sümeyra
Mon 19 December 2011, 03:16 pm GMT +0200
4219) "... Semûre bin Cündüb (Radiyallâhü Anh)den
4219) "... Semûre bin Cündüb (Radiyallâhü Anh)den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir :
Haseb (yâni kişiyi halk nazarında yücelten şey) maldır. Kerem (yâni kişiyi Allah katında yücelten şey) de takvadır."[102]
İzahı
Bu hadisi Tirmizi "Hucürât" sûresinin tefsiri'bölümünde rivayet etmiştir. Ayrıca Ahmed ve Hâkim de rivayet etmişler.
Hadiste geçen "Haseb" kelimesinin asıl mânâsı kişinin iftihar vesilesi ettiği gerek kendisine gerekse baba ve dedelerine âit dünyalık meziyetler ve şereflerdir. "Kerem" de kişinin hayır, şeref ve faziletleri kendisinde toplamasıdır. T ı y b i: Bu tarifler kelimelerin lügat mânâlarıdır, dedikten sonra sözüne devamla söyle der:
Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm) bu iki kelimeyi lügat mânâlarından alarak halk arasında meşhur olan mânâ ile Allah katında makbul olan mânâlara aktarmıştır. Yâni halk nazarında fakir olan kimse için hiç bir şeref yoktur. Çünkü fakire hürmet edilmez, önemli toplantılara çağınlmaz. Şeref ve değer yalnız dünyalığı olanlara veriliyor. Allah katında ise değer, kıymet, şeref ve üstünlük ancak takva, yâni Allah korkusu ve O'na itaat etmekledir
4219) "... Semûre bin Cündüb (Radiyallâhü Anh)den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir :
Haseb (yâni kişiyi halk nazarında yücelten şey) maldır. Kerem (yâni kişiyi Allah katında yücelten şey) de takvadır."[102]
İzahı
Bu hadisi Tirmizi "Hucürât" sûresinin tefsiri'bölümünde rivayet etmiştir. Ayrıca Ahmed ve Hâkim de rivayet etmişler.
Hadiste geçen "Haseb" kelimesinin asıl mânâsı kişinin iftihar vesilesi ettiği gerek kendisine gerekse baba ve dedelerine âit dünyalık meziyetler ve şereflerdir. "Kerem" de kişinin hayır, şeref ve faziletleri kendisinde toplamasıdır. T ı y b i: Bu tarifler kelimelerin lügat mânâlarıdır, dedikten sonra sözüne devamla söyle der:
Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm) bu iki kelimeyi lügat mânâlarından alarak halk arasında meşhur olan mânâ ile Allah katında makbul olan mânâlara aktarmıştır. Yâni halk nazarında fakir olan kimse için hiç bir şeref yoktur. Çünkü fakire hürmet edilmez, önemli toplantılara çağınlmaz. Şeref ve değer yalnız dünyalığı olanlara veriliyor. Allah katında ise değer, kıymet, şeref ve üstünlük ancak takva, yâni Allah korkusu ve O'na itaat etmekledir