Esila
Sat 5 February 2011, 08:00 am GMT +0200
بِهِ النَّارُ اُخْمِدَتْ 1 sırrına mazhar olan Risale-i Nur’u alkışlıyor.
Malûm olsun ki, Celcelûtiye’nin esası ve ruhu olan
اَلْقَسَمُ الْجَامِعُ وَالدَّعْوَةُ الشَّرِيفَةُ وَاْلاِسْمُ اْلاَعْظَمُ 2 İmam-ı Ali Radıyallahu Anhın en mühim ve en müdakkik üveysî bir şakirdi ve İslâmiyetin en meşhur ve parlak bir hücceti olan Hüccetü’l-İslâm İmam-ı Gazâlî (r.a.) diyor ki: “Onlar vahiyle Peygambere (a.s.m.) nazil olduğu vakit, İmam-ı Ali’ye (r.a.) emretti, ‘Yaz’; o da yazdı, sonra nazmetti.”
İmam-ı Gazâlî (r.a.) diyor:
اِنَّ هٰذِهِ الدَّعْوَةَ الشَّرِيفَةَ وَالْوَفْقَ الْعَظِيمَ وَالْقَسَمَ الْجَامِعَ وَاْلاِسْمَ اْلاَعْظَمَ وَالسِّرَّ الْمَكْنُونَ الْمُعَظَّمَ بِلاَ شَكٍّ كَنْزٌ مِنْ كُنُوزِ الدُّنْيَا وَاْلاٰخِرَةِ 3
İmam-ı Gazâlî, İmam-ı Nureddin’den ders alarak bu Celcelûtiye’nin hem Süryanî kelimelerini, hem kıymetini ve hâsiyetini şerh etmiş.
Dipnot-1
Onunla fitne ve dalâlet ateşi söndürülecek.
Dipnot-2
Geniş mânâları içeren kasem, kıymetli dua ve İsm-i Âzam…
Dipnot-3
Sirâcü’n-Nur gizliden gizliye yanıp yayılıyor; Sirâcü’s-Sürc (Kandiller Kandili), gizliden gizliye yanıp aydınlanıyor.
Celcelûtiye: (bk. bilgiler) Hüccetü’l-İslâm: İslâmın dayanağı
Mucizat-ı Kur’âniye Risalesi: Kur’ân’ın mu’cizeliğini ispat eden risale; Sözler’de yer alan Yirmi Beşinci Söz Radıyallahu Anh: “Allah ondan razı olsun.”
Siracü’n-Nur: “Nur Lambası” anlamında Risale-i Nur’un diğer adı Süryanî: (bk. bilgiler)
Süryanîce: Süryanî dili cihet: yön
derc etmek: içine yerleştirmek esmâ: isimler
hâsiyet: özellik, hususiyet hüccet: güçlü delil
imâen: dolaylı bir ifade ile kıymettar: kıymetli, değerli
mazhar olma: erişme, nail olma müdakkik: dikkatli bir şekilde araştıran
nazil olmak: inmek nazmetme: şiir halinde yazma
remiz: ince işaret remzen: işaret şeklinde
risale: mektup; Risale-i Nur’da yer alan bölümlerden her birisi sair: diğer, başka
telvihen: kinayeli bir şekilde tâdâd etme: sayma, sayıp dökme
vahiy: Cenâb-ı Hak tarafından bir peygambere bildirilen emirler ve bilgiler üveysî: Veysel Karânî Hazretleri gibi sevdiği ve kendisine bağlı olduğu zâtı görmeden, gıyaben bağlanma, ders alma
İmam-ı Ali: [bk. bilgiler – Ali (r.a.)] İmam-ı Gazâlî: (bk. bilgiler – Gazâlî)
İmam-ı Nureddin: (bk. bilgiler) şakirt: talebe, öğrenci
şerh etme: açıklama
Malûm olsun ki, Celcelûtiye’nin esası ve ruhu olan
اَلْقَسَمُ الْجَامِعُ وَالدَّعْوَةُ الشَّرِيفَةُ وَاْلاِسْمُ اْلاَعْظَمُ 2 İmam-ı Ali Radıyallahu Anhın en mühim ve en müdakkik üveysî bir şakirdi ve İslâmiyetin en meşhur ve parlak bir hücceti olan Hüccetü’l-İslâm İmam-ı Gazâlî (r.a.) diyor ki: “Onlar vahiyle Peygambere (a.s.m.) nazil olduğu vakit, İmam-ı Ali’ye (r.a.) emretti, ‘Yaz’; o da yazdı, sonra nazmetti.”
İmam-ı Gazâlî (r.a.) diyor:
اِنَّ هٰذِهِ الدَّعْوَةَ الشَّرِيفَةَ وَالْوَفْقَ الْعَظِيمَ وَالْقَسَمَ الْجَامِعَ وَاْلاِسْمَ اْلاَعْظَمَ وَالسِّرَّ الْمَكْنُونَ الْمُعَظَّمَ بِلاَ شَكٍّ كَنْزٌ مِنْ كُنُوزِ الدُّنْيَا وَاْلاٰخِرَةِ 3
İmam-ı Gazâlî, İmam-ı Nureddin’den ders alarak bu Celcelûtiye’nin hem Süryanî kelimelerini, hem kıymetini ve hâsiyetini şerh etmiş.
Dipnot-1
Onunla fitne ve dalâlet ateşi söndürülecek.
Dipnot-2
Geniş mânâları içeren kasem, kıymetli dua ve İsm-i Âzam…
Dipnot-3
Sirâcü’n-Nur gizliden gizliye yanıp yayılıyor; Sirâcü’s-Sürc (Kandiller Kandili), gizliden gizliye yanıp aydınlanıyor.
Celcelûtiye: (bk. bilgiler) Hüccetü’l-İslâm: İslâmın dayanağı
Mucizat-ı Kur’âniye Risalesi: Kur’ân’ın mu’cizeliğini ispat eden risale; Sözler’de yer alan Yirmi Beşinci Söz Radıyallahu Anh: “Allah ondan razı olsun.”
Siracü’n-Nur: “Nur Lambası” anlamında Risale-i Nur’un diğer adı Süryanî: (bk. bilgiler)
Süryanîce: Süryanî dili cihet: yön
derc etmek: içine yerleştirmek esmâ: isimler
hâsiyet: özellik, hususiyet hüccet: güçlü delil
imâen: dolaylı bir ifade ile kıymettar: kıymetli, değerli
mazhar olma: erişme, nail olma müdakkik: dikkatli bir şekilde araştıran
nazil olmak: inmek nazmetme: şiir halinde yazma
remiz: ince işaret remzen: işaret şeklinde
risale: mektup; Risale-i Nur’da yer alan bölümlerden her birisi sair: diğer, başka
telvihen: kinayeli bir şekilde tâdâd etme: sayma, sayıp dökme
vahiy: Cenâb-ı Hak tarafından bir peygambere bildirilen emirler ve bilgiler üveysî: Veysel Karânî Hazretleri gibi sevdiği ve kendisine bağlı olduğu zâtı görmeden, gıyaben bağlanma, ders alma
İmam-ı Ali: [bk. bilgiler – Ali (r.a.)] İmam-ı Gazâlî: (bk. bilgiler – Gazâlî)
İmam-ı Nureddin: (bk. bilgiler) şakirt: talebe, öğrenci
şerh etme: açıklama