- Peygamber (S.A.V.)´in Sağlığında Kullandığı Elbise, Silah, Binek Ve Diğer Eşyal

Adsense kodları


Peygamber (S.A.V.)´in Sağlığında Kullandığı Elbise, Silah, Binek Ve Diğer Eşyal

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Esila
Mon 20 December 2010, 12:08 pm GMT +0200
Peygamber (S.A.V.)´in Sağlığında Kullandığı Elbise, Silah, Binek Ve Diğer Eşyaları


Rasûlullah (Sav.)´In Cariyeleri

Köle Ve Cariyeleri Dışında Rasûlullah´a Hizmet Edenler Enes B. Malik.

Esla B. Şerik.

Esma B. Harise.

Şeddah El-Leysî

Bilal B. Rebah El-Habeşî

Habbe Ve Seva´

Zu-Mihmer.

Rebia B. Ka´b El-Eslemî

Sa´d.

Abdullah B. Revaha.

Abdullah B. Mesud.

Ukbe B. Amir.

Kays B. Sa´d.

Muğire B. Şu´be.

Mikdad B. Esved.

Muhacir.

Ebusemh.

Rasûlullah (S.A.V.)´In Yanında Bulunan Vahiy Katipleri

Fasıl

Peygamber (S.A.V.)´in Sağlığında Kullandığı Elbise, Silah, Binek Ve Diğer Eşyaları

Yüzükten Vazgeçmeye Dair Rivayetler.

Peygamber (S.A.V.)´İn Kılıcı

Peygamber (S.A.V.)´İn Giydiği Ayakkabıları

Hz. Peygamberin Bardağı

Peygamber (S.A.V.)İn Sürmeliği

Peygamber (S.A.V.)´İn Hırkası

Peygamber (S.A.V.)´În Atları Ve Binekleri


Rasûlullah (Sav.)´In Cariyeleri


Bunlardan biri, Emetullah binti Rezine´dir. Doğrusunu söylemek gerekirse bunun annesi Rezine, Rasûlullah´ın yanında bulunmuştu. Nitekim bu, ileride de anlatılacaktır. Ancak İbn Ebi Asım´m rivaye­tinde anlatıldığına göre Beni Kurayza ve Nadir gününde Rasûlullah (s.a.v.), Safiye´yi esir aldı. Sonra azad etti. Onunla evlendi. Mehir olarak da ona Emetullah´m annesi Rezine´yi (Rüzeyne ) verdi.

Bu, gerçekten garib bir hadistir.

Rasûlullah´m cariyelerinden biri de Ümeyme´dir. Şamlılar, ondan hadis rivayet etmişlerdir. Zübeyr b. Nüfeyr de onun Rasûlullah´a ab-dest alırken yardımcı olduğunu rivayet etmiştir. Günün birinde ona bir adam gelmiş ve:

- Bana tavsiyede bulun, deyince, o da şöyle cevap vermişti: «Kesi­lip parçalansan da, ateşle yakılsan da hiçbir şeyi Allah´a ortak koş­ma. Kasıtlı olarak hiçbir namazı terketme. Bir kimse, kasıtlı olarak namazı terkederse, Allah ve Rasûlünün zimmeti dışına çıkmış olur. Sarhoş edici şeyi içme. Çünkü sarhoş edici şeyleri içmek, her günahın başıdır. Ana ve babana asi olma. Ailenden ve dünyalığından sıyrılıp çıkmanı sana emretseler de onlara karşı gelme.»

Rasûlullah´m cariyelerinden biri de Ümmü Eymen´dir. Ümmü Eymen´in asıl adı Bereke binti Salebe b. Amr b. Husayn b. Malik b. Seleme b. Amr b. Numan el:Habeşiye´dir. Ancak daha çok Ümmü Ey-men künyesi ile çağrılırdı. Eymen, onun ilk kocası Ubeyd b. Zeyd el-Habeşî´den doğan oğludur. Bu kadın, ilk kocası Ubeyd´den sonra Zeyd b. Harise ile evlenmiş, ona Üsame b. Zeyd´i doğurmuştur. Bu kadın, Ümmü Ziba künyesi ile tanınırdı.

İki kez hicret etmiştir. Allah ondan razı olsun. Annesi, Amine binti Vehb´le birlikte Rasûlullah´m bakıcılığını yapmıştı. Rasûlullah (s.a.v.)´a babasından miras kalmıştı. Vakidî böyle demiştir. Diğerleri­nin dediklerine göre Rasûlullah´a annesinden miras kalmıştır. Hz. Hatice´nin kızkardeşinin cariyesi olduğunu, onun tarafından Rasûlul­lah´a hibe edildiğini, ilk zamanlarda iman ettiğini, ancak peygamber­den sonra hicret ettiğini söyleyenler de olmuştur. Hz. Peygamberin vefatından sonra Ebu Bekir tarafından ziyaret edildiğini, bu ziyarette Hz. Ömer´in de hazır bulunduğunu, bu iki zatın kendisini ziyaret et­tikleri esnada ağladığını, bunun üzerine ağlayınca da Ebu Bekir´le Ömer´in kendisine:

- Sen bilmez misin ki, Allah katındaki şeyler Rasûlullah için daha hayırlıdır diye sorduklarını, onunsa şu cevabı verdiğini:

- Ağlıyorum, çünkü artık gökten vahiy gelmeyecektir.

Bunun üzerine Ebu Bekir´le Ömer´in de onunla beraber ağlamaya başladıklarını, daha önce anlatmıştık.

"et-Tarih" adlı eserinde Buharî, Abdullah b. Yusuf tariki ile Züh-rî´nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:

«Ümmü Eymen, yaşlanmcaya kadar Peygamber (s.a.v.)´e hizmet etti. Peygamber (s.a.v.), onu azad etti. Sonra onu, Zeyd b. Harise ile evlendirdi. Bu kadın, Peygamber -(s.a.v.)´in vefatından beş ay sonra öldü. Altı ay sonra vefat ettiğini söyleyenler de olmuştur. Hz. Ömer´in öldürülmesinden sonra yaşadığını söyleyenler vardır.»

Muhammed b. Sa´d, Vakidî´nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:

«Üminü Eymen, Osman b. Affan´m hilafetinin başlangıcında vefat etmiştir.»

Vakidî, Yahya b. Said b. Dinar kanalı ile şöyle rivayette bulun­muştur:

«Rasûlullah (s.a.v.), Ümmü Eymen´e: "Ey Anacığım!" diye hitab eder ve ona bakınca da: "Bu, benim ailemin son kalanıdır." derdi.»

Ebu Bekir b. Ebi Hayseme, Süleyman b. Ebi Şeyh´ten rivayet etti-ki: «Peygamber (s.a.v) şöyle dermiş: Ümmü Eymen, annemden sonra (gelen ikinci) annemdir.»

Vakidî, Medineli arkadaşlarının şöyle dediklerini, rivayet etmiş­tir:

«Ümmü Eymen, su içmekte olan Peygamber (s.a.v.)´e baktı. Ona:

- Bana da su ver, dedi. Onun böyle dediğini gören Hz. Aişe, (kıza­rak) Ümmü Eymen´e:

- Sen bunu Rasûlullah´a mı söylüyorsun diye çıkıştı. Ümmü Eymen de:

- Benim ona yaptığım hizmet çok uzun süreli olduğu için bunu is­temeye hakkım var, dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) ona:

- Doğru söyledin, dedi ve getirip ona su içirdi.»

Mufaddal b. Gassan, Vehb b. Cerir kanalı ile Osman b. Kasım´m şöyle dediğini rivayet etmiştir:

«Ümmü Eymen, hicret yolculuğuna çıktığında Ravha´dan sonraki Munsaraf mevkiinde geceledi. Oruçlu idi. Çok susamıştı. Susuzluk­tan bitkin düşmüştü. Ona gökten içi su dolu ve beyaz bir ipe bağlı bir kova sarkıtıldı. O da dedi ki:

- Ben o kovadaki suyu içtim. Artık hiç susamadım. Çok sıcak gün­lerde oruç tuttuğum halde artık hiç susuzlukta karşılaşmadım!»

Hafız Ebu Ya´lâ, Muhammed b. Ebu Bekr el-Mukaddemî kanalı ile Ümmü Eymen´in şöyle dediğini rivayet etmiştir:

«Rasûlullah (s.a.v.)´m, içine küçük abdestini yaptığı bir çömleği vardı. Sabah olunca: Ey Ümmü Eymen, çömlekteki idrarı boşalt, der­di. Bir gece uykudan uyandım. Çok susamıştım. Çömlektekini içtim. Rasûlullah (s.a.v):

- Ey Ümmü Eymen, çömlektekini dök, dedi. Ben de:

- Ya Rasûlallah, geceleyin uyandığımda çok susamıştım. Çömlek­tekini içtim, dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) dedi ki:

- Bu günden sonra artık karın ağrısından şikayetçi olmayacak­sın!»[1]

"el-Gabe" adlı eserinde İbnu´1-Esir, Haccac b. Muhanımed kanalı ile Ümeyme binti Rakika´nm şöyle dediğini rivayet etmiştir:

«Peygamber (s.a.v.)´in ağaçtan oyulmuş bir kabı vardı. Onun içine küçük abdestini yapar ve kanepesinin altına koyardı. Bereke adında­ki bir kadın gelip o kabtaki idrarı içti. Bilahare Rasûlullah, o kabı sordu. Kendisine Bereke´nin kaptakini içtiği söyleyince şöyle buyur­du: Bereke kendini ateşten, bir duvar ile korudu.»

Hafiz Ebu´l-Hasen b. Esir dedi ki: Peygamber (s.a.v.)´in idrarını içen kadının, Ümmü Habibe ile birlikte Habeşistan´dan gelen Bereke el-Habeşiye olduğu söylenmiştir. Bu iki kadın arasında fark vardır. Doğrusunu Allah bilir.

Büreyre´ye gelince o, Ebu Ahmed b. Cahş ailesinin mülkiyetinde­ki bir cariye idi. Onunla mükateblik akdi yaptılar. Hz. Aişe de onu onlardan satın alıp azad etti. Böylece onun azadlısı oldu. Nitekim Bu-harî ve Müslim´in sahihlerinde bu konuda hadis varid olmuştur. An­cak İbn Asakir, bu kadınlardan söz etmemiştir.

Rasûlullah´m cariyelerinden biri de Hadre´dir. Bunu, İbn Mendeh söylemiş ve bu husustaki görüşünü şöyle ifade etmiştir: Muaviye, Ca­fer´in babası Muhammed´in şöyle dediğini rivayet etmiştir: «Peygam­ber (s.a.v.)´in Hadre adında bir hizmetçisi vardı.»

Muhammed b. Sa´d, Selma´nın şöyle dediğini rivayet etmiştir:

«Ben, Hadre, Radva ve Meymune binti Sa´d, Peygamber (s.a.v.)´in hizmetçileri idik. Peygamber (s.a.v.), hepimizi azad etti.»

Rasûlullah (s.a.v.)´m cariyelerinden biri de Huleyse´dir. Aslında bu, Hz. Ömer´in kızı Hafsa´nın azadlısıdır.

"el-Gabe" adlı eserinde İbnu´1-Esir dedi ki: Hafsa ve Aişe´nin, Şev­de binti Zem´a ile kıssaları ve bu iki kadının Şevde ile şakalaşmaları hakkında Huleyse şöyle bir rivayette bulunmuştur: «Hz. Hafsa ile Hz. Aişe, Şevde binti Zem´a´ya dediler ki: "Deccal çıkmış." Şevde de içinde ateş yakmakta oldukları bir eve gizlendi. Bunun üzerine onlar gülme­ye başladılar. Rasûlullah (s.a.v.) gelip:

- Neyiniz var, ne oluyor diye sorunca, onlar, Sevde´ye yaptıkları­nı anlattılar. Rasûlullah gidip Sevde´yi gördü. Şevde, ona dedi ki:

- Ya Rasûlallah, Deccal çıktı mı

- Hayır.

- Çıktığını sanıyorum!

Böyle dedikten sonra saklandığı evden çıktı. Ve üzerindeki örüm­cek ağlarını silkelemeye başladı.»

İbnu´1-Esir, Selman-ı Farisî´nin sahibesi Huleyse´den söz etmiş ve şöyle demiştir: «Selmanın İslâm´a girişi, onun Selman´ı azad edişi ve azadlık bedeli olarak Rasûlullah´m ona bedel ödemesi hakkında anla­tılacak şeyler vardır. Selman, azadlık bedeli olarak sahibesi için 300 fidan dikmişti.»

Rasûlullah´m cariyelerinden biri de Havle´dir. İbnu´1-Esir böyle demiştir. Bu kadın, RasûlullahJa hizmet ederdi. Farkında olmadıkları halde Peygamber (s.a.v.)´in kanepesi altında bir köpek yavrusunun Ölümü nedeniyle vahyin gecikmesiyle ilgili bir hadisi bu cariye riva­yet etmiştir. Kanepe altındaki köpek yavrusunun leşi çıkarıldıktan sonra vahiy gelmeye başlamış ve şu ayet-i kerime nazil olmuştu:

«Kuşluk vaktine andolsun. Sükuna erdiği zaman geceye andol-sun....»

Bu, garip bir rivayettir. Meşhur kavle göre bu ayetler, başka bir sebeble nazil olmuşlardır. Doğrusunu Allah bilir.

Rasûlullah´m cariyelerinden biri de Rezine´dir. İbn Asakir dedi ki: Doğrusu bu cariye, Safiye binti Hüyey´in mülkiyetinde idi. Rasû­lullah (s.a.v.)´a hizmet ederdi.

Ben derim ki: Rezine´nin kızı Emetullah´m tercüme-i halinden bahsederken demiştik ki, Rasûlullah, Safiye binti Hüyey ile evlenir­ken, ona mehir olarak Emetullah´m annesi Rezine´yi vermişti. Demek ki Rezine, Rasûlullah´m mülkiyetinde idi.

Harız Ebu Ya´lâ, Rezine kızı Emetullah´m şöyle dediğini rivayet etmiştir:

«Rasûlullah (s.a.v.), Kurayza ve Nadir gününde Cenâb-ı Allah kendisine fetih nasib ettiği zaman Safiye´yi esir aldı. Safiye, götürül­mekte olan kadınları görünce: "Allah´tan başka ilâh bulunmadığına, senin de Allah´ın Rasûlü olduğuna şahadet ederim." dedi. Bunun üze­rine eli Rasûlullahın elinde olduğu halde Rasûlullah, onu serbest bı­rakıp azad etti, sonra kendisi ile evlenme talebinde bulundu. Evlenir­ken ona Rezine´yi mehir olarak verdi.»

Doğrusu şu ki: Rasûlullah (s.a.v.), Safiye´yi Hayber ganimetleri arasında mülkiyetine aldı. Onu azad etti. Mehir olarak azadlığmı ona verdi. Kurayza ve Nadir gününde Rasûlullah´m mülkiyetine geçmiş olduğunu söylemek, hakikati karıştırmaktır. Çünkü Hayber savaşı ile Kurayza ve Nadir savaşı arasında iki senelik bir zaman farkı var­dır. Doğrusunu Allah bilir.

Hafız Ebu Bekir el-Beyhakî, "Delâil" adlı eserde Üleyke binti Kü-meyt el-Atike´nin annesi Emine´nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:

«Rasûlullah´m azadlı cariyesi olan Rezine´nin kızı Emetullah´a dedim ki:

- Ey Emetullah, annenin, Rasûlullah (s.a.v.)´m aşura orucunu an­lattığım hiç işittin mi

- Evet, Rasûlullah (s.a.v.), aşura günü orucuna büyük önem verir­di. Kendi çocuklarını ve Fatıma´mn çocuklarını çağırır, ağızlarına tü­kürür ve annelerine: "Bunları geceye kadar emzirmeyin." derdi.»

Rasûlullah´m cariyelerinden biri de Radva´dır. İbnu´1-Esir, Said b. Beşir kanalı ile Katade´nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:

«Radva binti Ka´b, Rasûlullah´a âdet görmekte olan kadının kına yakmasının hükmünü sordu. Rasûlullah da: "Bunda bir sakınca yok­tur." dedi.»

Rasûlullah´m cariyelerinden biri de Reyhâne binti Şem´un el-Ku-raziye´dir. Bunun Nadir kabilesine mensup olduğunu söyleyenler de olmuştur. Rasûlullah´m zevcelerinden bahsettikten sonra bu kadın­dan «32 etmiştik.

Rasûlullah´m cariyelerinden biri de Zerine´dir. Doğru ve gerçek olan ise, bu kadının asıl adının Rezine olduğudur. Nitekim bundan daha önce de söz etmiştik.

Rasûlullah´m cariyelerinden biri de Saibe´dir.

Rasûlullah´m cariyelerinden biri de Sedise el-Ensârî´dir. Bunun Hafsa binti Ömer´in cariyesi olduğu söylenmiştir. Bu cariye, Rasûlul­lah (s.a.v.)´m şöyle dediğini rivayet etmiştir:

«Ömer, İslâm´a girdikten sonra şeytan onun karşısına çıkmadı. Çıksa bile yüzüstü yere kapaklanmış olarak çıkardı.»

Rasûlullah´m cariyelerinden biri de oğlu İbrahim´in bakıcılığını ve dadılığını yapan Sellame´dir.

Rasûlullah´m cariyelerinden biri de Selma´dır. Bu, Ebu Rafi´nin karısı Ümmü Rafi´dir. Nitekim Vakidî, onun şöyle dediğini rivayet et­miştir:

«Ben, Hadre, Radva ve Meymune binti Sa´d, Rasûlullah´a hizmet ediyorduk. Rasûlullah, hepimizi azad etti.»

İmam Ahmed b. Hanbel, Rasûlullah´m hizmetçisi Selma´nm şöyle dediğini rivayet etmiştir:

«Başından şikayet eden herkese Rasûlullah´m: "Hacamat vur­dur." sözünden, ayaklarından şikayet edenlere de: "Ayaklarına kına sür." sözünden başka birşey dediğini işitmedim.»

Mus´ab ez-Zübeyrî dedi ki: Selma, Hüneyn gazvesinde hazır bu­lunmuştur.<