sümeyra
Wed 21 December 2011, 04:22 pm GMT +0200
18- Hilim Babı
Hilim; Akıllı davranmak, sabırlı ve hazımlı olmak, geniş olmak, pek öfkelenmemek, öfkelendiği zaman nefsini tutabilmek mânâlarına gelir. Dilimizde de: Falan kişi halim ve selim bir kimsedir, denilir.
4186) "... Muâz bin Enes (el-Ciihenî) (Radiyallâhü anh)den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
Kim bir öfkeyi, gereğini yapmaya gücü yettiği halde yutarsa Allah kıyamet günü o kimseyi bütün yaratıklara övgü ile tanınıp meşhur eder. Nihayet onu huriler içinden dilediğini seçmek hususunda serbest kılar.[78]
İzahı
Bu hadisi Ebû Dâvûd, Tirmizi ve Ahmed de rivayet etmişlerdir.
Hadis, öfkeyi yenmenin faziletine delâlet eder. Çünkü öfkeyi yenmek, dâima kötülüğü emredici olan nefsi yenmek demektir. Hadiste bu faziletin öfkelendiği zaman gereğini yapmaya muktedir olan kimseye ait olduğunu bildirir. Çünkü asıl hüner ve meziyet intikam almaya muktedir olduğu halde bundan vazgeçip, öfkeyi yenmenin faziletini beklemektedir.
Hadîste belirtildiği gibi bu şekilde öfkesini yenen bir mü'min ahiret günü Allah'ın takdir ve lütfûna kavuşur. Bu hasletinden dolayı övgü ile tüm yaratıklara tanıtılıp durumu ilân edilir ve cennete dâhil edilip yüksek dereceye eriştirilir. Onun cennetlik olduğu huriler içinde beğendiğini seçmek hususunda serbest kılınmasına dâir cümleden anlaşılır.
Hilim; Akıllı davranmak, sabırlı ve hazımlı olmak, geniş olmak, pek öfkelenmemek, öfkelendiği zaman nefsini tutabilmek mânâlarına gelir. Dilimizde de: Falan kişi halim ve selim bir kimsedir, denilir.
4186) "... Muâz bin Enes (el-Ciihenî) (Radiyallâhü anh)den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
Kim bir öfkeyi, gereğini yapmaya gücü yettiği halde yutarsa Allah kıyamet günü o kimseyi bütün yaratıklara övgü ile tanınıp meşhur eder. Nihayet onu huriler içinden dilediğini seçmek hususunda serbest kılar.[78]
İzahı
Bu hadisi Ebû Dâvûd, Tirmizi ve Ahmed de rivayet etmişlerdir.
Hadis, öfkeyi yenmenin faziletine delâlet eder. Çünkü öfkeyi yenmek, dâima kötülüğü emredici olan nefsi yenmek demektir. Hadiste bu faziletin öfkelendiği zaman gereğini yapmaya muktedir olan kimseye ait olduğunu bildirir. Çünkü asıl hüner ve meziyet intikam almaya muktedir olduğu halde bundan vazgeçip, öfkeyi yenmenin faziletini beklemektedir.
Hadîste belirtildiği gibi bu şekilde öfkesini yenen bir mü'min ahiret günü Allah'ın takdir ve lütfûna kavuşur. Bu hasletinden dolayı övgü ile tüm yaratıklara tanıtılıp durumu ilân edilir ve cennete dâhil edilip yüksek dereceye eriştirilir. Onun cennetlik olduğu huriler içinde beğendiğini seçmek hususunda serbest kılınmasına dâir cümleden anlaşılır.