sidretül münteha
Tue 28 September 2010, 01:12 pm GMT +0200
AİLEDE ÇOCUĞUN DİN EĞİTİMİ
“Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa, denizler mürekkep olsa ve yedi misli deniz de yedekte bulunup yazılsa yine de Allah’ın sözleri bitmezdi. Doğrusu Allah güçlüdür, hakimdir.” [1]
ÖNSÖZ
Her millet tarihi, sosyal ve kültürel geçmişinden kuvvet alarak, problemlerini kendine göre çözmeye, bunlara yaşanabilecek cevaplar bulmağa çalışır. Bütün diğer sosyal kurumlar gibi bir eğitim sisteminin de yerleşmesi ve gelişmesi, milletlerin hayatında arka planda görülen bu türlü faktörlerle sınırlanır ve tayin edilir.
Bir ülkede, başka bir ülkeden alınan eğitim uygulamalarının, o ülkenin mahalli gelenek ve tutumuna intibak eğilimi göstermesi gerekir. Aksi halde, bu reform ve uygulamalar verimsiz olur ve günlük hayatla ilişkileri kesilir. Her memlekete, uygun gelecek tek bir eğitim sistemi ve planının bulunamayacağı da açıktır.[2]
Yukarıdaki gerçeklerin ışığı altında, çocuklarını yetiştirmek, böylece, kendisine iyi bir gelecek hazırlamak isteyen toplumlar bu hususta, toplum düzenini sağlayan ve kendilerini ayakta tutan sosyal kurumlara ve manevi hayatlarına yön veren dini kaidelere baş vurmak zorundadırlar. Şüphesiz bu kurumların içinde, en vazgeçilmez olanı dindir. Çünkü din hem günlük hayatla iç içedir. Hem de üstün bir yaptırım gücü taşır.
Türk toplumunun da sosyal hayatına asırlardır İslam dini yön vermiştir. Bu bakımdan, toplumun çekirdeği olan ailelerimiz çocuklarını eğitme hususunda başarılı sonuçlar elde etmek istiyorlarsa, İslam'ın öğrettiği prensipleri uygulamak mecburiyetindedirler. İslam'ın temel kaynağı ise, Kuran-ı Kerim'dir.
İşte, toplumumuzun bu konudaki ihtiyacını giderebilmeye bir katkıda bulunabilmek için, Kur'an-ı Kerim'deki çocuk eğitimi ile ilgili ayetleri tesbit etmeyi ve bunların ortaya koyduğu ilkeleri, yöntemleri ve programı açıklamayı amaçladık. Böylece dinimizin, istikbaldeki mensuplarını yetiştirme usulünü ve bu konuda özellikle ana ve babadan beklediklerini ortaya koymaya çalıştık. Daha sonra da Kur'an'dan kaynaklanan bu programın gene onun belirlediği ilkeler çerçevesinde ve ondan çıkarılan yöntemlerle, çocuk gelişim psikolojisinin verilerine uygun olarak aile içi eğitimde çocuğa nasıl kazandırılabileceği sorusuna cevap aramaya çalıştık. Böylece "Kur'an-ı Kerim'deki ayetlerin çizdiği programla, psikolojinin verilerine göre ailede Çocuk Eğitiminin gerçekleştirilmesini" konu alan bir çalışma ortaya çıktı.
Çocuk eğitimi gibi karmaşık bir olaya, ilahi hikmetler doğrultusunda yaklaşmak, ayrıca Kur'an-ı Kerim ayetlerine yeni bir ilmin prensipleri gözetilerek değişik bir bakış açısı getirebilmek, belli bir güçlüğü de peşinden getirmektedir. Eğitim anlayışlarının ve bunlara bağlı olarak eğitim ilimlerinin son zamanlarda ortaya çıkması, müfessirlerimizin ayetleri bu açıdan yorumlamasını engellemiş, böylece eğitimle ilgili bir kısım ayetler ihmal edilmiş, yorumlananlar da tabiî olarak devirlerinin terbiye anlayışlarına göre açıklanmıştır. Bu durum, hem ayetlerin eğitimle olan ilgilerini tesbit etme hem de vahyin eğitimle ilgili kurallarını açıklama konusunda, bizi geniş yorumlar yapmaya mecbur bırakmıştır. Hataya düşme endişesinden dolayı, başlangıçta çalışmalarımızı yavaşlatan bu mecburiyeti, yukarda mealini verdiğimiz ayetin ve alimlerimizin bu konudaki düşüncelerinin[3] ışığında, geç de olsa olumlu bir etken olarak düşünmeye başladık ve tuttuğumuz yolun Kur'an-ı Kerim'in ruhuna aykırı olmadığı kanaatine vardık. Ortaya çıkacak olan ve bizden kaynaklanan muhtemel hataların sorumluluğunun da yüklenilebilecek boyutlarda olduğunu düşündük ve bu çalışmayı gerçekleştirdik. Kur'an, eksiklik ve yanlışlıktan uzaktır. Yüce Allah'ın bizi de bu konuda arzularımıza uymaktan esirgeyeceğini, hata yapsak bile iyi niyetimizden dolayı bağışlayacağını umuyoruz.
Çalışmamızda "terkib" metoduna uymaya çalıştık. Buna göre Kur'an-ı Kerim'i, çocuğun eğitimi ile ilgili konuları gözönüne alarak baştan başa tekrar okuduk ve bir konu ile alakasını kurduğumuz ayetleri bir arada düşünerek tümünün ortak olduğu sonuçlan ortaya çıkarmaya çalıştık. Ayetin tek kaldığı konularda ise o ayetten hareketle bir sonuca gittik.
Çalışmanın öncelikli olarak Kur'an'a dayandırılması bir başka güçlüğü daha ortaya çıkarmıştır. Bilindiği gibi İslam'ın bütün hükümleri için Kur'an'dan başka bir diğer kaynak da Hadis-i Şeriflerdir. Bu iki kaynağın, genellikle beraberce, hüküm koymalarından dolayı, bir konuda hadisleri ayırıp sadece ayetlerin ışığında karar vermek bir hayli zordur. Üstelik İslamiyette eğitim konusundaki kurallar, sadece Kur'an-ı Kerim'in, ayetlerle ortaya koyduğu nazarî hükümler olarak kalmamış, bunun yanısıra, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in 22 yıldan fazla süren peygamberlik hayatı boyunca da uygulama halinde ortaya çıkmıştır. Bunun sonucu İslam eğitiminin detayla ilgili prensipleri kavlî veya fiilî (sözlü veya uygulamalı) sünnette daha çok yer almıştır. Bundan dolayı biz de zaman zaman Hadis-i Şeriflere baş vurduk.
Çalışmada, önce doğrudan çocukla ilgili ayetler ele alınmış ve açıklanmıştır. Bu imkanın olmadığı durumlarda eğitimle ilgili genel hükümler içeren ayetler, çocuk eğitimi için özel olarak yorumlanmıştır.
Sekiz bölümden oluşan çalışmamızın birinci bölümünde, genel eğitimin mahiyeti ile din eğitiminin lüzumu ve amaçları üzerinde durulmuş, ikinci bölümde Kur'an'ın eğitim ve eğitimin mahiyeti konularına yaklaşımı, Üçüncü bölümde Kur'an'daki eğitim ilkeleri, dördüncü bölümde eğitim yöntemleri, beşinci bölümde eğitim engelleri, altıncı bölümde eğitim programı açıklanmış, yedinci bölümde aile ve eğitim ilişkileri konu edilmiş, sekizinci bölümde gelişim psikolojisine göre ailede din eğitimi anlatılmış ve toplumsal hayatın çocuğun eğitimi üzerindeki etkisi ele alınmıştır.
Çalışmamızın mahiyeti ve ele aldığı konu itibari ile önemli bir boşluğu dolduracağını ümit ediyoruz. Özellikle ana ve babalara, çocuklarını yetiştirme ve eğitme hususunda ilahî metotları, çocuğun psikolojisine ve gelişim evrelerine göre kullanımı konusunda ışık tutacağı kanaatini taşıyoruz. Geleceğimizi emanet ettiğimiz yavrularımızın yetiştirilme çabalarına az da olsa bir katkıda bulunduğumuzu düşünmek, uykusuz geçen gecelerimizin yorgunluğunu, mutlu ve coşkulu duygulara dönüştürmeye yetmiş ve artmıştır.
Son olarak, çalışmanın her aşamasında ortaya çıkan maddi ve manevi güçlükleri büyük bir gönül hoşluğu ile karşılayan, müslüman Türk kadınının yuvamızdaki temsilcisi eşim Fatma'ya, eğitimle ilgili teorik bilginin olgu ile denenmesi hususunda bana bir nevi laboratuvar görevi yapan kızlarım Zeynep Tuba ve Hale Hilal ile, halen bu görevi yürüten oğullarım Melihcan Naci ve Semihcan Enis'e bu çalışmayı ithaf etmek istiyorum. Allah'tan hepsine sıhhatli bir ömür, salih bir ahlaki hayat ve ahiret saadeti niyaz ediyorum. Allah çocuklarımızı vatanına, milletine nâfi', anasına babasına muti', dinine, devletine hadim eylesin.[4]
[1] Lokman, 31/27
[2] J. F. Gramer, G.S. Browne, Çağdaş Eğitim, s. 23-25.
[3] Herkesin akıl, kabiliyet ve anlayışına göre Kur'an'dan mana çıkarması caiz görülmüştür. el-Gazali, İhya, c. I, s. 290.
[4] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 9-12.