hafiza aise
Thu 19 May 2011, 11:26 am GMT +0200
e- Ahlâk
Arapların Câhiliye dönemindeki çirkin davranışlarına kaynaklarda “Arapların ayıpları” (Mesâlibü’l-Arab) denilir. Bunlar kibir, câhiliye asabiyeti, gasp, içki, fuhuş, kumar, intikam arzusu, riba, hırsızlık, kan dökme, yetim malı yeme gibi şeylerdir. Şüphesiz Arapların hepsinin bu işleri yaptığı söylenemez. Onların arasında içki içmeyen, fuhşa yanaşmayan pekçok kişi de vardı. Hz. Ebû Bekir bunlardan biridir. Ancak bu âdetler toplumda yaygın durumdaydı. Kur’ân-ı Kerîm’de, hadîs-i şeriflerde ve sahabîlerin sözlerinde Arapların İslâm’dan önceki inanç, tutum ve davranışlarını İslâmî dönemdekilerden ayırmak için câhiliye kavramı kullanılmıştır. Bilgisizlik, cehalet, zorbalık, barbarlık ve vahşet hüküm sürdüğü için o döneme bu isim verilmiştir. Câhiliyenin temel özellikleri ve o döneme damgasını vuran hususlar, bilgisizlik, şirk, putperestlik, kabile asabiyeti, zorbalık, zulüm, haksızlık, adaletten, sulh ve nizamdan yoksunluk, çapulculuk, insan haklarını çiğnemek, insanların soylarından dolayı ayıplanması veya üstün görülmesi, çocukları öldürmek, kız çocukları toprağa gömmek, vahşiyâne hareketler, kan davası, içki, kumar gibi davranışlardır. İslâm bunların tamamını yasaklamıştır.
Bunların yanında Arapların güzel davranışları da vardı. Bunlara “Arapların faziletleri” (Fezâilü’l-Arab) denilir. Bağımsızlık ve özgürlüklere düşkünlük, yiğitlik (mürüvve: kavgada cesaret, felâket ânında sabır, zayıfı korumak, güçlüğe karşı koyma), cömertlik, ahde vefâ, misafirperverlik, kendilerine sığınanları himaye etme, kanaatkârlık ve sabır bunlardandır. [23]
23. İbn Habîb, el-Muhabber, s. 237; Ebû Şühbe, I, 94-97
Arapların Câhiliye dönemindeki çirkin davranışlarına kaynaklarda “Arapların ayıpları” (Mesâlibü’l-Arab) denilir. Bunlar kibir, câhiliye asabiyeti, gasp, içki, fuhuş, kumar, intikam arzusu, riba, hırsızlık, kan dökme, yetim malı yeme gibi şeylerdir. Şüphesiz Arapların hepsinin bu işleri yaptığı söylenemez. Onların arasında içki içmeyen, fuhşa yanaşmayan pekçok kişi de vardı. Hz. Ebû Bekir bunlardan biridir. Ancak bu âdetler toplumda yaygın durumdaydı. Kur’ân-ı Kerîm’de, hadîs-i şeriflerde ve sahabîlerin sözlerinde Arapların İslâm’dan önceki inanç, tutum ve davranışlarını İslâmî dönemdekilerden ayırmak için câhiliye kavramı kullanılmıştır. Bilgisizlik, cehalet, zorbalık, barbarlık ve vahşet hüküm sürdüğü için o döneme bu isim verilmiştir. Câhiliyenin temel özellikleri ve o döneme damgasını vuran hususlar, bilgisizlik, şirk, putperestlik, kabile asabiyeti, zorbalık, zulüm, haksızlık, adaletten, sulh ve nizamdan yoksunluk, çapulculuk, insan haklarını çiğnemek, insanların soylarından dolayı ayıplanması veya üstün görülmesi, çocukları öldürmek, kız çocukları toprağa gömmek, vahşiyâne hareketler, kan davası, içki, kumar gibi davranışlardır. İslâm bunların tamamını yasaklamıştır.
Bunların yanında Arapların güzel davranışları da vardı. Bunlara “Arapların faziletleri” (Fezâilü’l-Arab) denilir. Bağımsızlık ve özgürlüklere düşkünlük, yiğitlik (mürüvve: kavgada cesaret, felâket ânında sabır, zayıfı korumak, güçlüğe karşı koyma), cömertlik, ahde vefâ, misafirperverlik, kendilerine sığınanları himaye etme, kanaatkârlık ve sabır bunlardandır. [23]
23. İbn Habîb, el-Muhabber, s. 237; Ebû Şühbe, I, 94-97