hafiza aise
Tue 8 February 2011, 05:44 pm GMT +0200
BİRİNCİ NÜKTE
Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyan, mefâhimiyle, mânâ-yı sarihiyle ifade-i hakaik ettiği gibi, üslûplarıyla, hey'âtıyla çok maânî-yi işariyeyi dahi ifade ediyor. Herbir âyetin çok tabaka-i mânâları var. Kur'ân ilm-i muhitten geldiği için, bütün mânâları murad olabilir. İnsanın cüz'î fikri ve şahsî iradesiyle olan kelâmlar gibi bir iki mânâya inhisar etmez.
İşte bu sırra binaen, âyât-ı Kur'âniyenin ehl-i tefsir tarafından hadsiz hakaiki beyan edilmiş. Müfessirînin beyan etmediği daha çok hakaiki var. Ve bilhassa hurufâtında ve mânâ-yı sarihinden başka işârâtında çok ulûm-u mühimme vardır.