Hadice
Mon 24 January 2011, 02:57 pm GMT +0200
DİNİN TERBİYESİNDE GELİŞEN VİCDANIN
HAYAT SAHNESİNDEKİ YERİ:
HAYAT SAHNESİNDEKİ YERİ:
Mü’minin vicdanının oluşmasında ve o vicdanın gelişip kontrol altına alınmasında imanın tesiri işte budur. Bu dini vicdan, ahlakını ilk dayanağı ve faziletli sosyal hayatın sağlam temelidir. Böyle faziletli sosyal bir hayatı filozoflar ya hayallerinde tasavvur ediyorlardı veya kağıt üzerine yazıyorlardı. Ama iman onu yeryüzüne insanların arasına indirdi.
İşte çeşitli hayat sahnelerinden örnekler:
İnsanların yaptığı kanunlar, devletin gördüğü hizmetlere karşılık olarak ve milletin yükünü hafifletmek için vergiler kor. Fakat insanların çeşili vesilelerle vergiden kaçtıklarını ve kurtulmak için her çareye baş vurduklarını görürüz!!!
Ya İslamdaki zekat böyle midir? Zekat müslümana ibadet olarak yüklenmştir. İnsan zekat vermekle Mevlasına yaklaşır. Zekatı gönül hoşluğu ile, rızası ile ve Allah’a dua ederek verir ve “Ya Rabbi, zekatı benim için bir ganimet kıl; mali ceza kılma” der. En iyi malını zekat olarak vermeye çalışır. Zekat memurları hesap etmeden önce kendi hesabını yapar. Çoğu zaman istenenden daha çok verir; çünkü bilir ki, kendi yanındaki biten de Allah’ın yanındaki bitmez.
Übey b. Ka’b (r.a.) anlatıyor:
Resulullah (s.a.v.) beni zakat toplamaya gönderdi. Bir adama uğradım. Davarlarını topladı. İki yaşında bir devesini almam gerekti.
Ben: Bunu ver; çünkü zekatın budur, dedim.
O: Bunun ne sütü var, ne de sırtınabinilir. Fakat işte sana genç, iri ve semiz bir deve, onu al.
Ben: Alamam. Çünkü buna hakkım yok. İşte Allah’ın Resulü yakında. İstersen git; bana dediğini ona da söyle. Eğer o kabul ederse ben de kabul ederim. Yok reddederse ben de reddederim.
O: Peki, öyle olsun.
Adam benimle çıktı. O deveyi de yanına aldı. Resulullah’a gelince şöyle dedi: Ya Nebiyyah, Memurun geldi, malımın zekatnı almak istedi. Allah’a yemin ederim ki, şimdiye kadar zekat için kapıma ne Resululah, ne de memuru geldi. Malımı topladım. iki yaşında bir deve lazım geldiğini söyledi. Onun ise ne sütü var, ne de sırtına binilir. Ben ona genç, iri ve semiz bir dişi deve gösterdim; kabul etmedi. Deve de işte. Sana getirdim, ya Resulullah, al. Efendimiz: Vermem gereken o devedir. Eğer hayır için bunu verirsen Allah sana ecir ve sevap verir, biz de kabul ediriz, dedi. Adam: Devem işte, ya Resulallah, al dedi. Peygamberimiz devenin alınmasını emir buyudu ve adamın malına bereket duası etti. Hadisi Ebu Davud rivayet etmiştir.