hafiza aise
Wed 11 May 2011, 04:34 pm GMT +0200
Abdülmuttalib
Asıl adı Şeybe olan Abdulmuttalib, Haşim'in dört oğlundan biridir. Bilindiği üzere Efendimiz'in ikinci kuşaktan dedesi olan Haşim, Hicaz'ın fazilet yönüyle temeyyüz etmiş en önemli şahsiyetlerinden birisiydi. İlk defa hacılara izzet ü ikram geleneği onunla hayata geçmiş ve yaz - kış Kureyş'in ticaret geleneğini de o başlatmıştı. Kendisi de ticaretle uğraşıyordu.
Yine ticaret için Şam'a giderken Medine'ye uğramış ve burada, bir gün Neccaroğullarından Selma adında birisiyle evlenmiş ve bundan böyle, ikamet için Medine'yi tercih etmişti. Ancak, Medine yılları uzun sürmeyecek ve çıkan bir savaşta o da vefat edecekti. İşte bu sırada hamile olan hanımı Selma, Abdulmuttalib'i dünyaya getirecek ve saçlarındaki beyazlıktan dolayı da kendisine, 'Şeybe' ismini takacaktı. Artık o, annesinin yanında ve dayılarının terbiyesi altında kalacaktı.
Babasının vefatından sonra, dünyaya geldiği için Mekke' deki akrabaları, Şeybe'nin varlığından haberdar değillerdi. Amcası Muttalib'in, Medine'de bir yeğeninin olduğundan haberdar olduğunda Şeybe, yedi veya sekiz yaşlarındaydı.
Hemen Medine'ye gelen Muttalib, yeğeni Şeybe'yi gördüğünde, önce kucaklayacak; sarılıp kokladıktan, uzun uzadıya konuşup hasret giderdikten sonra da, terkisine alarak onu Mekke'ye götürmek isteyecekti. İlk başlarda, küçük Şeybe ve anne Selma'nın itirazıyla karşılaşsa da onları ikna ederek yola koyulacak ve Mekke'ye gelecekti.
Henüz varlığından habersiz olan Mekkeliler, Muttalib'in terkisinde bir çocuğun olduğunu görünce, bunun bir köle olduğunu sanarak, Muttalib'in kölesi manasında kendisine 'Abdulmuttalib' diyecekler ve bu unvan da, artık Şeybe'nin bilinen adı olacaktı.
Muttalib'in ölümüyle birlikte, Mekke'deki riyaset makamına Abdulmuttalib getirilmiş ve böylelikle, onun için
sorumluluğu ağır bir süreç başlamıştı. Kaderin yollanna su serptiği bir yola girmiş ve belli ki kendisine, muştusu verilen Son Nebi'nin zuhür edeceği zemini hazırlama gibi bir misyon yüklenmişti. Artık o, Mekkelilerin kendisine baktığı, dünyevi işlerinde hakem tayin ettikleri ve ihtilaflı noktalarda çözüm adına kendisine başvurduklan güçlü bir liderdi.