Esila
Fri 28 January 2011, 01:24 pm GMT +0200
Peygamber (S.A.V.)´İn Tavafı Nasıldı?
Peygamber (S.A.V)´İn, Veda Haccında İfrad, Temettü Veya Kıran´dan Hangisine Niyet Edip İhrama Girdiği
Fasıl
Fasıl
Hz. Peygamberin Hac Veya Umreden Birini Belirlemeksizin Mutlak Olarak İhrama Niyet Edişini Söyleyenlerin Dayanağı
Rasûlullah (S.A.V)´In Telbiyesi
Rasûlullah´ın Haccıyla İlgili Olarak Cabir B. Abdullah´ın Rivayet Ettiği Hadis.
Rasûlullah (S.A.V)´In Hac Ve Umre İçin Medine´den Mekke´ye Giderken Namaz Kıldığı Yerler
Peygamber (S.A.V.)´İn Mekke´ye Girişi
Peygamber (S.A.V.)´İn Tavafı Nasıldı .
Peygamber (Sav.)´İn Tavaf Esnasında Remel Ve İztiba1 Yapması
Peygamber (S.A.V.)´İn Safa Ve Merve Arasındaki Sa´yı
Peygamber (S.A.V)´İn, Veda Haccında İfrad, Temettü Veya Kıran´dan Hangisine Niyet Edip İhrama Girdiği
Peygamber (s.a.v.)´in Veda haccmda ifrada niyet ettiğine dair hadisler şunlardır:
İmam Şafiî, Hz. Aişe´nin şöyle dediğini rivayet eder:
"Rasûlullah (s.a.v.), ifrad haccma niyet etti ve böylece ifrad haccı yaptı."
İmam Ahmed b. Hanbel, Hz. Aişe´nin şöyle dediğini rivayet eder:
"Rasûlullah (s.a.v.), ifrad haccı yaptı."
Neseî, Hz. Aişe´nin şöyle dediğini rivayet eder:
"Rasûlullah, sadece hac için telbiye getirdi."
İmam Ahmed b. Hanbel, Hz. Aişe´nin şöyle dediğini rivayet eder:
"Rasûlullah (s.a.v.)´la birlikte hac için Medine´den yola çıktık. Kimimiz hac için ihrama girdi. Kimimiz umre için ihrama girdi. Kimimiz hem hac hem umre için ihrama girdi. Rasûlullah (s.a.v.), sadece hac için ihrama girdi. Umre için ihrama girenler Beyt´i tavaf edip Safa ve Merve arasında sa´y yaptıktan sonra ihramdan çıktılar. Hac için veya hac ile umre için ihrama girmiş olanlar, kurban bayramının birinci gününe kadar ihramdan çıkmadılar."
İmam Ahmed b. Hanbel, Hz. Aişe´nin şöyle dediğini rivayet eder:
"Rasûlullah (s.a.v.), sadece hac için ihrama girdi. İnsanların bir kısmı hac ve umre için ihrama girdi. Bir kısmı da sadece umre için
ihrama girdi."
İmam Ahmed b. Hanbel´in, Hz. Aişe (r.anha)´den rivayet ettiği hadis şöyledir: "Rasûlullah (s.a.v.), Veda haccmda insanlara emir verdi ve şöyle dedi: "Hacdan önce umreye başlamak isteyen kimse böyle yapsın." Rasûlullah (s.a.v.)´m kendisi ise ifrad haccı yaptı. Umre yapmadı."
Bu, sadece Ahmed b. Hanbel´in rivayet ettiği çok garib bir hadistir. Senedinde pek şaibeli bir durum yoksa da lafzında şiddetli bir münkerlik vardır. Çünkü: "Umre yapmadı." denmektedir.
Eğer bununla Hz. Peygamber´in hacla birlikte ve hacdan önce umre yapmadığı kastedilmiş ise, bu onun ifrad haccı yapmış olduğuna kail olanların görüşüdür. Eğer bütünüyle umre yapmadığı yani hacdan önce, hacla beraber ve hacdan sonra umre yapmadığı kastedilmiş ise, bu, hiçbir âlimin kabul etmeyeceği bir görüştür. Ben bunu böyle biliyorum. Sonra bu, Hz. Aişe´den ve diğerlerinden sahih olarak varid olan rivayetlere de muhaliftir. Çünkü bu rivayetlere göre Peygamber (s.a.v.), dört kez umre yapmıştır. Bu umrelerin tamamını zilkade ayında yapmıştır. Sadece Veda haccıyla beraber yaptığı umre hariç. O, zilkade ayının dışında yapılmıştır.
Bütün bunlarla ilgili açıklamalar, "Hacc-ı Kıran" bahsinde verilecektir. Doğrusunu Allah bilir.
İmam Ahmed b. Hanbel´in de Hz. Aişe´den rivayet ettiği hadis böyledir. Bu rivayete göre Hz. Aişe şöyle demiştir:
"Rasûlullah (s.a.v.), Veda haccmda hac ve umre için ihrama girdi ve beraberinde kurbanlığını da götürdü. Yanındaki insanların bir kısmı umre için ihrama girmişti. Ben de umre için ihrama girenlerdendim ve kurban götürmemiştim. Rasûlullah, gelince bize şöyle dedi:
- Sizden umre için ihrama girmiş olup da beraberinde kurbanını getirmiş olanlar Beyt´i tavaf etsinler, Safa ve Merve arasında sa´y yapsınlar ve haclarını tamamlayıp kurbanlıklarını bayramın birinci günü kesmeden ihramdan çıkmasmlar. Kendilerine haram olan hiçbir şey o zamana kadar helal olmaz. Sizden umre için ihrama girmiş olup da kurbanlığım getirmemiş olanlar, Beyt´i tavaf etsinler. Safa ve Merve arasında sa´y yapsınlar. Sonra saçlarını kısaltıp ihramdan çıksınlar. Sonra da hac için ihrama girsinler ve kurbanlarını kessinler. Kurbanlık hayvan bulamayan; üç günü hacda, yedi günü de ailesinin yanma döndüğünde olmak üzere (toplam on gün) oruç tutsun."
Rasûlullah (s.a.v.), vaktinin kaçırılmasından korktuğu haccı öne aldı. Umreyi sonraya bıraktı."
Bu, İmam Ahrned´in yalnız basma rivayet ettiği bir hadistir. Lafızlarının bir kısmında münkerlik vardır. Bir kısmımnsa, sahih hadislerde teyid edici şahidleri vardır. Çünkü bu hadiste geçen: "Rasûlullah, vaktinin kaçırılmasından korktuğu için haccı öne aldı, umreyi sonraya bıraktı (Yani ifrad haccı yaptı)." cümleleri ile, hadisin ilk kısmında geçen: "Rasûlullah hac ve umre için ihrama girdi (Yani kıran haccı yaptı.)." cümlesi arasında uyum görülmemektedir.
Eğer bu rivayette, Hz. Aişe, Hz. Peygamberin hem hac hem umre için ihrama girdiğini, hac fiillerini öne aldığını, hac fiillerini tamamladıktan sonra umre için ihrama girdiğini kasdetmiş, yani ifrad hac-cına kail olanların dediği gibi demiş ise,´zaten biz de bu hususta hemfikiriz.
Eğer Hz. Aişe, bu sözü ile Hz. Peygamber´in hac ihramına girdikten sonra ve umreyi tamamen tehir etmiş olduğunu kasdetmiş ise, bu, âlimlerden hiçbirinin katılmadığı bir görüş olarak bilinmektedir. Yok eğer Hz. Aişe, Hz. Peygamber´in hac fiillerini yaparak umre fiillerinden iktifa etmiş, yani umresinin hacca girmiş olduğunu kasdetmiş ise ki bu da kıran haccına kail olanların görüşüdür. Onlar, Hz. Peygamber´in ifrad haccı yaptığına dair rivayette bulunanların sözünü şöyle tevil etmektedirler: Peygamber Efendimiz, ifrad haccı yaptı, denilirken o, her ne kadar hacla birlikte umreye niyet etmişse de hac fiillerini ayrı olarak eda etmiştir. Çünkü Hz. Peygamber´in ifrad haccı yaptığını rivayet edenlerin hepsi, onun kıran haccı yaptığını da rivayet etmişlerdir. Nitekim bununla ilgili açıklama ileride de gelecektir. Doğrusunu Allah bilir.
İmam Ahmed b. Hanbel, Ebu Muaviye kanalı ile Cabir b. Abdullah´ın şöyle dediğini rivayet eder:
"Rasûlullah (s.a.v.), Veda haccmda sadece hacca niyet edip ihrama girdi."
Beyhakî, Cabir b. Abdullah´ın şöyle dediğini rivayet eder: "Rasûlullah (s.a.v.) Veda haccında, beraberinde umre bulunmayan hacca niyet edip ihrama girdi."
Sahih-i Müslim´de Cabir´in şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Hac İçin ihrama girdik. Umreyi bilmiyorduk."
İbn Mace, Cabir´in şöyle dediğini rivayet eder:
"Rasûlullah (s.a.v.), ifrad haccı yaptı."
İmam Ahmed b. Hanbel, Cabir b. Abdullah´ın şöyle dediğini rivayet eder:
"Rasûlullah (s.a.v.) ile ashabı, hac için ihrama girdiler. Onlardan hiçbirinin beraberinde kurbanlık hayvan yoktu. Sadece Peygamber (s.a.v.) ile Talha´nm yanında kurbanlık hayvan vardı."
İmam Ahmed b. Hanbel, İsmail b. Muhammed kanalı ile Abdullah b. Ömer´in şöyle dediğini rivayet eder:
"Peygamber (s.a.v.)´le birlikte ifrad haccı için ihrama girdik."
Müslim, İbn Ömer´in şöyle dediğini rivayet eder:
"Rasûlullah (s.a.v.), ifrad haccı için ihrama girdi."
Hafız Ebu Bekir el-Bezzar, İbn Ömer´in şöyle dediğini rivayet e-der:
"Rasûlullah (s.a.v.), ifrad haccı için ihrama girdi;"
Hafiz el-Beyhakî, İbn Abbas´m şöyle dediğini rivayet eder:
"Rasûlullah (s.a.v.), hac için (ihrama girip) telbiye getirdi. Zilhiccenin dördüncü gününde Mekke´ye geldi. Batha´da bize sabah namazını kıldırdı. Sonra şöyle dedi: "Dileyen, hac niyetini umreye çevirebilir."
Katade, İbn Abbas´m şöyle dediğini rivayet eder:
"Rasûlullah (s.a.v.) Zu´1-Huleyfe´de öğle namazım kıldı. Sonra bir kurbanlık deve getirilmesini istedi. Getirdiler, devenin hörgücünün sağ tarafını işaretledi. Sonra bineğinin getirilmesini emretti. Bineğine bindi. Zu´1-Huleyfe önündeki Beyda düzlüğüne yöneldi. O esnada hac için telbiye getirdi."
Hafız Ebu´l-Hasan ed-Darekutnî, Abdurrahmanın babası Esved´-in şöyle dediğini rivayet eder:
"Ebu Bekirle birlikte haccettim. O ifrad haccı yaptı. Ömer´le birlikte haccettim, o ifrad haccı yaptı. Osman´la birlikte haccettim, o da ifrad haccı yaptı."
Biz bunları burada naklettik. Açıkça görüldüğü gibi o büyük imamlar, bunu Rasûlullah´tan gördükleri için böyle yapmışlardı. Yani ifrad haccı yapmışlardı. Doğrusunu Allah bilir.
Darekutnî, İbn Ömer´in şöyle dediğini rivayet eder:
"Peygamber (s.a.v.), Attab b. Üseyd´i hac emiri olarak tayin etti. Bunun üzerine Üseyd ifrad haccı yaptı. Sonra hicri dokuzuncu senede Ebu Bekir´i hac emiri tayin etti. O da ifrad haccı yaptı. Hicri onuncu senede Peygamber (s.a.v.)´in kendisi hacca gitti, ifrad haccı yaptı. Rasûlullah (s.a.v.) vefat ettikten sonra Ebu Bekir halife oldu. Hacca Ömer´i gönderdi. Ömer, ifrad haccı yaptı. Sonra Ebu Bekir´in kendisi de hacca gitti, ifrad haccı yaptı. Ebu Bekir vefat etiğinde Ömer halife oldu. O da Abdurrahman b. Avfı hacca gönderdi. O da ifrad haccı yaptı. Ömer´in kendisi de hacca gitti. İfrad haccı yaptı. Sonra Osman kuşatma altına alındı. Abdullah b. Abbas insanlara haccı ifa ettirdi. O da ifrad haccı yaptı."
Hz. Peygamberin temettü haccı yaptığına dair hadisler ise şöyledir:
İmam Ahmed b. Hanbel, Abdullah b. Ömer´in şöyle dediğini rivayet eder:
"Rasûlullah (s.a.v.), Veda haccmda önce umre, sonra hac yaparak temettü haccı yaptı. Telbiye getirdi. Zu´1-Huleyfe´den kurbanını şevketti. Rasûlullah (s.a.v.), umre için (ihrama girip) telbiye getirdi. Sonra hac için (ihrama girip) telbiye getirdi. İnsanların bir kısmı Zu´l-Huleyfe´den kurbanlıklarım sevk edip kurban kestiler. Kimileri kurban kesmediler. Rasûlullah (s.a.v.), Mekke´ye gelince insanlara şöyle dedi:
- Sizden kurbanlığını sevk eden kişi, haccını tamamlamadıkça ihram yasakları kendisine helal olmaz. Kurbanlığını sevk etmeyen kimse ise Beyt´i tavaf edip, Safa ve Merve´yi sa´y ettikten sonra saçını kısaltsın ve ihramdan çıksın, sonra hac için (ihrama girip) telbiye getirsin ve kurbanını kessin. Kurbanlık hayvan bulamayan kimse üçü hacda, yedisi de ailesine döndüğünde olmak üzere (toplam on gün) oruç tutsun."
Rasûlullah (s.a.v.), Mekke´ye geldiğinde Beyt´i tavaf etti. Sonra hacer-i esvedi istilam etti. Ondan sonra tavafın yedi şavtmdan (turundan) üçünü koşarak, diğerlerini de normal yürüyüşle yürüyerek ifa etti. Tavafı tamamladığı zaman Makanı-ı İbrahim´de iki rekat namaz kıldı. Selam verdikten sonra Safa tepesine geldi. Bu tepe ile Merve arasında sa´y yaptı. Haccını tamamlamadan ihramdan çıkmadı. Kurban bayramının birinci günü kurbanını kesti. İfada tavafını yaptı. O da Rasûlullah (s.a.v.) gibi kurbanını kesti. İnsanlarla birlikte kurbanını sevk edip getirmişti.
İmam Ahmed b. Hanbel, Urve b. Zübeyr´den rivayet .etti ki, Hz. Aişe, Rasûlullah (s.a.v.)´m temettü haccı yaptıklarını kendisine haber vermiştir.
Üç kavle göre bu hadis müşkilattandır. İfrad kavline gelince, bu hadiste, ya hacdan önce veya hac ile birlikte Hz. Peygamber´in umre yaptığının isbatı vardır. Özel temettü kavline gelince, bu hadiste, Hz. Peygamber´in Safa ile Merve arasında sa´y yaptıktan sonra ihramdan çıkmadığı söylenmektedir ki, bu, temettü haccı yapan kimsenin durumuna uymamaktadır.
Hz. Peygamber´in ihramdan çıkmasına kurbanlığını sevk etmiş olmasının mani olduğunu iddia edenlere gelince, bu husus, İbn Ömer´in Hafsa´dan rivayet ettiği hadisten de anlaşılmaktadır.
Hafsa demiş ki:
- Ya Rasûlallah, şu insanlara ne oluyor ki, sen umre ihramından çıkmadan onlar umre ihramından çıkmışlardır
Rasûlullah, cevaben demiş ki:
- Ben saçımı birbirine yapıştırdım, keçeleştirdim. Kurbanlık hayvanımın boynuna gerdanlık taktım. Kurban kesmeden ihramdan çıkmam."
Bu hadise dayanarak Hz. Peygamber´in ihramdan çıkmasına, kurbanlığım sevketmiş olmasının engel olduğunu iddia edenlerin iddiaları, dayanaktan yoksundur. Zira "Kıran haccı"nm ispatına dair varid olan hadisler, bu kavli reddetmekte ve Hz. Peygamber´in ilk olarak umre için ihrama girip telbiye getirişini, Safa ve Merve arasında sa´y yaptıktan sonra hac ihramına girip telbiye getirişini imkansız kılmaktadır. Çünkü onun böyle hac yaptığını sahih veya hasen hatta zayıf bir senedle rivayet eden hiç kimse görülmemiştir.
"Rasûlullah (s.a.v.), Veda haccmda umreden temettü yaptı." hadisinde eğer Hz. Peygamber´in Özel temettü yaptığı kastedilmiş ise sa´ydan sonra ihramdan çıkmış olması gerekirdi ki, hakikat böyle değildir. Çünkü hadisin ifadesinde bunu reddeden unsurlar vardır. Sonra haccma bitişik ve mukarin olan umresinin isbatmda da bunu men eden ve imkansız kılan ifadeler vardır. Yok eğer bu hadis ile umumi temettü kastedilmiş ise buna kıran haccı da dahil olur ki, kastedilen mana da budur.
"Rasûlullah (s.a.v.), önce umre için telbiye getirdi. Sonra hac için telbiye getirdi." Sonra da hac lafzım kullanarak telbiye getirmiş, yani: "Lebbeyk Allahümme umreten ve haccen" demiş ise, bu anlaşılması kolay olan bir husustur ki, kıran haccma da aykırı değildir. Yok eğer bununla önce umre için telbiye getirdiği, sonra tavaftan önce haccı da buna dahil ettiği kastedilmiş ise yine kıran haccı yapmış olur.
Şayet Hz. Peygamber´in umre için ihrama girip telbiye getirdiği, umre menasikini tamamladıktan, ihramdan çıktıktan, ya da iddia edenlerin iddia ettikleri gibi kurbanım sevk etmiş olmasından dolayı ihramdan çıkmadan ve Mina´ya gitmeden önce hac için ihrama girip telbiye getirmiş olduğu kastedilmiş ise, onun böyle yaptığını önceki sayfalarda da söylediğimiz gibi sahabelerden her hangi biri bize nakletmiş değildir. İnsanlardan böyle bir iddiada bulunan varsa, onun sözü reddedilmiştir. Çünkü böyle bir söz nakle uygun değildir. Kjlranın ispatına dair varid olan hadislere de muhaliftir. Hatta ifrad haccma dair varid olan hadislere de aykırıdır. Doğrusunu Allah bilir. Allah bilir ya, doğrusu ve açıkça anlaşılanı şudur ki, Haccac´m, İbn Zübeyr´i kuşatma altına aldığı zaman da ifrad haccmı yapan İbn Ömer´e şöyle denilmiş:
- İnsanlar arasında birşeyler oluyor. Haccım şu sene yapmasan da bir sonraki seneye erteleseri iyi olmaz mı
İbn Ömer, şöyle cevap vermiş:
- Şu halde ben de Peygamber (s.a.v.)´in yaptığı gibi yaparım. Yani Hz. Peygamber, Hudeybiye senesinde Mekke´ye girmekten
menedildiği zaman Zu´1-Huleyfe´de umre ihramına girmiş, sonra Zu´l-Huleyfe´nin ilerisindeki Beyda düzlüğüne doğru gitmişti.
Bunu kastederek İbn Ömer şöyle demişti: "Şimdiki durumumuzla Hz. Peygamberin durumu aynıdır. Peygamber (s.a.v.), umre ile birlikte hac için ihrama girip telbiye getirmişti."
Ravinin düşüncesine ve inancına göre Rasûlullah (s.a.v.), umre ile birlikte hac ihramına niyet edip telbiye g