rabia
Sat 1 May 2010, 02:30 pm GMT +0200
KOCA DAĞ DEVRİLİYOR
Muhammed'in (s.a.v) dedesi Abdulmuttalip, Mekke'de çok sevilirdi.Bu büyük liderin ömrü insanlara iyilik yapmakla geçmişti.Mekkelilerin rahat yaşaması için elinden geleni yapardı.Gözünün nuru Muhammed(s.a.v) için o, kimsesiz kaldığı günlerde yaslandığı kocaman bir dağ gibiydi.
Fakat son günlerde yataktan çıkamaz olmuştu.Hastaydı.Yaşı bir hayli ilerlemişti.Artık dünyadan ayrılma vakti gelip çatmıştı.Bunu o da biliyordu.
Bir tek derdi vardı.Ölümünden sonra Muhammed'inin (s.a.v) yalnız kalacağından korkuyordu.Gül kokulu torunu zaten annesiz ve babasızdı.Şimdi dedesini de kaybedince ne yapacaktı?
Yaşlı dede, oğullarını ve torununu yanına çağırdı.Muhammed(s.a.v) dedesini hiç bu kadar hasta görmemişti.Annesi de ölmeden önce böyle güçlükle konuşuyordu.Dedesinden ayrılma düşüncesi içine oturdu.Ağlamaya başladı.Dedesine bir şey olursa buna nasıl dayanacaktı?O bunları düşünürken dedesi ona seslendi:"Oğlum!...Muhammed'im!" Sesi güçlükle çıkıyordu."Artık ayrılık vakti geldi.Ben yokken sana amcaların bakacak.Şimdi söyle bakalım; onlardan hangisiyle kalmak istersin?"
Muhammed'in(s.a.v) tam on amcası vardı.Hepsi kendisine sevgi gösteriyordu.Fakat o içlerinden en çok Ebu Talip'i seviyordu.Onun boynuna sarıldı.Ebu Talip de ona sarıldı.
Dedesi bundan son derece mutlu oldu.Çünkü çok iyi biliyordu ki oğulları içinde Muhammed'i (s.a.v) en iyi gözetip koruyacak olanı Ebu Talip'ti.Yattığı yerden oğluna şöyle seslendi:"Oğlum Ebu Talip'ti Yattığı yerden oğluna şöyle emanet ediyorum.Ona çok iyi bakacağına söz veriyor musunuz?"
Ebu Talip cevap verdi:"Sen merak etme babacığıméMuhammed'i ben yanıma alacağım.Ona canım gibi bakacağım.Onu her türlü tehlikeden ve kötülükten koruyacağım.Sana söz veriyorum."
Yaşlı dede rahatlamıştı.Huzur içinde son kez torununa baktı.Onun gül kokusuyla dünyadan ayrıldı.Abdulmuttalip'in ölüm haberi kısa sürede duyuldu.Halk gözyaşı içindeydi.İnsnalar onu son yolculuğuna uğurlamak için uzak yerden koşup geldiler.Mekke şehri yasa bürünmüştü.Bütün dükkanlar günlerce kapatıldı.Koca reis ölmüştü! Abdulmuttalip gibi büyük birinin ölümü, herkesi çok üzmüştü.Muhammed(s.a.v) bazen hıçkırarak bazen de bir köşeye çekilip sessizce ağladı.
Cenaze kaldırıldıktan sonra amcası onu kucakladı.Gözyaşlarını sildi.Artık bu eşsiz yavruya o babalık yapacaktı.
Muhammed'in (s.a.v) dedesi Abdulmuttalip, Mekke'de çok sevilirdi.Bu büyük liderin ömrü insanlara iyilik yapmakla geçmişti.Mekkelilerin rahat yaşaması için elinden geleni yapardı.Gözünün nuru Muhammed(s.a.v) için o, kimsesiz kaldığı günlerde yaslandığı kocaman bir dağ gibiydi.
Fakat son günlerde yataktan çıkamaz olmuştu.Hastaydı.Yaşı bir hayli ilerlemişti.Artık dünyadan ayrılma vakti gelip çatmıştı.Bunu o da biliyordu.
Bir tek derdi vardı.Ölümünden sonra Muhammed'inin (s.a.v) yalnız kalacağından korkuyordu.Gül kokulu torunu zaten annesiz ve babasızdı.Şimdi dedesini de kaybedince ne yapacaktı?
Yaşlı dede, oğullarını ve torununu yanına çağırdı.Muhammed(s.a.v) dedesini hiç bu kadar hasta görmemişti.Annesi de ölmeden önce böyle güçlükle konuşuyordu.Dedesinden ayrılma düşüncesi içine oturdu.Ağlamaya başladı.Dedesine bir şey olursa buna nasıl dayanacaktı?O bunları düşünürken dedesi ona seslendi:"Oğlum!...Muhammed'im!" Sesi güçlükle çıkıyordu."Artık ayrılık vakti geldi.Ben yokken sana amcaların bakacak.Şimdi söyle bakalım; onlardan hangisiyle kalmak istersin?"
Muhammed'in(s.a.v) tam on amcası vardı.Hepsi kendisine sevgi gösteriyordu.Fakat o içlerinden en çok Ebu Talip'i seviyordu.Onun boynuna sarıldı.Ebu Talip de ona sarıldı.
Dedesi bundan son derece mutlu oldu.Çünkü çok iyi biliyordu ki oğulları içinde Muhammed'i (s.a.v) en iyi gözetip koruyacak olanı Ebu Talip'ti.Yattığı yerden oğluna şöyle seslendi:"Oğlum Ebu Talip'ti Yattığı yerden oğluna şöyle emanet ediyorum.Ona çok iyi bakacağına söz veriyor musunuz?"
Ebu Talip cevap verdi:"Sen merak etme babacığıméMuhammed'i ben yanıma alacağım.Ona canım gibi bakacağım.Onu her türlü tehlikeden ve kötülükten koruyacağım.Sana söz veriyorum."
Yaşlı dede rahatlamıştı.Huzur içinde son kez torununa baktı.Onun gül kokusuyla dünyadan ayrıldı.Abdulmuttalip'in ölüm haberi kısa sürede duyuldu.Halk gözyaşı içindeydi.İnsnalar onu son yolculuğuna uğurlamak için uzak yerden koşup geldiler.Mekke şehri yasa bürünmüştü.Bütün dükkanlar günlerce kapatıldı.Koca reis ölmüştü! Abdulmuttalip gibi büyük birinin ölümü, herkesi çok üzmüştü.Muhammed(s.a.v) bazen hıçkırarak bazen de bir köşeye çekilip sessizce ağladı.
Cenaze kaldırıldıktan sonra amcası onu kucakladı.Gözyaşlarını sildi.Artık bu eşsiz yavruya o babalık yapacaktı.