Esila
Sat 5 February 2011, 06:26 pm GMT +0200
İkincisi: Risale-i Nur, İsm-i Âzam cilvesiyle ve ism-i Rahîm ve Hakîmin tecellisiyle zuhur ettiğinden, imtiyazlı hassası اَللهُ اَكْبَرُ den iktibasen celâl ve kibriya, 3 بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ den istifâzaten merhamet ve şefkat,
4 وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ den istifadeten hikmet ve intizamın esasları üzerine gidiyor. Onun ruhu ve hayatı onlardır. Sair meşreplerdeki aşk yerinde, Risale-i Nur’un meşrebinde müştakane şefkattir. Ve re’fetkârane muhabbettir. Nasıl ki .
Hazret-i İmam-ı Ali (r.a.) sarîh bir surette Siracü’n-Nur’un tarih-i telifini ve tekemmül zamanını ve meşhur ismini تُقَادُ سِرَاجُ النُّورِ fıkrasıyla haber vermiş. Öyle de,بِنُورِ جَلاَلٍ بَازِخٍ وَشَرَنْطَخٍ (ilâ âhir) fıkrasıyla da Siracü’n-Nur’un esaslarından haber veriyor. Çünkü جَلاَلٍ بَازِخٍ izzet, azamet ve celâl ve kibriyadır. شَرَنْطَخٍ Süryanice Rauf ve بَرْكُوتٍ Rahîmdir. Demek Hazret-i İmam-ı Ali Radıyallahu Anh Siracü’n-Nur’u tarif ediyor “Hayatını ve nurunu, kibriya ve azamet ve refet ve rahîmiyetten alıyor” diye mümtaz hasiyetini beyan eder.
-------------------------------------------------------------
Dipnot-3
Rahmân ve Rahîm olan ALLAH’ın adıyla.
Dipnot-4
“Onun kuvveti herşeye galiptir ve O herşeyi hikmetle yapar.” İbrahim Sûresi, 14:4.
---------------------------------------------------------------
Radıyallahu Anh: “ALLAH ondan razı olsun.” beyan: açıklama, izah
binaen: -dayanarak celb etme: çekme
celâl: büyüklük, görkem, haşmet cifir: (bk. bilgiler – Cifir İlmi)
cihet: şekil, yön dellâl: duyurucu, ilân edici
fıkra: ifade, cümle hassa: nitelik, özellik
hikmet: her şeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yapılması iktibas: alıntı
imtiyazlı: ayrıcalıklı intizam: düzenlilik
intişar: yayılma ism-i Hakîm: ALLAH’ın herşeyi hikmetle yaptığını bildiren ismi
ism-i Rahîm: ALLAH’ın herbir varlığa merhamet ve şefkati olduğunu bildiren ismi istifadeten: faydalanarak
istifâzeten: feyz alalarak, feyizlenerek istitar: gizlenme, perdelenme
kibriya: büyüklük, ululuk maatteessüf: ne yazık ki
meşrep: mânevî haz ve feyiz alınan yol; yöntem, metod muhabbet: sevgi
müteaccibâne: şaşırarak, şaşkın bir şekilde müştakane: çok arzulu ve istekli bir şekilde
nazar-ı dikkat: dikkatle bakış re’fetkârane: merhametli bir şekilde, çok acıyarak
sair: diğer, başka sarahat: açıklık
suret: biçim, görünüş tecellî: yansıma, görünme
teşhir: ilan etme, duyurma zikredilme: anılma, söylenme
zuhur: ortaya çıkma, görünür hâle gelme İmam-ı Ali: [bk. bilgiler – Ali (r.a.)]
İsm-i Âzam: Cenâb-ı Hakkın bin bir isminden en büyük ve mânâca diğer isimleri kuşatmış olanı
4 وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ den istifadeten hikmet ve intizamın esasları üzerine gidiyor. Onun ruhu ve hayatı onlardır. Sair meşreplerdeki aşk yerinde, Risale-i Nur’un meşrebinde müştakane şefkattir. Ve re’fetkârane muhabbettir. Nasıl ki .
Hazret-i İmam-ı Ali (r.a.) sarîh bir surette Siracü’n-Nur’un tarih-i telifini ve tekemmül zamanını ve meşhur ismini تُقَادُ سِرَاجُ النُّورِ fıkrasıyla haber vermiş. Öyle de,بِنُورِ جَلاَلٍ بَازِخٍ وَشَرَنْطَخٍ (ilâ âhir) fıkrasıyla da Siracü’n-Nur’un esaslarından haber veriyor. Çünkü جَلاَلٍ بَازِخٍ izzet, azamet ve celâl ve kibriyadır. شَرَنْطَخٍ Süryanice Rauf ve بَرْكُوتٍ Rahîmdir. Demek Hazret-i İmam-ı Ali Radıyallahu Anh Siracü’n-Nur’u tarif ediyor “Hayatını ve nurunu, kibriya ve azamet ve refet ve rahîmiyetten alıyor” diye mümtaz hasiyetini beyan eder.
-------------------------------------------------------------
Dipnot-3
Rahmân ve Rahîm olan ALLAH’ın adıyla.
Dipnot-4
“Onun kuvveti herşeye galiptir ve O herşeyi hikmetle yapar.” İbrahim Sûresi, 14:4.
---------------------------------------------------------------
Radıyallahu Anh: “ALLAH ondan razı olsun.” beyan: açıklama, izah
binaen: -dayanarak celb etme: çekme
celâl: büyüklük, görkem, haşmet cifir: (bk. bilgiler – Cifir İlmi)
cihet: şekil, yön dellâl: duyurucu, ilân edici
fıkra: ifade, cümle hassa: nitelik, özellik
hikmet: her şeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yapılması iktibas: alıntı
imtiyazlı: ayrıcalıklı intizam: düzenlilik
intişar: yayılma ism-i Hakîm: ALLAH’ın herşeyi hikmetle yaptığını bildiren ismi
ism-i Rahîm: ALLAH’ın herbir varlığa merhamet ve şefkati olduğunu bildiren ismi istifadeten: faydalanarak
istifâzeten: feyz alalarak, feyizlenerek istitar: gizlenme, perdelenme
kibriya: büyüklük, ululuk maatteessüf: ne yazık ki
meşrep: mânevî haz ve feyiz alınan yol; yöntem, metod muhabbet: sevgi
müteaccibâne: şaşırarak, şaşkın bir şekilde müştakane: çok arzulu ve istekli bir şekilde
nazar-ı dikkat: dikkatle bakış re’fetkârane: merhametli bir şekilde, çok acıyarak
sair: diğer, başka sarahat: açıklık
suret: biçim, görünüş tecellî: yansıma, görünme
teşhir: ilan etme, duyurma zikredilme: anılma, söylenme
zuhur: ortaya çıkma, görünür hâle gelme İmam-ı Ali: [bk. bilgiler – Ali (r.a.)]
İsm-i Âzam: Cenâb-ı Hakkın bin bir isminden en büyük ve mânâca diğer isimleri kuşatmış olanı