediği kendisinden rivayet edilmiştir.
913. Âişe´nin (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Günahlarınızı azaltın. Zira Allah Teâlâ´ya günahlarınızın azlığından daha iyi bir şeyle mülâki olamazsınız."[51]
914. Urve´den rivayet edildiğine göre o: "Âişe´yi elbisesini yamarken, yetmiş bin defa kasem ederken gördüm" demiştir.
915. Amir (eş-Şa ´bî)´nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Hz. Âişe, Muâviye (ra)´ye bir mektup yazmış ve: ´Bir kul Allah´a isyan ile meşgul olursa, insanlardan onu övenler yermeye başlarlar´ demiştir."[52]
916. Âişe´den (ra) rivayet edildiğine göre, o bir ağacın yanından geçerken: "Ah ne vardı? Keşke ben de şu ağacın yapraklarından biri olsaydım" demiştir.[53]
917. Âişe´den (ra) rivayet edildiğine göre ona Cemel´e iştiraki sorulmuş. O da: "Allah´ın bir kaderiydi" cevabını vermiştir.
906. Âişe´nin (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Muhammed´in (sav) vefatından sonra doyasıya yemedim. Eğer, ağlamak isteseydim, ağlardım. Muhammed (sav) vefat edinceye kadar onun ehli doymamıştır."
907. Ebû´d-Derdâ´dan rivayet edildiğine göre, o Hz. Âişe´yi işiten birinin kendisine şöyle haber verdiğini rivayet etmiştir: "Allah bize lütfetti de iliklere işleyen azabtan bizi korudu [49] âyetini (okuyunca Aişe:) 'Ya Rabbi! Bana iyilikte bulun ve beni ciğerime işleyecek bir azabtan muhafaza buyur' " demiş.
908. Hz. Âişe´nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Kim, Allah´ın rızâsını kazanmak uğruna, insanların kızgınlığına duçar olursa, insanlara karşı Allah ona yeter. Ama, kim de, Allah´ın gazabına rağmen, insanları hoşnud etmeye uğraşıyorsa, Allah onu insanlara havale eder."
909. Hz. Âişe´nin Allah Teâlâ´nın: ´Evlerinde otursunlar[50] âyetini okuyunca, eşarbı ıslanıncaya kadar ağladığı rivayet edilmiştir.
910. Hişâm babasından naklen, Âişe´nin (ra): "Unutulup gitmeyi ne kadar da istedim" dediğini haber vermiştir.
911. Yine Hz. Âişe´nin: "Budanan bir ağaç olmayı yahut ta hiç yaratılmamış olmayı ne kadar isterdim" dediği kendisinden rivayet edilmiştir.
912. Hz. Âişe´nin: "Sizin yaptığınız en faziletli ibadet, tevazudur" dediği kendisinden rivayet edilmiştir.
913. Âişe´nin (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Günahlarınızı azaltın. Zira Allah Teâlâ´ya günahlarınızın azlığından daha iyi bir şeyle mülâki olamazsınız."[51]
914. Urve´den rivayet edildiğine göre o: "Âişe´yi elbisesini yamarken, yetmiş bin defa kasem ederken gördüm" demiştir.
915. Amir (eş-Şa ´bî)´nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Hz. Âişe, Muâviye (ra)´ye bir mektup yazmış ve: ´Bir kul Allah´a isyan ile meşgul olursa, insanlardan onu övenler yermeye başlarlar´ demiştir."[52]
916. Âişe´den (ra) rivayet edildiğine göre, o bir ağacın yanından geçerken: "Ah ne vardı? Keşke ben de şu ağacın yapraklarından biri olsaydım" demiştir.[53]
917. Âişe´den (ra) rivayet edildiğine göre ona Cemel´e iştiraki sorulmuş. O da: "Allah´ın bir kaderiydi" cevabını vermiştir.