sidretül münteha
Mon 16 May 2011, 03:53 pm GMT +0200
20. Asır Kur'ân İlimleri Çalışmaları
Selef alimlerimiz Kur'ân ilimlerini kendi asırlarının bilimsel şartlarına göre yeteri kadar doyurucu ve kapsamlı bir şekilde incelemiş ve derlemişlerdir. Oldukça zengin bir ilim mirasını ve çok faydalı ve verimli eserleri kendi asırlanndaki ilim nesline ve daha sonra gelecek nesillere bırakmışlardır. Ne var ki, onlar, kendi asırlarının kültür materyallerini kullanarak çalışmalarını kendi üslûp ve yöntemleriyle kaleme almışlardır. 20. Asra kadar Ulumu'l-Kur'ân'la ilgili çalışmalar, kullanım malzemesi olan ilmî metaryal açısından ve üslûp yönünden pek bir fark göstermediğinden, Ulumu'l-Kur'ân çalışmaları klasik üslûbunu ve metaryalini korudu. 19. asrın son çeyreğinden itibaren ise İslâm alemi ciddi bir şekilde Batıdan esen dil, kültür, düşünce, idare, hukuk, sanat...v.b. sahalardaki değişim rüzgarlarının etkisine maruz kaldı. Bu değişim gittikçe de etkisini daha fazla hissettirdi.
Bu değişimlerden özellikle üslûp, kültür ve inanç değişimleri Ulumu'l-Kur'ân alanını da ilgilendiriyordu. Çünkü dildeki bazı radikal değişiklikler yeni üslûbu eski üslûptan kalın çizgilerle ayırıyordu. Ayrıca kompozisyonun yeni formu da belirgin tonlarla klasik kompozisyon biçiminden ayrılmakta idi. Öyle ki artık eski kompozisyon şekli yeni nesillere sıkıcı geliyordu.
Batıdan gelen pozitivist akımlar ve buna eşlik eden oryantalizmin Kur'ân'a yönelik yersiz ve haksız eleştirileri Batıya karşı kompleksli olan ve teslimiyet, taklitçilik pskolojisiyle Batıdan gelen her şeyi tam bir güvenle alıp kabul eden Batı meftunlarını ve bunlarla yakın temas halinde olan elit çevreleri hem kültür hem de inanç yönünden derinden etkilemiştir. Böylece İslâm alemi yeni bir kültürel ve düşünsel yapılanma sürecine girmiştir. Özellikle İslamî inançlarda korkutucu bir dejenerasyon süreci başlıyor ve islâm alemi profan bir dünyaya doğru hızla kaymaktaydı.
İşte bu ve buna benzer nedenlerden dolayı Kur'ân ilimleri asrın icablarına uygun olarak çekici, akıcı ve yepyeni bir üslûpla ele alınmalı idi. Eleştirileri reddeden, kuşkuları gideren ve okuyucunun.ilgisini çeken ciddi bir ilmî üslûba olan ihtiyaç, kendini her geçen gün daha şiddetli bir şekilde hissettiriyordu, işte bu ihtiyaç 20. asırda Kur'ân ilimleri alanında yeni bir oluşum sürecine yolaçtı. Bu yeni oluşum Kur'ân ilimlerini birçok yönden etkiledi. Biz önce bu asırdaki çalışmaların tasnifini daha sonra da özelliklerini sunacağız. Böylece hem tasniften hem de özelliklerden yeni oluşumun daha belirgin bir şekilde tanınmış olacağını ummaktayız.[10]
[10] Doç. Dr. Halil Çiçek, 20. Asırda Kur’an İlimleri Çalışmaları, Timaş Yayınları: 15-16.