- Abdest bozmak

Adsense kodları


Abdest bozmak

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sidretül münteha
Thu 13 January 2011, 03:35 pm GMT +0200
KAZÂ-İ HACET (ABDEST BOZMAK)


438-Ebû Musa radiyallahu anh'dan: Bir gün Peygamber saİlallahu aleyhi ve sellem ile beraberdim; küçük su dökmek istedi. Bir duvarın en tenha yerindeki kumluğa gidip küçük su döktü ve sonra şöyle bu yurdu:
"Sizden biriniz küçük su dökmek islediği zaman uygun bir yer arasın!" [Ebû Dâvud]
439-Muğîre radiyallahu anh'dan: Peygamber saİlallahu aleyhi ve sellem tu valet ihtiyacı için çıktığı zaman uzağa gider di. (Tirmizî, Nesâî ve aynı lafızla Ebû Dâvud.]
440-Ebû Davud'un Câbir radiyallahu anh'dan yaptığı rivayet: "Allah Resulü, tuvalet İhtiyacı için çıkmak istediği zaman, kimsenin göremeyeceği uzak bir yere giderdi." [Ebû Dâvud]
441-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü saİlallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"İki lânetçiden kaçının!"
"Nedir o iki lânetleyici?" diye sordular; şöyle buyurdu:
"Halkın yolu üzerinde ve (oturdukları) gölgelikte abdest bozan kimsedir."
[Müslim ve Ebû Dâvud.]
442-Onun (Ebû Davud'un) Muâz'dan ri vayeti: "Abdest bozmakta üç iânetlenmeye se bep olacak yerden kaçının: Suyolları, (insan ların geçtikleri) yol ortası ve gölgelikle):"
443-Huzeyfe b. Useyd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallaliahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim müslümanlara, yollarında sıkıntı verirse, lanetlerini hak eder" [Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr'de.]
444-Ubeydullah b. Sercis radiyallahu anh' dan: Peygamber sallaliahu aleyhi ve sellem, ye rin oyuk (haşerat) deliklerine işemeyi yasak etti.
Katâde'ye dediler ki: "O deliklere bevl et mek neden hoş karşılanmaz." Çünkü denili yor ki: "Oralar cinlerin meskenleridir" dedi.
[Ebû Dâvud ve Nesâî.j
445- Abdullah b. Muğaffel radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallaliahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Hiç biriniz yıkandığı yere küçük abdestini bozmasın, çünkü genellikle vesvese bundan kaynaklanır." [Tirmizî ve Nesâî]
446-Ebû Dâvud, "Sonra dönüp orada ab dest alır.." şeklinde ekledi.
447-İbn Mâce, şu ilaveyi yaptı: (Muham-med b. Yezîd,) Tanâfisî'den şöyle duymuş: "Hadiste geçen idrar yapmanın yasaklandığı yıkanma yeri, kazılmış toprak çukurudur Şimdi ise hamamlar, kireç, tuğla ve sâireden yapılıyor. Yapılan idrar su ile akıtılabiliyor, onun için bu gibi hamamlarda abdest boz makta herhangi bir sakınca yoktur"
448-Umeym6 b. Rukayka radiyallahu an-hâ'dan: Allah Resulü sallaliahu aleyhi ve sel-lem'in hurma ağacından yapılmış bir çanağı vardı. (Geceleyin) içine küçük abdestini bozar, karyolasının altına koyardı. [Ebû Dâvud ve Nesâî,]
449-Abdullah b. Zeyd radiyallahu anh' dan:
(Allah Resulü sallaliahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Evde, leğende idrar bekletilmez. Çünkü İdrar bekletilen eve melekler girmez."
[Taberânî, el-Mu' cemu' l-Evsat'ü.]
450-Ebû Eyyub radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallaliahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Abdest bozacağınız zaman, önünüzle kıbleye karşı durmayın, arkanızı da kıbleye karşı çevirmeyin, yüzünüzü doğu veya batıya doğru çevirin!" (Ebû Eyyûb) dedi ki; "Şam'a geldiğimizde kıbleye doğru yapılmış tuvalet lerle karşılaştık. Kıbleden mümkün oldukça yönümüzü çeviyorduk, bir yandan da Al lah'tan günahlarımızın affını diliyorduk." (Kü-tüb-i sitte.]
451-Mâlik'in rivayetinde: Ebû Eyyûb, Mısır'da iken dedi ki: Vallahi, bu (kıbleye dönük olarak inşâ edilmiş olan) kiryâs denilen tuvaletleri ne yapacağımızı bilmiyo rum. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Biriniz küçük su dökmeye ya da def-i hacet yapmaya gittiğinde, ne Önünü, ne arkasını kıbleye çevirsin!"
452-Ebû Dâvud ve Nesâî'nin Ebû Hurey-re'den rivayetleri: "Babanız yerindeyim size öğretiyorum. Biriniz helaya vardığı zaman..." Hadisi uzun olarak nakletti.
453-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan;
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:) "Abdestini bozarken kim kıbleye karşı dönmez, ya da ona arkasını çevirmezse, kendisi için bir sevab yazılır, bir de günahı si linir. " [Taberânî, el-Mu'cemu /-£v,ra/'ta.l
454-Mervan el-Esfar radiyallahu anh'dan: İbn Ömer'in devesini kıbleye karşı çö kerttiğini, sonra oturup ona karşı abdest boz maya başladığım gördüm. Dedim ki: "Bu ya saklanmamış mıydı?" "Açıklık yerde yapmak yasaklanmıştı. Kıble ile aranızda bir şey olur sa bunda sakmca yoktur." [Ebû Dâvud]
455-İbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Bir işimden ötürü Hafsa'nın evinin üstü ne çıktım. Baktım ki Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem oturmuş Şam'a doğru, arka sını kıbleye çevirmiş bir halde def-i hacetini yapıyordu." [Kütüb-i sitte}
456-Âişe radiyallahu anhâ'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in ya nında, (evlerinde abdest bozarken) kıbleye karşı dönmekten hoşlanmayan bir takım insanlardan söz edildi; şöyle buyurdu; "Sanırım onlar bunu yapmışlardır; abdest bozmak için oturduğum ye ri kıble yönüne döndürün!" [tbn Mâce]
457-Ebû Vâil radiyallahu anh'dan;
Ebû Mûsâ (el-Eş'arî), idrar hususunda çok titiz davranırdı. Bİr kavanoz içine idrar yapar ve şöyle derdi: "îsrâiloğuUarından birinin tenine idrar bulaştığı zaman o bulaşan yeri makasla ke serdi." Huzeyfe dedi ki; "Arkadaşınızın bu hu-y susta bu kadar titiz davranmamasını isterdim. Çünkü ben, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile yürürken şunu görmüşümdür: O, bir
kavmin duvar arkasındaki çöplüğüne geldi, id rarını yaptı, birinizin ayakta durduğu gibi ayak ta durdu ve küçük abdestini bozdu. Ondan biraz uzak durdum. Bana işaret etti, geldim ökçeleri nin yanında durdum, işinİ bitirinceye kadar öyle bekledim." [Buhârî ve Müslim. Sünen ashabının da ben zer rivayetleri bulunmaktadır.)
458-Ömer radiyallahu anh'dan: Ayakta küçük abdest bozarken Allah Resu lü sallallahu aleyhi ve sellem beni gördü ve şöy le dedi: "İdrarını ayakta yapma!" Bundan son ra bir daha ayakta küçük abdest bozmadım. [Tirmİzî; bu hadisin zayıf olduğunu söyledi.
459-Onun (Tİrmizî'nin) başka bir rivayeti; Ömer: "Müslüman olduğum gündenberİ ayakta idrar yapmadım" demiştir.
460-Yine (Tırmizî'nin) îbn Mes'ûd radi yallahu anh'dan şu rivayeti vardır: "Ayakta İdrar yapman edebe aykırıdır."
461-Âişe radiyallahu anhâ'dan: "Kim size Allah Nebisi sallaliahu aleyhi ve sellem'İn ayakta küçük abdest bozduğunu anlatırsa sakın inanmayın! Çünkü O, daima oturarak idrar yapardı." [Tirmizî ve Nesâî.]
462-İbn Şîrîn radiyallahu anh'dan;
Sa'd, yaslanmış vaziyette ayakta idrar ya parken öldü. Cinler şöyle dediler: "Hazrec'in ulusu Sa'd b. Ubâde'yi biz Öldürdük; ona bir ok attık, tam kalbine isabet ettirdik."
[Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr'de. Ancak İbn Şîrîn. Sa'd'ı görmemiştir.]
463-Abdullah b. Ca'fer radiyallahu anh' dan:
"Bir gün Allah Resulü sallaliahu aleyhi ve sellem beni bineğinin terkisine aldı ve bana kimseye söylememem için sıkı sıkıya tenbih ettiği bir sır verdi. Peygamber sallaliahu aley hi ve sellem'İn kazâ-i hacetini yaparken en çok tümsek ve hurma kümesi ile perdelen mekten hoşlanırdı." [Müslim.]
464-Abdurrahman b. Hasene radiyallahu anh'dan: Allah Resulü sallaliahu aleyhi ve sellem yanımıza geldi, yanında sığır derisin den yapılmış bir kalkan vardı; kendisine siper yapıp ona doğru idrarını yaptı. Bu arada dedi ler ki: "Bakın, (Allah Resulü) kadının idrar yap tığı gibi idrar yapıyor." Bunu duydu ve şöyle bu yurdu: "Israiloğullanmn ba§ına neler geldiğini bilmiyor musunuz? Onlara idrar bulaştığı za man, bula§an yeri keserlerdi. Biri bu işten (titiz likten) alıkoydu ve (bu sebeple) kabirde azaba
uğradı." fEbû Dâvud ve Nesâî.J
465-Diğer rivayet: "Birinin derisine (id rar bulaşırdı)."
466-Başka bir rivayette: "Birisinin cese dine" diye geçer.
467-Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallaliahu aleyhi ve sellem buyurdu:) "İki adam karşı karşıya oturup avretleri açık bir halde konuşarak büyük abdest bozmasınlar. Çünkü Allah, buna gazap eder." [Ebû Dâvud]
468-Enes ve İbn Ömer radiyallahu anh'dan: Dediler ki: "Allah Re.sûlü sallaliahu aleyhi ve sellem def-i hacet yapmak istediğinde, yere iyice eğilip yaklaşıncaya kadar elbisesini aç mazdı." [Tirmizî ve Ebû Dâvud miirsel olarak.]
469-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallaliahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim sürmelenirse bunu tek yapsın; bunu böyle yapan en güzel şekilde yapmış olur. Böy le yapmamakta da herhangi bir sakınca yoktur. Kim büyük abdestten taşla silinirse teklesin (yani tek sayıda taşlar kullansın). Bunu yapar sa gayet güzel olur, yapmazsa da bir sakıncası yoktur. Kim yemek yerken dişlerinin arasına birşey kaçarsa ağzından onu atsın, diline bula şanı ise yutsun. Bunu yapan kimse güzel yap mış olur, yapmazsa bİr sakıncası yoktur. Kim büyük abdeste çıkarsa kendisini gizlesin, gizle necek bir yer veya bir şey bulamazsa, kum ve ya taş yığını yapıp arkasını ona çevirsin. Çün kü şeytan. Ademoğullannm makadlarıyla oy nar. Kim böyle yaparsa güzel yapmış olur, yap mazsa da bir sakıncası yoktur." [Ebû Dâvud]
470-îbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, def-i hacet için (bazen) tâ Mağmes'e giderdi."
Nâfı der ki: "Mağmes, Mekke'den iki mil uzaklıktadır."
lEbû Ya'lâ, Taberânî, el-Mu'cemu't-Kebîr ve Mu' cemu' l-Evsat'ta.]
471-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, evi için nasıl hazırhk yapıyorsa, idrar yapmak için de Öyle hazırlık yapardı."
[Taberânî el-Mu'cemu'l-Evsat'ia. İsnadında Yahya b. Ubeyd b. Vahy'in babasından rivayeti vardır.]
472-Surâka b. Mâlik radiyallahu anh'dan, dedi ki:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bana şunu şunu öğretti..." Böyle anlatırken adamın bİri alaylı bir ifadeyle: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, (nasıl) def-i ha cette bulunacağınızı Öğretmedi mi?" diye sordu.
"Evet; O'nu hakla Peygamber olarak gön derene yemin ederim ki, bize (o işİ yaparken) sol ayağımıza yaslanmamızı, sağ ayağımızı dikmemizi emretti" dedi.
[Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr'de]
473-Ebû Umâme radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"idrardan sakının! Çünkü kabirde kutun İlk hesaba çekileceği jey odur."
[Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kehîr'de.]
474-Vâsİle b. el-Eska' radiyallahu anh' dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Bîriniz 'su döktüm' demesin; 'idrarımı yapıyorum' desin."
[Taberânî, el-Mu' cemu' l-Kehîr'de zuyıfhir isnâdla.J
475-Enes radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, belâya çıktığı zaman yüzüğünü çıkartırdı." [Tirmizî ve Nesâî.)
476-Enes radiyallahu anh'dan:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, helaya girdiği zaman yüzüğünü çıkartıp bıra kırdı." [Ebû Dâvud]
477-Enes radiyallahu anh'dan:
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, helaya girdiği zaman şöyle derdi: "Allahüm-me innî eûzü bike mine'l-kubsi ve'l-habâis (=AllahımI erkek şeytanlardan da dişi şeytan lardan da Sana sığınırım)."
-^VS-Diğer bir rivayet: "Helaya girmek is tediğinde.."
479-Dİğer rivayet: "Kenefe girdiğinde.." [Muvattâ hariç. Allı hadis imamı.]
480-Ebû Dâvud, Zeyd b. Erkam'dan: "He lalar şeytanların hazır bulundukları yerlerdir. Biriniz helaya gireceği zaman, şöyle desin: «Eûzü billahi mine'l-hubsi ve'l-habâis (=Er-kek ve dişi şeytanlardan Allah'a sığınırım)»."
481-Âişe radiyallahu anhâ'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, heladan çıktığı zaman: «Ğufrâneke! (=Beni bağışla!)» derdi." [Tirmîzî ve Ebû Dâvud.]
482-Ebû Zer radiyallahu anh'dan: Heladan çıktığı zaman şöyle derdi: "el-Hamdu liUahi'llezî ezhebe anniye'l-ezâ ve âfânî (-Benden sıkıntıyı gideren ve bana afi yet veren Allah'a hamd olsun!}" [Rezîn]
483-Diğer bir rivayette: "el-Hamdu liUa hi'llezî ahrece annî ezâhu ve ebkâ fi menfeati-hî (~Hamd, benden sıkıntısını giderip, yararı nı bende bırakan Allah'a mahsustur)." [Rezîn]
484-Ali radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Biriniz helaya girdiğinde, cinlerin gözle ri ile Ademoğullannın avretleri arasındaki perde, «Bismillah (=Allah'ın adıyla!)» deme-Sİdİr." [Tİrmizî]

ceren
Wed 22 November 2017, 06:43 pm GMT +0200
Esselamu aleykum.abdesti bozulduğu andan abdestini hakkiyla ve tarza uygun şekilde ealan ve abdetin tarzına erişen kullardan olalim inşallah. Rabbim razı olsun bilgilerden. ...

Bilal2009
Wed 22 November 2017, 07:58 pm GMT +0200
Rabbim bizleri Peygamberimiz in izinden ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun

Sevgi.
Thu 23 November 2017, 05:13 am GMT +0200
Aleyküm Selâm Ve Rahmetüllahi Ve Berakâtühu 🌸
Dikkat edilmesi gereken konulardan biri. Mevlam bizleri herdaim Rızasına uygun şekilde abdest alanlardan eylesin.