bengisu
Mon 10 December 2007, 02:34 pm GMT +0200
Aile toplumu oluşturan en temel kurumdur. Çünkü toplumu oluşturan bireyler bu kurum içerisinde yetiştirilir ve toplumu oluşturacak ahlâki ve sosyal yapılarını bu kurum içerisinde alırlar.
Fertler toplumun aynası olduğuna göre, aile içerisinde yetiştirilen çocuk da hangi ahlak ve yapı üzerine yetiştirilmiş ise toplumda o eğilimde bulunan insanların sayısına göre de toplumun dengeleri (ahlaki yapısı) belirlenmiş olacaktır.
Bunun için İslam dininde nikâh akdi ile izdivaç kurmuş olan müslüman kadın ve erkek bir vücud gibidirler. Birbirlerine karşı riayet etmeleri gereken hakları ve edepleri vardır. Bunları layık olduğu şekilde yerine getirmeye çalışmak, hem emr-i ilahi, hem peygamberin sünneti, hem de tarikat adabı ve kendi saadetleri içindir.
Seyr-i süluka giren bir mü’minin, evvel emirde aile hukukuna çok riayetkar olması lazımdır. Eşlerin birbirleri üzerinde pek çok hakları vardır. Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Ey Erkekler! Sizin kadınlarınız üzerinizde haklarınız olduğu gibi kadınlarında sizin üzerinizde bir çok hakları vardır. Bundan dolayı biriniz diğerinin hakkına riayete borçludur. Şu kadar ki erkeklerin kadınlar üzerinde dereceleri ve faziletleri vardır.” (Bakara; 223)
Yuvada özlenen mutluluk kendiliğinden gelmez. Eşlerin birbirine yardımcı olmaları, kötü huy ve davranışlarına sabretmeleri gerekir. Hz.Peygamber (s.a.v) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur; “Kim kendi ehline hayırlı olursa, sizin en hayırlınızdır.Ben sizin en hayırlınızım. Çünkü ben kendi ehlime hayırlıyım.” (Tirmizi)
Ey Nefsim!
Ailenin önemini ve aile içerisindeki hukukları ve adaplarını iyice oku ve öğren, buna göre düşün ve karar ver. Aile yuvası hep güzel ahlak, güler yüz, tatlı söz nezaket, incelik ve yumuşaklıkla, mutluluk ve selametini, uğur ve bereketini devam ettirir.
Bir hiç yüzünden, aile içerisinde İslami ahlaklara ve adaplara önem vermediğinden ve karşılıklı nefislere uyulduğundan bir aileyi yıkmak ve kadınla erkeğin boşanması doğru mudur?
Eğer kalbinde biraz Allah korkusu, ahiret kaygısı ve aile sorumluluğu varsa bu anlatılanları iyice anla ve tatbik etmeye bak. Bu hakları yerine getirmekle hem Allah-u Zülcelal’i razı etmiş, hem de Peygamber Efendimiz’in sünnetine uymuş ve hem de sâdatlara mutabaat etmiş olursun. Ve bu sayede diğer ibadetlerinin üzerinde de muvaffak olursun.
Fertler toplumun aynası olduğuna göre, aile içerisinde yetiştirilen çocuk da hangi ahlak ve yapı üzerine yetiştirilmiş ise toplumda o eğilimde bulunan insanların sayısına göre de toplumun dengeleri (ahlaki yapısı) belirlenmiş olacaktır.
Bunun için İslam dininde nikâh akdi ile izdivaç kurmuş olan müslüman kadın ve erkek bir vücud gibidirler. Birbirlerine karşı riayet etmeleri gereken hakları ve edepleri vardır. Bunları layık olduğu şekilde yerine getirmeye çalışmak, hem emr-i ilahi, hem peygamberin sünneti, hem de tarikat adabı ve kendi saadetleri içindir.
Seyr-i süluka giren bir mü’minin, evvel emirde aile hukukuna çok riayetkar olması lazımdır. Eşlerin birbirleri üzerinde pek çok hakları vardır. Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Ey Erkekler! Sizin kadınlarınız üzerinizde haklarınız olduğu gibi kadınlarında sizin üzerinizde bir çok hakları vardır. Bundan dolayı biriniz diğerinin hakkına riayete borçludur. Şu kadar ki erkeklerin kadınlar üzerinde dereceleri ve faziletleri vardır.” (Bakara; 223)
Yuvada özlenen mutluluk kendiliğinden gelmez. Eşlerin birbirine yardımcı olmaları, kötü huy ve davranışlarına sabretmeleri gerekir. Hz.Peygamber (s.a.v) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur; “Kim kendi ehline hayırlı olursa, sizin en hayırlınızdır.Ben sizin en hayırlınızım. Çünkü ben kendi ehlime hayırlıyım.” (Tirmizi)
Ey Nefsim!
Ailenin önemini ve aile içerisindeki hukukları ve adaplarını iyice oku ve öğren, buna göre düşün ve karar ver. Aile yuvası hep güzel ahlak, güler yüz, tatlı söz nezaket, incelik ve yumuşaklıkla, mutluluk ve selametini, uğur ve bereketini devam ettirir.
Bir hiç yüzünden, aile içerisinde İslami ahlaklara ve adaplara önem vermediğinden ve karşılıklı nefislere uyulduğundan bir aileyi yıkmak ve kadınla erkeğin boşanması doğru mudur?
Eğer kalbinde biraz Allah korkusu, ahiret kaygısı ve aile sorumluluğu varsa bu anlatılanları iyice anla ve tatbik etmeye bak. Bu hakları yerine getirmekle hem Allah-u Zülcelal’i razı etmiş, hem de Peygamber Efendimiz’in sünnetine uymuş ve hem de sâdatlara mutabaat etmiş olursun. Ve bu sayede diğer ibadetlerinin üzerinde de muvaffak olursun.